Bakkallar zincir market kültürüne direniyor

Bakkallar zincir market kültürüne direniyor

İstanbul Bakkallar Odası Başkanı İsmail Keskin, bakkalların, her gün sayıları artan zincir marketlerin şubelerine karşı direndiğini kaydederken 2025 yılı itibarıyla bakkalların İstanbul'da 22 bin, Türkiye genelinde ise 176 bini bulduğunu söyledi.

İstanbul

Türkiye'de hızla sayıları artan zincir market şubeleri ve alışveriş merkezlerine karşın geçmişten günümüze kadar geçen sürede uzun bir tarihe sahip bakkallar, ticari hayatlarına devam ediyor.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan İstanbul Bakkallar Odası Başkanı İsmail Keskin, bakkalların vatandaşla birlikte yol yürüdüğünü ve her zaman yanında olduklarını söyledi.

Keskin, ''Bakkallıkta sevgi, saygı var. Bakkallıkta insan sevgisi var ve hizmet aşkı var. Bakkal, vatandaşın bana göre her şeyi. Anahtarını bırakan, çocuğunu emanet eden, ihtiyacında para alan ama bakkal, bunlarla da bana göre anlatılır bir şey değil. Bakkal başka bir şey. Bakkal bir anne, bakkal bir baba, bakkal bir abi. Hep öyle düşünür, hep öyle söylüyorum'' dedi.

Keskin, İstanbul'da ve Türkiye'de market kültürünün ve AVM'lerin arttığı bir dönemde olmasına rağmen vatandaşın kendilerini gecede gündüzde, zor zamanlarda her an gidilecek bir yer olarak gördüğüne işaret etti.

'Vatandaş böyle bir sıcaklığı görünce bakkalları tercih ediyor'

Bakkallar olarak karşılarında dev zincir marketlerinin ve büyük alışveriş merkezlerinin olduğunu ifade eden İsmail Keskin, ''Karşımızda devasa güçler var. Devasa sermaye var. Ama vatandaşı sevmek, vatandaş tarafında olmak, vatandaşın elinden tutmak bizi hakikaten ayakta tutuyor. '3 harfli' denilen işletmelerin kafalarındaki düşünce belli; kar etmek. Bakkallarda da sonuç itibarıyla kar etmek var ama bizdeki gibi insan sevgisi, insan ilişkileri, vatandaşa destek olma düşünceleri onlarda yok." dedi.

Keskin şunları kaydetti:

"Siz zincir markete kapıdan içeri girdiğinizde hiç kimse size 'merhaba' demez, 'nasılsın' demez. Yüzünüze de gülümsemez. Dolayısıyla onlar kara bakarlar. Ama bakkallarda siz alışverişinizi yaparsanız, nakit paranız varsa verirsiniz yoksa kredi kartı verirsiniz, vermezseniz bizim bir meşhur veresiye defterimiz vardır malumunuz. Veresiye defteri ortaya çıkar. Yazılır, çizilir. Zamana göre vatandaş öder. Böyle bir sıcaklığı, böyle bir yakınlığı, ilgiyi vatandaş görünce bakkallar tercih ediliyor.''

Keskin, zincir marketlerin gıdanın yanında kırtasiye, züccaciye, elektronik eşya, beyaz eşya ve benzeri ürünler de sattığını belirterek, ''Dolayısıyla onlara bir ayrıcalık tanınıyor. Bu durum bakkallarda yok. Ancak biz ne olursa olsun vatandaşın yanında olmaya devam ediyoruz. Vatandaşa elimizden geldiğince yardım etmeye gayret ediyoruz. Dolayısıyla bu da bakkala olan ilgiyi yükseltiyor'' ifadelerini kullandı.

Türkiye'de ve İstanbul'da bakkal sayılarına ilişkin son sayıları paylaşan Keskin, ''İstanbul'da bizim yaptığımız hesaplamalara göre 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 22 bin, Türkiye genelinde ise 176 bin bakkal var. Geçmişte ayrıca pandemi döneminde ise bakkal sayısında yüzde 20 artış olmuştu. O zaman bakkallara çok ihtiyaç oldu. Çünkü bakkallarımız o dönem de vatandaşı idare eden, koruyan, kollayan, destek olan esnaftan oldular. Ondan dolayı o zamanlarda sayımız İstanbul'da da Anadolu'da da bir hayli artmıştı. Pandeminin ardından ise normal sayılarımıza geri dönmeye başladı'' şeklinde konuştu.

'Bakkallar vatandaşın kileri'

İsmail Keskin, bakkalların her zaman sahada ve vatandaşın yanında olmaya devam edeceğini fakat zincir marketlerin sahada gelişi güzel bir şekilde olmaları, gelişigüzel bir şekilde açılmaları ya da sayılarının sermayeye dayalı olarak çok fazla olmasının küçük esnafı sıkıntıya soktuğunu söyledi. Keskin, ''Bundan dolayı idarenin, bu işi sermayeye bırakmaması lazım diye düşünüyorum. Bakkallar bugün her yerde var. Mahallelerde var. Sokak aralarında var. Elimizin altında, yürüme mesafesinde. Bakkallar vatandaşın kileri'' dedi.

Keskin, zincir marketlerin sokak aralarında olmasının da vatandaşı büyük sıkıntıya soktuğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

''Diyelim ki sokağın bir tanesinde zincir market var. Mal geliyor. Kamyondan mal yükleniyor mağazaya. Ancak orada kamyonu çekiyorlar sokağın içerisine, diyorlar ki özellikle araç kullanıcılarına 'bu sokağa giremezsin, ben mal boşaltıyorum' Ancak böyle bir hakları yok ki saatlerce sokağı kapamak gibi. Orada bir yangın çıkar, itfaiye bölgeye giremez. Acil hasta olur, ambulans eve ulaşamaz. Dolayısıyla bunların sokak aralarında düzen açısından kesinlikle olmamaları lazım.''

Gençlerden bakkal olmaya hevesli olanlar bulunduğunu bildiren Keskin, pandemi sürecinde birçok yeni ve genç bakkal arkadaşlarının olduğunu ifade ederek gençlerin esnaflığı severek ve isteyerek yaptığını söyledi.

Keskin, market kültürüne geçmişte olduğu gibi bugün de direnmeye devam edeceklerini ve vatandaşın yanında olmayı sürdüreceklerini vurgulayarak, ''Zincir marketlerle aynı şartlarda yarışmak istiyoruz. Yöneticilerimize sık sık dile getiriyoruz. Ne olur bunlara gelişigüzel şekilde serbest bir saha bırakmayın. Marketler yasasına bir düzen getirilsin. Kurallar koyulsun. Biz hem vatandaşı hem de piyasayı gene eskisi gibi sırtlarız, götürürüz, hiçbir problem de yaşanmaz'' diye konuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...