Uyku apne sendromunun, uyku sırasında solunumun tekrarlayıcı bir şekilde durması ya da durmaya yakın azalmasıyla seyreden bir hastalık olduğunu anlatan Doç. Dr. Baykal Tülek, bu hastalığın uyku sırasında solunum durmalarına, vücuttaki oksijen seviyesinin düşmesine ve karbondioksit seviyesinin artmasına neden olduğunu belirterek, "Tekrarlayıcı nefes durmaları ya da durmaya yakın nefes azalmaları kişinin uyku kalitesini düşürüyor" dedi.
KESİNTİSİZ VE DERİN BİR UYKUYA HASRET KALIYORLAR
Doç. Dr. Tülek, insanların önce yüzeysel uyku evreleriyle uykuya daldığını belirterek, “Bu hastalığı olan kişilerde uyku derinleştikçe uykudaki solunum durma olayları da artıyor. Dolayısıyla uyku apne sendromu bulunan hastalar derin uykudan yoksun kalıyor. Sık sık küçük uyanışlarla uykuları bölünüyor. Bu uyku bölünmelerinin de gündüze yansıması, gün içi artmış uykululuk hali, uyuklamalar, özellikle araç sürme gibi dikkat gerektiren veya riskli işlerde çalışma gibi durumlarda uyuklamalar riskler oluşturabiliyor” ifadelerini kullandı.
"UYKU APNESİ HAFIZA BOZUKLUKLARINA YOL AÇABİLİYOR"
Doç. Dr. Tülek, uyku apnesinin ortaya çıkmasında, obezite gibi bazı risk faktörlerinin olduğunu söyleyerek, obezitenin uyku sırasındaki solunum durmalarında ciddi bir risk faktörü oluşturduğunu belirtti. Tülek, bunun önlenmesinin çok önemli olduğunu anlatarak, “Ancak her ne kadar hastalar kilo verseler de uyku apneleri devam edebiliyor. O yüzden üst hava yolu açıklığını sürdüren bazı tedavi yöntemleri öneriliyor. Bunların başında da sürekli pozitif hava yolu basıncı sağlayan cihazlar (CPAP) olarak adlandırılan cihazlar sıklıkla kullanılabiliyor. Bunun dışında daha komplike olan cihazlarla da solunum destekleri hastanın durumuna göre sağlanabiliyor” şeklinde konuştu.
CERRAHİ TEDAVİLERLE İYİLEŞMEK MÜMKÜN
Bazı hastaların üst hava yollarında tıkanıklığa yatkınlık oluşturan ya da yol açan anatomik bazı bozuklukların olabileceğini dile getiren Doç. Dr. Baykal Tülek, “Cerrahi tedavilerle hastalarda uyku apne sendromunda olumlu katkılar sağlanabiliyor. Bunun dışında uyku apneye yatkınlık sağlayan ilaç gibi veya üst hava yolu kaslarını gevşeten alkol gibi maddelerden uzak kalmak da, uyku apne sendromu tedavisinde önemli role sahipler. Özellikle horlaması ve gün içi artmış uykululuk hali olan kişilerde uyku apne sendromundan şüphelenmek gerekiyor” diye konuştu. Dr. Tülek, erişkin popülasyonun yüzde 25’ine kadar olanının uyku apneden belli derecelerle etkilendiğini söyleyerek, “Özellikle ileri yaşlarda uyku apneyle sık sık karşılaşıyoruz.