?>

Ruh sağlığı uzmanı Prof. Dr. Konuk depremin insanlar üzerindeki etkilerini değerlendirdi

Prof. Dr. Numan Konuk, "Uykusuzluk, çaresizlik gibi durumları şu aşamada normal kabul ediyoruz. Bunların geçiştirilmesi, yatıştırılması, teskin edilmesi de gerekmiyor büyük problemlere yol açmadığı müddetçe. Bu duyguların yaşanması olağan." dedi.

Sağlık - 3 yıl önce

Düzce
Düzce Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Numan Konuk, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından uykusuzluk, çaresizlik, öfke gibi durumları şu aşamada normal kabul ettiklerini belirterek, "Bunların geçiştirilmesi, yatıştırılması, teskin edilmesi de gerekmiyor büyük problemlere yol açmadığı müddetçe. Bu duyguların yaşanması olağan." dedi.
Konuk, AA muhabirine, depremlerin boyutunun çok büyük olduğunu, afetin ardından üst seviyede yaşanan nüfus hareketliliğinin de ikincil problemler olarak ortaya çıktığını söyledi.
Depremlerin meydana geldiği ortam koşullarına değinen Konuk, "İklim koşullarının kötü olduğu bir ortamda felaket yaşandı. Diğer yandan da pandemiden yeni çıkmıştık. Normalleşme sürecinde insanların afetlere gücünün, takatinin kalmadığı bir dönemde denk geldi." ifadesini kullandı.
Konuk, depremin insanlar üzerinde oluşturduğu etkilerden bahsederek, "Afetten sonra duyguların iç içe geçme durumu var. Öfke, çaresizlik ve yas süreci iç içe giriyor. Peşinden de henüz devreye girmeyen kabullenme süreci girecek. İnsanlar afetin büyüklüğünü henüz kabullenmiş değil. Gerek etki alanı gerek coğrafyası gerekse etkilediği kitle bakımından çok farkında değil insanlar. Bizler de çok farkında değiliz halen. Biraz zaman geçince bu kabullenmelere bakacağız, o zaman değerlendirme yapacağız. Gerçek değerlendirme ise bu aşamadan sonra oluyor." diye konuştu.
Depremin yıkıcı etkisine işaret eden Konuk, şöyle devam etti:
"Bu yaşadığımız çok büyük trajedi. Gerek can kaybı gerekse yaşattığı yıkımın büyüklüğü bakımından sadece orada yaşayanları değil, ülkenin diğer bölgesindeki insanları da etkiledi. Tehdidin gerçek kısmı var; o da biz deprem ülkesiyiz. 'Bugün orada oldu, acaba yarın yaşadığımız yerde mi olacak?' diye insanlar tedirgin. Hele Düzce gibi daha önce deprem yaşamış insanlar bu beklentinin çok farkındalar. 1999'da ağustos ve kasım depremlerini art arda yaşamış insanlar, deprem tehdidinin farkında olarak yaşıyor.
Öte yandan büyük yerleşim alanları ve insan popülasyonunun yoğun olduğu İzmir, İstanbul, Ankara gibi illerde yaşayanlar, deprem tehdidini aynı pandemide olduğu gibi 'Ne zaman yakalanacağım, nasıl yakalanacağım, hangi koşullarda yakalanacağım?' çaresizliği, öfkesi ve telaşı içerisinde bekliyor. Uykusuzluk, çaresizlik, öfke gibi durumları şu aşamada normal kabul ediyoruz. Bunların geçiştirilmesi, yatıştırılması, teskin edilmesi de gerekmiyor büyük problemlere yol açmadığı müddetçe. Bu duyguların yaşanması olağan."

"Profesyonellerden de psikolojik anlamda etkilenenler oldu"

Konuk, bölgede yürütülen çalışmalara destek veren görevli veya gönüllülerin ruhsal yönden güçlü olması gerektiğini vurgulayarak, "Bölgede resmi görevlilerin dışında gidip çalışmalara katılan gönüllüler de altyapısında psikolojik problemler varsa kahramanlık rolüne girmemeli. Hepimiz bu dönemde kahramanlık rolüne soyunduk. Bu durum, zamanla altındaki problemlerle birlikte tükenmişlik durumu oluşturuyor. Birçok kişi profesyonel de olsa böyle bir afete ilk kez şahit oldu. Onlardan da bu durumdan psikolojik anlamda etkilenen oldu. Arama kurtarma ekiplerinden sağlıkçılardan ve güvenlik güçlerinden geçmişte böyle görevde bulunmuş meslek gruplarından bazıları da afet sonrası travmatize durumu yaşadı." ifadelerini kullandı.
Bölgede çalışan medya mensuplarının felaketlerin aktarılmasında etik kurallara riayet etmesi gerektiğinin altını çizen Konuk, "Yani medya çalışanlarının bunu daha nötral biçimde ele alabilecek profesyonellikte olmalarını bekliyoruz. Fakat bütün etik kurallara uysa dahi o bölgede görev yapan bir medya mensubunun kendisinde bir sağlık probleminin oluşmasını garip karşılamayız. O dönemde insanların öfkelerine muhatap kalmak, onları gözlemlemek, onları yatıştırmak görevi, ilk etapta medya çalışanlarına çıktı. Halen daha çıkıyor ve bu kısa sürede bitecek süreç değil." diye konuştu.

Kaynak: AA
dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

İsviçre, Almanya'nın tank talebine "şüpheli" yaklaşıyor

2023-03-08 20:48 - Dünya

THF, depremzede çocuklara hentbol dersi verdi

2023-03-09 14:28 - Spor

Enkazdan çıkarılan hurdaya dönmüş araçlar sahiplerini bekliyor

2023-03-06 18:32 - Gündem

Zelenskiy, Rusya’nın bu geceki saldırılarında ölü ve yaralıların olduğunu söyledi

2023-03-09 12:38 - Dünya

Adıyaman'da 4,4 büyüklüğünde deprem

2023-03-04 08:53 - Gündem

Antakya'nın Erzurumlu kardeş belediyesi "gönül köprüsü"nü konteyner kentle taçlandıra

2023-03-10 14:47 - Gündem

Göz Acilleri

2023-03-08 14:18 - İnsan&Hayat

Futbolda Kaleci nedir?

2023-03-10 00:07 - İnsan&Hayat

Bakan Nebati: Ekonomimiz bu yılın ocak ayında da kuvvetli görünümünü sürdürdü

2023-03-10 12:57 - Ekonomi

Fransız Adalet Bakanı'ndan parlamentoda hakaret içeren hareket

2023-03-09 14:22 - Dünya

İlgili Haberler

Bakan Memişoğlu: 2025'in ilk 10 ayında 16 milyon MR, 17 milyon BT çekimi yapılmıştır

01:27 - Sağlık

Kan kanserinde "immünoterapilerle" tedavide yeni dönem

21:42 - Sağlık

Erzurum Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, 90 hekimle gece gündüz hastalara derman oluyor

15:32 - Sağlık

İstanbul'da akşam polikliniklerinde 2 ayda 586 bin kişi muayene oldu

12:13 - Sağlık

New York'taki kalp ve damar sempozyumunda yapay zeka ekseninde damar sağlığı ele alındı

16:37 - Sağlık

Günün Manşetleri

Suriye'nin Lazkiye kırsalındaki orman yangınına müdahale ediliyor

10:12 - Dünya

Trakya'da çiftçilerin buğday ekim mesaisi sürüyor

10:02 - Ekonomi

'Gazetecilik suç değildir' mi?!. - Piknik tüplü vekil!.. -Ali Mevlüt Kaya yazdı-

09:03 - En Son Yazılar

Fenerbahçe, Rizespor ile yarın deplasmanda karşılaşacak

09:02 - Spor

Zelenskiy’e Türkiye kapısı da kapandı! -Erhan Kuadzba, Moskova'dan yazdı-

08:59 - En Son Yazılar