Tek eliyle hayatı örüyor

Tek eliyle hayatı örüyor

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde hem ailesini hem de sağ kolu ile sağ bacağını kaybeden 47 yaşındaki Asya Koşal, her şeye rağmen azimle hayata tutundu. Hayatı adeta ilmek ilmek örerek ‘imkansızı’ başaran Koşal, tek elini kullanarak yaptığı el işi ürünler ile görenleri hayran bırakıyor.

17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde hem ailesini hem de sağ kolu ile sağ bacağını kaybeden 47 yaşındaki Asya Koşal, her şeye rağmen azimle hayata tutundu. Hayatı adeta ilmek ilmek örerek ‘imkansızı’ başaran Koşal, tek elini kullanarak yaptığı el işi ürünler ile görenleri hayran bırakıyor.

İzmir Buca’da yaşayan 47 yaşındaki Asya Koşal, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde üç gün enkaz altında kaldı. Depremde oğlu, kızı ve eski eşi vefat etti. Koşal bu depremde sadece ailesini değil, sağ kolunu ve bacağını da kaybetti. Çok sayıda ameliyata giren Koşal, tedavinin ardından yeniden Gölcük’e döndü. Çocukluğundan bu yana örgü merakı olan genç kadın, yaşadığı talihsiz olayın ardından tek elle örgü öremeyeceğini düşünerek 6 yıl boyunca eline şiş almadı. Bir gün ablasının dinlenme sırasında yanına bıraktığı el işi, onun hayatını değiştirdi. Koşal, tek eline aldığı şişi kullanabildiğini görünce yeniden örmeye başladı. Tek elle tığ kullanamayacağını düşünen Koşal, 2 yıl önce bu tedirginliğinin de üzerine gitti ve tığla da birbirinden güzel el işleri örmeye başladı. Eşi Yavuz Koşal ile hayatını birleştirip İzmir’e yerleşen Asya Koşal, şimdi sosyal medya hesabı üzerinden siparişler alarak hem para kazanıyor hem de insanlara örnek oluyor.

“EŞİM, ALLAH’IN BİR ARMAĞANIYDI”

Sağ kolu ve bacağını deprem nedeniyle kaybettiğini belirten Koşal, “17 Ağustos 1999 depremzedesiyim. Kocaeli Gölcük’te oturuyordum. Depremde evimiz yıkıldı. Üç gün enkaz altında kaldım. Kızımı, oğlumu, eski eşimi depremde kaybettim. Çeşitli hastanelerde çeşitli ameliyatlar geçirdim. Bir süre sonra tekrar Gölcük’e ailemin yanına döndüm. 12 yıl kadar orada yaşadım, sonra karşıma eşim çıktı. O Allah’ın bir armağanıydı. Onunla evlendim ve 8 yıldır İzmir’de yaşıyoruz” dedi.

MİKRO İŞLEMCİLİ PROTEZ BACAK İSTİYOR

Çok küçük yaşlardan bu yana örgü ördüğünü söyleyen Koşal, “Çocukluğumdan beri giysiler, danteller örerdim. Sağ kolumu ve sağ bacağımı depremde kaybettikten sonra örmeyi bırakmıştım. Bu duruma alışmak çok zordu. Sonradan engelli olmak ağır bir süreç. Ben boş durmayı seven biri değilim. Hiperaktif bir insanım. Bir gün ablam dinlenmek için ördüğü işi yanıma bıraktı. Şişi elime aldım, bir iki ilmek atarken örebildiğimi gördüm. Uzun bir süre şişle örmeye başladım. 2 yıldır da tığla örüyorum. Tek elle tığ kullanamam sanıp hiç uğraşmamıştım ama keşke tığ kullanmaya da daha önceden başlasaymışım. Şu anda hem tığ hem de şişle örebiliyorum. Motifler yaptım, eşe dosta hediye ettim. Sonra ‘neden bundan para kazanmayayım, elimin emeğinin karşılığını almayayım’ diye düşündüm. Şimdi sosyal medyadaki Butik Asyaca isimli sayfam üzerinden siparişler alıyorum. Hem gelir elde etmek hem de mikro işlemcili protez bacak ihtiyacımı karşılamak için örgü örüyorum” diye konuştu.

FANTOM AĞRISINA ÖRGÜ TERAPİSİ

İki uzvunu kaybetmesi sonrası fantom ağrılar yaşadığını ancak örgü örmenin kendisine terapi gibi geldiğini ifade eden Koşal, “Herkeste olmayabiliyor ama benim kesilen uzuvlarımda ‘fantom ağrı’ denilen hayalet ağrılar var. Bunun tedavisi de yok. Sürekli benimle olan bir ağrım var. Örgü ağrımı geçirmese de, bazen ağrıyı ikiye katlasa da en azından el işi örerken aklım takılmıyor. Bu bana terapi gibi geliyor. Tek elle çalıştığım için sinir sıkışmalarım oluyor, boyun ve omuz ağrılarım oluyor. ‘Çok rahat örüyorum’ diyemem ama yavaşlığı sevmiyorum. Uzun bir hırkayı bir haftada bitirebiliyorum. Zor bir iş ama sanki tığı sağ elime alıyormuşum da eskisi gibi örüyormuşum gibi geliyor. Severek örüyorum” ifadelerini kullandı.

“NEFES ALIYORSAK HER ZAMAN UMUT VAR”

Sosyal medyadan çok güzel tepkiler aldığını kaydeden Asya Koşal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsanlar bana çok güzel mesajlar atıyor. Mutluluk verici yorumlar alıyorum. Engelli arkadaşlardan güzel dönüşler alıyorum. ‘Bana umut oldunuz, sizin sayenizde hayata bağlandım’ gibi mesajlar atıyorlar. Hatta sağ veya sol eli olmayan arkadaşlar nasıl örgü örebilir diye bir video da hazırlayacağım. Yakınımda olanlara da direkt gidip öğretebilirim. Nefes alabiliyorsak, ölmüyorsak her zaman bir umut var. İlla el işi olması şart değil. Eminim her engellinin ayrı ayrı güçleri vardır. Umutsuz olmasınlar, denesinler. Mutlaka başarırlar. Uzuvları tam olan insanların bile yapamayacağı şeyleri istediğimizde yapabiliriz.”

(Ceren Atmaca - Halil Karahan/İHA)
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...