Ankara
Ankara'ya yerleşmeden önce Adana'da yaşayan 36 yaşındaki Öteleş, 18 yaşındayken arkadaş çevresinin etkisiyle madde kullanmaya başladı.
????Kullandığı maddenin ne olduğunu başta bilmeyen ve zamanla bağımlı hale gelen Öteleş, madde kullanımında başvurulan malzemelerden kaptığı bulaşıcı hastalıklar nedeniyle tedavi görünce durumun ciddiyetini fark etti.
Bağımlılıktan kurtulmak istemesine rağmen başarılı olamayan Öteleş, madde kullandıkları esnada bir arkadaşının hayatını kaybetmesi üzerine, olay günü evde bulunan annesiyle birlikte gözaltına alındı.
Öteleş, bulaşıcı hastalık kapması, arkadaşını kaybetmesi, gözaltına alınması ve annesinin yaşananlardan dolayı bir süre psikolojik tedavi görmesine rağmen madde kullanımını sonlandıramadı.
"Zamanla her şeyi kaybettim"
Öteleş,
Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi'nde (AMATEM) 17 kez yatılı tedavi gördüğünü anlattı.
Kendisi ile aynı durumdakilerin asıl sorununun manevi boşluk olduğunu ve öncelikle ruhsal açıdan iyileşmeleri gerektiğini belirten Öteleş, bağımlılığının, ailesi ile arasında büyük sorunlara yol açtığını söyledi.
Öteleş, madde kullanımından dolayı annesi ve babasının kendisini yok saydığını, dokunduğu ekmeği yemediklerini, götürdüğü suyu içmediklerini kaydetti.
Zamanla ailesini, sevdiklerini ve her şeyini kaybettiğini dile getiren Öteleş, "Bir tane ben vardım, ben de yok olmaya başlamıştım. Ben böyle bir şey olmasını istemiyordum. Normal insan olmak istiyordum. Bunlar bana ağır gelmeye başladı. İşte burada Allah sebepler gönderiyor. Bunları görebilmek önemli." dedi.
"Burası geri dönüşüm fabrikası"
Öteleş, annesinin yönlendirmesiyle tanıştığı Bağımsız Yaşam Derneğindeki (BAYDER) ilaçsız tedavi sürecinin, kendisi için dönüm noktası olduğunu belirtti.
Hiçbir ilacın bağımlılıktan kurtulmasında faydalı olmadığını, bu yüzden ilaçsız yöntemin işe yaramayacağını düşündüğünü aktaran Öteleş, şunları kaydetti:
"Annem, benden çok bana inanan biriydi. Çünkü mücadelemi görüyordu. Bir yöntem bulmam ve bununla ilerlemem gerektiğini o daha iyi biliyordu. Sonra bana dedi ki 'Git dene.' 'Tamam.' dedim, geldim. İyi ki de gelmişim. Burası geri dönüşüm fabrikası. İnsanlık namına kurulmuş, bağımlılıkla alakalı geri dönüşüm fabrikası."
Öteleş, bağımlılıktan kurtulmada mücadelenin önemine işaret ederek, "Biz mucize bekleriz. Otururuz bir yere, 'Allah'ım beni kurtar, birileri beni kurtarsın, sihirli değnek gelsin, hokus pokus olsun.' deriz ama böyle bir şey yok." ifadesini kullandı.
Aileler çocuklarıyla yanlış bağlar kurduğu için madde bağımlılığına yönelimin olduğunu dile getiren Öteleş, çocuklarla doğru bağlar kurmanın önemli olduğunu vurguladı.
"Kimseye ön yargılı davranılmasın"
Öteleş, bağımlılığın çekinilecek bir durum olmadığını, duygu kökenli beyin hastalığı olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Tıpta yeri var bunun. Bundan kimsenin çekinmesine, utanmasına gerek yok. Yani kalp hastası 'Doktora gitmem lazım, nasıl gideceğim.' falan demiyorsa, bunda da bu şekilde rahat olunması lazım. O yüzden tavsiyem, kimseye ön yargılı davranılmasın. İnsanlar bu işten artık utanmayı bıraksın, çözüm yolu aramaya başlasın. Ben, bu şekilde kurtuldum."
Öteleş, bağımlılığından kurtulduktan sonra gönüllü olarak çalıştığı dernekte, madde kullanma isteği ortaya çıktığında ne yapılması gerektiğine ve bu isteğin nasıl kontrol altına alınabileceğine dair bir sistem uyguladıklarını söyledi.
Sabah etkinliklerinin kitap okumayla başladığını, sonrasında Sigara, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Programı (SAMBA) ile manevi değerler programlarına katıldıklarını belirten Öteleş, "Sonra serbest zamanlarımız var. Sosyalleşme adına da faaliyetler sürdürüyoruz. Burada 14 dönüm arazimiz var. Spor etkinliklerimiz, at çiftliğimiz var. Bu şekilde devam ediyor." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
