Kayseri'ye yerleşen yabancılar, Büyükşehir Belediyesinin ücretsiz kurslarında Türkçe öğreniyor

Kayseri'ye yerleşen yabancılar, Büyükşehir Belediyesinin ücretsiz kurslarında Türkçe öğreniyor

İran, Fas, Brezilya, Rusya, Filipinler ve Cezayir'den farklı nedenlerle Kayseri'ye gelen 74 yabancı, Büyükşehir Belediyesinin ücretsiz kurslarında Türkçe öğreniyor.

Kayseri

Kayseri Büyükşehir Belediyesi Mesleki Eğitim ve Kültür AŞ (KAYMEK) bünyesinde açılan ücretsiz Türkçe kurslarında A1, A2 ve B1 seviyelerinde eğitim veriliyor.

Kimisi evlilik sebebiyle kimisi de çalışmak amacıyla kente yerleşen yabancılar, hem iş hayatına uyum sağlamak hem de sosyal hayatlarını kolaylaştırmak için Türkçe eğitimi alıyor.

????

Farklı şubelerdeki 74 kişiye eğitim veren Türkçe kursu öğretmeni Banu Odabaşı,
çok sayıda yabancı kursiyerleri bulunduğunu söyledi.

Odabaşı, dünyanın pek çok ülkesinden kente gelenlerin Türkçeyi öğrenmek için kurslara ilgi gösterdiğini dile getirdi.

Bugüne kadar birçok milletten insanın kurslarda eğitim aldığını anlatan Odabaşı, "Çad, Nijer, Nijerya, Sudan, Burkina Faso, Etiyopya, Tanzanya, Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Lübnan, Ürdün, Japonya, Filipinler, Endonezya, Tayland, Brezilya, Rusya, Türki Cumhuriyetlerinden arkadaşlarımız, Afganistan, Pakistan ve Bangladeş gibi pek çok ülkeden kursiyerimiz mevcut." diye konuştu.

"Sınıfımızda bir aile ortamı var"

Odabaşı, kursiyerlerin çoğunluğunun evlilik sebebiyle kente yerleştiğini ancak dış ticaret ya da farklı alanlarda çalışmak için de Kayseri'de bulunanların olduğunu belirtti.

Kursiyerlerin Türkçeyi güzel öğrenip daha aktif şekilde hem iş hayatlarını devam ettirmeyi hem de sosyal ortama uyum sağlamayı istediklerini ifade eden Odabaşı, şöyle devam etti:

"Kursiyerlerimize sadece dil bilgisi ya da akademik anlamda eğitim vermiyoruz. Kültürel anlamda da eğitim veriyoruz. Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Memduh Büyükkılıç'ın bize çok büyük destekleri oluyor. Kültür gezileri yapıyoruz, Kayseri'deki bütün müzeleri neredeyse ziyaret ettik. Türkler için kahve içmenin bir önemi vardır. Kursiyerlerimizle beraber kahve içmeye gidiyoruz. Kahve nasıl içilir, önce sudan mı başlanır ya da bir Türk kahvesi nasıl hazırlanır, bunları gösteriyoruz. Kendi ülkelerinde çok farklı tarzlarda kahve yapıyorlar. Kahve içerken de muhabbetin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

Sınıfımızda bir aile ortamı var. Farklı dinlerden pek çok arkadaş var. Dışarıda da aile gibiler. Hastanede ya da resmi dairelerde işleri olduğunda birbirlerini destekliyorlar. Kimin Türkçesi daha iyiyse birbirlerine yardımcı oluyorlar."

Odabaşı, dil yapısı itibarıyla Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için kursiyerlerin genellikle zorlandığını, özellikle de sesli harfleri çıkarmakta güçlük çektiklerini kaydetti.

Kursiyerler zorlansalar da Türkçeyi öğrenmeye çalışıyor

Kursiyerlerden 27 yaşındaki Brezilyalı Beatrız Uğur ise 1,5 yıl önce evlenerek Kayseri'ye yerleştiğini söyledi.

Eşiyle Portekizce konuşarak anlaşabildiğini dile getiren Uğur, "Ben Türkçe konuşmaya çalışıyordum ancak çok kötü konuşuyordum. Kayınvalidem Türkçe konuşuyordu. Türkçe lazım, markete, hastaneye gidiyorum." dedi.

Kültürel ve coğrafi farklılıklara da dikkati çeken Uğur, "Kayseri soğuk, Brezilya çok sıcaktı. Güzel bir şehir. Biz her gün aynı yemeği yerdik, burada her gün farklı yemek yeniyor." diye konuştu.

Terzi olan Faslı Bouchra Itı de bir Türkle evlenerek Kayseri'ye yerleştiğini belirterek, Türkçe öğrenmekte zorlandığını ancak öğretmeninin yardımcı olduğunu ifade etti.

Tataristan'dan Kayseri'ye gelen evli ve iki çocuk annesi Lilia Özdemir ise Türkçeyi Tatar diline benzediği için biraz konuşabildiğini anlattı.

Yakınlıktan dolayı çok zorlanmadığını dile getiren Özdemir, "Bazen doktorları anlamıyorum. Hem daha iyi anlamak hem çocuklarımın daha iyi yetişmesi hem de insanlarla anlaşmak için Türkçe öğrenmek istiyorum." ifadesini kullandı.

Yaklaşık 10 yıldır Kayseri'de yaşayan İranlı pilates hocası Ferahnaz Arıaeı de burayı ve Türkiye'yi çok sevdiğini kaydetti.

Türkçe öğrenmenin önemini vurgulayan Arıaeı, "Pazara, hastaneye gidiyorum ihtiyacım oluyor. Türkçe çok zor, öğretmenim çok iyi. Türk insanları çok iyi, çok seviyorum. Yemeklerini, lahmacunu, Adana kebabı çok seviyorum. İran'da pilates, aerobik, zumba hocalığı yapıyordum ancak şu an çalışmıyorum." şeklinde konuştu.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...