Karadenizli kadınlar Ramazan'da yenilecek lezzetleri imece usulüyle hazırlıyor

Karadenizli kadınlar Ramazan'da yenilecek lezzetleri imece usulüyle hazırlıyor

Ramazana sayılı günler kala Trabzon'da kadınlar tarafından evlerde yardımlaşmayla hazırlanan yufka, börek, bazlama, erişte ve tatlılar, iftar ve sahur sofralarına lezzet katacak

Trabzon

Trabzon'da bir araya gelen kadınlar, ramazan boyunca iftar ve sahurda tüketilecek yufka, erişte, börek ve tatlı gibi yiyecekleri imece usulü hazırlıyor.

Karadeniz Bölgesi'nde kırsal kesimde yaşayan kadınların büyük bölümü, iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alan yufka ve diğer yiyeceklerin yapımı için ramazana sayılı günler kala bir araya geliyor.

Ramazanda tüketilen yufkanın yanı sıra börek, bazlama, erişte ve tatlı gibi yiyecekleri hazırlayan kadınlar, dayanışma ruhu sergiliyor.

Trabzon'un Arsin ilçesinde de gelenekselleşen yufka ve diğer yiyeceklerin hazırlanması için her gün bir evde ya da bahçede bir araya gelen akraba ve komşu kadınlar, hummalı çalışma gerçekleştiriyor.

Sabahın erken saatlerinde komşu ya da akrabanın evinde buluşan kadınlar ilk önce hamur yoğuruyor. Kadınların bir kısmı hamurdan yufka, erişte, bazlama, börek ve tatlı yaparken bir kısmı da hazırlanan yiyecekleri odun ateşiyle yakılan kuzinede pişiriyor.

Yaklaşık 7 saatlik meşakkatli hazırlama sürecinde zaman zaman erkeklerden de destek alınıyor. Hazırlanan yiyecekler, evlerin uygun bölümünde muhafaza edilerek ramazanda sofralara lezzet katıyor.

"Bu bizim için aynı zamanda bir kültür"

Akrabaları ve komşularıyla ramazan için hazırlık yapan 67 yaşındaki Meryem Şen, bir aile için ortalama 200-250 yufka açtıklarını, bu sayının kalabalık aileler için 400'ü bulduğunu söyledi.

Ramazan öncesinde yaptıkları bu işin kendileri için gelenek olduğunu anlatan Şen, "Yufka açıyoruz, börek, erişte yapıyoruz. İmece usulüyle, ortaklaşa yapıyoruz. Bir gün onlarda, bir gün başkasında. Ramazan başlayana kadar sürer hazırlıklar. Fındık ayı gelirken de bu yapılır, bekletilir. Hazır yemek oluyor bizim için. Ramazandan sonraya da kalıyor bazen." ifadelerini kullandı.

Şen, Kovid-19 salgını sürecinde de açık havada tedbirlere uyarak bu hazırlıkları yapmaya çalıştıklarını belirterek, "Bu bizim için aynı zamanda bir kültür. Biz bunu büyüklerimizden öğrendik, şimdi geriden gelenlere öğrettik, onlar yapıyorlar. Hem kültürümüzü yaşatıyoruz hem de oturuyoruz, muhabbet ediyoruz." dedi.

Gülay Özlem Terzi (33) de hazırladıkları yiyeceklerin özellikle sahurda daha çok tüketildiğini, hazır yemek gibi kolaylık sağladığını ifade ederek, "Yufka açıyoruz, makarna kesiyoruz, kurutuyoruz, böreğini, tatlısını yapıyoruz. Büyüklerimizden, yaşlılarımızdan bize kalan bir kültür. Biz de devam ettirmeye çalışıyoruz. İmece usulü sırayla her gün bir aileye, ne istiyorsa, nasıl istiyorsa yapıyoruz. Dışardan almaktan daha iyi. Dışarıda hazır yufka da satılıyor ama böyle kendi yaptığını, nasıl yaptığını biliyorsun. Daha güzel oluyor." diye konuştu.

"Trabzon bölgesinde yüzyıllar boyu devam ediyor"

Giresun Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Akif Şen, yufkanın Türk kültüründe önemli bir yeri bulunduğuna dikkati çekerek, Trabzon mutfağında da yüzyıllar boyunca vatandaşların kendi tarlasındaki buğdaydan kendi ekmeğini yaptığını söyledi.

Karadeniz'in zor bir coğrafyada olduğunu dile getiren Şen, şunları kaydetti:

"İnsanlar bağda, bahçede çok fazla vakit geçirmek durumundalar ve eve geldiklerinde bir an önce sofraya koyulacak bir yemek olması gerekiyor. Bundan dolayı yufka tarzı ürünler bu bölgede çok fazla yapılır.

Önceden mutfağın bir ham maddesi olarak acil durumlarda yapılan bu ürün günümüzde ramazan ayında bir kültür olarak yaşatılmaya devam ediliyor.

Özellikle kadınlara sahur yemeğini hazırlamak için çok yardımcı oluyor. Kültürünü yaşatmak isteyen halk bir nebze olsun ramazanda bu geleneği devam ettiriyor.

65 yaşındaki ninemizden 30 yaşındaki kızına, gelinine kadar bu gelenek Trabzon bölgesinde yüzyıllar boyu devam ediyor."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...