Çanakkale
Çanakkale'nin Eceabat ilçesi Seddülbahir köyündeki Seddülbahir Kalesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığınca yürütülen kazı ve restorasyon çalışmalarının ardından 18 Mart 2023'te yeniden ziyarete açıldı.
Çalışmalar sırasında ortaya çıkan envanter ve etütlük eser niteliği olmayan 109 yıllık metal malzemeler, kullanılmak üzere ayrıldı. Bu materyaller, heykeltıraşlar İnayet Türkoğlu, oğlu Berat Türkoğlu ve Ali Osman Avşar tarafından birleştirilerek 5 metre yüksekliğe, 2 metre genişliğe sahip anıta dönüştürüldü.
Yapımı 3 ay süren ve Mehmetçiğin cesaretini simgeleyen anıtta, bombanın önünde "dur" işareti yapan Türk askeri yer alıyor.
Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Kanlı Bomba Anıtı'nın bölge için gerçekten çok önemli bir eser olduğunu söyledi.
Çanakkale'yi geçilmez yapan destanın yazıldığı bu topraklarda savaş malzemelerinin özgün bir çalışmayla anıt haline getirildiğini belirten Kaşdemir, "1915 yılında Çanakkale'de adeta bir mahşer yaşandı. Mehmet Akif'in ifadesiyle bomba ve şarapnel parçaları sağanak sağanak tepelere yağdı ama buna rağmen Mehmetçiğin iman dolu göğsü sayesinde Çanakkale geçilemedi. Kahraman Mehmetçiğimiz Çanakkale'yi geçilmez yaptı. İşte bu müstesna topraklarda o savaşın hatıraları anıt şeklinde yükseliyor." dedi.
Kaşdemir, "Çanakkale ruhu"nu simgeleyen anıtlardan biri olacak bu yapının, ziyaretçilerin bölgede yaşanan kahramanlığı daha iyi anlamalarını sağlayacağını dile getirdi.
Çanakkale'nin, Türk milletinin bir araya geldiğinde ne kadar büyük işler başarabildiğini gösterdiği bir coğrafya olduğuna dikkati çeken Kaşdemir, "Çanakkale herkesin kardeş olduğu, Çanakkale kutsal değerlere bağlılığın, vatana, millete, bayrağa bağlılığın zirveye çıktığı yerdir. Çanakkale'de aslında çok büyük bir iş başarılmıştır. İşte o hatıralar, savaş malzemeleri, bomba parçaları, şarapnel parçaları, kazı yaptığımızda toprağın altından çıkan birtakım malzemeler sanatçılarımızın elinde ete kemiğe büründü ve Seddülbahir köyünün meydanında yükselen Kanlı Bomba Anıtı ortaya çıktı." ifadesini kullandı.
"Anıtla 'Bir ölür bin diriliz' mesajını verdik"
İsmail Kaşdemir, yeni anıtın adını tarihe yazdıran kahraman Mehmetçiğin cesaretini simgelemesi bakımından çok önemli bir çalışma olduğunu anlattı.
Bu büyük kahramanlığın, yüksek ruhun asla unutulmayacağını söyleyen Kaşdemir, şöyle devam etti:
"Anıtımız, ziyaretçileri şöyle bir tefekkür etmesini, bu toprakların nasıl vatan yapıldığını, Çanakkale'nin nasıl geçilmez yapıldığını düşünmeye sevk edecek. Çanakkale'yi geçilmez yapan o büyük ruhu daha iyi anlama imkanına sahip olacaklar. Çanakkale'deki o büyük mücadelede 'Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum' emrinin nasıl yerine getirildiğini, kahraman Mehmetçiğin nasıl büyük bir fedakarlık yaptığını, Seddülbahir'de Ezineli Yahya Çavuşların, Bigalı Mehmet Çavuşların nasıl büyük bir iş başardığını daha iyi anlama imkanına sahip olacaklar."
Çanakkale Savaşları'ndan kalan izlerin halen canlı olduğunu, bu coğrafyada yeni veriler elde etmeyi sürdürdüklerini belirtti.
Bunları gün yüzüne çıkararak ziyaretçilere "Çanakkale ruhu"nu daha iyi aktarmaya çalıştıklarını kaydeden Kaşdemir, "Kanlı Bomba Anıtı da gelen ziyaretçilerimizi karşılayarak tabiri caizse 'Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir' diyecek. Hatta 'Çok büyük bir işin başarıldığı, düşmana meydan okunduğu, Cumhuriyet'e giden yolların başladığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün tarih sahnesine çıktığı ve Çanakkale'nin geçilmez yapıldığı topraklardır' diyerek haykıracaktır." değerlendirmesini yaptı.
Heykeltıraş İnayet Türkoğlu da Seddülbahir köyündeki bu yapının çok anlamlı bir anıt olduğunu vurguladı.
Anıtı yaparken duygulu anlar yaşadıklarını, adeta tüylerinin diken diken olduğunu bildiren Türkoğlu, şöyle konuştu:
"Bütün şarapnel parçalarını birleştirip ortaya çıkardık. Önce bir replikasını yaptık. Eskizini yaparken çok heyecanlanmıştık. Uygulama aşamasına geçtiğimizde bomba parçalarından, şarapnel parçalarından oluşan heykeli yaptık. Anıtla 'Bir ölür bin diriliriz' mesajını verdik. Bu parçalarla önce askeri oluşturduk. Sonrasında tüm anıtımız tamamlandı. İşin başından sonuna kadar heyecanlı bir süreç oldu. Bir yandan acı ve ızdırap duyarak, çeşitli heyecanlar yaşayarak anıtımızı yaptık. Şarapnel parçalarının içlerini kırmızıya boyayıp kan rengini vermiş olduk. Anıtın ismini de bu şekilde tamamladık."