Pekin
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında, Ukrayna krizinin çözümüne yönelik gelişmeler ve Çin'in tutumuna ilişkin değerlendirmede bulundu.
Çin'in Ukrayna krizinde diyalog ve müzakerelerin tek geçerli yol olduğuna inandığını ifade eden Sözcü Guo, "ABD ile Rusya arasında barış görüşmeleri konusunda varılan anlaşma dahil barışa katkı sağlayacak tüm çabaları destekliyoruz." dedi.
AA muhabirinin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin görüşmelerden haberdar edilmedikleri ve sonuçlarını da tanımayacaklarını söylediğini ve Avrupa liderlerinin de bu konudaki kaygılarını dile getirdiğini hatırlatması üzerine Guo, şu ifadeleri kullandı:
"İlgili tüm tarafların ve paydaşların zaman içinde sürece dahil olabilmesi gerekir. Umarız taraflar birlikte yapıcı rol oynayarak krizin çözümü ve barışın gerçekleştirilmesi için gerekli koşulları oluşturur."
Guo, Çin'in dünyadaki tüm çatışma ve ihtilaflarda olduğu gibi Ukrayna krizinde de diyalog, müzakere ve siyasi çözümü savunduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çin Ukrayna krizini ne başlatandır ne de bu krizin tarafıdır. Buna rağmen ne oturup izledik ne de bencil çıkar arayışında olduk. Çatışmanın başladığı günden itbaren krizin siyasi yollarla çözülmesini önerdik. Kriz boyunca aktif diplomatik çaba gösterdik, örneğin 'Barışın Dostları' grubunu kurduk. Çin, krizin barışçı çözümüne yönelik tüm çabaları desteklemeyi ve ilgili taraflarla iletişim halinde yapıcı rol oynamayı sürdürecek."
Ukrayna sorunu konusundaki gelişmelerin Devlet Başkanı Şi'nin barış önerilerinin uygulanabilir, pragmatik ve adil olduğunu gösterdiğini savunan Guo, "Umarız tüm taraflar, Ukrayna krizinin kökeninde yatan sebepleri çözmek ve Avrupa'da etkin, dengeli ve sürdürülebilir güvenlik mimarisini kurmak üzere birlikte çalışır." değerlendirmesinde bulundu.
Çin'in Ukrayna krizindeki tutumu
Çin ile ABD arasında jeostratejik rekabetin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Moskova ile Pekin'i yakınlaştırmıştı.
Çin ve Rus liderlerinin, savaşın başlamasından hemen önce, 4 Şubat 2022'de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Pekin Kış Olimpiyatları için Çin'e yaptığı ziyaretteki görüşmede, "iki ülke arasındaki dostluğun limiti olmadığını" vurgulayan ortak açıklaması, Pekin yönetiminin kısa süre sonra başlayacak savaştan haberdar olduğu ve örtülü onay verdiğinin işareti olarak yorumlanmıştı.
Öte yandan Çin, yaptırımların Avrupa ile Rusya arasındaki alışverişleri kısıtlamasıyla yön değiştiren ticaretten de kazanç sağlamış, savaşın ardından iki ülke arasındaki ticaret hacminin, özellikle enerji alanında arttığı gözlenmişti.
ABD ve Avrupa, Rusya'ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde Çin'i uyarırken, Pekin doğrudan silah satışı yapmasa da Moskova ile ortak askeri tatbikatlar dahil askeri ve sanayi işbirliğini sürdürmüş; askeri ve sivil, ikili kullanıma sahip ürünleri sağlayarak Rusya'nın savunma sanayi temelini destekledikleri gerekçesiyle bazı Çinli şirketlere yaptırım uygulanmıştı.
Çin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın birinci yıl dönümü olan 24 Şubat 2023'te krizin siyasi çözümü için önerilerini içeren 12 maddelik bir "tutum belgesi" açıklamış, belgede, gerginliklerin aşamalı azaltılarak ateşkesin sağlanması gerektiği vurgulanmıştı.
Ateşkes önerisi, öneriyi fiili durumun resmiyete dökülmesi olarak algılayan Ukrayna tarafından da kabul görmemiş, Kiev yönetimi, bu koşullardaki bir barışın "savaşın dondurulması" anlamına geleceğini dile getirmişti.
"Barışın Dostları"
Çin, daha sonra, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sonlandırılması "Barışın Dostları" grubuna öncülük etmişti. 17 "Küresel Güney" ülkesinin yer aldığı grup, 2024 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturumu sırasında, Çin ve Brezilya'nın öncülüğünde, aralarında Türkiye, Endonezya, Mısır, Cezayir, Güney Afrika ve Zambiya'nın olduğu ülkelerin desteğiyle oluşturulmuştu.
Grup dışişleri bakanları düzeyinde yaptığı toplantıda, savaşın siyasi ve diplomatik yöntemlerle sonlandırılması çağrısını yaparken, kalıcı barış için tüm taraflarla farklı düzeylerde temas kurulması gerektiğini vurgulamıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com