Trafik kazasından sonra 5 kez kalbi duran genç, tedavinin ardından hayata tutundu

Trafik kazasından sonra 5 kez kalbi duran genç, tedavinin ardından hayata tutundu

Ankara'da nişan gününde geçirdiği trafik kazası sonrası 5 kez kalbi duran ve 67 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Taha Kale, gördüğü tedavinin ardından hayata tutunurken fizik tedaviyle yeniden ayağa kalkacağı günü umutla bekliyor.

Ankara

Gölbaşı'nda 2 yıl önce nişan töreninin ardından meydana gelen trafik kazasında, 25 yaşındaki Kale’nin yolcu olarak bulunduğu araç yağmurlu havada kontrolden çıkarak uçuruma yuvarlandı. Araçta bulunan 2 kişi hayatını kaybetti, Kale bilinci kapalı halde hastaneye kaldırıldı.

????

Bilkent Şehir Hastanesinde, 67 gün yoğun bakımda kalan Kale'nin 5 kez kalbi durdu ve gelişen enfeksiyon tablosu nedeniyle septik şoka girdi.

Doktorların müdahalesi ve yoğun bakım sürecinin ardından hayata tutunan Kale, yeniden yürüyebilmek için fizik tedaviye devam ediyor.

"Kalbim 5 kez durdu"

Yaşadıklarını
anlatan Kale, kazadan sonra uzun süre yoğun bakımda kaldığını, 5 kez kalbinin durduğunu söyledi. Kale, "Kendi nişan günümde trafik kazası geçirdim. Yağmurlu bir havada uçurumdan aşağı uçmuşuz ama ben hatırlamıyorum. Arabanın içinde 5 kişiydik, 2 kişi vefat etti. Kazadan sonra hastanede gözümü açtığımda 37 gün geçmişti, yoğun bakımdaydım ve konuşamıyordum." ifadelerini kullandı.

67 gün yoğun bakımda kaldığını belirten Kale, şöyle devam etti:

"Bu süreçte 5 kez kalbim durmuş her defasında tekrar hayata dönmüşüm. Çok ateşlendiğimi, buzlu gazlı bezleri üzerime koyduklarını hatırlıyorum. Enfeksiyondan dolayı çoklu organ yetmezliği gelişme durumu vardı. Tedaviler sayesinde bu riskten kurtuldum. Benim gibi, 5 kez kalbi durmuş, enfeksiyonlarla mücadele etmiş, akciğerleri solmuş, omuriliği kırılmış bir insan hayata döndüyse bu, önce Allah, sonra doktorlarımın sayesindedir. Omuriliğimdeki kırıktan dolayı sinirlerim çok zarar gördüğü için fizik tedavim sürekli devam ediyor. Ayağa kalktığım zaman yaptıklarımı daha zevkli yapacağıma inanıyorum."

"Gelişen enfeksiyon tablosu nedeniyle hasta septik şoka girdi"

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Yoğun Bakım Kliniği İdari Sorumlusu Prof. Dr. Sema Turan da hastası Kale'nin tedavi süreci ve sepsis hastalığına ilişkin bilgi verdi.

Turan, geçirdiği trafik kazasının ardından yoğun bakıma kabul ettikleri Kale'nin, kafa, göğüs ve torakal omurgada travması olduğunu ve erken destek tedavilerini yaptıklarını söyledi.

Yoğun bakımdaki tedavisi esnasında Kale'de enfeksiyon geliştiğini anlatan Turan, şunları kaydetti:

"Gelişen enfeksiyon tablosu nedeniyle hasta septik şoka girdi. Hızlı müdahale, erken antibiyotik, uygun sıvı tedavisi ve uygun tedavileri doğru zamanda yaparak hastayı kurtardık. Taha, yoğun bakımda çok uzun süre kaldı, iyileşme sürecinde de bütün ekibin çok sevdiği hastaydı. Sağlığına kavuştuğu için hepimiz çok mutluyuz. Yoğun bakıma başka bir nedenle kabul edilseniz dahi septik bir tablo gelişebilir. Hastaların vücut dirençleri düştüğü için bu hastalar enfeksiyona açık olurlar. Erken farkında olup tedaviyi başlamamız, hayat kurtarıcı olur. "

Sepsis hastalığının enfeksiyona karşı vücudun verdiği abartılı yanıt olarak tanımladığı bilgisini veren Turan, "Bu hastalığı çoğunlukla halkımız 'Kan zehirlenmesi' diye biliyor. Aslında tablo tam da birebir örtüşmüyor çünkü vücutta bir enfeksiyon odağı vardır. Buna karşı vücut bir cevap verir. Bu, bazen doğal bir cevaptır ama bazı bireylerde bu cevap abartılı olur ve o noktadan sonra vücut artık kendi organlarına zarar vermeye başlar." ifadelerini kullandı.

"Gereksiz antibiyotik kullanımı direnç riski yaratıyor"

Her yaş grubunda bu hastalığın görülebileceğine dikkati çeken Turan, özellikle yenidoğan grubunda, bebeklerde ve ileri yaşlarda diyabet, hipertansiyon veya KOAH gibi ek hastalıkları olan kişilerde enfeksiyon karşısında septik tablo gelişebileceğini, bu durumun ise septik şok olarak adlandırılan ve yoğun bakıma kabulü gerektiren bir tabloya yol açabileceğini söyledi.

Hastaya uygun sıvı, medikal ve antibiyotik tedavisiyle erken antibiyotik uygulamasının, özellikle bu hasta grubunda hayat kurtarıcı öneme sahip olduğu vurgulayan Turan, şöyle devam etti:

"Gereksiz antibiyotiklerin getirdiği direnç nedeniyle gelişen enfeksiyon ve şok tablosunda bu hastalara uygun antibiyotiği bulmakta zorlanabiliriz. Doğru antibiyotiği doğru zamanda doğru hastaya vermek gerekir. Gereksiz antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Hekim uygunluğu olmadan herhangi bir şekilde antibiyotik almamak gerekir. Özellikle sepsis ve septik şokta hastalara erken antibiyotik tedavisinin olumlu sonuçlarını bildiğimiz için direncin önüne geçmek için antibiyotikleri gereksiz kullanmamak gerekir."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...