Osmanlı geleneği mahyalar, Ramazan'a hazırlanıyor

Osmanlı geleneği mahyalar, Ramazan'a hazırlanıyor

Mahya ustaları, 400 yılı aşkın süredir devam eden geleneği yaşatmak için çalışmalara başladı. Ramazan ayında camileri süsleyecek mahyaların bu yıl teması "infak" olacak.

İstanbul

Mahya ustaları, ramazana özel 400 yılı aşkın süredir devam eden geleneği yaşatmak için çalışmalara başladı.

Taksim'de bulunan Vakıflar Genel Müdürlüğünün atölyesinde başlayan hazırlık çalışmalarında mahyalar, ait oldukları camilerin dolaplarından çıkarıldı.

44 yıllık mahya ustası Kahraman Yıldız, bu yıl da camileri özlü sözlerle süsleyeceklerini belirterek, "Bu senenin teması infak. Bu sene infak işleyeceğiz camilerimizde, infakla ilgili sözler... 'İnfak ver sevindir', 'İnfak malı artırır' gibi." dedi.

"İnfak" temasının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlendiğini söyleyen Yıldız, "İlk yazımıza biz klasik olarak 'Hoşgeldin 11 ayın sultanı', 'Oruç tut, sıhhat bul', 'Ramazan sevgidir' diye başladık. Bugünkü yazımıza da her sene yapmış olduğumuz gibi Eyüp Sultan Camisi'nden başladık. İlk yazısı 'Oruç tut, sıhhat bul', bunun çalışmalarını bugün yaptık. 5-6 camimiz daha var. Edirne'deki Selimiye Camisi, Bursa'daki Ulu Cami var. Onların da yazılarını tamamlayacağız. Sonra ramazan ayının arifesine kadar hepsini asmış olacağız." diye konuştu.

"Mahyalar akşamları yandığı zaman da fevkalade mesajlar veriliyor"

Yıldız, mahyacılığı Osmanlı döneminde de bu sanatı yapmış olan Hacı Ali Ceyhan'dan öğrendiğini ifade ederek mahyalarla ilk tecrübesini şöyle anlattı:

"Elektrik teknikeri Münir Can ile beraber Dolmabahçe Camisi'nin altına gittik. Orada bir yığın kablolar, duyular, ampuller, halatlar, makaralar vardı. Onları, kağıda bakarak bir şeyler yaptırdı bize. 'Şuraya tak, buraya tak' dedi. Neyse taktık. Kamyonete yükledik malzememizi Sultanahmet Camisi'ne gittik. Karşıdan karşıya halat attık. Bu yapmış olduğumuz ipleri, kabloları astık. Ampulleri yaktık. Ne yaptığımı ben bilmiyorum. Akşama baktığım zaman 'Fethin kutlu olsun.' yazıyordu. O gün 1975, 29 Mayıs'tı. İstanbul'un fetih tarihi."

1600'lü yıllardan bu yana devam eden bu geleneğin özel bir sanat olduğunu belirten usta mahyacı Yıldız, "Mahya, farklı bir sanat. Kimsenin çalışamadığı yerlere, minarelere çıkıyoruz. Işıklı yazılar yazıyoruz. Dini içerikli mesajlar veriyoruz. Güzel bir duygu. Mahyalar akşamları yandığı zaman da fevkalade mesajlar veriliyor. Herkesin hoşuna gidiyor. Yıllardan beri bilinen son sanatlardan biri artık. Bitmek üzere olan bir sanat. İnşallah bitmez, devam eder." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...