Meclis'te Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Farkındalık Eğitimi düzenlendi

Meclis'te Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Farkındalık Eğitimi düzenlendi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, "'Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye' vizyonumuz doğrultusunda her kadının güvenle yaşadığı, her çocuğun sevgiyle büyüdüğü bir gelecek için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz." dedi.

TBMM

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "2025 Aile Yılı'nda da kadını koruyan ve güçlendiren çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. 'Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye' vizyonumuz doğrultusunda her kadının güvenle yaşadığı, her çocuğun sevgiyle büyüdüğü bir gelecek için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz." dedi.

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı kapsamında TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK), TBMM Genel Sekreterliği ve TBMM İnsan Kaynakları Başkanlığının katkılarıyla Meclis'te Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Farkındalık Eğitimi programının açılışında konuşan Göktaş, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi güçlü bir şekilde yürütmenin, şiddetin her türüne karşı bir bilinç, bir farkındalık oluşturmanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirtti.

Meclis çatısı altında böyle bir eğitim programının gerçekleştirilmesinin kıymetli olduğunu ifade eden Göktaş, küresel bir sorun olan kadına yönelik şiddeti toplumları bir bütün olarak etkileyen, geleceği tehdit eden bir insan hakkı ihlali olarak nitelendirdi.

Şiddetin her toplumda değişen kültürel, ekonomik ve sosyal dinamikler çerçevesinde farklı boyutlarda yaşandığını dile getiren Göktaş, şunları söyledi:

"Günümüzde dijital mecralarda yayılan nefret söylemleri, radikal akımların etkisiyle kadına yönelik şiddet ve kadına yönelik dijital şiddeti görünür kılıyor. Kullanılan zarar verici dil, kadınların can güvenliğini tehdit ediyor. Şiddetin normalleştiği toplumlarda, demokratik değerler zayıflıyor. Adalet ve eşitlik zarar görüyor, şiddet sarmalı derinleşiyor. Şiddetin yaşandığı aile ortamında, güven ve huzur yerini korku ve endişeye bırakıyor. Bu travma, çocukların da eğitimini, sosyal gelişimini ve gelecekteki ilişkilerini derinden etkiliyor. Şiddet; bir kadının potansiyelini gerçekleştirmesini engelleyen sonuçlar doğuruyor. Bu anlamda şiddetle mücadelede kararlı olmak adil bir yaşam düzeninin inşası için vazgeçilmez bir adımdır."

Son 23 yılda kadına yönelik şiddetle mücadelede çok büyük adımlar atıldığını ifade eden Göktaş, hak temelli, adil ve eşitlikçi politikalarla, reformist düzenlemelerle bu alanda bugüne kadar çok önemli bir yol katettiklerini dile getirdi.

Şiddetle mücadeledeki net tavırlarından asla taviz vermediklerini vurgulayan Göktaş, fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik ve siber olmak üzere şiddetin her türüyle mücadeleyi sürdürdüklerini, sürdürmeye de devam edeceklerinin altını çizdi.

Şiddetle mücadeleyi her zaman "sıfır tolerans" ilkesi doğrultusunda siyaset üstü bir mesele olarak ele aldıklarını ifade eden Göktaş, 25 Kasım 2023 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesiyle, mücadeleyi, en üst düzeyde bir devlet politikası haline getirdiklerini belirtti.

Bakan Göktaş, 2021-2025 dönemini kapsayan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı'yla kadınların her türlü şiddetten korunması için etkili mekanizmalar tesis ettiklerini söyledi.

Güçlü bir işbirliğiyle Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık Bakanlıkları, Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere tüm paydaşlarla, 2025 yılı faaliyet planını uygulamaya devam ettiklerini dile getiren Göktaş, şöyle konuştu:

"İhtisaslaşmış kurumsal mekanizmalarımızla şiddet mağduru kadınlar için, koruyucu ve önleyici hizmetler yürütüyoruz. Bu kapsamda, 81 ilimizde 84 Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerimizle şiddet mağdurlarının destek mekanizmalarına erişimini güçlendirdik. 2025 yılı içerisinde 6 yeni Şiddet Önleme ve İzleme Merkezini daha hizmete açarak bu sayıyı 90'a çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, 418 Sosyal Hizmet Merkezimiz ve 309 Sosyal Hizmet Merkezi irtibat noktalarımızla Şiddetle Mücadele İrtibat Noktalarımızla kadınlara destek sağlamaya devam ediyoruz.

Kadın konukevlerimizde kadınların ve çocuklarının risk durumlarına, farklı ihtiyaçlarına cevap verebilmek için ihtisaslaşma çalışmaları yürüttük. Bu kapsamda 16 ilde 19 kadın konukevini ihtisaslaştırdık. Diğer yandan sosyal hizmetlerimizi, kadınların, mağdurların özel ihtiyaçlarını gözeten bir yaklaşımla yapılandırıyoruz. Bu kapsamda psikolojik ve sosyal işlevselliği artıracak sistematik, bütüncül ve etkili müdahale programı geliştirmek üzere çalışmalarımıza başladık."

"Şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarımızı güçlendirdik"

Kadına yönelik şiddetle mücadelede, mağduru korumak kadar faille de çalışmanın, sorunların köklü çözümü için oldukça kıymetli olduğunu belirten Göktaş, bu gerçeklikten hareketle TÜBİTAK işbirliğinde "Şiddet Uygulayanlara Yönelik Psikososyal Müdahale Modelinin Geliştirilmesi" projesini yürüttüklerinin bilgisini verdi.

Göktaş, "Türkiye'de ilk defa gerçekleştirdiğimiz bu projeyle kök nedenlere odaklanan içeriklerle şiddet döngüsünü kırmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, Adalet ve İçişleri Bakanlıklarımız işbirliğiyle elektronik kelepçe uygulamasını ülke genelinde yaygınlaştırarak şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarımızı güçlendirdik." dedi.

Tüm bu çalışmaların yanı sıra şiddeti doğuran sorunlara yönelik kalıcı çözümler bulmak üzere özel çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Göktaş, şiddetin sürdürülebilir bir şekilde sona erdirilmesi için sistematik, güvenilir veri ve istatistiklerin politika ve hizmet oluşturmak açısından oldukça önemli olduğunu söyledi. Göktaş, "Bu kapsamda TÜBİTAK, TÜİK ve Marmara Üniversitesi ile işbirliğinde çalışmalarını yürüttüğümüz Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması'nın üçüncüsü devam ediyor. Araştırma, Türkiye genelinde 12 istatistiki bölgeden elde edeceğimiz verilerle, tüm paydaşların yararlanabileceği önemli bir başvuru kaynağı olacak." diye konuştu.

"Bilinçlendirme faaliyetlerini sürdürüyoruz"

Şiddet sorununa kalıcı çözümün, hem şiddet eğilimini artıran zihinsel, duygusal ve davranışsal riskleri ele almaktan hem de şiddetin sosyal öğrenmeyle aktarımını önlemekten geçtiğine inandıklarını dile getiren Göktaş, "Asıl hedefimiz, şiddeti ortaya çıkmadan engellemektir. Bu hedef doğrultusunda şiddetle mücadeleye toplumun tüm kesimlerini dahil etmek için çalışmalarımıza ödün vermeden devam ediyoruz. Bu faaliyetlerle bugüne kadar 4,5 milyon kişiye ulaştık. 7'den 70'e tüm kesimlere yönelik bilinçlendirme faaliyetlerini sürdürüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getirdiği gibi "Kadına yönelik şiddetin insanlığa ihanet" olduğuna inandıklarını vurgulayan Göktaş, bu anlamda kadına yönelik şiddetle mücadelede yasaları güçlendirmek kadar, toplumsal zihniyeti de dönüştürmenin elzem olduğunu ifade etti.

Göktaş, şunları kaydetti:

"Şiddeti önleyici politikaları geliştirirken, sevgi, saygı, nezaket ve adaletin temel değerler olarak benimsendiği bir toplum inşa etmeliyiz. Kadınların sesi duyuldukça, toplumumuz daha adil, daha huzurlu ve daha güçlü olacaktır. Unutmayalım ki; kadına yönelik şiddetle mücadele, insanlığın ortak mücadelesidir. 2025 Aile Yılı'nda da kadını koruyan ve güçlendiren çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. 'Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye' vizyonumuz doğrultusunda her kadının güvenle yaşadığı, her çocuğun sevgiyle büyüdüğü bir gelecek için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Kadına karşı şiddetle mücadelede siz, biz, hep birlikte toplum olarak varız. Şiddet mağduru olmuş tüm kadınların sesi, umudu ve gücü olmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...