Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar'ın 'Kurdan kaynaklı zararlarımızın karşılanması için, kısa vadeli döviz borcu olan iş adamına devlet 2,70'ten döviz satışı gerçekleştirsin' talebini pek uygulanabilir görmediğini söyledi.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı'ndaki konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar'ın 'Kurdan kaynaklı zararlarımızın karşılanması için, kısa vadeli döviz borcu olan iş adamına devlet 2,70'ten döviz satışı gerçekleştirsin' önerisi ile ilgili bir soru üzerine, 'TL'nin bu derece bizim öngörülerimizin dışında değer kaybetmesi veya Haziran'dan bu güne kadar dolar endeksini oluşturan diğer altı para birimine kıyasladığımızda, dolar karşısında yüzde 7-8 oranında daha fazla değer kaybetmesi tabi ki ekonomimiz ve özel sektörün üzerinde ekstra bir maliyet yaratıyor. Bu maliyetin telafisi ile ilgili İTO Başkanı talebini reel ekonomi anlamında pek uygulanabilir olarak görmüyorum. Bu bir çeşit dövize müdahale olur. Piyasaya müdahale anlamını taşır. Zaten şu anda TL'nin dolar karşısındaki değer kaybını zaman zaman yanlış anlaşılsa dahi söylemeye devam ettiğimiz piyasa bunu kendi dinamitleri içinde bir denge yapıp mutlaka oturtacaktır. Bunun için müdahale etmemek lazım. Zaten rahatsız eden aşırı kırılmalı olur ve yanlış olacağına inanıyorum' dedi.
Doların yükselmesinin tabi ki enflasyon ve maliyetler üzerinde etkileri olduğunu söyleyen Bakan Zeybekci, 'Firmaların yılsonu itibariyle bilançolarında zarar anlamında yüksek miktarda bazı sonuçlar elde edebilirler ama 7 Haziran seçimlerinin hükümetin kurularak konuşlandırılmamasından kaynaklanan belirsizlik bu süreçte 1 Kasım seçimleri ile daha belirgin bir hedefe doğru gidecektir. Kurun üzerindeki dolar endeksini oluşturan diğer para birimlerinden ayrışan yüzde 7,5-8'lik ekstra bölümün önümüzdeki süreçte kendiliğinden kaybolacağını ve eriyeceğini düşünüyorum' diye konuştu.
Büyümede ihracatın katkısının ne zaman görülebileceği ile ilgili soruya Bakan Zeybekci, 'Şu anda ihracatın büyümeye etkisini negatiftir. Yaklaşık olarak yüzde 2 eksi katkısı vardır. Bu 3'üncü çeyrekte eksi katkı hemen hemen 0'a doğru yaklaşacaktır. Rakam anlamında bir şey söylememeye çalışırız ama, 4'üncü çeyrekte beklentimiz ihracatın da büyümeye katkı vermeye başlaması ile inşallah 4'üncü çeyrekte yüzde 4'lerin üzerinde bir büyüme görülecektir' dedi.
Zeybekci, bir başka soru üzerine, Türkiye'deki özel sektör, sanayici ve ihracatçının borç batağında olduğunu söylemenin son derece yanlış olacağını, ama firmaların döviz borçları olduğunu söyledi. Gelirleri döviz bazında olup da dövizle borçlanan firmalar varsa bu firmalar için problemin diğer firmalar yaratmadığını ama gelirleri TL borçları döviz olan firmalar için problem olduğunu kaydetti.Ekonomi Bakanı Zeybekci konuşmasına şöyle devam etti: 'Yılsonu itibarıyla bilançolarda döviz artışından kaynaklanan, TL'nin değer kaybetmesinden kaynaklanan zarar yazılımları olacaktır. Türkiye'de kişilerin ve firmaların döviz tevdiat hesaplarında 190 milyar doların üzerinde bir rezervi olması Türkiye'ye genel itibariyle bir kriz yaşanmasını engeller'.
Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırı hakkında konuşan Zeybekci, 'İnsanların haber ve bilgi alma hakkının, yaşam ve nefes hakkı kadar kutsaldır. Tüm basın organlarına fiili olarak yapılan saldırıları nefretle kınıyorum. Bunları hiç bir kimsenin uygun görmesini kabul edilebilir bulmuyorum. Sessiz kalmayı da kabul edilebilir bulmuyorum. Onun için kim olursa olsun, gerekçesi ne olursa olsun Türkiye'de özgür basına yapılan tüm saldırıları kınıyorum ve bunların bir an önce bitmesini temenni ediyorum' ifadelerini kullandı.