- 30-08-2025 17:07
- 2170

Batı halkları, Ukrayna krizinin çözümünde Rusya’yı haklı görüyor
Moskova
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 24 Şubat 2022 tarihinde Rus ordusuna emrini verdiği özel askeri operasyonlar hala devam ediyor. Ukrayna’daki çatışmaların yanı sıra krizin diplomasi yoluyla çözülmesinde ABD Başkanı Donald Trump’ın son dönemlerde büyük çabası var. Joe Biden döneminde Kiev rejimi açık olarak desteklenirken Trump döneminde ibre neredeyse tersine döndü. Trump, Kiev rejim lideri Vladimir Zelenskiy ile Ukrayna madenlerinin işletilmesine dair anlaşma imzalamayı başardı.
Ancak artık ABD tarafı, Kiev tarafından alacağını aldı. Artık ABD, Rusya ile karşılaşmak istemiyor. Çünkü çatışmalar uzadıkça ABD ve batılı ülkeler kaybettiklerini anlamaya başladı. Bazı Avrupa ilkelerinin liderleri de bu yönde çıkışlar yapıyor. Diğer taraftan Donald Trump’ın, Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeden sonra da batılı toplumların nabızları ölçülmeye başlandı. Batılı toplumlar, Ukrayna’daki çatışmanın ilk dönemlerinde ‘Rusofobi’ ile dolduruluşa getirilirken batılı hükümetler, oluşturdukları kamuoyu ile halkı da arkasına alarak Kiev rejimine askeri, ekonomik ve terör saldırılarının düzenlenmesinde destek oldu.
Ancak süreç öyle noktalara geldi ki, Rusofobi ile mücadele etmek zorunda kalan Rusya aynı zamanda meşru müdafa hakkını da kullanmaya çalıştı. İstila edilen topraklarından Kiev militanları çıkarıldı, terör saldırılarının önüne geçildi ve güçlü misillemeler yapıldı. Anlayacağınız Moskova, kendilerine ne kötülük yapıldıysa karşılığını verdi. Sadece Kiev rejimi yöntemi olan terör saldırıları düzenlemedi.
Büyük bir sabırla gelinen noktada ABD ve bazı batılı ülkeler havlu atmak üzere. Ancak Rusofobi ile dolduruluşa getirilen batı halklarını da arkalarına almaya çalışıyorlar.
Forsa Enstitüsü tarafından yapılan anket, Almanların yüzde 52’sinin Ukrayna’nın barış anlaşması için Rusya’ya toprak bırakması gerektiğini düşündüğünü gösterdi. Alman Die Welt gazetesinin aktardığına göre araştırma, 18–19 Ağustos tarihlerinde ülke genelinde 1002 kişiyle yapıldı.
Sonuçlara göre, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) seçmenlerinin yüzde 72’si Ukrayna’nın toprak tavizini destekledi. Hristiyan Demokrat/ Hristiyan Sosyal Birlik (CDU/CSU) seçmenlerinde bu oran yüzde 43 olurken, Sosyal Demokrat Parti (SPD) taraftarlarında yüzde 48 olarak kaydedildi.
Aslında bir bakıma Alman halkı, Rus tarafını haklı görmeye başladı. Çünkü hala Kiev rejimi, batılılardan askeri ve ekonomik destek almaya devam ediyor. Yani ortada bir barış süreci yok. Ateşkes hiç yok.
Bu durumda Almanların, çekindikleri için Ukrayna’nın taviz vermesi gerektiği fikrini taşıdıklarını düşünmüyorum. Tamamen manipüle edilen batılı halklar, sabırla süreci yürüten Ruslara karşı empati geliştirmeye başladı. Rusların haklı yönlerini görmeye başladılar.
Bu anket, Almanya’da yapılsa da kısa sürede tüm Avrupa kentlerinde ve Kiev rejimine destek veren diğer ülkelerde de yapılacaktır.
Böylelikle halkın bakış açısına göre de olası Ukrayna-Rusya müzakerelerinin ön hazırlığı yapılacaktır. Bu hazırlıkta ise Kiev tarafının, Rusya’nın özgürleştirdiği topraklardan taviz vereceğini düşünüyorum.
Rusya, prensipte geri adım atmıyor.
Bu, batılılar tarafından da net şekilde görülüyor. Bu durumda yakın zamanda olası müzakerelerden Kiev rejiminin mağlup ayrılması muhtemel. Zaten cephede ordusunu koordine edemeyen, cephane ve asker sıkıntısı çeken Kiev tarafının batılı hükümetler tarafından tavize zorlanacağı aşikar.
Yoksa ki çatışma uzadıkça ne batıda ne de ABD’de ilerleme olacak. Devam eden ekonomik ve enerji krizlerinin son bulmasıyla ancak batı halkları refah seviyesine ulaşacaktır.
Batı halkları artık bu bilinçle hareket edip maniplasyona razı gelmiyor. Hükümetler halkını savaşa ikna edemiyor. Bu durumda halkını arkasına alamayan hükümetler ayakta kalma konusunda kaygılar yaşıyor. Ukrayna’daki çatışmanın batıda daha fazla siyasi krize neden olmaması için de Kiev rejimi baskı altında tutulacak.
Eğer batılılar Kiev rejimini askeri, siyasi, ekonomik ve savunma yönünden desteklemeye devam ederse tüm yönleriyle kriz büyüyecek ve batılı halkların büyük bir ayaklanmaya neden olması gerçeğiyle yüzleşebiliriz.
.
Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com