Ankara - Erbil ittifakı ve Süleymaniye devre dışı!

Ankara - Erbil ittifakı ve Süleymaniye devre dışı!

Ankara - Erbil ittifakı ve Süleymaniye devre dışı! Ankara - Erbil ittifakı ve Süleymaniye devre dışı!

Ankara - Erbil ittifakı ve Süleymaniye devre dışı! 

Nasreddin Hoca’nın eşekten düşme fıkrasındaki gizemli hikmeti bilmeyenler; Türkiye'nin Irak'ın Kuzeyindeki Kürt Bölgesinde artan askeri varlığını, Türkiye'nin bölgesel stratejisinin ve genişlemesinin bir parçası görebilir. Oysa bu genişleme stratejisinin parçası falan değil. Türkiye, sadece kendisini savunmak için BM Sözleşmesi'nin 51. maddesini göre hareket ediyor.

Madde 51 aynen şöyle; “Bu Antlaşma'nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.”

Erbil Ankara, Süleymaniye ise Tahran ekseninde!...

Türk ordusu, BM Sözleşmesi'nin 51. maddesi ve ikili anlaşmalar kapsamında Irak topraklarında PKK’lı bölücülere karşı amansız mücadelesini sürdürüyor. Kuzey Irak Kürd bölgesinde Ankara’nın müttefiki Mesut Barzani ve KDP ile İran ve Fransa yanlısı 3 Ekim 2017’de hayatını kaybeden Celal Talabani’nin partisi KYB arasındaki çatışma, siyasi rekabetin ötesinde. KDP ile KYB arasında yetki paylaşımından kaynaklı stratejik anlaşmazlık, bu rekabetin tuzu biberi.

Hatta öyle ki IKBY'nin başkenti Erbil ama Süleymaniye, başkente muhalif olanların merkezi. Bu durum; Erbil ve Süleymaniye yönetimlerinin müttefiklerini de belirliyor. Çünkü Türkiye sınırında yer alan Erbil ile İran'ın sınır komşusu Süleymaniye'nin dış politikaları ve ittifakları da tamamen birbirine ters ve farklı ve coğrafi konumları ile yakından ilgili.

Nitekim Süleymaniye, Erbil'i "Türkiye'ye fazla yakın durmakla", Erbil de Süleymaniye'yi "İran'ın baş müttefiki olmakla" suçluyor. Hatta Devrim Muhafızlarının ve milislerinin MOSSAD üssüne dönüştüğü gerekçesiyle Erbil’e füze yağdırmasına Süleymaniye alkış tutmakla kalmıyor belki de sadece PKK’lılara değil İran gizli servis elemanlarına ev sahipliği yapıyor.

Çünkü Temmuz 2019’da Irak'ın Erbil kentinde bir restorana gerçekleştirilen silahlı saldırıda şehit düşen Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğunda görevli diplomat Osman Köse’nin katilleri Süleymaniye’den Erbil’e gelmiş, cinayet sonrası tekrar Süleymaniye’ye dönmüşlerdi. Münferit bir olay değil; örnekleri çoğaltmak mümkün.

Zaman zaman silahlı çatışmaya evrilen siyasi rekabette Ankara’nın Erbil’den yana taraf olduğunu bilmeyen yok. Ancak bu, hiçbir zaman içişlerine karışmak anlamına gelmiyor.

Kuzey Irak'ta ABD öncülüğünde Batı işgal kuvvetlerinin askeri mevcudiyeti söz konusu. Bu da Türkiye'nin müdahalesini güçleştiren ve geciktiren bir husus. Tüm bu olumsuz faktörlere rağmen Türkiye, askeri birliklerini yerleştiriyor ve insansız hava araçlarını bölge üzerinde konuşlandırıyor.

PKK Kandil'den kaçtı Süleymaniye'ye yerleşti!..

Nisan 2023’te PKK’lıları taşıyan iki helikopterin düşmesi ve Süleymaniye kenti yakınlarında terör örgütü PKK’nın kolu YPG’nin lideri Mazlum Abdi Kobani ve ABD askerlerinin de bulunduğu konvoyun yakınlarındaki patlamanın ardından dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; şu ifadeleri kullanmıştı:

Teröristlerin kullandığı helikopterleri Süleymaniye yönetimi, daha doğrusu Talabani’nin partisi ve Süleymaniye yönetimi verdi. Kürt Bölgesel Yönetimi içinde bir Erbil var, bir Süleymaniye var, kendi aralarında da çok ciddi çekişmeler var, ciddi düzeyde gerginlikler de oluyor.

Biz onların içişlerine karışacak değiliz ama gerginliğin herkese olumsuz etkisi olur. Talabani’nin partisi Fransa’dan alıyor bu helikopterleri ve bu teröristlerin kullanımına tahsis ediyor. Hava sahasının kontrolü ABD’de, dolayısıyla bu uçuşlardan ABD’nin de haberi var”.

Türk Silahlı Kuvvetleri, 2019 yılından başlayarak Kuzey Irak’ta terörle mücadele stratejisini değiştirdi. Pençe-Kilit, Pençe-Kaplan ve Pençe-Kartal operasyonlarıyla alan kontrolü sağladı.

Dahası asker sevkiyatı, silah ve mühimmat tedarik kanallarını açık tutarak Kuzey Irak'ta her an büyüme potansiyeli olan, geniş bir askeri üsler zinciri kurdu. Irak-Türkiye sınır hattında daha küçük ileri operasyon karakollarıyla desteklenen kalıcı bir askeri varlığını ikame etti. Açık kaynaklar, Türkiye'nin Irak topraklarında 5.000-10.000 askerin kalıcı olarak konuşlandırıldığını gösteriyor.

Türkiye, bu üsler aracılığıyla fiilen güvenli bir bölge yaratmış ve silahlı mücadeleyi Türkiye sınırları dışına, Irak topraklarına taşımayı başarmıştır.

Türkiye, artık daha etkili bir alan kontrolü sağlamak amacıyla askeri üslerini birbirine bağlama hususunda Irak topraklarında yollar bile inşa edebiliyorsa bu hiç şüphesiz Erbil yönetiminin ve Barzani ailesinin desteği sayesindedir.

PKK terör örgütü, TSK’nın saha denetiminden kaçmak için Talabani ailesinin yönetimde etkin olduğu ve İran'dan ikmal sağlamak için Kandil’den Süleymaniye bölgesine doğru terörist unsurları kaydırdığı   istihbarat raporlarında belirtilmektedir. PKK yönetim kadrosu, Uluslararası Süleymaniye Havaalanını kullanmakla kalmıyor sözde bu   herkesin kullandığı sivil havaalanı, Avrupa ve İran'dan mühimmat tedarik ve depolama üssüne dönüştürülüyor.

PKK’nin buralara nüfuzu bilinmeyen bir şey değil. Öyle ki PKK, Süleymaniye’de herkesin özellikle Talabani’nin partisini tamamen kontrol altına almış. Yavaş yavaş sadece parti değil, yönetim değil, havaalanı ve diğer stratejik yerlere de sızmış. Süleymaniye’de İran ve özellikle Fransa’nın sayesinde bunları gerçekleştiren PKK, aynı şekilde Erbil’e nüfuz edememiştir.

O nedenle Ankara destekli Erbil’i zayıflatmak için de sürekli farklı yöntemleri izliyorlar. Ayrıca PKK’nın istihbarat faaliyetlerinde Süleymaniye’yi merkez edindiği biliniyor. MİT ise saha operasyonları düzenliyor. Kandil'den sonraki merkezleri Süleymaniye’de dahi bu terörist muhaberat özentilerini keklik avlar gibi öbür dünyaya deport ediyor.

Türkiye, Nisan 2022'de Kuzey Irak'ta Pençe-Kilit Harekatı'nı başlatarak Duhok Valiliği'nde çok sayıda üs kurmuştu. Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı geliştirdiği alan kontrolüne dayalı yeni askeri stratejisi şu ana kadar göreceli ve kısmi askeri başarı sağladı ama tamamen durduramadı. Ankara yönetiminin siyasi çözümü dışlama eğilimini güçlendiren faktör, PKK’nın terör eylemlerini tırmandıran stratejisi olmuştur.

TSK Kuzey Irak'ta büyük bir kara askeri operasyonu düzenleyecek!..

Barzani-Fidan görüşmesini değerlendiren uzmanlar, Türkiye'nin kapsamlı bir operasyon planladığını belirtmişti. Ankara, her türlü diplomasi ikna yöntemlerine baş vurarak, önce Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve Irak hükümetiyle sonrasında Erbil merkezli Irak Bölgesel Kürt Yönetimiyle anlaşmaya varılmasının ardından “Pençe Operasyonları" bölgesinde büyük bir kara operasyonu için son hazırlıklarını yapıyor.

Türk ordusunun Kuzey Irak'taki terör unsurlarına düzenlediği askeri operasyonların kronolojisine bakıldığında genellikle iklim koşullarının askeri hamleler için daha uygun olduğu bahar aylarının tercih edildiği görülüyor. Bahar aylarındaki operasyonlar, kışı genellikle pasif bir şekilde bekleyerek geçiren militanların örgütlenmesine ve yeniden gruplaşmasına da engel oluyor.

Uzmanlara göre; askeri operasyonla, 40 kilometre derinlikte güvenli bir bölge oluşması sağlanacak. Sonrasında istihbarat desteğiyle terörist unsurları imha odaklı hedef operasyonlarıyla sonuç alıcı aşamaya geçilecek.

Irak-Suriye sınırındaki Kamışlı'ya kadar olan bölgeyi PKK'lı teröristlerden temizleyen TSK, Zaho'ya kadar uzandı. Türkiye'nin, PKK'nın Irak-Suriye terör hattını yaklaşık 4 ay önce kapatmasından sonra zor duruma düşen örgütün imdadına ABD yetişti.

ABD'nin, PKK'lı teröristleri helikopterle Suriye'den Irak'a taşıdığı ortaya çıkmıştı. Terörist geçişlerinin engellenmesiyle kadro sıkıntısı yaşayan örgütün, şehir merkezleri üzerinden terör kamplarına geçmeye çalıştığı da güvenlik güçlerince tespit edilmişti. Türkiye'nin kararlı tutumu sonrası Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de Sincar'dan PKK'yı çıkarmak için girişimlerini arttırdı.

Erbil hükümetinin Süleymaniye ve Sincar'da PKK’lı teröristlere yönelik operasyonlarına uygun tedbirlerin alınmasında TSK ile eşzamanlı ve eşgüdümlü hareket etmesi sürpriz olmayacaktır. Ankara, askeri ve sivil görevlilerle Paris ve Tahran desteğine güvenerek PKK terör örgütüne yardım ve yataklık eden Süleymaniye'deki Kürt lider, Celal Talabani’nin büyük oğlu Bafel/Pavel Talabani'ye gerekli uyarılarda bulunmasına rağmen düşmanca tavırlarından vazgeçmediği görülüyor.

PKK, Mahmur ve Sincar'a ek olarak Irak Kürd bölgesinin çeşitli kentlerine ek olarak batı Ninova bölgelerine, özellikle de Soran, Sıdkan, Kandil, Zaho, Al-Zab, Amadiyah, Haftanin ve Kani Massi'ye habis ur gibi yayılmış durumda.

Ankara, hava destekli kara saldırısı düzenleyecek, Bağdat ve Erbil bilgilendirme konusunda iş birliği yapacak, bu saldırıların hedefi ise Süleymaniye ve Şengal.

Kuzey Kürd Bölgesi'nde büyük ölçekli bir askeri projenin gerçekleştirilmesine yönelik ön hazırlıklar çoktan tamamlandı. Terörist unsurların yoğun bulunduğu noktalar, hava kuvvetlerinin desteğiyle kara saldırılarıyla imha edilecek ve Irak-Türkiye sınırı 40 kilometre boyunca tamamen kapatılacak.

PKK terör unsurlarını Türkiye Cumhuriyeti topraklarından uzak tutmayı amaçlayan bu strateji ile Türkiye, PKK’lı teröristlerle kendi sınırları  içinde mücadele etmek ve kovalamak yerine savunmadan saldırıya geçti ve artık PKK güçlerinin kendi toprakları yakınında yığınak yapmasını önlemek için güney sınırlarının ötesinde alan kontrolü oluşturmayı hedefliyor.

Operasyonun enerji boyutu!..

Enerji talebini karşılamakta zorlanan Türkiye’nin yaklaşık yüzde 74 oranında dışa bağımlı olması, Türkiye’nin enerji stratejisinin çok yönlülüğe evrilmesini sağlamıştır. Bu nedenle enerji arz güvenliğini güçlendirmek için güzergâh ve kaynak çeşitlendirmesi, Türkiye’nin enerji stratejisinin ana hedeflerinden biridir.

Bölgesinde enerji ticaretinde merkez ülke konumuna ulaşmayı amaçlayan Türkiye; bu hedefe yönelik bölgede önemli doğalgaz ve petrol boru hattı projelerini hayata geçirmiş veya hayata geçirilmesine öncülük etmiştir. Bu çerçevede Türkiye açısından hayati derecede önemli doğalgaz ve petrol boru hatlarının güvenliği, Kuzey Irak’taki istikrarı gerektiriyor, öne çıkarıyor. Ancak bu durum, Ukrayna-Rusya ve İsrail-Hamas savaşı ile yakından bağlantılı.

Çünkü Ukrayna savaşı, Türkiye’nin NATO içindeki önemini belirginleştirdi. Uzay savaş teknolojisine sahip olmakla böbürlenen ABD ve müttefikleri Türkiye’nin jeopolitik konumunun Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e ve Ortadoğu’dan Kafkasya’ya uzanan geniş bir coğrafyada ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak etmek zorunda kaldılar. Enerji konusunda Avrupa’nın Rusya’ya olan bağımlılığının azaltılması arayışları bağlamında da Türkiye, bir enerji geçiş ülkesi olarak öne çıkıyor.

Bununla birlikte Irak’taki enerji kaynakları ve bunların geçiş yolları için bir tehdit olarak değerlendirilen PKK’nin askeri olarak tasfiye edilmesi gerekiyor. Bu noktada iş başa düşüyor. Günün sonunda Türkiye’nin enerji üssü olması mümkün.

Türkiye'nin Pençe-Kilit operasyonları terör örgütü PKK'yı bölgeden atmanın yanında enerji güvenliği için de çok önemliydi. Böylelikle Ankara’nın, Irak’ın Kuzeyinden tedarik edilen petrole, doğalgazı da eklemesinin önünde hiçbir engel kalmayacak. Gaz rezervi konusunda dünyanın en zengin ülkelerinden Irak, 125 trilyon metreküp kanıtlanmış doğalgaz rezervine sahip ve bunun 50 trilyon metreküpten fazlası Barzani güçlerinin kontrol ettiği bölgede mevcut.

Kerkük ile Erbil arasındaki kuyulardan çıkarılacak doğalgazın Türkiye'ye taşınması öngörülüyor. Enerji tedarikinde büyük sıkıntı yaşayan Avrupa Birliği ülkeleri, özellikle Almanya dört gözle bu anı bekliyor.

Çemçemal, Taktak, Kormor gibi sahalardan elde edilen gazın, Erbil yönetiminin önce Dohuk'a, oradan da Silopi sınırına döşeyeceği boru hattıyla Türkiye'ye ulaşması projelendirilmesine rağmen KYP ve Talabani ailesinin idaresindeki Süleymaniye ve Dohuk’ta yuvalanmış PKK'lı terörist unsurların, sabotaj eylemlerinde bulunması öngörüldüğünden bölgenin PKK’dan tamamen arındırılması söz konusu.

Türkiye'nin bölgedeki çıkarları, Kerkük'ten Ceyhan’a kadar olan mevcut petrol boru hattını güvence altına alma becerisini de kapsadığı kadar baskılıyor da. Zaten IKBY'ye benzer bir gaz boru hattı Türkiye'nin yardımıyla kurulma aşamasında. Askeri gücü ve izlediği enerji politikaları sayesinde Türkiye; hâlâ herhangi bir tarafın doğal gazı ihraç etmesini savunabilecek tek yer.

Reelpolitik düşünülürse, Erbil ve Bağdat ile imzalanan Gaz Anlaşması, Türkiye için hayati öneme sahip olduğu kadar uluslararası desteğe de sahip. Çünkü Avrupa’nın, Rusya - Ukrayna savaşı ardından alternatif tedarikçiler bulmakta zorlandığı süreçte bu boru hattı Avrupa'ya sağlanan Rus doğal gazının makul bir miktarının yerini alabilir. O nedenle ihtiyaçları söz konusu olduğundan Avrupalılar kendi çıkarları açısından KYP ile PKK’nın yardım çığlıklarına kulak tıkayacaktır.

İran, jeopolitik olarak Türkiye ile böyle bir anlaşmaya karşı ama ithalatçı olarak ABD'nin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle kendi sınırlamaları, bunu gerçekçi olmayan bir alternatif haline getiriyor. Bugün Irak parlamentosundaki yarı birleşik Sünni blok doğrudan Türkiye'den etkileniyor. Aynı şekilde Türkiye, Kerkük ve Musul'daki Türkmen nüfusun hamisi.

Türkmen Cephesi partisi, Türkiye tarafından 1995 yılında Erbil'de kuruldu ve o tarihten bu yana Türkmen Cephesi, Türkiye tarafından tam teşekküllü olmasa da kısmen destekleniyor. Türkiye, Sünni Arap ve Kürtlerin yanı sıra Türkmen Cephesi’nin de milis güçler kurmasına yardımcı oldu.

Ankara, Küresel Emperyalistlere boyun eğmedi!..

Ankara, 2015 yılında Bağdat'la veya IŞİD'e karşı mücadele eden ABD öncülüğündeki küresel koalisyonla herhangi bir anlaşmaya varmadan, Musul'un Başika bölgesinde askeri üs kurduktan sonra Sünni bir güç oluşturdu. Türkiye, Kerkük'te IŞİD'le mücadele edecek yüzlerce Türkmen savaşçıyı eğitti ve silahlandırdı.

Şimdi hasad zamanı!..

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça

https://alarab.co.uk/

https://mdeast.news/ar/2024/03/08/

https://www.basnews.com/kr/babat/814143

https://www.kurdpress.com/news/2767980/

https://www.ynet.co.il/news/article/bkhtz3jft

https://www.rudaw.net/kurmanci/kurdistan/230720226

https://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa

https://www.reuters.com/world/middle-east/turkey-launches-airstrikes-against-militants-iraq-syria-2024-01-16/

https://de.euronews.com/2024/01/13/turkische-luftangriffe-gegen-kurdische-kampfer-im-irak-und-in-syrien

https://www.aljazeera.com/news/2024/1/13/turkey-launches-airstrikes-against-kurdish-rebels-in-iraq-and-syria

https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/turkeys-growing-military-presence-kurdish-region-iraq

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/bakan-cavusoglundan-suleymaniye-aciklamalari-talabaninin-partisi-pkk-kontrolunde-42249903

https://www.lemonde.fr/international/article/2023/04/07/au-kurdistan-irakien-la-turquie-traque-le-pkk-au-dela-de-ses-frontieres_6168693_3210.html

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/diplomat-kosenin-sehit-edildigi-saldirinin-faili-teroristin-hava-harekatinda-etkisiz-hale-getirildigi-belirlendi/3096584

Ankara - Erbil ittifakı ve Süleymaniye devre dışı! 

Nasreddin Hoca’nın eşekten düşme fıkrasındaki gizemli hikmeti bilmeyenler; Türkiye'nin Irak'ın Kuzeyindeki Kürt Bölgesinde artan askeri varlığını, Türkiye'nin bölgesel stratejisinin ve genişlemesinin bir parçası görebilir. Oysa bu genişleme stratejisinin parçası falan değil. Türkiye, sadece kendisini savunmak için BM Sözleşmesi'nin 51. maddesini göre hareket ediyor.

Madde 51 aynen şöyle; “Bu Antlaşma'nın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.”

Erbil Ankara, Süleymaniye ise Tahran ekseninde!...

Türk ordusu, BM Sözleşmesi'nin 51. maddesi ve ikili anlaşmalar kapsamında Irak topraklarında PKK’lı bölücülere karşı amansız mücadelesini sürdürüyor. Kuzey Irak Kürd bölgesinde Ankara’nın müttefiki Mesut Barzani ve KDP ile İran ve Fransa yanlısı 3 Ekim 2017’de hayatını kaybeden Celal Talabani’nin partisi KYB arasındaki çatışma, siyasi rekabetin ötesinde. KDP ile KYB arasında yetki paylaşımından kaynaklı stratejik anlaşmazlık, bu rekabetin tuzu biberi.

Hatta öyle ki IKBY'nin başkenti Erbil ama Süleymaniye, başkente muhalif olanların merkezi. Bu durum; Erbil ve Süleymaniye yönetimlerinin müttefiklerini de belirliyor. Çünkü Türkiye sınırında yer alan Erbil ile İran'ın sınır komşusu Süleymaniye'nin dış politikaları ve ittifakları da tamamen birbirine ters ve farklı ve coğrafi konumları ile yakından ilgili.

Nitekim Süleymaniye, Erbil'i "Türkiye'ye fazla yakın durmakla", Erbil de Süleymaniye'yi "İran'ın baş müttefiki olmakla" suçluyor. Hatta Devrim Muhafızlarının ve milislerinin MOSSAD üssüne dönüştüğü gerekçesiyle Erbil’e füze yağdırmasına Süleymaniye alkış tutmakla kalmıyor belki de sadece PKK’lılara değil İran gizli servis elemanlarına ev sahipliği yapıyor.

Çünkü Temmuz 2019’da Irak'ın Erbil kentinde bir restorana gerçekleştirilen silahlı saldırıda şehit düşen Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğunda görevli diplomat Osman Köse’nin katilleri Süleymaniye’den Erbil’e gelmiş, cinayet sonrası tekrar Süleymaniye’ye dönmüşlerdi. Münferit bir olay değil; örnekleri çoğaltmak mümkün.

Zaman zaman silahlı çatışmaya evrilen siyasi rekabette Ankara’nın Erbil’den yana taraf olduğunu bilmeyen yok. Ancak bu, hiçbir zaman içişlerine karışmak anlamına gelmiyor.

Kuzey Irak'ta ABD öncülüğünde Batı işgal kuvvetlerinin askeri mevcudiyeti söz konusu. Bu da Türkiye'nin müdahalesini güçleştiren ve geciktiren bir husus. Tüm bu olumsuz faktörlere rağmen Türkiye, askeri birliklerini yerleştiriyor ve insansız hava araçlarını bölge üzerinde konuşlandırıyor.

PKK Kandil'den kaçtı Süleymaniye'ye yerleşti!..

Nisan 2023’te PKK’lıları taşıyan iki helikopterin düşmesi ve Süleymaniye kenti yakınlarında terör örgütü PKK’nın kolu YPG’nin lideri Mazlum Abdi Kobani ve ABD askerlerinin de bulunduğu konvoyun yakınlarındaki patlamanın ardından dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; şu ifadeleri kullanmıştı:

Teröristlerin kullandığı helikopterleri Süleymaniye yönetimi, daha doğrusu Talabani’nin partisi ve Süleymaniye yönetimi verdi. Kürt Bölgesel Yönetimi içinde bir Erbil var, bir Süleymaniye var, kendi aralarında da çok ciddi çekişmeler var, ciddi düzeyde gerginlikler de oluyor.

Biz onların içişlerine karışacak değiliz ama gerginliğin herkese olumsuz etkisi olur. Talabani’nin partisi Fransa’dan alıyor bu helikopterleri ve bu teröristlerin kullanımına tahsis ediyor. Hava sahasının kontrolü ABD’de, dolayısıyla bu uçuşlardan ABD’nin de haberi var”.

Türk Silahlı Kuvvetleri, 2019 yılından başlayarak Kuzey Irak’ta terörle mücadele stratejisini değiştirdi. Pençe-Kilit, Pençe-Kaplan ve Pençe-Kartal operasyonlarıyla alan kontrolü sağladı.

Dahası asker sevkiyatı, silah ve mühimmat tedarik kanallarını açık tutarak Kuzey Irak'ta her an büyüme potansiyeli olan, geniş bir askeri üsler zinciri kurdu. Irak-Türkiye sınır hattında daha küçük ileri operasyon karakollarıyla desteklenen kalıcı bir askeri varlığını ikame etti. Açık kaynaklar, Türkiye'nin Irak topraklarında 5.000-10.000 askerin kalıcı olarak konuşlandırıldığını gösteriyor.

Türkiye, bu üsler aracılığıyla fiilen güvenli bir bölge yaratmış ve silahlı mücadeleyi Türkiye sınırları dışına, Irak topraklarına taşımayı başarmıştır.

Türkiye, artık daha etkili bir alan kontrolü sağlamak amacıyla askeri üslerini birbirine bağlama hususunda Irak topraklarında yollar bile inşa edebiliyorsa bu hiç şüphesiz Erbil yönetiminin ve Barzani ailesinin desteği sayesindedir.

PKK terör örgütü, TSK’nın saha denetiminden kaçmak için Talabani ailesinin yönetimde etkin olduğu ve İran'dan ikmal sağlamak için Kandil’den Süleymaniye bölgesine doğru terörist unsurları kaydırdığı   istihbarat raporlarında belirtilmektedir. PKK yönetim kadrosu, Uluslararası Süleymaniye Havaalanını kullanmakla kalmıyor sözde bu   herkesin kullandığı sivil havaalanı, Avrupa ve İran'dan mühimmat tedarik ve depolama üssüne dönüştürülüyor.

PKK’nin buralara nüfuzu bilinmeyen bir şey değil. Öyle ki PKK, Süleymaniye’de herkesin özellikle Talabani’nin partisini tamamen kontrol altına almış. Yavaş yavaş sadece parti değil, yönetim değil, havaalanı ve diğer stratejik yerlere de sızmış. Süleymaniye’de İran ve özellikle Fransa’nın sayesinde bunları gerçekleştiren PKK, aynı şekilde Erbil’e nüfuz edememiştir.

O nedenle Ankara destekli Erbil’i zayıflatmak için de sürekli farklı yöntemleri izliyorlar. Ayrıca PKK’nın istihbarat faaliyetlerinde Süleymaniye’yi merkez edindiği biliniyor. MİT ise saha operasyonları düzenliyor. Kandil'den sonraki merkezleri Süleymaniye’de dahi bu terörist muhaberat özentilerini keklik avlar gibi öbür dünyaya deport ediyor.

Türkiye, Nisan 2022'de Kuzey Irak'ta Pençe-Kilit Harekatı'nı başlatarak Duhok Valiliği'nde çok sayıda üs kurmuştu. Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı geliştirdiği alan kontrolüne dayalı yeni askeri stratejisi şu ana kadar göreceli ve kısmi askeri başarı sağladı ama tamamen durduramadı. Ankara yönetiminin siyasi çözümü dışlama eğilimini güçlendiren faktör, PKK’nın terör eylemlerini tırmandıran stratejisi olmuştur.

TSK Kuzey Irak'ta büyük bir kara askeri operasyonu düzenleyecek!..

Barzani-Fidan görüşmesini değerlendiren uzmanlar, Türkiye'nin kapsamlı bir operasyon planladığını belirtmişti. Ankara, her türlü diplomasi ikna yöntemlerine baş vurarak, önce Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve Irak hükümetiyle sonrasında Erbil merkezli Irak Bölgesel Kürt Yönetimiyle anlaşmaya varılmasının ardından “Pençe Operasyonları" bölgesinde büyük bir kara operasyonu için son hazırlıklarını yapıyor.

Türk ordusunun Kuzey Irak'taki terör unsurlarına düzenlediği askeri operasyonların kronolojisine bakıldığında genellikle iklim koşullarının askeri hamleler için daha uygun olduğu bahar aylarının tercih edildiği görülüyor. Bahar aylarındaki operasyonlar, kışı genellikle pasif bir şekilde bekleyerek geçiren militanların örgütlenmesine ve yeniden gruplaşmasına da engel oluyor.

Uzmanlara göre; askeri operasyonla, 40 kilometre derinlikte güvenli bir bölge oluşması sağlanacak. Sonrasında istihbarat desteğiyle terörist unsurları imha odaklı hedef operasyonlarıyla sonuç alıcı aşamaya geçilecek.

Irak-Suriye sınırındaki Kamışlı'ya kadar olan bölgeyi PKK'lı teröristlerden temizleyen TSK, Zaho'ya kadar uzandı. Türkiye'nin, PKK'nın Irak-Suriye terör hattını yaklaşık 4 ay önce kapatmasından sonra zor duruma düşen örgütün imdadına ABD yetişti.

ABD'nin, PKK'lı teröristleri helikopterle Suriye'den Irak'a taşıdığı ortaya çıkmıştı. Terörist geçişlerinin engellenmesiyle kadro sıkıntısı yaşayan örgütün, şehir merkezleri üzerinden terör kamplarına geçmeye çalıştığı da güvenlik güçlerince tespit edilmişti. Türkiye'nin kararlı tutumu sonrası Irak Kürt Bölgesel Yönetimi de Sincar'dan PKK'yı çıkarmak için girişimlerini arttırdı.

Erbil hükümetinin Süleymaniye ve Sincar'da PKK’lı teröristlere yönelik operasyonlarına uygun tedbirlerin alınmasında TSK ile eşzamanlı ve eşgüdümlü hareket etmesi sürpriz olmayacaktır. Ankara, askeri ve sivil görevlilerle Paris ve Tahran desteğine güvenerek PKK terör örgütüne yardım ve yataklık eden Süleymaniye'deki Kürt lider, Celal Talabani’nin büyük oğlu Bafel/Pavel Talabani'ye gerekli uyarılarda bulunmasına rağmen düşmanca tavırlarından vazgeçmediği görülüyor.

PKK, Mahmur ve Sincar'a ek olarak Irak Kürd bölgesinin çeşitli kentlerine ek olarak batı Ninova bölgelerine, özellikle de Soran, Sıdkan, Kandil, Zaho, Al-Zab, Amadiyah, Haftanin ve Kani Massi'ye habis ur gibi yayılmış durumda.

Ankara, hava destekli kara saldırısı düzenleyecek, Bağdat ve Erbil bilgilendirme konusunda iş birliği yapacak, bu saldırıların hedefi ise Süleymaniye ve Şengal.

Kuzey Kürd Bölgesi'nde büyük ölçekli bir askeri projenin gerçekleştirilmesine yönelik ön hazırlıklar çoktan tamamlandı. Terörist unsurların yoğun bulunduğu noktalar, hava kuvvetlerinin desteğiyle kara saldırılarıyla imha edilecek ve Irak-Türkiye sınırı 40 kilometre boyunca tamamen kapatılacak.

PKK terör unsurlarını Türkiye Cumhuriyeti topraklarından uzak tutmayı amaçlayan bu strateji ile Türkiye, PKK’lı teröristlerle kendi sınırları  içinde mücadele etmek ve kovalamak yerine savunmadan saldırıya geçti ve artık PKK güçlerinin kendi toprakları yakınında yığınak yapmasını önlemek için güney sınırlarının ötesinde alan kontrolü oluşturmayı hedefliyor.

Operasyonun enerji boyutu!..

Enerji talebini karşılamakta zorlanan Türkiye’nin yaklaşık yüzde 74 oranında dışa bağımlı olması, Türkiye’nin enerji stratejisinin çok yönlülüğe evrilmesini sağlamıştır. Bu nedenle enerji arz güvenliğini güçlendirmek için güzergâh ve kaynak çeşitlendirmesi, Türkiye’nin enerji stratejisinin ana hedeflerinden biridir.

Bölgesinde enerji ticaretinde merkez ülke konumuna ulaşmayı amaçlayan Türkiye; bu hedefe yönelik bölgede önemli doğalgaz ve petrol boru hattı projelerini hayata geçirmiş veya hayata geçirilmesine öncülük etmiştir. Bu çerçevede Türkiye açısından hayati derecede önemli doğalgaz ve petrol boru hatlarının güvenliği, Kuzey Irak’taki istikrarı gerektiriyor, öne çıkarıyor. Ancak bu durum, Ukrayna-Rusya ve İsrail-Hamas savaşı ile yakından bağlantılı.

Çünkü Ukrayna savaşı, Türkiye’nin NATO içindeki önemini belirginleştirdi. Uzay savaş teknolojisine sahip olmakla böbürlenen ABD ve müttefikleri Türkiye’nin jeopolitik konumunun Karadeniz’den Doğu Akdeniz’e ve Ortadoğu’dan Kafkasya’ya uzanan geniş bir coğrafyada ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak etmek zorunda kaldılar. Enerji konusunda Avrupa’nın Rusya’ya olan bağımlılığının azaltılması arayışları bağlamında da Türkiye, bir enerji geçiş ülkesi olarak öne çıkıyor.

Bununla birlikte Irak’taki enerji kaynakları ve bunların geçiş yolları için bir tehdit olarak değerlendirilen PKK’nin askeri olarak tasfiye edilmesi gerekiyor. Bu noktada iş başa düşüyor. Günün sonunda Türkiye’nin enerji üssü olması mümkün.

Türkiye'nin Pençe-Kilit operasyonları terör örgütü PKK'yı bölgeden atmanın yanında enerji güvenliği için de çok önemliydi. Böylelikle Ankara’nın, Irak’ın Kuzeyinden tedarik edilen petrole, doğalgazı da eklemesinin önünde hiçbir engel kalmayacak. Gaz rezervi konusunda dünyanın en zengin ülkelerinden Irak, 125 trilyon metreküp kanıtlanmış doğalgaz rezervine sahip ve bunun 50 trilyon metreküpten fazlası Barzani güçlerinin kontrol ettiği bölgede mevcut.

Kerkük ile Erbil arasındaki kuyulardan çıkarılacak doğalgazın Türkiye'ye taşınması öngörülüyor. Enerji tedarikinde büyük sıkıntı yaşayan Avrupa Birliği ülkeleri, özellikle Almanya dört gözle bu anı bekliyor.

Çemçemal, Taktak, Kormor gibi sahalardan elde edilen gazın, Erbil yönetiminin önce Dohuk'a, oradan da Silopi sınırına döşeyeceği boru hattıyla Türkiye'ye ulaşması projelendirilmesine rağmen KYP ve Talabani ailesinin idaresindeki Süleymaniye ve Dohuk’ta yuvalanmış PKK'lı terörist unsurların, sabotaj eylemlerinde bulunması öngörüldüğünden bölgenin PKK’dan tamamen arındırılması söz konusu.

Türkiye'nin bölgedeki çıkarları, Kerkük'ten Ceyhan’a kadar olan mevcut petrol boru hattını güvence altına alma becerisini de kapsadığı kadar baskılıyor da. Zaten IKBY'ye benzer bir gaz boru hattı Türkiye'nin yardımıyla kurulma aşamasında. Askeri gücü ve izlediği enerji politikaları sayesinde Türkiye; hâlâ herhangi bir tarafın doğal gazı ihraç etmesini savunabilecek tek yer.

Reelpolitik düşünülürse, Erbil ve Bağdat ile imzalanan Gaz Anlaşması, Türkiye için hayati öneme sahip olduğu kadar uluslararası desteğe de sahip. Çünkü Avrupa’nın, Rusya - Ukrayna savaşı ardından alternatif tedarikçiler bulmakta zorlandığı süreçte bu boru hattı Avrupa'ya sağlanan Rus doğal gazının makul bir miktarının yerini alabilir. O nedenle ihtiyaçları söz konusu olduğundan Avrupalılar kendi çıkarları açısından KYP ile PKK’nın yardım çığlıklarına kulak tıkayacaktır.

İran, jeopolitik olarak Türkiye ile böyle bir anlaşmaya karşı ama ithalatçı olarak ABD'nin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle kendi sınırlamaları, bunu gerçekçi olmayan bir alternatif haline getiriyor. Bugün Irak parlamentosundaki yarı birleşik Sünni blok doğrudan Türkiye'den etkileniyor. Aynı şekilde Türkiye, Kerkük ve Musul'daki Türkmen nüfusun hamisi.

Türkmen Cephesi partisi, Türkiye tarafından 1995 yılında Erbil'de kuruldu ve o tarihten bu yana Türkmen Cephesi, Türkiye tarafından tam teşekküllü olmasa da kısmen destekleniyor. Türkiye, Sünni Arap ve Kürtlerin yanı sıra Türkmen Cephesi’nin de milis güçler kurmasına yardımcı oldu.

Ankara, Küresel Emperyalistlere boyun eğmedi!..

Ankara, 2015 yılında Bağdat'la veya IŞİD'e karşı mücadele eden ABD öncülüğündeki küresel koalisyonla herhangi bir anlaşmaya varmadan, Musul'un Başika bölgesinde askeri üs kurduktan sonra Sünni bir güç oluşturdu. Türkiye, Kerkük'te IŞİD'le mücadele edecek yüzlerce Türkmen savaşçıyı eğitti ve silahlandırdı.

Şimdi hasad zamanı!..

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça

https://alarab.co.uk/

https://mdeast.news/ar/2024/03/08/

https://www.basnews.com/kr/babat/814143

https://www.kurdpress.com/news/2767980/

https://www.ynet.co.il/news/article/bkhtz3jft

https://www.rudaw.net/kurmanci/kurdistan/230720226

https://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin-enerji-stratejisi.tr.mfa

https://www.reuters.com/world/middle-east/turkey-launches-airstrikes-against-militants-iraq-syria-2024-01-16/

https://de.euronews.com/2024/01/13/turkische-luftangriffe-gegen-kurdische-kampfer-im-irak-und-in-syrien

https://www.aljazeera.com/news/2024/1/13/turkey-launches-airstrikes-against-kurdish-rebels-in-iraq-and-syria

https://www.washingtoninstitute.org/policy-analysis/turkeys-growing-military-presence-kurdish-region-iraq

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/bakan-cavusoglundan-suleymaniye-aciklamalari-talabaninin-partisi-pkk-kontrolunde-42249903

https://www.lemonde.fr/international/article/2023/04/07/au-kurdistan-irakien-la-turquie-traque-le-pkk-au-dela-de-ses-frontieres_6168693_3210.html

https://www.aa.com.tr/tr/gundem/diplomat-kosenin-sehit-edildigi-saldirinin-faili-teroristin-hava-harekatinda-etkisiz-hale-getirildigi-belirlendi/3096584