?>

Korona Virüsü (WW3) -Postmodern World War 3- (2. Bölüm)

Talha Aytekin

5 yıl önce

Bir önceki makalemizde, Erdem Hocam ile birlikte, Korona Virüsü ile ekonomiden, sosyal yaşantıya kadar her alanın etkilendiğini bu noktada da dünyanın yeniden dizayn edilme arefesinde olduğu kanaatimizi belirtmiştik. 
Bu minvalde, Korona'nın laboratuvar sahiplerinin ise Türk milletine mesaj verdiğini düşünerek, makalemizi şöyle tamamlamıştık:
"Ekonomik dengelerin ve üretim zincirinin alt üst olması durumunda küresel egemenlerin raflarındaki teknolojiler gün yüzüne çıkabilecektir. 
İster digital ister kuantik çağ deyin, adının önemi yok. Yeni bir çağın ayak sesleri duyuluyor. 
Bu Çağ'a çabuk ayak uyduran egemenler sınıfına dahil olur. Bu Çağ ise bugün yaşanan Korona Virüsü sayesinde '5G' ye geçişin sancılarını yaşamaktadır. 
Bu sancı bugün var olan devletlerin yeni Çağ için uyumlu hale gelmesini sağlama amaçlı gerçekleşmektedir. 
Bu bağlamda, Türk milletine tarihi bir fırsat doğmuştur. 
Bizler bu Laboratuvar sahiplerinin ABD'de oldukça etkin olan Hazarlı Türkler olduğu kanaatindeyiz.” 
Bu cümleler ile bugünkü makalemizin alt yapısını oluşturmuştuk.
- Peki, Erdem Hocam, Hazar kökenli Musevi Türklerin bu denli etkili ve güçlü olmasının tarihi arka planı nedir?
- "Sır" kelimesi bana hep manipülatif gelmiştir. Zira 'Sır' ancak susularak muhafaza edilir. “Sana bir SIR vereyim mi?” diye başlayan tüm cümleler ifşa için girizgâhtır.
Gizli ve aşikar arasındaki fark, bakmak ve görmek arasındaki fark ile aynıdır. 
Orta Asya'dan dünyanın her yerine yayılan Türk milletinin izlerine her çağ ve her coğrafyada rastlamak mümkündür. Dolayısı ile böyle bir milletin güç ve izan sahibi olmasına şaşıranlara şaşırıyorum.
Bu bağlamda, dünya ve Türk tarihine de holistik bir gözle bakmak, sanıyorum bakış açısı bozukluğunun önüne geçecektir.
Gök Türk Devleti’nin Kıpçak bakiyesi Hazar İmparatorluğu…
Hazar Türk Devleti, Doğu’da Müslümanların, Batı’da Hristiyanların baskısından çetin münazaraların akabinde stratejik bir şekilde sıyrılarak Museviliği resmi din olarak seçti.
Böri Şad'dan, Aaron ve Jacop'a...
Bizans şehri Cheron valisi (Tudun) Hazar Türkü idi.
731’de Bizans Kralı Leon'un oğlu Konstantin, Hazar Kağanı Bihar'ın kızı Çiçek Hatun (Vaftiz edildikten sonra İrena adını almıştır) ile evlenir. Oğulları IV. Leon da Leon Hazar adı ile tahta geçmiştir.(755-780)
9’uncu yüzyılın ikinci yarısında Bizans İmparatoru Teophilyus, damadı Petran Kamateros'u malzeme, mimar ve işçiler ile birlikte Hazarlar için Don Nehri üzerinde Sarkel, Sar-kel, Şarkel (Beyaz ev, White House) kalesini yapmak için gönderir.
Benjamin Disraeli, 1804 - 1881 İngiliz siyasetçi (başbakanlık yapmıştır) Ruslar’ın, “Osmanlı’yı parçalayalım ve paylaşalım” teklifine, son derece sert karşı çıkmıştır; çünkü kendisi Hazar Türkü bir musevidir.
Gel gelelim, kurulan İsrail devletine en şiddetli kim karşı çıkar?
1948, Benjamin Fredman. Amerika’da yaşayan yahudi iş adamı.
Fact for fact" başlığı adı altında, İsrail devletinin aleyhinde propaganda yaparak ciddi bir para harcamıştır. 
Pentagon da dahil konferans vermiştir. 
İsrail devletinin aleyhine şu propagandayı yapar; “Onlar sami değil, Hazar Türkü” diye.
Pentagon’da yaptığı bu konuşmalar, “FBI” kayıtlarına da girmiştir.
1934 başta İstanbul olmak üzre, Türkiye’deki Museviler, inat ile Fransızca konuşuyor ve dil birliğini bozmakta inat ediyorlardı. “Amikal Dostluk Derneği”ne bu konuları konuşmak üzre konferans veren “Kara Şemsi Reşit Saffet” beyefendi, Musevi vatandaşlarımıza dünya üzerindeki Musevilerin yüzde 90'ının Hazar Türkü olduğunu anlatıp, onları ikna edince musevi vatandaşlar, Türkçe konuşup, yazmaya ve Türk olduklarını idrak etmeye başladılar.
- Buradan anlaşıldığı üzere İsrail'i kuranlar, Hazar kökenli Musevi Türkler’dir, diyorsunuz.
- Kesinlikle. Biraz daha günümüze yaklaşalım... 'Türk' lafzının dünyanın çeşitli dil ve lehçelerinde 488 yazılış ve telaffuzu var.
USA Census Data...

.

Soyadı "Türk" 100.000
Soyadı "Kagan" 100.000
Soyadı "Kaplan" 100.000
Soyadı "Kuzara" (İbranice Hazar demek) 100.000 vs...

.

.

Soyadı “Türk” olan kimi Hristiyan çoğu Amerikalı ve Avrupalılar’ın “DNA”ları Belarusya, Almanya, Macaristan, Litvanya, Polonya, Rusya, Ukrayna, Silezya ve Slovakya'da yaşayan Ashkenaz (Aşkenaz) musevilerinin “DNA”larıyla TürkDNA”ları eşleşiyor. (Derin Yahudi - Cengiz Özakıncı)
Ayrıca Karaim, Karay yahudilerinin de Hazar Türkü oldukları bilinir.
- Anladım hocam. Sanırım Hazar kökenli Türklerin bu denli güçlü olmasının arkasında Tapınakçılarla kurdukları ittifakında etkisi var.
Zira 16. yüzyılda Rothschild Ailesi’nin “Tapınakçılar”la olan ittifakı, Hazar kökenli Türklerin, hem ABD'de hem de Avrupa'da bu kadar etkin olmasını sağlamış gibi görünüyor. Bugünkü para sistemin sahibi “Tapınak Şövalyeleri” olarak bilinen yapıdır. 
Napolyon Savaşları sonrası servetine servet katan Mayer Amschel Rothschild, “Ben bu serveti emanet parayla yaptım” açıklaması yapmıştır. 
Buradaki “emanet para” tapınakçıların kendilerine yasak olan para işlerinin kontrolünü Musevi Rothschild Ailesi’ne bırakması üzerine gelişmiştir.
Hocam, Hazar Türkü olan Rothschild'in asıl planı size göre nedir?
- Talha Hocam! Bakın, Sami yahudilerin bırakın devlet kurmasını, Mesih gelmeden böyle bir işe kalkışmaları bile düşünülemez. Devletsiz kalmamak Türkler’e has bir meseledir.
Theodor Herzl, kendi yazdığı “Yahudi Devleti” kitabında diyor ki; “Filistin'i mi yoksa Arjantin'i mi seçmeliyiz? Biz bize verilenleri almalı ve Yahudi kamuoyu tarafından seçilenleri seçmeliyiz.” Yani şayet Arjantin devlet kurumaları, o zaman Yahudilere toprak verseydi bugün İsrail Devleti, Brezilya'ya sınır komşusu olacaktı. Türkler’in, “Vaadedilmiş toprak” vs, takıntıları olmaz. 
Evet bu ve benzeri argümanları, siyasi olarak kullanabilirler lakin gerçek ideaları olamaz. 
Hazarlar’ın hedefleri konusuna gelecek olursak. 
İlk hedeflerinin Türk birliği olduğunu düşünüyorum. Bunun aşamalarını saymak gerekirse; İran bölünür Turan kurulur. 
Turan’ın kurulması ile Turan Birliği’nin hamisinin Kazakistan veya Türkiye olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda, İsrail mutlaka Türkiye'ye angaje edilmek istenecektir. 
Akabinde Çin'in bölüneceğini düşünüyorum. 
Daha sonra ise Rusya bölünür ve bugünkü Kırım topraklarında tarihi bir tokat gibi, Türk egemenliğinde Hazar Devleti yeniden kurulur.
- Hocam, sanırım bir önceki makalemizde “Korona Virüsü'nün etki alanı konusunda yaptığımız; "Çin'in sınır komşusu olan Kazakistan, Moğolistan, Kırgısiztan- Kazakistana sınır olan Özbekistan - İran'a sınır olan Türkmenistan ve Çinli turistlerin en çok ziyaret ettiği 8. Ülke olan Türkiye'deki açıklanan toplam vaka sayısını bu laboratuvar ürününün Türk Milletine verdiği mesaj olarak algılanması gerekebilir. 
Zira, Coğrafi ve matematiksel olarak hiçbir şekilde açıklanamaz bu durum için nasıl düşünmek gerekmektedir?" değerlendirmesi de bugünkü yazımızla birlikte oldukça büyük önem kazanmış oluyor.
*
Büyük olasılıkla, Türk milletini teğet geçecek olan Korona Virüsü'nün ülkemizde ise kontröllü bir şekilde artması hedefleniyor izlenimini alıyorum. 
Bu denli küresel bir olguda haliyle bazı kontrol dışı gelişmelerin yaşanması da kaçınılmaz olacaktır.
Türk Devletleri’ndeki Korona Vakası yok denebilecek düzeydeyken Türkiye'nin İngiltere tarzında tutum sergileyerek virüsün kontröllü gelişiminin sağlamasının istendiğini anlıyoruz.
Bunun nedenlerini ise Türkiye'nin jeopolitik konumuyla birlikte değerlendirmek gerekmektedir. 
Korona Virüsü’nün, Türkiye'deki durumunu daha sonra değerlendirmek üzere Erdem Hocamızla yaptığımız söyleşiyi burada tamamlıyoruz. 
Erdem Hocam'a katkıları için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygılarımızla…
.
Talha Aytekin, dikGAZETE.com

BİR ÖNCEKİ MAKALE: 
Korona Virüsü (WW3) -Postmodern World War 3-

https://www.dikgazete.com/korona-virusu-ww3-postmodern-world-war-3-makale,2268.html

YAZARIN DİĞER YAZILARI