KÜRESELCİLERE KÖTÜ HABER: “BEKLENEN GENÇLİK GELDİ”
Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in Asil Türk Milletine ithaf ederek yazdığı “Sakarya Türküsü” şiirinde geçen “Siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?” mısrasından yola çıkarsak, son yıllarda egemen dünya güçleri tarafından sosyal medya, moda, internet platformları, şarkılar, filmler ve daha birçok kanal kullanılarak sekülerizmin, gençliğe örgütlü propagandasının yapıldığına şahit oluyoruz.
Gençliği “hayat süren leşler” çukuruna indirgemeye çalışan, düşünmemeyi, okumamayı, tarihteki işlevimizi anlamamayı gençlere öğütleyen bu güçlerin unuttuğu en önemli şey atalarımızdan aldığımız “şuur ve liderlik” vasıflarının hala milletimizin gençliğinde tezahür etmesi olmuştur.
Bir gençlik düşünün ki küreselcilerin tüm teknolojik ürünleriyle, reklamlarıyla, uygulamalarıyla ve daha birçok aracısıyla gençlere sekülerizm, dinsizlik, milletsizlik, milliyetsizlik ve “tek dünya devleti” propagandası yapmasına rağmen hala tarihteki rolünü anlamayı tercih ediyor, milletinin hedefleri doğrultusunda çalışıyor ve devletinin yeni yüzyıldaki konumlanmasını doğru anlıyor.
İnsanlar nasıl yaşadıktan sonra, tüm kazanımlarını miras olarak aktarıyorsa gençlik de bir mirastır ve bu mirası bırakan da cesaretleri, inançları, başardıklarıyla dünyaya nam salan atalarımızdır.
Gençliği anlamak zor, eleştirmek ne kolay…
Oysa gençlik köprüsünden geçerken ayağı takılmayan, düşmeyen, sendelemeyen insan mı var?
Gençliği anlamak yerine eleştirmeyi, dinlemek yerine yargılamayı, çekmek yerine itmeyi tercih edenlere rağmen bu milletin asil gençleri, tarihten aldıkları güç ve sorumlulukla yeni yüzyılın tarih sayfasının başrolünde oynama hedefine doğru yürüyor.
Bu yürüyüş; içerisinde onur, cesaret, azim, sorumluluk ve tarih bilinci bulunduran şuurlu bir yürüyüş.
Bu yürüyüş; içinde Sultan Alparslan’ın emanet ettiği Anadolu coğrafyasını koruma güdüsü taşıyan bilinçli bir yürüyüş.
Bu yürüyüşte Fatih Sultan Mehmet Han’ın emaneti İstanbul’a olan aşk da var, Sultan Selim Han’ın mirası olan cesaret de var, Abdülhamid Han’la özdeşleşen feraset de var.
Bu yürüyüşün mayasında “Hey Sakarya kim demiş suya vurulmaz perçin” ifadesine cevap verircesine tüm engellere perçin vuran Türk Gençliğinin kendisi var.
Ulus devletleri yıkmayı, millet olma bilincini yok etmeyi, dillere ve dinlere savaş açarak şuursuz, kimliksiz, dinsiz, kişiliksiz, tüketim müptelası bir gençlik yaratmayı hedefleyen küreselciler bilsinler ki bu millet, peygamber övgüsüne nail olan bir ecdada sahip olan ve bu ecdadın miras bıraktığı kanı damarlarında büyük bir onurla yaşatan bir millettir.
Bu milletin gençleri de sizin kullandığınız türlü argümanlara ve yerli operasyon elemanlarınıza rağmen tarihten aldıkları sorumlulukla hareket etmeye, ecdatlarından aldıkları güçle üretmeye ve ülkesini büyütme arzusuyla Kızılelma’ya doğru koşmaya devam ediyor.
Siz küreselciler, tarihte hep olduğu gibi yine kaybetmenin vereceği acıyla yaşamaya mahkum kalacak ve bu milletin gençlerinin tarih sahnesine güçlü şekilde dönmesine engel olamamanın hıncıyla acizleşeceksiniz.
“bir gençlik, bir gençlik, bir gençlik...
zaman bendedir ve mekân bana emanettir şuurunda bir gençlik...
dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik…”
Üstada selam olsun. Beklenen gençlik geldi ve milletinin hedeflerini bir bir gerçekleştirerek atalarının yürüdüğü yolda yürümeye, sancağımızı gurur ve şanla dalgalandırmaya devam ediyor.
.
Mustafa Aygül, dikGAZETE.com