TBMM
Teşkilatı Esasiye Kanununun Bazı Hükümlerinin Kaldırılması ve Bazı Hükümlerinin Değiştirilmesi Hakkında Geçici Kanunun Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılması ve Neden Olunan Mağduriyetlerin Giderilmesi Hakkında Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Teklifin genel gerekçesinde, milletin vicdanında açtığı derin acının, uzun yıllar hissedilen 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin, demokrasiye ve milli iradeye yönelik bir suikast olarak gerçekleştiği, milletin özgürleşme iradesine olduğu kadar kalkınma çabasına da engel olmuş bir tertip olduğu vurgulandı. Gerekçede, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin, 12 Mart 1971'de, 12 Eylül 1980'de, 28 Şubat 1997'de ve en son 15 Temmuz 2016'da millete kasteden girişimlerin ilk halkası olduğuna işaret edilerek "Meşum bir hadise ve hastalıklı bir geleneğin ilk örneği olarak 27 Mayıs 1960 askeri darbesinde cisimleşen tavır, Türkiye'nin o tarihten itibaren mücadele ederek gerilettiği ve fakat her an kendisine karşı müteyakkız olunması gereken bir anlayışın ürünüdür.
"Açıktır ki bu cinayetler yalnızca bu üç önemli devlet adamına ve ailelerine değil, onları seçen milletin bizatihi kendisine yönelik bir zulüm olarak tecelli etmiştir." denilen gerekçede, 27 Mayıs 1960 tarihinin, hukukun araçsallaştırıldığı, milli iradenin tepesinde bir kılıç gibi sallandığı bir dönemin miladı olduğu vurgulandı. Yassıada yargılamaları ve ardından gerçekleşen idamların, neden oldukları bireysel mağduriyetlerin yanı sıra toplumsal ve siyasi hafızada tamiri çok zor yaralar açtığına işaret edilen gerekçede, söz konusu yargılamaların sebep olduğu mağduriyetlerin ve açtığı toplumsal yaraların mümkün olduğu ölçüde giderilmesi, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde yasama organına düşen başlıca ödevlerden biri olması gerektiği vurgulandı.
"Bu kararların, hukuk alemimizden silinmesi"
Teklifin gerekçesinde şunlar kaydedildi: "Milletten aldığı bir yetki bulunmaksızın yargı erkini kullanan Yüksek Adalet Divanının verdiği doğal hakim ilkesi başta olmak üzere, evrensel hukuk prensiplerine ve o tarihte yürürlükte bulunan anayasa hükümlerine açıkça aykırılık teşkil eden kararlar ne yazık ki halen hukuk sistemimizde varlıklarını ve bazı etkilerini sürdürmektedirler.