Yazıma bir teşekkürle başlamak istiyorum.
Galatasaray Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir, NEF Stadyumu’nun Basın Tribünü’ndeki eskiyen koltukları yeniledi.
Kendisine ve emeği geçenlere buradan spor yazarları olarak teşekkürlerimi iletiyorum.
Gelelim “Burak Elmas Başkan’a mektup” konusuna. Galatasaray Başkanı, geçtiğimiz Cumartesi basın toplantısı yapmıştı.
Kendisi gayet sakin bir üslupla, TFF ve hakemlerle ilgili olan biteni anlattı.
Başkandan beklenen masaya yumruğunu vurmasıydı.
Hatta kendisi de bunu söyledi ve ekledi: “Bu açıklamaların, vurdulu, kırdılı konuşmaların etkisi çok kısa!..” diye.
Burak Elmas’ın yanıldığı nokta şu, burası Türkiye, karşınızdaki insana ne kadar iyi niyet, ne kadar saygı duyarsanız o kadar tepenize çıkar.
Bu durumu da kendimden biliyorum. Karşımdaki insana ne kadar iyi niyet gösterirsem göstereyim, ne kadar saygı duyarsam duyayım, o insanın bana geri dönüşü, hep kötülük ve saygısızlık olmuştur.
Sizin durumunuz da tıpkı buna benziyor.
Daha önceki Galatasaray başkanlarının yaptığı sert açıklamalar var.
Taraftar da sizden bunu bekliyor.
Haksız da değiller…
Artık masaya yumruğu vurmanın vakti gelmedi mi sayın başkan?
Aynı pozisyon iki farklı karar
Cumartesi akşamı oynanan Galatasaray - Altay maçının hakemi Cüneyt Çakır’dı.
“Hakem” dediğime de bakmayın, bu “sözde hakem” Avrupa’da şov yapıp, kendi ülkesinde nedense futbolu katlediyor.
Ceza sahasında elle oynanan pozisyonda Galatasaray’a penaltı vermeyip, Berkan’ın pozisyonunda Altay’a penaltı verdi.
İki aynı pozisyon ve iki farklı karar.
İşte bunlar Türk futbolunun katilleri.
Engin Baytar haklıymış!
Türkiye’de futbolu yönetenler, futbolun önüne geçmeye devam ediyor.
Futbolseverin tek keyfi, statta maç izlemek.
Hakemlerin vermiş olduğu yanlış kararlar yüzünden yakında stada giden taraftar kalmayacak, sayelerinde hepsi sinir hastası oldu.
Bu durum, zamanla futbolculara da yansıyacak.
Engin Baytar gibi hakemin yakasına yapışan futbolcu görürseniz şaşırmayın.