İstanbul
Semih Saygıner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PBA Dünya Şampiyonası'na gitmeden önce küçük bir kaza yaşadığını belirterek, "Bir süre antrenman yapamadım. 1 Mart'tan sonra ufak ufak çalışmalara başlayabildim. Zihinsel olarak bu turnuvaya hazırdım. Bu turnuvayı kazanmak istiyordum. Kariyerimde daha önce PBA Dünya Şampiyonası'nı kazanmamıştım. Bütün sene oynadıktan sonra ilk 32'ye kalanlar oyuncular bu turnuvaya katılmaya hak kazanıyor. Şampiyonada ilk zamanlarda bocaladım ama zihinsel olarak kuvvetli olmak beni şampiyonluğa götürdü. İki Türk bilardocunun da final oynaması harika oldu. Bir sporsever olarak 'Kim kazanırsa kazansın Türkiye şampiyon olacak.' diye düşünüyorsunuz. Bu çok konforlu bir şey. Bu ilk defa oluyor." dedi.
Final maçına değinen Saygıner, "Finalde karşılaştığım arkadaşım Lütfi Çenet'i tebrik ediyorum. İnanılmaz performans gösterdi ve önemli kişileri yendi. Finalde biraz tecrübemi konuşturmuş olabilirim. Şampiyon olduğum için mutluyum." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye, bilardoda dünyanın en iyi 2-3 ülkesinden biri"
Saygıner, iki Türk bilardocunun PBA Dünya Şampiyonası'nda final oynamasının çok büyük bir itici güç olduğunu dile getirerek, "Arkadan gelen jenerasyonlar için bu durum 'Ben de yapabilirim.' hissini yaratabilir. Bugüne kadar biz ziyadesiyle yaptık. Gelecek nesillerde büyük başarılara imza atanlar var. Türkiye, bilardoda dünyanın en iyi 2-3 ülkesinden biri. Diğeri Güney Kore'dir. Başka ülkeleri Türkiye ile kıyaslayamıyorum. Diğer ülkelerde bir öncülük göremiyorum. Bunun için iyi arkadaşlık kurmak gerek. Nasihat dönemi de kapandı. Herkes farklı periyotlarda hayatlarını yaşamaya çalışıyor, onlara da ulaşmamız gerekiyor. Ben de bunu ziyadesiyle yapmaya çalıştığım için Türkiye şu anda çok ilerde. Bilardoyu bıraktığım zaman bu durumun keyfini süreceğim." ifadelerini kullandı.
"Bilgi kimdeyse ona saygı duyulur"
Genç bilardocularla arasının iyi olduğunu belirten Semih Saygıner, "Ben genç bilardocu Burak Haşhaş'tan 42 yaş büyüğüm. Konu bilgi olunca bariyerler yıkılıyor. Bilgi kimdeyse ona saygı duyulur. Antrenman yaptığımızda Burak bazen bir vuruş yapıyor ben de 'Bunu nasıl yaptı?' diye düşünüyorum. Bunu dediğiniz zaman da bariyerler yıkılıyor ve arkadaş oluyorsunuz. O zaman da karşı taraf bilgileri emiyor. Bilgi aktarabilmek, topluluğu ilerletmek ve liderlik için çok iyi arkadaşlıklar kurmanız gerekiyor. Doğru iletişim yollarını da kullanmak lazım. Bunu ben de iyi yapıyorum." şeklinde konuştu.
Bir süre sonra bu sporu yapamayacağını kaydeden Saygıner, "Bu durum benim vazgeçeceğim anlamına gelmiyor. Hayat da biraz böyle. Öleceğimizi biliyoruz, o zaman yaşamayalım. Vazgeçmek, başarısız insan profiline uyan bir şey. Buraya 2 sene önce efsane bilardocu Raymond Ceulemans geldi. O zaman 86 yaşındaydı. Belki kasları söz dinlemiyor ama yine de inatla oynamaya çalışıyor. İşte bu hayat enerjisi. Belki profesyonel seviyede uzun zaman devam edemem ama gelecekte amatör olarak bu sporu oynamaya devam edeceğim. Türk bilardosuna da katkılar sunmaya devam edeceğim." diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com