Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde "Türkiye Sevdasıyla Yaşımız Hep 18" temasıyla düzenlen partisinin İstanbul İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Toplantının, parti, şehir ve ülke için hayırlara vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, kuruluşundan bugüne İstanbul teşkilatlarında görev alanlara gayretleri, emekleri ve sadakatleri için şükranlarını sundu. Erdoğan, "AK Parti sıradan bir siyasi teşekkül değildir. Bizler bir büyük davanın sevdalısı insanlar olarak burada bir aradayız. Türkiye, nasıl binlerce yıllık devlet tarihimiz içindeki son halka ise AK Parti de bu büyük davanın günümüzdeki en önemli temsilcisidir." AK Parti'nin maziden atiye yolculuğun altın halkalarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu durum sorumluluğumuzu daha da artırıyor. AK Parti'de siyaset yapmak demek, öncelikle bu sorumluluğu üstlenmeye talip olmak demektir.
Yolsuzluğu, haksızlığı, çalıp çırpmayı hiç saymıyorum bile. Bu tür vasıflardaki insanların kapımızdan içeri girmesi dahi bizim için züldür." Erdoğan, şimdi bir kongre sürecine girildiğini, ilçelerde, illerde bu hassasiyete çok büyük önem verilmesi gerektiğini vurgulayarak, AK Parti'yi yönetenleri Rabbim katında milletin nezdinde mahcup edecek hiçbir yanlışa göz yumulamayacağını kaydetti. "Unutmayın, milleti karşısına alanlar, bizi de karşısına alır. Unutmayın kibir en büyük isyandır." diyen Erdoğan, insan gönlü kıranının, partideki gönülleriyle ilgili kalemini kıracaklarını söyledi. Erdoğan, davası insan olan Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnağıyla velhasıl şu anda 82-83 milyonuyla yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven bir dava olduklarını belirterek, başka bir tanımın olamayacağını vurguladı. "Hiçbirimizin aklı ve vicdanı yerine nefsinin sesine kulak verme lüksü yok"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazreti Mevlana'nın "İnsanı ateş değil, kendi kibri yakar, herkeste kusur görür kendisine kör bakar, neye nasıl bakarsan o da sana öyle bakar." dizelerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi: "Yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmeyenler, sadece varlık sebeplerini inkar etmekle kalmaz, aynı zamanda kendi hicranlarını da hazırlarlar. Hiçbirimizin hesabi davranma, aklı ve vicdanı yerine nefsinin sesine kulak verme gibi bir lüksü yoktur.
Ülkemizde kimi konuların bilinçli bir şekilde gündemde öne çıkartıldığını görüyoruz. Önemli bir kısmı da milletimizi karamsarlığa sürükleyerek dolaylı yoldan bizi başarısız göstermeye yönelik bu çabalara karşı dikkatli olmalıyız." Cumhurbaşkanı Erdoğan, istisnai hadiselerin sanki her gün her yerde yaşanıyor, herkesin başına geliyor gibi gösterilmesinin iyi niyetli olmadığını belirterek, Türkiye'yi güvensiz bir ülke olarak gösterme projesine hizmet eden bu tür kampanyalara bilerek veya bilmeyerek destek verilmemesi gerektiğini ifade etti. Medya kuruluşlarını da bu konuda dikkatli ve bilinçli hareket etmeye davet eden Erdoğan. "Ülkemizin de AK Parti'nin de kendi gündemi vardır. Hem parti hem hükümet hem Meclis olarak, buna belediyeler ve il genel meclisleri dahildir.
"İftira ve yalan hızlı yayılır"
Erdoğan, bu konuda en dikkatli olması gereken teşkilatların başında İstanbul'un geldiğini belirtti. İstanbul'un Türkiye'nin kaderini belirlemede bir numaralı şehir olduğunu söyleyen Erdoğan, kentte 81 vilayetin temsilcilerinin bulunduğuna işaret etti. İstanbul'dan ses çıktığı zaman 81 vilayette bunun dalgalandığının görüldüğünü dile getiren Erdoğan, kentin nabzı iyi tutulduğunda zaten Türkiye'nin de yakalanmış olacağını ifade etti.
Erdoğan, bu konuda katılımcılara çok önemli görevler düştüğünü, sokaktaki her bir vatandaştan başlayıp tüm ilçeleri ve şehri kuşatan bir anlayışla bu sürecin yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Yapılan hizmetlerin hakkıyla anlatılması halinde bile partiye yönelik yalan yanlış saldırıların çoğunun etkisiz hale getirilebileceğini belirten Erdoğan, iftira ve yalanın hızlı yayıldığını, ancak doğrularla karşılaştığında da daha hızlı bir şekilde söndüğünü dile getirdi. Erdoğan, millete hakikatleri anlatarak bunu gerçekleştireceklerini söyledi. 'Biz Suriye halkının talebi üzerine oradayız'
Türkiye'nin son 17 yılda tarihinin en büyük sıçramalarını yaşarken aynı zamanda tarihinin en büyük saldırılarıyla da karşı karşıya kaldığını anlatan Erdoğan, "Ülkemize yönelen saldırıların hedefinde ilk önce AK Parti yer almıştır.
Esasen Türkiye ile AK Parti'nin kaderi adeta bütünleşmiştir. Türkiye'yi seven bizi seviyor, Türkiye'ye kızan bize kızıyor, Türkiye'den nefret eden bizden de nefret ediyor. Milletimiz de bu gerçeği gördüğü için her mücadelemizde hamdolsun yanımızda yer alıyor." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Suriye'de yürütülen harekatlar, Türkiye sınırı içindeki terörle mücadele operasyonları ve Akdeniz'de atılan stratejik adımların Türkiye'ye karşı bir öfke patlamasına yol açtığını dile getirerek, salondakilere şöyle seslendi: "En önemlisi şu anda Barış Pınarı Harekatı'yla Suriye'de devam etmekte olan süreç, Türkiye'nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından çok önemlidir. Dünyada hangi liderlerle görüştüysek, hepsinin bize nasihati çoğu zaman, 'Buradan ne zaman çıkacaksınız?' söyledikleri bu.
Suriye halkının talebi üzerine oradayız. Şu anda da bu süreç devam ediyor. Söyleyecekleri hiç bir şey yok ve söyleyemediler." Fransa'da her yerin yanıp, yıkıldığını kaydeden Erdoğan, "Niye? Zulüm ile abad olunmaz, onun için." dedi. "Libya'daki kararlı duruşumuzu devam ettireceğiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Libya arasında mutabakat metni imzalandığını hatırlatarak, şunları söyledi: "Bu mutabakat metniyle özellikle de deniz yetki alanlarının sınırlarının daraltılmasına yönelik anlaşma Meclis'imizden geçti. Ben de imzaladım, şimdi de Birleşmiş Milletlere gönderildi.
Yunanistan'ın yaptığı da budur. Şu anda biz Libya'daki bu kararlı duruşumuzu devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz." Libya ile Türkiye arasında ilginç ve güzel bir hat inşa edildiğini, hat üzerinde, çevresinde, münhasır ekonomik bölge olarak ifade edilen bölgede, geçmişten bugüne Türkiye'nin garantör ülke olarak hakları bulunduğunu belirten Erdoğan, "Suriye'deki soydaşlarımızın hakları var. Bu hakları sonuna kadar savunmakta kararlıyız.
Bu gemilerimizle bölgede çalışmalar, araştırmalar devam ediyor, fırkateynlerimiz oralarda. Zaman zaman uçaklarımız, zaman zaman helikopterlerimiz oralarda. Biz bu araştırmaları yapmaya devam edeceğiz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası deniz hukuku ve uluslararası hukuktan doğan haklarını sonuna kadar savunacağını ve haklarının takipçisi olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Tabii buna parlamentomuzun içinden bazen çatlak sesler çıkıyor, ona alışığız zaten çıkacak. Ama biz dik duracağız.
Ülkemizin egemenliğini, hukukunu, çıkarlarını, milletimizin ve tüm dostlarımızın haklarını korumak için verdiğimiz mücadelede Allah'ın izniyle hep dik durduk, dik durmaya da devam edeceğiz." "Cumhur İttifakı'nı bölemeyecekler, parçalayamayacaklar"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerle ilgili ABD ve Rusya ile varılan mutabakatların, sahada elde edilen sonuçların tarihi önemde olduğuna işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak için diplomasi ve uluslararası siyaset yanında ekonomiyi de devreye almalarına rağmen hamdolsun ülkemize geri adım attıramadılar. Yapılan her saldırıyı, atılan her adımı, kullanılan her silahı süratle etkisiz hale getirdik, tedbirlerimizi aldık.
Milletimiz bunların hiçbirine itibar etmez. Yeter ki biz kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, hasbiliğimizi, samimiyetimizi söylemimiz ve yaşayışımızda değerlerimize bağlılığımızı güçlü bir şekilde sürdürebilelim. Gerisi kendiliğinde gelecektir." İstanbul teşkilatının, diğer illere örnek olacak bir tavır ortaya koyacağına inandığını ifade eden Erdoğan, "Seçimden bu yana 74 bin 176 üye kaydıyla İstanbul teşkilatı adeta yeni bir dirilişin içerisinde bulunuyor." dedi. Şehir Üniversitesi ile ilgili Erdoğan, şunları söyledi: "Bunlar Halk Bankası'nı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankası'ndan kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası ciddi bir kredi veriyor.