Cenevre
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Sözcüsü Longa, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah kentindeki saldırısında 4 ambulanstaki 8 ilk yardım görevlisinin öldürülmesine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
İsrail'in Gazze'de gazetecilerin çadırına saldırısında ağır yaralanan bir gazeteci daha hayatını kaybettiİsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarında ölenlerin sayısı 50 bin 810'a yükseldiİsrail'in Refah'taki saldırısından sağ kurtulan tek ilk yardım görevlisi AA'ya konuştuİsrail'in Gazze Şeridi'ne son 24 saatte düzenlediği saldırılarda onlarca kişi hayatını kaybettiBM, Gazze'de cesetleri bulunan 15 yardım çalışanı için İsrail'in hesap vermesini istediOlaya ilişkin detayları Filistin Kızılayı ve diğer meslektaşlarından öğrendiklerini söyleyen Longa, yaşananların 23 Mart'ta Filistin Kızılayındakiler ve diğer ilk yardım görevlilerinin yapmaları gerekeni yapmak, hayat kurtarmak ve yaralılara müdahale etmek için çağrıldıkları bölgeye gitmesiyle başladığını anlattı.
Longa, ilk yardım görevlilerinin Refah'ta çağrıldıkları bölgeye geldiklerini ve daha sonra yoğun ateş altında kaldıklarını ifade ederek, şunları dile getirdi:
"O andan itibaren onlarla iletişimimizi kaybettik. Filistin Kızılayı, diğer kurumlar ve IFRC, o alana erişim izni istedi ve meslektaşlarımıza ne olduğu hakkında bilgi almak istedi. Neredeyse 8 gün boyunca hiçbir bilgi alamadık ve erişimimiz olmadı. En sonunda 30 Mart'ta BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) ve Filistin Kızılayı görevlileri birlikte bölgeye gidebildi. Onlar şok edici, öfkelendirici ve rahatsız edici bir manzarayla karşılaştı. Oraya gidenler, tüm meslektaşlarının öldürüldüğünün, toplu bir mezara gömüldüğünün ve ambulansların tahrip edildiğinin farkına vardı. Ayrıca meslektaşlarından biri hala kayıp, dolayısıyla cesedi bulunamadı."
Kayıp meslektaşları hakkında daha fazla bilgi edinmek istediklerini belirten Longa, meslektaşlarından birinin saldırı anına ilişkin çektiği görüntünün paylaşıldığını hatırlattı.
"Acı olan durum, yaklaşık 6 dakika boyunca silah seslerini duyabiliyorsunuz"
Longa, kaydedilen görüntüye ilişkin şöyle konuştu:
"Bu video özellikle şok ve rahatsız edici çünkü bu meslektaşımız her şeyi kayıt altına alıyor. Araçların acil durum ışıklarının açık olduğu görülüyor. Araçlarda ve üstündeki yeleklerinde Kızılayın koruyucu amblemi var. Araçlardan çıkıyorlar. Uzmanları desteklemek için olay yerine koşuyorlar ve ağır ateş altında kalıyorlar. Sonra bu video kararıyor çünkü muhtemelen bu meslektaşımız telefonunu cebine koydu ve sakladı. Ancak sonrasında telefon hala kayıt yapıyordu. Acı olan durum, yaklaşık 6 dakika boyunca korkunç silah seslerini duyabiliyorsunuz. Bu meslektaşımızın hedef alınmadan önceki son sözleri, 'Anne, beni affet, ben sadece başkalarına yardım etme yolunu seçiyorum.' oldu. Dünyada hiç kimse başkalarını kurtarmak için hayatını riske atmamalı veya öldürülmemeli. Yaşanan budur ve kabul edilemez."
2024'ün, insani yardım çalışanları için kayıtlara geçen ölümcül yıl olduğuna dikkati çeken Longa, en fazla sağlık çalışanının Gazze'de öldürüldüğünü söyledi.
Longa, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'da 30 meslektaşlarını kaybettiklerini, bunun yaşanan şiddetin geldiği seviyeyi gösterdiğini anlattı.
Gazze'de insani yardım çalışanlarına dahi saygı duyulmadığını belirten Longa, bu eğilimin diğer ülkelerde de görüldüğünü ve kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Longa, insani yardım çalışanlarının hedef alınması karşısında hükümetler ve paydaşlarla konuşarak daha fazlasını yapmaları gerektiğine işaret ederek, "Onlara yasal bir yükümlülüklerinin olduğunu hatırlatmak için konuşmalıyız. Aynı zamanda sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunmasının sorumluluğunun hükümetler ve taraflara ait olduğunu hatırlatmalıyız. Bunu yapmak için yasal bir yükümlülükleri var." dedi.
"Bu yolu seçtiler ve ambulansla o vardiyadan sonra evlerine geri dönmeliydiler"
Refah'ta sağlık çalışanlarının bu şekilde hedef alınmasına küresel bir tepkinin olduğuna dikkati çeken Longa, "(Saldırı) Yürek parçalayıcı ve şok edici. Hepimiz için çok çirkin. Yaşananlar için insani yardım camiasında, bizde ve diğer örgütlerde büyük bir öfke var. Yardım çalışanlarının, meslektaşlarının hayat kurtarırken toplu mezara gömüldüğünü ve öldürüldüğünü görmesi tamamen kabul edilemez." dedi.
Longa, Filistin Kızılayı için çalışan meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını vurgulayarak, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.
Öldürülen kişilerin sadece "insani yardım çalışanı olarak" kategorilere ayrılsalar da ailelerinin bulunduğunu anımsatan Longa, "Onların kim olduklarını söylemeliyiz: Babalar, kardeşler, arkadaşlar. Öldürülen bu meslektaşlarımız geride 20'den fazla çocuk bıraktı. Bu trajedi yüzünden yıkılan aileleri var ve bu olmamalıydı. Bu insanlar, hayat kurtarmayı seçen normal insanlar. Bu yolu seçtiler ve ambulansla o vardiyadan sonra evlerine geri dönmeliydiler. Yapamadılar ve bu kabul edilemez." diye konuştu.
Longa, Refah'ta yaşanan bu korkunç olayla ilgili konuşmaya devam etmenin önemine dikkati çekerek, kayıp sağlık çalışanıyla ilgili bilgi almak istediklerinin altını çizdi.
Kızılay ve sivil savunma ekipleri Refah'ta hedef alınmıştı
Filistin Kızılayından 23 Mart'ta yapılan açıklamada, Refah'taki saldırıda yaralananları kurtarmak için bölgeye gönderilen 4 ambulansın ve içindeki ekiplerin, İsrail ordusu tarafından kuşatma altına alındığı ve bazı sağlık görevlilerinin saldırıda yaralandığı bildirilmişti.
Gazze'deki Sivil Savunma Birimi de aynı gün Filistin Kızılayı bünyesindeki sağlık görevlilerini kurtarmak üzere yola çıkan ekiplerle bağlantıyı kaybettiğini duyurmuştu.
Filistin Kızılayından 30 Mart'ta yapılan açıklamada, İsrail'in Refah'ta hedef aldığı ilk yardım ve sivil savunma ekiplerinden 8'i ilk yardım, 5'i sivil savunma çalışanı ve 1'i BM görevlisi olmak üzere 14 kişinin cenazesine ulaşıldığı ancak 9'uncu ilk yardım görevlisinin hala kayıp olduğu ifade edilmişti.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada ise Refah'ta hedef alınan ve cansız bedenlerine ulaşılanlardan bazılarının elleri bağlı, başlarına ve göğüslerine ateş açılmış ve derin çukura gömülmüş halde bulunduğu belirtilmişti.
İsrail ordusu, Refah’ta ambulanslara ateş açtığını itiraf etmişti
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, 1 Nisan'da yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin hedef aldığı ambulansı "uyarılara uymayan araç" şeklinde niteleyerek saldırıyı savunmuştu.
"İsrail ordusu, rastgele bir ambulansa saldırmadı. Geçen pazar günü, ikaz ve acil durum farları olmadan İsrail ordu birliklerine doğru şüpheli bir şekilde ilerleyen birkaç koordinasyonsuz araç tespit edildi." diyen Saar, biri 7 Ekim saldırılarına katılan Hamas mensubu olmak üzere 9 Hamas ve İslami Cihad mensubunun öldürüldüğünü öne sürmüştü.
İsrail'in iddiaları çürütülmüştü
New York Times gazetesi ise 5 Nisan'da öldürülen sağlık görevlisinin cep telefonundan ulaştığı videoyu yayımlamıştı. Görüntülerde araçların tepe lambalarının yandığı görülmüştü.
Videoyu çeken sağlık görevlisinin kelimeişehadet getirdiği ve öleceğini anlayarak, "Beni affet anne. Bu, benim seçtiğim yol, insanlara yardım etmek." dediği duyulmuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com