İki arkadaş müstakil evi sultan tavuğu üretimi için adeta "AR-GE" merkezine dönüştürdü

İki arkadaş müstakil evi sultan tavuğu üretimi için adeta "AR-GE" merkezine dönüştürdü

Elazığ'da Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi öğrencisi Hüseyin Göksel Karabulut ve hemşire Cebrail Yalçın, kiraladıkları müstakil bir evi Osmanlı döneminde saraylarda yetiştirilen "sultan tavuğu" üretimi için adeta AR-GE merkezine dönüştürdü.

Elazığ

Yıllar önce farklı mekanlarda hobi amaçlı sultan tavuğu yetiştiriciliğine başlayan Karabulut (24) ve Yalçın'ın (39) yolu 5 yıl önce civcivlere yem almak için gittikleri bir firmada kesişti.

Tanışan ve arkadaş olan Karabulut ve Yalçın, Türkiye'de nesli tükenme tehlikesi altındaki Osmanlı mirası sultan tavuğu üretimini yaygınlaştırmak ve renk çeşitliliğini artırmak için Zafran Mahallesi'nde bahçeli tek katlı bir ev kiraladı.

Karabulut okulundan, Yalçın da işinden arta kalan zamanlarında iki katlı, adeta AR-GE merkezine dönüştürdükleri bu evde bir araya gelerek tavukların üretimi ve bakımı ile ilgileniyor.

Ana ırkı beyaz olan anaç tavuklar ile elde edilecek 20 farklı renkten "lavanta", "lavanta karyağdı", "sarı siyah kolombiya", "beyaz siyah kolombiya", "izabel porselen", "kıvırcık", "lavanta turunç boyunlu" ve "altın boyunlu" olan 8 rengin üretimini standarda oturtan iki arkadaş sosyal medya üzerinden hem yumurta hem anaç tavuk satışını sürdürüyor.

"Gayemiz bu özel ırkı dünyaya duyurabilmek"

Hüseyin Göksel Karabulut, AA muhabirine, küçük yaşlardan bu yana çiftlik hayvanlarının üretimine ilgi duyduğunu, kümes hayvanları üzerine internetten araştırma yaparken yerli tavuk ırkı olan Osmanlı sultan tavuklarının dikkatini çektiğini söyledi.

Bu tavuğun Türkiye'de nesli tükenme tehlikesi altındaki türler arasında yer aldığını ifade eden Karabulut, dedesine ait bahçede oluşturduğu kümeste yetiştiriciliğini yaparken üretimi konusunda deneyim kazandığını belirtti.

Bu alanda uzmanlaşmak için veteriner fakültesinde okuduğunu dile getiren Karabulut, 5 yıldır da arkadaşı Cebrail Yalçın ile oluşturdukları ve "AR-GE kümesi" olarak nitelendirdikleri müstakil evde üretimini yaygınlaştırmak için çalıştıklarını anlattı.

Karabulut, "Yerli ve milli ırkımızın AR-GE çalışma kısmında birlikte mücadele veriyoruz. Ülkemize bu yerli ırkımızı, değerimizi kazandırıp, yok olmasına engel olmak istiyoruz. Temel gayemiz ülkemizin değeri olan, Osmanlı saraylarında beslenen bu özel nadide ırkı Türkiye'de hak ettiği bir noktaya getirebilmek ve dünyaya duyurabilmek." dedi.

Yaklaşık 3 yıl önce de "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Süs Tavukları ve Bahçe Hayvanları Yetiştiricileri Derneği"ni kurduğunu belirten Karabulut, bugüne kadar yaptıkları AR-GE çalışmaları sonucu sultan tavuklarından farklı renklerde üretim yapmayı başardıklarını söyledi.

"8 rengin üretimini standart olarak oturttuk. Bu 8 renkteki tavukları nesilden nesle aktarabileceğiz." diyen Karabulut, bundan sonraki süreçte diğer 12 rengin de üretimini standarda oturtmak için çaba sarf edeceklerini belirtti.

Karabulut, Türkiye Süs Tavukları ve Bahçe Hayvanları Federasyonu tarafından 2022 yılında Afyonkarahisar'da düzenlenen "5. Ulusal Kümes Hayvanları Gösterisi"nde yetiştirdiği siyah sultan tavuğunun Türkiye şampiyonu olduğunu anlatarak, sultan tavuklarının üretimini büyük bir özveriyle sürdürdüklerini belirtti.

"Yıllardır bu ırk üzerinde renk çalışmaları yapıyoruz"

Cebrail Yalçın da Fırat Üniversitesi Hastanesi'nde görev yaptığını, mesai saatleri dışındaki vaktini yaklaşık 10 yıldır sultan tavukları yetiştiriciliğine adadığını söyledi.

Önceleri hobi amaçlı yaptığı işi Hüseyin Göksel Karabulut ile tanıştıktan sonra yerli ve milli olan bu ırkın üretimini yaygınlaştırmak için sürdürdüğünü anlatan Yalçın, atalardan miras kalan bu türü korumak, geliştirmek ve yeni renkler elde ederek insanların bu türe ilgisini artırmak istediklerini kaydetti.

Sultan tavuklarına önceleri kiraladıkları müstakil evin bahçesindeki kümeste baktıklarını ancak zamanla sayılarının artmasından dolayı evin her bir odasını farklı renklerdeki sultan tavuklarına ayırdıklarını anlatan Yalçın, "Yıllardır bu ırk üzerinde renk çalışmaları yapıyoruz, standartlarını daha da üst düzeye çekmeye çalışıyoruz. Elimizden geldiğince civciv ve anaç tavukları sahiplendiriyoruz. Bizleri arayan, 'Bu ırkı ben de beslemek ve bu üretime gönül vermek istiyorum.' diyenlere de yardımcı oluyoruz." diye konuştu.​​​​​​​

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...