Tank platformu muharebede güvenli "ADA"ya dönüştü

Tank platformu muharebede güvenli "ADA"ya dönüştü

Türk savunma sanayisinin tank sınıfındaki ilk ihracatını gerçekleştiren KAPLAN MT platformu, yeni silah kulesiyle kazandığı yeteneklerle KAPLAN ADA Muharebe Ateş Destek Aracı'na dönüştü.

Ankara

Anadolu Ajansının (AA), 22-27 Temmuz tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenecek 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF 2025) sergilenecek yerli ve milli Türk savunma sanayisi ürünlerine odaklandığı "IDEF 2025'e doğru" başlıklı dosyanın on dokuzuncu haberinde, yeni oluşturulan ateş destek aracı konfigürasyonu ele alındı.

Türk zırhlı aracı bu kez elektrik yüklü geliyorULAK Haberleşme, IDEF 2025'te 5G gibi yeni nesil iletişim teknolojileriyle sahada olacakIDEF 2025'in basın tanıtımı yapıldıEDGE, rekabetçi ve gelişmiş çözümlerini IDEF 2025’te tanıtacakSARSILMAZ, yeni ürünlerini IDEF 2025'te sergileyecekAmfibi hücumun öncüsü ZAHA, yeni silahlarıyla vitrine çıkıyor

Modern muharebe alanının sürekli değişen ortamına uyum sağlayabilen çok maksatlı kara unsurlarına duyulan ihtiyaç artıyor. Muharebe Ateş Destek Aracı (KAPLAN ADA), hem simetrik hem de asimetrik muharebenin taleplerine yanıt verecek şekilde, güncel operasyonel gereksinimlerden esinlenerek geliştirildi. Avrupa'da Ajax ve Jaguar 6×6 EBRC ile Rusya'da BMPT Terminator'un bir takım ortak özellikleri göz önüne alınarak ortaya çıkarılan KAPLAN ADA konsepti, çeviklik, beka, yüksek ateş gücü ve teknolojik entegrasyon özelliklerini bünyesinde barındırıyor.

????

KAPLAN ADA'nın son teknoloji komuta görüş ve sensör sistemi, her türlü arazide yüksek manevra yeteneği ile düşman bölgesine derinlemesine nüfuz ederek taktik ve stratejik karar alma süreçleri için kritik olan gerçek zamanlı keşif ve istihbarat sağlayacak donanımlara sahip bulunuyor. Bu tür kabiliyetler, sahadaki dost unsurların durumsal farkındalığını artırarak, müttefik kuvvetler arasındaki istihbarat paylaşımını etkin bir şekilde karşılıyor.

Araca entegre edilen FNSS tasarımı TEBER-II 30/40 İki Kişilik Kulesi, komutan ve nişancının kule sepeti içerisinde konumlandığı, iki kişilik konvansiyonel bir kule yapısı sunuyor. TEBER-II 30/40 İki Kişilik Kule; tahrik sistemi, atış kontrol, beka ve ateş gücü alanlarında en son teknolojileri barındırıyor, üzerindeki algılayıcılar ve diğer elektronik sistemler sayesinde gece/gündüz, her türlü hava şartında ve muharebe ortamında görev yapabiliyor.

Kule, ana teçhizat olarak dakikada 200 atım hızına sahip, 30 mm kalibrede Mk44 çift beslemeli otomatik top ve toplamda 310 adet atışa hazır mühimmat ile teçhiz edildi. İkincil teçhizat donanımı 7,62 mm makineli tüfek ile 1200 adet atışa hazır mühimmattan oluşuyor. Ana top ile hizalanmış, namlu üzerinde konumlandırılmış, harici beslemeli 300 mühimmat kapasiteli 12,7 mm makineli tüfek de üçüncül teçhizat olarak bulunuyor.

Orta ağırlıkta paletli zırhlı araç platformu, aracın her türlü arazi ve operasyonel koşullara hızla uyum sağlamasını mümkün kılıyor. Hafif yapısı sürat ve çevikliği ile etkin bir şekilde harekat bölgesine konuşlandırılabiliyor.

Özel görevler için özel donanımlar

FNSS Savunma Sistemleri Kurumsal İletişim Müdürü Cem Altınışık,
fuara mevcut ürünler, yeni geliştirmeler ve bunun yanında yeni konfigürasyonlarla katılacaklarını, bunlardan birinin de KAPLAN ve TEBER'in buluştuğu entegrasyon olduğunu söyledi.

KAPLAN MT orta sınıf tankın Endonezya Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları doğrultusunda, PTPindad firmasıyla beraber geliştirildiğini anımsatan Altınışık, aynı işbirliği ile aracın personel taşıyıcı konfigürasyonunu da hayata geçirildiğini ifade etti.

Personel taşıyıcıda güç grubunun önde, tankta ise arkada konumlandırıldığını anlatan Altınışık, KAPLAN ADA'da da tank konseptinin kullanıldığını bildirdi.

Birleşik Krallık'taki Ajax programında paletli zırhlı muharebe aracı platformuna 40 milimetre toplu yeni bir kule entegre edilerek 3 kişilik keşif aracı oluşturulduğunu anlatan Altınışık, Fransız ordusunun da çok benzer bir kuleyi kullanarak Jaguar 6x6 ve bir silah taşıyıcı araca entegre ettiğini vurguladı.

Altınışık, mekanize piyade, keşif ve zırhlı birlik harekatlarını da kullanmak üzere yeni envantere giren bu sistemlerin yanında, T-72 platformunu kullanarak Rusların geliştirdikleri bir Terminatör konfigürasyonu bulunduğuna dikkati çekti.

Tüm bu gelişmelerden hareketle kendi platformları KAPLAN ve kuleleri TEBER II'yi güncelleyerek, ateş gücünü artırarak bir konfigürasyon oluşturup IDEF'te ilk kez sunacaklarını bildiren Altınışık, şu bilgileri verdi:

"Platform KAPLAN MT'nin platformu ama kule değişiklik gösteriyor. Kule de 30 mm çift beslemeli otomatik bir top yer alıyor, arzu edildiği takdirde kullanıcı tarafından sadece namlunun değiştirilmesi suretiyle 40 mm'ye de çıkarılabiliyor. 2 adet OMTAS anti-tank güdümlü füze sistemi de ateşe hazır olarak bulundurabiliyor. Bir de 7,62 mm eş eksenli makineli tüfeği var. Atış hızı ve özellikle de güvenilirliği konusunda çok ileri teknoloji bir makineli tüfek. Chaingun olarak da geçiyor eş eksenlide. Fakat bütün bunlara ilave olarak ana silaha hizalı ve ana silahla beraber eş eksenli hale getirilen bir de 12,7 mm makineli tüfeğimizi ekledik. Bunun da nedeni ihtiyaç halinde hem hedefle gerektiği kadar angajmana girebilmesi hem de bazen ateş destek görevi sırasında oluşabilecek boşluklarda yine daha fazla namlu gücünü kullanıcıya sağlayabilmek.

Araç üzerinde komutanın bağımsız görüş birimi var 360 derece. İhtiyaç halinde değiştirmek suretiyle bunu da bir uzaktan komutalı silah istasyonu 7,62 mm veya 5,56 mm ile değiştirebiliyoruz. Bunu biz PARS ALPHA'nın kulesinde, yani TEBER'in insansız, uzaktan komutalı kulesinde göstermiştik. Aynı kuleyi yine hem komutanın bağımsız görüş birimi olabilmesi hem dronlara karşı hem de yakın mesafeden veya yüksek alanlardan gelen tehditlere karşı angajmana girecek şekilde değiştirebiliyoruz."

Aracın kendini koruyabilmesi için lazer ikaz sistemine ve bununla birlikte çalışan yeni nesil 40 mm sis bombası atabilen bomba atarlara sahip olduğunu ifade eden Altınışık, bu sayede 18 adete kadar sis bombası kullanılabildiğini belirtti.

Altınışık, araç üzerindeki alanlara istenilen aktif koruma sistemini rahatlıkla entegre edebileceklerini, ilave zırh veya kafes zırh gibi sistemlerin de modüler şekilde araca eklenebileceğini söyledi.

Tank platformu ve kule tercihiyle gelen taktik avantaj

Keşif aracı için düşük siluetin önemli bir özellik olduğuna dikkati çeken Cem Altınışık, bunu sağlayabilmek için bir tank platformu kullanmanın kendilerine büyük avantaj sağladığını vurguladı.

Altınışık, şöyle konuştu:

"Bütün zırhlı muharebe araçları ve personel taşıyıcılar içeride mayın koruması da olması ve piyadeyi içerisinde barındırması gerektiğinden ötürü yüksek siluetli olabiliyor. Hele ki bu MRAP ise araç daha da yüksek olabiliyor ama tank platformunda aracı daha alçak siluetli yapabiliyorsunuz. Burada o avantajı sonuna kadar kullanabildik. Tabii bu da bize aracı daha düşük profilli, kendini gerektiğinde sütre gerisinde rahatlıkla gizleyebilecek hale getirdi ve önemli bir avantaj sağladı."

Altınışık, KAPLAN ADA'da son dönemde hakim olan insansız kule yerine insanlı bir kule tercih edilmesinin nedeni ise şöyle açıkladı:

"Aslında kulenin doğal hali bu, faydalı yük ve personel taşıma ihtiyacından ötürü bu yönelime gidildi. Uzaktan komutalı bir kule kullandığınızda içeride bir kule basketi veya kule sepeti olmadığından hacimleri daha verimli kullanabiliyorsunuz. İnsanlı kulenin ise kullanım açısından çok büyük avantajları var. Her şeyden önce insanlı kulede komutan ve nişancı kule içerisinde oturuyor ve ikisinin koordinasyonu çok daha kolay ve çok daha verimli olabiliyor. Son dönemde gördüğümüz bütün kullanıcılar, ABD ordusu, İngiliz ordusu, Fransız ordusu dahil son yaptıkları programlarda hep çift kişilik kuleleri tercih ettiler.

Komutanla nişancı bulundukları pozisyon gereği sadece ekranlar değil periskoplarıyla birlikte optik durumsal farkındalığa da sahip olabiliyor. Yine ihtiyaç halinde, muharebede özellikle arazide veya bir alana girerken, aracın en üst noktasından kapak açarak tekrar bir durumu önden anlaması ve muharebe alanıyla ilgili kafasında bir harita oluşturması açısından çok önemli ki genel olarak tanklarda hala insansız kulelere geçilmediğini görüyoruz. Çoğu ülkenin gelecek nesil tank programları da bu şekilde devam ediyor. Tabii bir de kaçınılmaz olarak sepetli kuledeki taşıyabileceğiniz ateşe hazır mühimmat sayısı herhangi bir uzaktan komutalı kuleye göre çok daha yüksek olabiliyor. Ateş destek aracında, operasyona girdiğinizde sürekli mühimmat yüklemesi gibi bir esneklik olamayacağını da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

İnsanlı kulede şöyle bir avantaj daha var, araç içerisindeki elektronikleriniz veya sürüş sistemleriniz çalışmadığı takdirde ve manuel olarak siz bir kuleyi döndürüp, yönlendirip atış yapmak istediğinizde o olanağı sağlıyor. Şu an bu kule ile ihtiyaç halinde, zor bir durumda nişancı ve komutan kuleyi hiçbir şekilde araçtaki güç kaynağına ihtiyaç duymadan yönlendirip atışını yapabiliyor. Bunun da önemli bir avantaj olduğunu düşünüyoruz."

Bu tarz çift kişilik kulelere şu an birkaç ülkede talep olduğunu belirten Cem Altınışık, "Talepleri dikkate alırsak bu ürün isterleri oldukça karşılar durumda. Tabii platformla beraber böyle bir muharebe, ateş destek ve keşif aracı gibi konsepte henüz bir talep yok ama birçok orduda, özellikle NATO nezdinde yeni programlarda bunları görüyor olmamız, açıkçası bu tip isterlerin geliyor olabileceğini bize işaret ediyor." dedi.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...