Ahlat'a yerleştirilen Ahıska Türkleri yaşantılarını huzur içinde sürdürüyor

Ahlat'a yerleştirilen Ahıska Türkleri yaşantılarını huzur içinde sürdürüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla, 6 yıl önce Türkiye'ye getirilerek Bitlis'in Ahlat ilçesine yerleştirilen Ahıska Türkü aileler, sürgün yıllarının ardından vatan toprağında huzurla hayatlarını sürdürüyor

Bitlis

Sovyetler Birliği tarafından 14 Kasım 1944'te Gürcistan'ın Ahıska bölgesinden sürgün edilen Ahıska Türkleri, yıllarca devam eden sürgünün ardından Türkiye'de olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla 6 yıl önce Ukrayna'dan getirilerek yerleştirildikleri Ahlat'ta yeni bir hayata başlayan Ahıska Türkleri, 78 yıl önceki acı dolu günleri ve zorlukları hafızalarından silemiyor.

Ahıska Türklerinden 82 yaşındaki Simizar Mehmetoğlu, çok zor ve acı dolu günler geçirdiklerini, aç ve susuz kaldıklarını, küçük kardeşinin 40 günlükten hayatını kaybettiğini anlattı.

Mehmetoğlu, "Babamı askere aldılar gittiler. Annem sahipsiz. 40 yıl Özbekistan'da yaşadık. Vagonlarda zor yolculuklar yaptık. Aç, susuz kaldık, çok zulüm çektik. Ahırlara bıraktılar. Kapılar açık, kar ve soğuk vardı. Bir ocak ortaya bıraktılar, ateş yakıp samanın içinde yatıyorduk. Çok sahipsizlik ve azap çektik. O zamanlar ben 4-5 yaşındaydım. Bunları gördük. Allah, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Düşman gözlerinden sakınsın. Şimdi burada huzur içinde yaşamımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.

Enver Aydın ise hayatları boyunca sürgün yaşadıklarını, şimdi Türkiye'de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.

Desteğinden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a minnettar olduklarını aktaran Aydın, şöyle konuştu:

"Özbekistan'da doğup büyüdüm. Oradan da 22 yaşındayken sürgün olduk. Hayatımız sürgünle geçiyor. Allah kimseye böyle acı vermesin. Daha sonra Ukrayna'ya gittik, 27 yıl orada yaşadık. 2016'da Türkiye'ye geldik. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm ekibinden Allah razı olsun. Burada iyiyiz çok şükür.

Ukrayna'da yakınlarımız var. İstiyoruz ki onlar da gelsin. Sürgün yıllarında vagonlardan dedelerimizi atmışlar. Özbekistan sürgününü yaşadık. Türkiye'ye geldikten sonra insan gibi yaşamayı burada gördüm. Cumhurbaşkanımıza Allah sağlık versin, onun sayesinde buradayız.

Bir atasözümüz 'Kardeşini yitiren bir gün ağlar, anayı yitiren 40 gün ağlar, vatanı yitiren yaşamı boyunca ağlar.' der. Onun için Allah, vatanımıza sahip çıkmayı nasip etsin."

Halime Kehvan da "Allah'a şükür Türkiye'ye geldik. Namazımızı kılıyoruz, ezan seslerini işitiyoruz. Tarlalarda çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız bize bu iyilikleri verdi, Allah ondan razı olsun. Buraya geldik, bir ekmeğimiz olsa da şükür olsun." dedi.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...