?>

'Vampir kelebek' ile mücadele için yerli ilaç geliştirildi

Türkiye'de özellikle Karadeniz sahil şeridindeki illerde yoğun görülen bitki zararlısı "ricania japonica" ile mücadele için yerel iki mantar türünden ilaç hazırlandı.

Bilim & Teknoloji - 5 yıl önce

TRABZON (AA) - Türkiye'de özellikle Karadeniz sahil şeridindeki illerde son yıllarda yoğun görülen, halk arasında "yalancı kelebek" ya da "vampir kelebek" olarak adlandırılan bitki zararlısıyla mücüdele için yerli ilaç geliştirildi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), hemiptera takımından ricaniidae familyasına ait 450 türden biri olan "ricania japonica" ile mücadele noktasında çözüm geliştirmek amacıyla yaklaşık 2 yıl önce proje çağrısına çıktı.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir ve ekibi, TAGEM ve KTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Biriminin desteğiyle "Ricania Japonica (Hemiptera: Ricaniidae) ile Mücadelede Prototip Mikoinsektisit Üretilmesi" başlıklı projeyle başvuru yaptı.
Ekip, bölgeden izole edilmiş, tarım zararlıları üzerinde etkili yerel iki mantarı (fungus) kullanarak, özellikle ülkenin önemli ihraç ürünleri çay ve fındıkta zarara yol açan türe karşı prototip mikoinsektisit geliştirdi.
Zararlı, bitkilerde verim kaybına neden oluyor
Proje Koordinatörü Prof. Dr. İsmail Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ricania japonicanın, halk arasında bu şekilde adlandırılmasına karşın "ne vampir ne de kelebek" olduğunu ancak çok etkili bir zararlı durumunda bulunduğunu söyledi.
Zararlının Artvin ve Rize'nin kuzey, Trabzon'un da doğu ilçelerinde çok yoğun popülasyona ulaştığını bildiren Demir, Giresun, Ordu, Düzce ve İstanbul'da da görülen zararlının hemen hemen tüm Karadeniz sahil şeridine yayıldığını anlattı.
Demir, fasulyeden salatalığa, kabaktan mısıra, karayemişten böğürtlene, ısırgandan eğrelti otuna kadar bölgede yetişen hemen hemen tüm sebze, meyve ve bitki türleriyle beslenebilen ricania japonicanın, ürünlere zarar verdiğini dile getirdi.
Tarım ve Orman Bakanlığınca zararlıyla mücadele noktasında başta çeşitli kültürel yöntemler kullanılarak bazı çalışmalar yapıldığına işaret eden Demir, sonrasında da çeşitli bitki ekstraktları ve mikroorganizmaların zararlı üzerinde denendiğini bildirdi.
Demir, TAGEM'in çağrıya çıkmasının ardından yaptıkları incelemede, bu coğrafyadan izole edilmiş yerli bir mikroorganizmanın zararlı üzerinde henüz test edilmediğini gördüklerini anlattı.
Buradan hareketle çalışmaya başladıklarını dile getiren Demir, "Öncelikle kültür koleksiyonumuzda yer alan öldürücü etkisi yüksek 8 fungusu, zararlı üzerinde laboratuvar koşullarında test ettik. Bunun sonucunda beauveria ve metarhizium cinslerine ait birer tür daha yüksek öldürücü etki gösterdiği için yolumuza bunlarla devam ettik. Bilim camiasında çok bilinen bu iki cins, biyolojik mücadele çalışmalarında yoğun kullanılan funguslardan." dedi.
Bu funguslardan spor üretimi yaptıklarını belirten Demir, şöyle devam etti:
"Daha sonra bunlara doğada koruyucu, yapıştırıcı, sıvı ortamlarda daha rahat çözülmelerini sağlayıcı çeşitli maddeler ilave ettik. Böylece her iki karışımın da kullanım formülasyonlarını geliştirdik. 'Ürünlerimiz zararlı üzerinde etkili olacak mı' noktasındaki çalışmalarımızı çay bitkisi üzerinde yaptık çünkü zararlının çayda çok ciddi bulaşıklığı söz konusuydu. Bu ürünlerimizin zararlı üzerinde, laboratuvar ve özellikle alan koşullarında yüzde 90-95 etkili olduğunu tespit ettik."
"Çiftçilerin kullanımına sunulması için gerekli ihtiyaçları ilettik"
Yaklaşık 200 bin lira maliyetli projenin geçen temmuzda tamamlandığını ve sonuçlarının iki hafta önce TAGEM yetkilileriyle paylaşıldığını ifade eden Demir, şunları kaydetti:
"Ürünlerimize 'MetTR61' ve 'BbasTR61' adlarını verdik. Projeye bir ürün diye başladık, proje sonunda iki ürün geliştirdik. Böylece dünyada ilk kez bu zararlıya karşı fungus orijinli biyopreparatlar geliştirmiş olduk. Prototip ölçüde bunu ürettik, etkisini de gördük. Şimdi mutlaka bunun orta ölçekte üretilmesi gerekir. Bunun ticarileştirilmesi için önce ruhsatlandırılması lazım. Ekotoksikoloji ve memeli toksikoloji testlerinin de yapılması için yeni desteklere, projelere ihtiyaç var. Ürünün ticarileştirilmesi ve devamında çiftçilerin kullanımına sunulması için gerekli ihtiyaçları hem Bakanlığımızın yetkililerine hem de üniversitemizin gerekli birimlerine ilettik."
Haftanın Öne Çıkanları

Türkmenistan Cumhurbaşkanı Berdimuhamedov, Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak’la ikili işbirliğini görüştü

2019-12-16 06:05 - Özel Haber

Davutoğlu’nun partisinin adı ve amblemi Suriye’deki ABD destekli "Gelecek Partisi" ile aynı!

2019-12-13 19:52 - Özel Haber

GÜNÜN SESİ: Zohreh Jooya - Ayışığında

2019-12-16 00:12 - Günün Sesi

'Uluslararası toplum, ikilim değişikliğiyle mücadelede önemli bir fırsatı kaçırdı'

2019-12-15 23:22 - Dünya

Derin Dalga -Bölüm 5- Kavuşma Zamanı!

2019-12-19 08:01 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Tarım ve Orman Bakanlığı 13 yılda Ar-Ge'ye 78 milyon lira harcadı

2019-12-20 14:17 - Gündem

Galatasaray'a son dakika şoku

2019-12-15 01:07 - Gündem

Engelleri yüzerek aştı

2019-12-15 16:12 - Spor

Hezarfen'in kanatları Ankara'da süzüldü

2019-12-20 15:12 - Kültür Sanat

Sarıkamış şehitleri, harekatın 105'inci yılında anılacak

2019-12-20 16:47 - Gündem

İlgili Haberler
Günün Manşetleri

Kazdağları'nda kar yağışı sebebiyle ulaşım güçlükle sağlanıyor

20:00 - Çevre & Seyahat

Fatih Terim, yeni takımı Al-Shabab'ın başında ilk antrenmanına çıktı

20:00 - Spor

Bakan Kurum: Türkiye'nin sahillerinde yapılan en büyük düzenleme projesi olabilecek kentsel tasarım projemizi hazırladık

20:00 - Siyaset

Norveç: İsrail'in Gazze'deki hastanelere saldırıları kabul edilemez

19:58 - Dünya

Irak, üç haftalık aranın ardından Lübnan'a uçak seferlerini başlatıyor

19:37 - Dünya