Suriye’de Şam, Halep, Hama, Humus, Lazkiye yolculuğumuz ve görünenler...

Suriye’de Şam, Halep, Hama, Humus, Lazkiye yolculuğumuz ve görünenler...

Suriye’de Şam, Halep, Hama, Humus, Lazkiye yolculuğumuz ve görünenler...

- Şam yolculuğunda beni en çok rahatsız eden, yerle bir olmuş evler, kentler, hayalet kasabalar, kullanılamaz hale gelmiş fabrikalar, okullar ve camilerin Gazze görüntülerinden hiçbir farkı olmaması

- Suriye devrimi, Arap İslam dünyası için bir örnek olabilir. Suriye, modern muhafazakâr bir İslam toplumu örnekliğini başarma potansiyeline sahip 

Şam, Halep, Hama, Humus, Lazkiye

Geçen hafta dolaştığımız bu şehirlerin sokaklarında insanların sevinç gösterilerine baktığımızda yaşananların gerçek bir halk devrimi olduğuna şahit oluyorsunuz.

İnsanlar sokaklarda bir haftadır rejimin devrilişini sevinçle kutlamaya devam ederken diğer yandan hapishane ve çevrelerinde kayıp 200 bin evladını, anasını, babasını arıyor.

Salı günü Suriye’nin başkenti Şam’ın 40 kilometre kuzeyindeki El Katife bölgesinde, aralarında yabancıların da olduğu 100 binden fazla cesedin bulunduğu toplu mezar ortaya çıkarıldı.

HTŞ lideri Colani’ninÖldürmek için savaşmıyoruz, adaletsizliği ortadan kaldırmak için savaşıyoruz. Bizimki intikamsız bir zafer” sözünün gerçekten karşılığını Şam sokaklarında görebiliyorsunuz.

5 saatlik İdlib, Şam yolculuğunda beni en çok rahatsız eden, yerle bir olmuş evler, kentler, hayalet kasabalar, kullanılamaz hale gelmiş fabrikalar, okullar ve camilerin Gazze görüntülerinden hiçbir farkı olmaması.

Yeni hükümetin gerçekten işi kolay değil. Adeta büyük bir depremden çıkmış gibi devletin tüm kurumsal yapıları yerle bir olmuş vaziyette.

Ortada siyasal, ekonomik ve askeri anlamda iflas etmiş bir Suriye tablosu var.

Fakat Suriye’nin sokaklarında dolaşırken her yanından fışkıran bir umut, sinerji, moral ışıltılarını görmeniz mümkün.

İnsanların yüksek moralini görünce Suriye’nin milli birliğini bütünlüğünü muhafaza ve Şam’ın kadim tarihsel mirasını yeniden inşa etmek hiç de zor görünmüyor.

Yeni yönetim, farklı etnisite, mezhep ve inanç gruplarını bir arada tutacak bir tecrübeye (Irak Libya ve Afganistan dersleri) sahip olduğunun sinyallerini ilk günden itibaren gösteriyor.

Yeni Suriye bayrağı 1930-1950 döneme işaret eden birliği beraberliği sembolize etmesi açısından çok önemli bir mesaj olarak göze çarpıyor.

8 Aralık’ta Esad’ı deviren Colani/Ahmet El Şara geçici hükümeti, tüm dünyanın merak konusu olmaya devam ederken, bir hafta içerisinde İngiltere, Fransa, İtalya, AB dış politika şefi Kalas ve birçok batılı ülkenin temsilcilerinin başkent Şam’a görüşmeye gelmiş olmaları, umuda yolculuğun işaret taşları.

Son üç gün Şam’da otellerde batılı diplomatlar ve gazeteciler adeta nöbet tutuyorlar. Batılı elçilikler yavaş yavaş yeni hükümeti tanımaya ve elçiliklerine yeni Suriye bayrağını dikmeye başladılar bile.

Şam’daki diplomasi trafiğine bakılırsa, geçici hükümetin 3 aylık sürecinde Avrupa ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin belirginleşmesi, Mart ayında Suriye’de ortaya çıkacak siyasi tablonun olumlu anlamda netleşeceğini düşünüyorum.

Esad’ın çöküşü hem İran hem Rusya hem de muhalifleri şaşırttı.

Rejim, İran ve Rusya’ya çok güvendi, Rusya İran’a, İran ise vekalet savaşçılarına ve Rusya’ya güvendi.

Suriye halkının bu kadar direneceğini Ruslar tahmin edemedi. Afganistan’da yanılan Ruslar, Suriye’de yanıldılar ve İran’ı yalnız bırakmak zorunda kaldılar.

Ruslar şimdi Suriye’deki deniz üssünü korumanın derdinde; eski hasmı Taliban ile de barışmanın ve ilişkileri düzeltmenin yollarını arıyor.

Rusya, 2021’de Afganistan yönetimini yeniden ele geçiren Taliban’a ilişkin ilk somut adımı attı. Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Taliban’ınterör örgütü” listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak yasa tasarısını kabul etti.

Bu, Suriye için de bir örnek olacak.

Suriye muhalifleri ise askeri anlamda 12 yıl boyunca motivasyonlarını hiç kaybetmedi.

Sadece rejimin 6 günde çökeceği öngörüsüne sahip değildiler. Halep kırsalına alan açmak için uzun zaman hazırlanan fakat 7 Ekim Gazze Savaşı başlayınca bir yıl ertelenen saldırı, 27 Kasım’da başlayıp, domino etkisiyle Şam’da son bulması genelde tüm dünyayı şaşırttı.

Şimdi sırada yeni (ince yol) bir kabine ve özgür Suriye’nin inşası var.

Fakat Suriye’nin gerçekten işi zor.

60 yıldır baba ve oğul Esadlar ülkenin kalkınması adına tek bir çivi çakmamış, teknoloji sanayi askeri eğitim tarım sağlık alanında inanılmaz derecede ilkellik ve hayal kırıklığı var.

Bugün sokaklarda dolaşırken yorgun ve çürümeye terkedilmiş bir Suriye görüyorsunuz.

Suriye halkının yıllarca yaşadığı acılar maalesef “direniş cephesi” maskesi ile gölgelendi.

Kamuoyunda en çok merak edilen Suriye’de başı açık kadınların akibeti ve Suriye’den yeni bir Afganistan çıkıp çıkmayacağı.

Oysa sokaklarda alışverişte, lokantalarda gözünüze çarpacak kadar başı açık kadın görebiliyorsunuz ve gayet rahatlar.

Özellikle Şam’da Şii mahalleleri, işyerleri, kutsal mekan ve camilere saldırı beklentileri vardı, fakat en ufak bir saldırı yaşanmamış.

Lazkiye, Tartus ve Şam’da Nusayrilerin yoğun olduğu bölgelerde hiçbir intikamcı saldırıların olmaması (birkaç münferit olay dışında) takdir edilmesi gereken önemli bir olay.

Suriye toplumunun tarihsel olarak güçlü muhafazakâr bir yapısı olduğunu, çok kültürlü çok dini yapısından kaynaklanan hoşgörü potansiyelinin güçlü olduğunu hatırlatmak gerekiyor.

Pazartesi günü Şam’da 1995 yılında ailece evlerini terk etmek zorunda kalan doktor arkadaşım, 5 gün önce babasının evine gittiğinde evlerinde şebbiha ailesini görüyor ve evi terk etmesini söylüyor. Şebbiha (Esad yanlısı gayri resmi milis) HTŞ yöneticilerine giderek, kendilerine süre vermesini istiyor.

Üstelik arkadaşımızın babası 13 yıl, annesi 5 yıl, kendisi 15 yaşında iken 2 yıl zindanda kalmış.

HTŞ lideri Colani, ısrarla “topraklarımızı korumak halkımızı ‘etnik ve dini kimlik’ ayırmaksızın güven içinde insanca yaşam şartlarına kavuşturmak bizim asli görevimizdir” diyerek mesajını net veriyor.

Yeni bir düzenin tesisi için Arap ülkeleri ve Ankara’nın yanı sıra uluslararası sistemin desteği çok önemli.

13 yıl boyunca ülke içinde eğitim yoktu. 5 milyon çocuk eğitim göremedi.

1 milyon çocuk ilk defa Suriye’yi, anne ve babalarının şehrini görecek.

Suriye’nin Filistin diasporası gibi 1980’lerden günümüze, çok güçlü eğitimli bir diasporası var. Bu yeni Suriye’nin en büyük şansıdır.

Yeni geçici hükümetin en büyük avantajı halk nezdinde güçlü bir kredisinin olması.

Tüm dünyanın merakla Suriye’yi ön yargılar çerçevesinde Afganistan, Irak, Lübnan kategorisinde bir yerlere oturtmaya çalışıyor olması gayet normaldir. Fakat Suriye’nin tarihsel, sosyolojik yapısı, karakteristik özellikleri bu benzetmeler ile kıyas kabul etmemektedir.

Suriye’nin en büyük dezavantajı iflas etmiş ülkeyi onarma gayreti, İsrail’e komşu olmanın gerginliği, Esad rejiminin en güçlü garantörü İran ve Irak ilişkilerinin geleceği.

Suriye’de son 20 sene İran ve Rusya’nın özgül ağırlığı, siyasal gücü tartışılmazdı.

Artık Türkiye ve KatarSuriye için güvenilir ülkelerin başında geliyor.

Suriye’de iki ülke Türkiye ve Katar’ın özgül ağırlığı öne çıkacak gibi görünüyor.

Türkiye, Suriye halkının yaşadığı sıkıntıları giderme noktasında büyük bedeller ödemiş bir ülke olarak, Suriye siyasal tarihinde önemli bir övgü ve güvene sahip olmuştur.

Suriye devrimi, Arap İslam dünyası için bir örnek olabilir. Suriye, modern muhafazakâr bir İslam toplumu örnekliğini başarma potansiyeline sahip.

.

Osman Atalay, dikGAZETE.com

...