Asrın Felaketi ve HAARP
Asrın Felaketi ve HAARP
- 06-02-2024 06:09
- 4857
- 06-02-2024 06:09
- 4857
Asrın Felaketi ve HAARP
Bir yıl önce Türkiye’de, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerle kıyamet yaşandı. Bu depremden 14 milyon vatandaş doğrudan etkilenirken resmi açıklamaya göre 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti.
Oysa daha yüzlerce kayıp var. Gün geçmesin ki enkazlar kaldırılırken param parça cesetler bulunmasın? Deprem nedeniyle Türkiye, uluslararası yardımı da içeren 4. seviye alarm verdi ve ülke genelinde 7 gün süreyle milli yas ilan edildi.
Depremin yaralarını sarmak için çalışmalar hızlı bir şekilde sürdürülüyor olsa da insan kayıplarının telafisi mümkün değil. Ölenler öldükleri ile kaldı.
Depremin yol açtığı yıkımın büyüklüğünü anlamak istiyorsanız, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Mart 2023'te yayımlanan 6 Şubat depremlerine ilişkin nihai raporuna göz atın. Buradaki kurguya göre deprem sonrası enkaz atık miktarı 100 ile 138 milyon ton arasında.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Depremlerden etkilenen ve 13,5 milyon kişinin yaşadığı 10 il için, AFAD tarafından 2019-2021 yılları arasında hazırlanan, İl Afet Risk Azaltma Planlarında yapılan tespitler ve öngörülerde, kentlerin büyük bir kısmının gelişmeye elverişli olmayan zeminlerde olduğu ve bu alanlardaki eski ve zayıf yapı stokunun yenilenmesi gerekliliğinin altı çizilmiştir.
Evet şimdi sormazlar mı;
- Merkezi ve yerel yönetimler bu süreçte ne yaptılar?
- Hangi müteahhitlerle hangi başkanlarla, hangi kuytu köşelerde **** kızlarla içki masalarında birlikte kazanmanın şerefine kadeh kaldırılıyordu?
- Hangi aracılar çantacılık, getir-götür işine bakıyordu?
Yazıklar olsun!
Her neyse deprem öncesi hazırlanan raporlarda, mevcut yerleşim alanlarının yer seçimi kararları ve özellikle son 50-60 yıllık hızlı şehirleşme sürecinin beraberinde getirdiği imar ve yapı uygulamaları, imar planlarının hazırlanması ve onaylanması süreçlerindeki yetki ve sorumluluklar, imar aflarının ve beraberindeki yüksek riskli yapı stoku ve mevcut yapı denetim problemleri olarak sıralandığını İTÜ raporundan öğreniyoruz.
Günah çıkarma operasyonları!..
Deprem öncesi çıkarılan imar affı ve benzeri uygulamalarla, çarpık kentleşmenin ortam hazırladığı bu sözde doğal felaket; gerek yerel yönetimlerin gerekse merkezi yönetimin ihmali ve sorumlulukları “Asrın Felaketi” denilerek maalesef geçiştirildi, bu yaşanılan büyük acıya sebeb olarak deprem ve ilahi kader gösterildi.
Aradan bir yıl geçti ama bir yıl önceki icraatları binlerce insanın ölümüne neden olanlar halâ bulunmaz Hint Kumaşı gibi muamele görüyor ve yeniden aday gösteriliyorlar. El insaf.
Yapılması gerekenler…
Modern çağın insanı balık hafızalı. Kolektif hafızanın yerinde yeller esiyor. Yahya Kemal'in “Kökü mazide olan âtiyim” dizesi kimsenin umurunda değil. Hele hele Mehmet Akif’in; “Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;/ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi tarih?.." dizelerinin güncelliği yürek sızlatıyor.
Neden mi?
Çünkü 17 Ağustos 1999'da 7,4 büyüklüğünde "Gölcük", 12 Kasım 1999'da 7,2 büyüklüğünde "Düzce" ve 23 Ekim 2011'de 7,2 büyüklüğünde "Van" depremleri oldu.
Mayıs 2003'te 6,4 büyüklüğünde "Bingöl", 24 Ocak 2020'de 6,8 büyüklüğünde "Elazığ" ve 30 Ekim 2020'de 6,6 büyüklüğünde "İzmir" depremleri de 6 ve üzeri büyüklüklerdeki depremler olarak kaydedildi.
Tüm bunlara rağmen sözde yapılan yasal düzenlemelerin suya sabuna, mala davara dokunmadığı anlaşılıyor. Yeni felaketlerin kapımızı çalmasına ramak kala, yetkililer karanlığa kurşun sıkmayı sürdürüyor. Muhteremler havanda su dövmeyi marifet sanıyor. Algı böyle bir şey.
Uzmanların tavsiyelerine lütfen kulak verelim.
Ne diyorlar?
Bilimsel temele dayanmayan imar affı, imar barışı gibi mühendislik hizmeti almamış, sağlıksız ve güvensiz yapı stokunu yasallaştıran düzenlemelere son verilmeli; doğal eşikler, yeniden yapılanma sürecinde esas alınmalı, yeni planlama sürecinde kültür varlıkları hariç bu alanlarda yapılaşmalara izin verilmemelidir.
Türkiye 6 Şubat’ta ne yaşadı? HAARP ile Türkiye'ye ne yaşatıldı?
Şimdiye kadar izlediğiniz ne kadar Hollywood prodüksiyonu bilim kurgu filmleri varsa hepsini unutun. Çünkü 6 Şubat depremi, tüm senaryoları hükümsüz bıraktı. Aslında ABD emperyalizmi tarafından Türkiye'ye yaşatılan bu kıyamet tatbikatında ABD'nin küresel egemenliğini sağlayan askeri teknolojik bir silah High Frequency Active Auroral Research Program yani HAARP mı kullanılmıştı?
Hatırlarsanız Türk Uzay Ajansı Başkanı, Amerika'nın "Tanrı'nın Okları" diye adlandırılan uzay silahlarına sahip olduğunu söylemişti.
Bunu söyleyen sıradan birisi olsa belki gülüp geçebiliriz. Ama bu konuyu gündeme getiren kişinin Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım olması, Türkiye’deki kurumsal devlet yapısının bu ihtimali dışlamadığını göstermesi açısından önemlidir.
Biliyorsunuz, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım; uzaydan atılan titanyum alaşımlı 10 metre çubuklarla 7-8 şiddetinde deprem yaratıldığını iddia etmiş, “Titanyum alaşımlı 10 metre çubukları uzaydan dünyaya istediği hedefe gönderebilen savaşçı uydular var! Bu çubuklar, yerin 5 kilometre derinliğine nüfus ederek 7-8 şiddetinde deprem yaratıyor. Bunları tespit etmek de mümkün değil” demişti.
“Başka ihtimaller de var” denilmişti.
Sınırlarımızın içinde veya yakınlarında fay hatlarını tetikleyecek şekilde büyük sondaj makineleri ile açılan kuyular, nükleer patlama etkisi yaratacak şekilde cephane ile dolduruldu. Daha bilimsel ifade ile “fay hatlarının termonükleer patlamalar tarafından tetiklenmiş olması” muhtemel.
Sonrası malûm.
Ne zaman Türkiye’de bir deprem olsa mutlaka kısa bir süre önce dünyanın birçok coğrafyasında yapay depremler oluşturduğu, meteorolojik hava hareketlerini doğrudan etkileyerek iklim şartlarını bozduğuna ilişkin tartışmalarla sürekli gündeme gelen ABD'nin “Sismik Araştırma Gemisi” olarak kamufle ettiği Sismik Savaş - HAARP gemisinin Türk Karasularına girdiği haberleri yer alır.
Tesadüfün böylesi!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://cont.ws/@alex-/2488469
https://inosmi.ru/20230208/turtsiya-260450960.html
https://pavel-pashkov.com/2023/02/18/rassledovanie/
https://www.kaspiy.az/mozhno-li-vyzvat-zemletryasenie
https://haberler.itu.edu.tr/haberdetay/2023/03/24/itu-den-2023-nihai-deprem-raporu
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/galeri-turkiyede-yasanan-buyuk-depremler-ve-sonuclari-2056277
https://giport.ru/news/accident-news/zhiteli-turczii-schitayut-chto-zemletryaseniya-splanirovali-amerikanczy
https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/itunun-deprem-raporu-yikimin-nedenleri-aciklandi,uXZTN2npaUamlCgFnW5spA
https://tsargrad.tv/news/ssha-gotovilis-k-ugroze-obozrevatel-ukazal-na-strannosti-pered-zemletrjaseniem-v-turcii_720981
Asrın Felaketi ve HAARP
Bir yıl önce Türkiye’de, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerle kıyamet yaşandı. Bu depremden 14 milyon vatandaş doğrudan etkilenirken resmi açıklamaya göre 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti.
Oysa daha yüzlerce kayıp var. Gün geçmesin ki enkazlar kaldırılırken param parça cesetler bulunmasın? Deprem nedeniyle Türkiye, uluslararası yardımı da içeren 4. seviye alarm verdi ve ülke genelinde 7 gün süreyle milli yas ilan edildi.
Depremin yaralarını sarmak için çalışmalar hızlı bir şekilde sürdürülüyor olsa da insan kayıplarının telafisi mümkün değil. Ölenler öldükleri ile kaldı.
Depremin yol açtığı yıkımın büyüklüğünü anlamak istiyorsanız, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) Mart 2023'te yayımlanan 6 Şubat depremlerine ilişkin nihai raporuna göz atın. Buradaki kurguya göre deprem sonrası enkaz atık miktarı 100 ile 138 milyon ton arasında.
Bu ne demek biliyor musunuz?
Depremlerden etkilenen ve 13,5 milyon kişinin yaşadığı 10 il için, AFAD tarafından 2019-2021 yılları arasında hazırlanan, İl Afet Risk Azaltma Planlarında yapılan tespitler ve öngörülerde, kentlerin büyük bir kısmının gelişmeye elverişli olmayan zeminlerde olduğu ve bu alanlardaki eski ve zayıf yapı stokunun yenilenmesi gerekliliğinin altı çizilmiştir.
Evet şimdi sormazlar mı;
- Merkezi ve yerel yönetimler bu süreçte ne yaptılar?
- Hangi müteahhitlerle hangi başkanlarla, hangi kuytu köşelerde **** kızlarla içki masalarında birlikte kazanmanın şerefine kadeh kaldırılıyordu?
- Hangi aracılar çantacılık, getir-götür işine bakıyordu?
Yazıklar olsun!
Her neyse deprem öncesi hazırlanan raporlarda, mevcut yerleşim alanlarının yer seçimi kararları ve özellikle son 50-60 yıllık hızlı şehirleşme sürecinin beraberinde getirdiği imar ve yapı uygulamaları, imar planlarının hazırlanması ve onaylanması süreçlerindeki yetki ve sorumluluklar, imar aflarının ve beraberindeki yüksek riskli yapı stoku ve mevcut yapı denetim problemleri olarak sıralandığını İTÜ raporundan öğreniyoruz.
Günah çıkarma operasyonları!..
Deprem öncesi çıkarılan imar affı ve benzeri uygulamalarla, çarpık kentleşmenin ortam hazırladığı bu sözde doğal felaket; gerek yerel yönetimlerin gerekse merkezi yönetimin ihmali ve sorumlulukları “Asrın Felaketi” denilerek maalesef geçiştirildi, bu yaşanılan büyük acıya sebeb olarak deprem ve ilahi kader gösterildi.
Aradan bir yıl geçti ama bir yıl önceki icraatları binlerce insanın ölümüne neden olanlar halâ bulunmaz Hint Kumaşı gibi muamele görüyor ve yeniden aday gösteriliyorlar. El insaf.
Yapılması gerekenler…
Modern çağın insanı balık hafızalı. Kolektif hafızanın yerinde yeller esiyor. Yahya Kemal'in “Kökü mazide olan âtiyim” dizesi kimsenin umurunda değil. Hele hele Mehmet Akif’in; “Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;/ Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi tarih?.." dizelerinin güncelliği yürek sızlatıyor.
Neden mi?
Çünkü 17 Ağustos 1999'da 7,4 büyüklüğünde "Gölcük", 12 Kasım 1999'da 7,2 büyüklüğünde "Düzce" ve 23 Ekim 2011'de 7,2 büyüklüğünde "Van" depremleri oldu.
Mayıs 2003'te 6,4 büyüklüğünde "Bingöl", 24 Ocak 2020'de 6,8 büyüklüğünde "Elazığ" ve 30 Ekim 2020'de 6,6 büyüklüğünde "İzmir" depremleri de 6 ve üzeri büyüklüklerdeki depremler olarak kaydedildi.
Tüm bunlara rağmen sözde yapılan yasal düzenlemelerin suya sabuna, mala davara dokunmadığı anlaşılıyor. Yeni felaketlerin kapımızı çalmasına ramak kala, yetkililer karanlığa kurşun sıkmayı sürdürüyor. Muhteremler havanda su dövmeyi marifet sanıyor. Algı böyle bir şey.
Uzmanların tavsiyelerine lütfen kulak verelim.
Ne diyorlar?
Bilimsel temele dayanmayan imar affı, imar barışı gibi mühendislik hizmeti almamış, sağlıksız ve güvensiz yapı stokunu yasallaştıran düzenlemelere son verilmeli; doğal eşikler, yeniden yapılanma sürecinde esas alınmalı, yeni planlama sürecinde kültür varlıkları hariç bu alanlarda yapılaşmalara izin verilmemelidir.
Türkiye 6 Şubat’ta ne yaşadı? HAARP ile Türkiye'ye ne yaşatıldı?
Şimdiye kadar izlediğiniz ne kadar Hollywood prodüksiyonu bilim kurgu filmleri varsa hepsini unutun. Çünkü 6 Şubat depremi, tüm senaryoları hükümsüz bıraktı. Aslında ABD emperyalizmi tarafından Türkiye'ye yaşatılan bu kıyamet tatbikatında ABD'nin küresel egemenliğini sağlayan askeri teknolojik bir silah High Frequency Active Auroral Research Program yani HAARP mı kullanılmıştı?
Hatırlarsanız Türk Uzay Ajansı Başkanı, Amerika'nın "Tanrı'nın Okları" diye adlandırılan uzay silahlarına sahip olduğunu söylemişti.
Bunu söyleyen sıradan birisi olsa belki gülüp geçebiliriz. Ama bu konuyu gündeme getiren kişinin Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım olması, Türkiye’deki kurumsal devlet yapısının bu ihtimali dışlamadığını göstermesi açısından önemlidir.
Biliyorsunuz, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım; uzaydan atılan titanyum alaşımlı 10 metre çubuklarla 7-8 şiddetinde deprem yaratıldığını iddia etmiş, “Titanyum alaşımlı 10 metre çubukları uzaydan dünyaya istediği hedefe gönderebilen savaşçı uydular var! Bu çubuklar, yerin 5 kilometre derinliğine nüfus ederek 7-8 şiddetinde deprem yaratıyor. Bunları tespit etmek de mümkün değil” demişti.
“Başka ihtimaller de var” denilmişti.
Sınırlarımızın içinde veya yakınlarında fay hatlarını tetikleyecek şekilde büyük sondaj makineleri ile açılan kuyular, nükleer patlama etkisi yaratacak şekilde cephane ile dolduruldu. Daha bilimsel ifade ile “fay hatlarının termonükleer patlamalar tarafından tetiklenmiş olması” muhtemel.
Sonrası malûm.
Ne zaman Türkiye’de bir deprem olsa mutlaka kısa bir süre önce dünyanın birçok coğrafyasında yapay depremler oluşturduğu, meteorolojik hava hareketlerini doğrudan etkileyerek iklim şartlarını bozduğuna ilişkin tartışmalarla sürekli gündeme gelen ABD'nin “Sismik Araştırma Gemisi” olarak kamufle ettiği Sismik Savaş - HAARP gemisinin Türk Karasularına girdiği haberleri yer alır.
Tesadüfün böylesi!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://cont.ws/@alex-/2488469
https://inosmi.ru/20230208/turtsiya-260450960.html
https://pavel-pashkov.com/2023/02/18/rassledovanie/
https://www.kaspiy.az/mozhno-li-vyzvat-zemletryasenie
https://haberler.itu.edu.tr/haberdetay/2023/03/24/itu-den-2023-nihai-deprem-raporu
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/galeri-turkiyede-yasanan-buyuk-depremler-ve-sonuclari-2056277
https://giport.ru/news/accident-news/zhiteli-turczii-schitayut-chto-zemletryaseniya-splanirovali-amerikanczy
https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/itunun-deprem-raporu-yikimin-nedenleri-aciklandi,uXZTN2npaUamlCgFnW5spA
https://tsargrad.tv/news/ssha-gotovilis-k-ugroze-obozrevatel-ukazal-na-strannosti-pered-zemletrjaseniem-v-turcii_720981