Sömürgeciliğin yaşayan kurbanı, akıllara kazınacak hukuk zaferini anlattı

Sömürgeciliğin yaşayan kurbanı, akıllara kazınacak hukuk zaferini anlattı

Avrupa'nın karanlık sömürgecilik tarihinin son şahitlerinden Kongolu Lea Tavares Mujinga, Belçika tarafından bebekken ailesinden ayrılarak büyütüldüğü sırada maruz kaldığı insanlık dışı muameleler için adalet arama mücadelesinde zafere ulaştı.

Brüksel

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin Belçika'nın sömürgesi olduğu dönemde yerli bir anne ve Portekizli bir babanın kızı olarak dünyaya gelen 78 yaşındaki Mujinga, Belçika koloni idaresi tarafından "utanç çocuğu" olması nedeniyle 2 yaşındayken ailesinden koparıldı.

Koloni idaresinin, ırklar arası birliktelikleri ve bu çocukların gelecekte Belçika'yla bağları bulunduğunu iddia etmelerinin önüne geçebilmeyi amaçlayan izolasyon politikasının kurbanı Mujinga, 2018'de aynı kaderi paylaşan arkadaşlarıyla birlikte adalet aramaya karar verdi.

Mujinga, 6 yılın sonunda kazandığı zaferi ve çocukken yaşadığı zulmü AA muhabirine anlattı.

Babası Portekiz'deki ailesine bir bebeği olduğu müjdesini vermek üzere memleketine gittiği sırada annesinden zorla alınan ve yerel Katolik Kilisesi yetkililerince bir yurda yerleştirildiğini anlatan Mujinga, "Babamın yokluğunda gelip, beni annemden almışlar. Nereye götürüldüğümü söylememişler. Babam döndüğünde beni çok aramış ama bilgi edinememiş." dedi.

Mujinga, "Katende Misyonu" isimli yurttaki koşulları şöyle anlattı:

"Koşullar çok kötüydü. Bir parça bezden, ince bir elbise. Ayakkabı yok. Küçük, tahta bir yatak. Döşeksiz, çarşafsız, yastıksız. Küçük bir battaniye. Mahkumlara verilenler gibi. Havlu yok. Hiçbir şey yoktu. Süt yok. Kahvaltı yok. Ekmek yok. Sadece pirinç lapası. Hiçbir şey yoktu. Yetersiz besleniyorduk. Kendi kendimizi yıkıyorduk."

8 yaşındayken yaklaşık 1000 kilometre mesafedeki annesini ziyaret etmesine izin verildiğini söyleyen Mujinga, "Yanımda para olmadan, günler süren bir yolculuğa çıkmıştım. Sonunda anneme kavuştum." diye konuştu.

Mujinga, her detayı anlatmak istemediğini, aksi takdirde gözyaşlarına boğulacağı için konuşamayacağını söyledi.

Öğretmen olarak 15 yaşında mezun edilen Mujinga'nın böylece yurttan da çıkışı verildi.

"Neden, sebep neydi?"

16 yaşında Belçikalı bir pilot olan eşiyle tanışıp 4 çocuk sahibi olarak hayatını Brüksel'de geçiren Mujinga, 2018'de başlattığı hukuk mücadelesini şöyle anlattı:

"Arkadaşlarım arasında 10,11 yaşında milisler tarafından cinsel tacize uğrayanlar vardı. Kendi aramızda ailemizden koparılışımızla ilgili dertleşir ağlardık. Bizi ailemizden sebepsiz kopardılar. Belçika devleti bizi eziyet çekmemiz için ailemizden aldı. Neden, sebep neydi? Hiçbir açıklama duymadık. Bir gün kendi aramızda psikolog ya da psikiyatriste değil, bir hukukçuya giderek fikir almaya karar verdik."

Mujinga, avukatlarının başlarına gelenin "insanlığa karşı suç" teşkil ettiğini, bu nedenle devlete karşı dava açabileceklerini aktardığını söyledi.

Brüksel İlk Derece Mahkemesinde açılan ilk dava, 14 Ekim 2021'de Brüksel Adalet Sarayında 50 biner avro tazminat talebiyle görüldü.

Avukatın dava dosyasındaki iddialarda, Kongo'nun bağımsızlığından sonra çocukların hem devlet hem kilise tarafından terk edildiği ve milis güçler tarafından cinsel tacize uğradığı bilgileri yer alıyordu. Ancak Mahkeme, zaman aşımı ve yetersiz delil gerekçesiyle davayı reddetti.

Mujinga, bunun üzerine Temyiz Mahkemesine başvurduklarını ve 2 Aralık'ta müjdeli sonucu aldıklarını söyledi.

Lea Tavares Mujinga'nın AA kamerasına gösterdiği kararda, "Onların kaçırılması, Nürnberg Mahkemesi Tüzüğü'nde tanınan ve uluslararası hukuka dahil edilen uluslararası hukuk ilkeleri uyarınca insanlığa karşı bir suç teşkil eden insanlık dışı ve zulüm niteliğinde bir eylemdir." ifadeleri yer aldı.

"Bu bir ilk"

Mujinga, "Bu bir ilk. Belçika'da ve Avrupa'da bir ilk. İlk defa bir mahkeme, kendi devletini insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle kınadı." değerlendirmesini yaptı.

"Çok çok mutluyum. Çok memnunum." ifadelerini kullanan Mujinga, "Avukatlarımıza, basın mensuplarına çok teşekkür ediyorum. Acımızı paylaştılar. Sesimizi duyurdular." diye konuştu.

Mujinga, kararın ardından bir miktar tazminat ödeneceğini ancak miktarına ya da ne zaman ödeneceğine dair bilgisi olmadığını söyledi.

Belçika ve Avrupa genelinde artmakta olan ırkçılık vakalarına değinen Mujinga, "Bence iyi olacak. Bu kararın etkisi büyük olacak. O kadar çok insandan maddi, manevi destek mesajı aldık ki. Mahkeme masraflarımızı bile karşılamak isteyenler oldu." dedi.

"Belçika, Kongo'dan çok faydalandı"

Belçika'da ülkenin sömürgecilik geçmişine yönelik bir uyanışın mevcut olduğunu belirten Mujinga, ülkenin Kongo'yu sömürerek elde ettiği servetle yapılan binalara, sömürgeci Kral 2. Leopold'ün heykellerine dahi tahammülün kalmadığını dile getirdi.

Mujinga, "Belçika'da Kongo'nun parasıyla yapılan çok şey var. Belçika, Kongo'dan çok faydalandı." dedi.

Belçika devletinin sömürgecilik tarihiyle yüzleşmekten kaçındığına işaret eden Mujinga, şimdiye kadar devletin attığı tek adımın "bir özür" olduğunu anımsattı.

Eski AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Belçika Başbakanı olduğu dönemde 2019'da parlamentoda yaptığı konuşmada, "Federal hükümet adına kolonileştirme döneminde doğan melezlere ve ailelerine yaşadıkları acılar ve adaletsizlik nedeniyle özürlerimi sunuyorum. Umarım bu adım, milli tarihimizin bu kısmı hakkındaki farkındalığı artırır ve bilgi noksanlığını giderir." demişti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...