Basıldıkça güzelleşen halıların üretildiği fabrika

Basıldıkça güzelleşen halıların üretildiği fabrika

TBMM Milli Saraylar Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası, 176 yıldır saray, köşk ve kasırların ipekli mefruşatını üretirken, ''müze fabrika'' özelliğini de koruyor.

Osmanlı Devleti'nin son yüzyılında saray hayatının en önemli unsurlarından biri olan Hereke Dokuma Fabrikası, dokumacılık sanatını yeniden canlandırmak için 1843 yılında Sultan Abdülmecid döneminde "Hereke Fabrika-i Hümayunu" adıyla kuruldu.

Sarayların döşemelik ve perdelik ihtiyacını karşılamak üzere üretime geçen fabrika, 1891 yılında halı dokumaya başladı.

II. Abdülhamid'in himayesinde Sivas, Ladik ve Manisa'dan getirilen ustalarla başlanan bu üretimde, ustalara önce saray tarafından verilen desen örnekleri dokutturuldu ve bu desenler daha sonra geliştirilerek özgün Hereke üslubu ortaya çıkarıldı.

Böylece saraylar için ipekli döşemelik ve perdelik üreten Hereke Dokuma Fabrikasına halı dokuma birimleri eklendi ve dünyaca tanınan Hereke halıcılığının temelleri atıldı.

Hereke Dokuma Fabrikasının en seçkin ürünleri, Osmanlı sanayisinin vitrini niteliğindeki saray, köşk ve kasırların dekorasyonunda kullanıldığı gibi yabancı hanedan mensuplarına verilen hediyeler yoluyla Avrupa saraylarında da kendilerine yer buldu.

Fabrika, kuruluşundan yarım asır sonra da dünyaca ünlü bir marka haline gelerek, Paris, Londra, Viyana, Lyon, Brüksel ve Torino'daki uluslararası sergilerde ödüllere layık görüldü.

Hereke, aynı zamanda Türkiye'nin en büyük halısını dokuyan fabrika olarak da kayıtlara geçti. Fabrikanın Yıldız Şale Köşkü'nün tören salonu için 120 yıl önce dokuduğu 468 metrekarelik halı hala dünyanın en büyük halıları arasında gösteriliyor.

Osmanlı döneminde bayramlaşma törenlerinin yapıldığı Dolmabahçe Sarayı'ndaki Muayede Salonunun zeminini süsleyen 124 metrekarelik yekpare Hereke halısı, bugün yerli ve yabancı binlerce turistin ilgisini çekiyor.

Cumhuriyet döneminde Sümerbank çatısı altında çalışmasını sürdüren Hereke Dokuma Fabrikası, 1995 yılında Özelleştirme Yasası kapsamında Milli Saraylar İdaresi Başkanlığına bağlandı.

Günümüzde müze-fabrika olarak üretimini sürdüren fabrika, milli saraylar araştırmacılarıyla yürütülen ortak çalışmalara da ev sahipliği yapıyor.

"Bir metrekarede 360 bin düğüm"

TBMM Milli Saraylar Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası Müdürü Emine Günaydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fabrikanın ürettiği ürünlerin dünyaca ünlü olduğunu söyledi.

Hereke'nin II. Abdülhamid döneminde özgün üslubuna kavuştuğunu ifade eden Günaydın, ürünlerin kalitesindeki yüksekliğin burayı bir marka haline getirdiğini kaydetti.

"Hereke yün halısında bir metrekarede 360 bin düğüm bulunmaktadır." diyen Günaydın, "Bu sıklık hem kaliteyi iyileştirdiği gibi hem de pikselleri küçük olduğundan kıvrımlı desenleri yapmaya imkan sağlamaktadır. Bu çok ince desenlerin çalışılması olanağı veriyor. Bundan dolayı Hereke klasiği ortaya çıkmıştır. Dünyada en kaliteli halı, Hereke halısıdır. İpek halılarda yeni dönemlerde bir milyon düğümler ve 2 milyon 250 bin düğümler var ama Hereke yün halısı olarak sıklık ve kalite olarak en kaliteli hem de en çok sıklığa sahip olanıdır." diye konuştu.

"Basıldıkça daha da güzelleşiyor"

Hereke halısının kendine has özellikleri bulunduğunu dile getiren Günaydın, şöyle konuştu:

"Hereke halısı, evladiyelik olarak bilinir. Sıklığının çok olması, kaliteli olması, halının uzun süre dayanmasını sağlıyor. Dünya markası olmasında desenlerinin de katkısı var. Halılar kalite sıklığından dolayı basıldıkça daha da güzelleşiyor, renkleri parlıyor, çok daha güzel bir görünüm alıyor. Bu özellik de sadece Hereke halısında var. İran halısında açık düğüm kullanıldığı için belli zaman sonra kendi atıyor ve uzun ömürlü olmuyor. Hereke halısında ise Gördes dediğimiz Türk düğümü kullanılıyor. Çift bağlama dediğimiz bir düğüm şekli bu da halının kaliteli ve uzun ömürlü olmasını sağlıyor."

Bir kişinin yaklaşık 3 ayda bir metrekare halı dokuyabildiğini belirten Günaydın, metrekaresinde 360 bin düğüm olduğu için emeğin yoğun olduğunu kaydetti.

Günaydın, dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ziyaretçilerin fabrikadaki dokuma seslerini bir müzikale benzettiklerini aktardı.

"Günlük 22 santimetre dokuyabiliyorum"

Fabrikadaki kadife kumaş dokumacısı Hasan Kahraman da özel bir dokuma şekli bulunan ipekli çakma kadife ortaya çıkardıklarını belirterek, dokumada jakar ve armül mekanik sistemi kullandıklarını kaydetti.

Kadife kumaşların padişahların odalarında kullanıldığını ifade eden Kahraman, "Bu işi yapan dünyada bilinen 3-4 kişi var. Bu iş zor ve dikkat gerektiren iş. Ufacık hatayı görmeyip işi devam ettirirsen kumaş ziyan oluyor. Bu kumaşla da sınırlı kalmıyor. Hata çözgünün yeniden yapılmasına kadar gidebiliyor. Günlük 22 santimetre dokuyabiliyorum. İş ağır bir iş." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...