Beşar Esad, Doğu Perinçek'in hangi resmi makam ve yetkisinden dolayı Ankara - Şam arasında 'Arabulucuk' yapmasını İstedi?

Beşar Esad, Doğu Perinçek'in hangi resmi makam ve yetkisinden dolayı Ankara - Şam arasında 'Arabulucuk' yapmasını İstedi?

Önce baştan belirteyim; bu yazı, kimseyi allayıp-pullayıp aklamak amacına yönelik değil. 

Türk siyasi hareketinin önemli aktörlerinden Doğu Perinçek'in mevcudiyetinin de buna ihtiyacı yok! 

Geçtiğimiz Cumartesi günü, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın davetlisi olarak Şam'a gideceği bilgisini kamuoyu ile paylaşan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile buluştuk.

Ankara’nın duayen gazetecilerinden, İnsan ve Kültür Vakfı Başkanı Dr. Cengiz Özdiker ile Ankara, Öveçler’de Vatan Partisi Genel Merkez binasına ulaştığımızda, Doğu Perinçek, gençlik ve kadın kolları toplantısından çıkarak bizleri karşıladı.

-Doğu Perinçek, dikGAZETE.com yazarı Ömür Çelikdönmez ve Dr. Cengiz Özdiker (sağ başta) ile Vatan Partisi Genel Merkezi’nde…-

Genel Başkan odası oldukça sade döşenmiş. 

Şatafat yok. 

Doğu Perinçek ile sohbetimiz, önce aile köklerinden başlıyor.

Dedeleri Kafkas Türkü. Kemaliye/Eğin halayından, klarnetten söz ediyoruz. Müthiş bir bilgi birikimi var. Türk tarihine vakıf, hatta tarihçi geçinen nicesinden daha uzman. 

Ispartalı olduğumu öğrenince “-Eşim Şule Perinçek de Ispartalı" diyor. 

Şule hanımın Ispartalı olan dedesi Osmanlı zabiti ve Çanakkale Savaşı şehitlerindenmiş.

Söz Isparta'dan açılınca MHP Genel Başkanı merhum Alpaslan Türkeş'in ilk eşi Muzaffer Hanım’ın da Ispartalı olduğunu ve Vatan Partisi Antalya İl Başkanı Ahmet Özbay'ın 1983 - 1984 eğitim öğretim döneminde Isparta Şehit Ali İhsan Kalmaz Lisesi’nde Felsefe dersleri öğretmenim oldugunu söylüyorum.

-Doğu Perinçek, dikGAZETE.com yazarı Ömür Çelikdönmez ile...-

Görüşmemiz Türkiye eksenli.

Bazı çevrelerin iddia ettiği gibi “İslâm düşmanı” olduğunu söylemek büyük haksızlık.

Bid’at" ve “hurafeler”den arındırılmış, arı-duru din anlayışı var. 

Türklük ve İslam düşmanı küresel emperyalist odakların bazı cemaat ve tarikatlara nüfuzundan ülkemiz ve milletimiz adına rahatsızlık duyuyor. 

Siyasi muhataplarından saygı dolu ifadelerle söz ediyor. 

Farklı Doğu Perinçek algısı…

“Doğu Perinçek’in TC Devleti nezdindeki misyonu nedir?” diye sorulsa, “Kontrgerilla yayınlarıyla isimleri deşifre edilerek hedefe konulan asker ve sivil şahsiyetlerin 12 Eylül 1980 öncesinde terör örgütlerince öldürülmesi, 1 Mayıs 1977 olaylarını provoke eden Maocu grubun lideri…” olduğu söylenecektir. 

Çünkü o sol gruplar için “Bir bilen” değil, “Bir bölen”dir. Bazılarına göre, Cengiz Çandar’dan tutun, daha bir çok yazarın yanında yetiştiği, provokatör, kamuoyunu yönlendiren bilgi ve belgeleri yayınladığı için bir diğer lâkabı “Fabrikatör”dür.

Doğu Perinçek, PKK’nın Lübnan Bekaa Vadisi’ndeki kamplarını Abdullah Öcalan ile birlikte teftiş ettiğinde Türkiye’den birçok gazeteci de onun yolunu takip etmişti. 

Sonraki yıllarda yapılan açıklamalarda Perinçek’in 1989 Ekim ayında ve 1991 Nisan ayında Abdullah Öcalan ile iki kez bir araya geldiği ve Perinçek’in o tarihlerde Vatan Partisi Genel Başkanı değil, “2000’e Doğru” dergisinin Genel Yayın Yönetmeni olduğu, yani politikacı ve parti lideri kimliği ile değil “Gazeteci” kimliğiyle görüştüğü belirtilmişti.

Hatırlarsanız; Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri, Güneri Cıvaoğlu, Fatih Altaylı, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar ve diğerleri de “Apo” ile görüşmüşlerdi. 

İslamcı ve muhafazakar çevrelerin affedemediği konu, Perinçek ve ekibinin Turan Dursun’u popülerleştiren stratejinin mimari olmasıydı. 

O dönem, dindar camianın sinir uçlarına dokunan makale ve kitaplar yayınlandı.

Emekli müftü Turan Dursun, kısa sürede “Türkiye’nin Selman Rüştü’sü” yapılmıştı. 

Selman Rüştü” halen yaşıyor ama Turan Dursun sizlere ömür.

Tek gövdeli çift başlı Selçuklu Kartalı’nı biliyor musunuz? Kartal başının biri doğuya, biri batıya; biri sağa, biri sola bakar.

O nedenle Sebahattin Önkibar, Doğu Perinçek için “Solun Devlet Bahçelisi” diyor. 

Mahpus damlarında geçen ve “Bağımsız Türkiye”ye adanmış bir ömür…

Perinçek’in bir diğer önemli özelliği de neredeyse hayatının üçte birinin hapislerde geçmesi. 

İster beğenin ister beğenmeyin, o fikirlerinin bedelini ödemiş birisi. 

Ergenekon tertibi” nedeniyle 21 Mart 2008’de gözaltına alındı. Önce Tekirdağ, devamında Silivri cezaevinde tutuklu kaldı.

10 Mart 2014 tarihinde tahliye oldu. “Ergenekon tertibi” nedeniyle toplam 6 yıl hapis yatan Doğu Perinçek, iyi derecede Almanca ve orta derecede İngilizce biliyor.

Ergenekon davası”nda hapis yatması ilk değil. 1998 Eylül – 1999 Temmuz tarihleri arasında, “Kürtler’in hak ve özgürlüğünü savunduğu için…” on ay Haymana Cezaevi’nde hapis yattığı bilgisi, Vatan Partisi’nin internet sitesinde mevcut. 

10 Nisan 1990’da “Sansür Sürgün Kararnamesi”nin çıkarılmasından sonra, aynı yılın sonbaharında tutuklanmış ve Diyarbakır Cezaevi’nde üç ay tutuklu yargılanmış. 

Dahası da var; 12 Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklanmış, 8 yıl hapse mahkûm edilmiş,1985 Mart’ında serbest kalmış.

12 Mart 1971-74 döneminde, TCK’nın 141. maddesi nedeniyle yirmi yıl hapse mahkûm edilmiş, iki buçuk yıl kadar tutuklu kalmış, 1974 Temmuz’unda tahliye edilmiş. 

Yanisi şu ki; cezaevi onun ikinci adresi.

Ey Devlet!.. Başın düşerse dara; Doğu Perinçek’i ara!.. 

Karizmatik ve bilge lider. 

Avrupa başkentlerinde "Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır" diye haykırmıştı.

Ermeni soykırımı” iddiasının küresel emperyalistlerin oyunu olduğunu, mahkeme kanalıyla ispatlamıştı. 

2015'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) "Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleri nedeniyle, İsviçre'yle davalık olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek lehine karar vermişti. 

Türk Dışişleri de "Tarihin ve hukukun siyasi amaçlarla istismarına gereken cevabı vermesi bakımından önemli bir dönüm noktası…” olarak nitelediği kararı, memnuniyetle karşılamıştı. 

Rusya ile yaşanan “Uçak krizi”nde, iki ülke arasındaki sorunun çözümündeki katkısı da ortada. 

İran ve Suriye temaslarıyla bölgesel barışa ve Türkiye'nin milli çıkarlarına hizmet etmedi mi!..

Perinçek, Suriye savaşının en nedametli günlerinde, Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşmüş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mesajını, adeta “Büyükelçi statüsünde” iletmişti. 

Sonrasında yaşananlara bakıldığında, Suriye’de Şam rejimiyle kısmen düzelen ilişkilerin büyük ölçüde Perinçek’in gayretleriyle gerçekleştiği görülebilir. 

Perinçek, Beşar Esad’la görüştüğünde, ağza alınmadık lâf edenler, şimdilerde kuyruklarını kıstırıp susmuyor mu!..

Doğu Perinçek, 15 Temmuz öncesinde FETÖ’cülerin mağdur ettiği birisiydi ve o grubun devlet kurumlarında, emniyette, yargıda ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yapılanmasına dikkat çekmişti. 

15 Temmuz darbe girişimine direnmiş, mevcut hükümetin yanında saf tutmuştu.

O, zor zamanların adamı. 

“Fırat’ın Doğusu”na operasyon hazırlıkları sürerken Esat, Perinçek’i Şam'a davet etti… 

Hiç düşündünüz mü; 31 Mart 2019 Mahalli İdareler seçiminde ülke genelinde 110 bin 344 yani yüzde 0.24 civarında oy alan bir parti genel başkanının etkisi ve yetkisi ne olabilir de Suriye Cumhurbaşkanı Esat, Ankara ile ilgili sorunların çözümünde aracı olmasını istiyor? 

Affedersiniz ama Esat, bu kadar  bilgisiz mi!.. Koskoca devlet başkanı bunu bilmiyor olabilir mi? 

Perinçek’e, önümüzdeki günlerde Şam'a yapacağı ziyaretin ayrıntılarını soruyorum.

Gizlisi saklısı yok. 

Açık açık anlattı. 

Dediki;

"Daha önce de temaslarda bulunduğumuz Şam yönetimi, Mayıs ayından beri bizi davet ediyor. Bizi ve partimizi dürüst buluyorlar. 

Tek başımıza hareket söz konusu değil. Hükümet kanadıyla da görüşüyoruz, onların da katılımını sağlamak istiyoruz. 

Bu noktada sıkıntı şu; bazı gruplara verilmiş sözler var. Ancak Suriye’deki “de-facto” durum, bu şekilde devam edemez. 

Bir sıkışmışlık var. Aslında biz, biraz onların da istediği bir çözümü onların da biraz dışında çözmüş olacağız. 

Biz, Rusya-İran-Suriye’nin ve Vatan Partisi’nin ortak çözümünü ürettik. Türkiye Hükümeti’nin böyle bir şeye hayır demesi bence pek mümkün değil."

Perinçek’in konuşmasından anladığım; Şam, Tahran ve Moskova nezdinde gerçekleştirilen görüşmelerle onay alınan bir plan hazırlanmış. 

Söz konusu plan, iki aşamalı. Birinci aşama; Türkiye’nin yapması gereken. 

Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde bulunan silahlı muhalif güçler, silahları bırakacak ve teslim edecek. Yani bu muhalif örgütler, tamamıyla silahtan arındırılacak.

İkinci aşamada Suriye'nin adım atması söz konusu. Esad yönetimi, Suriye vatandaşı olan muhalifler için af çıkaracak. 

Türkçe’si; Doğu Perinçek, Suriye'de güvenliğin tamamen sağlanması için köprü olacak.

Perinçek, bunları anlatırken; “Suriye’de 5 BİN civarında üyesi bulunan genellikle Doğu Türkistan, Uygur bölgesinden gelen “Türkistan İslam Partisi” müntesipleri ne olacak?” diye soruyorum.

Söyledikleri gayet net. Diyor ki: “Şam yönetimi, bunları affedecek. İster Suriye’de kalırlar, ister Türkiye’ye veya başka bir ülkeye giderler. Her seçenek masada.”

Perinçek’e; MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a desteğinin bazı çevrelerce eleştirildiğini, anlaşılmaz bulunduğunu, aynı tenkitlerin Vatan Partisi için de yapıldığını söyleyince, tebessüm ederek; "Bizim Erdoğan'a desteğimiz yok, bizim desteğimiz Türkiye'ye" diyor. 

Rusya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni; Türkiye, Kırım'ı tanıyacak!..

Rusya ile ilgili olarak da önemli gelişmelerin arefesinde olunduğunu söyleyen Perinçek, şu ifadeleri kullandı:

Rusya, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyacak, Türkiye, Kırım’ın Rusya’ya ilhakını tanıyacak.

Karabağ’da, Ermenilerin oradan çıkıp gitmesini Rusya sağlayacak, buna karşılık Türkiye de Abhazya’yı tanıyacak. 

Türkiye ile Rusya arasında Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de ortak hedefler var. Türkiye, akıllı bir politikayla KKTC’nin Rusya tarafından tanınmasını sağlayabilir. 

Abhazya’yı niye Türkiye tanımasın; Abhazya’yı Türkiye tanısın, Rusya’da KKTC’yi tanısın" dedi.

Hadi bakalım gök girsin, kızıl çıksın! 

Kırım Kalkınma Vakfı’ndan Vatan Partisi’ne ziyaret…

18 Ağustos Pazar günü, Doğu Perinçek'in parti genel merkezinde ziyaretçileri vardı.

-Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı Ünver Sel ve beraberindekiler (sağ başta dikGAZETE.com yazarı İlber Vasfi) Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek ile …-

Kırım Kalkınma Vakfı ve Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ünver Sel ve beraberindekiler Doğu Perinçek’le “Türkiye’nin Kırım açılımı”nı görüştü.

-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı ve Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı Ünver Sel, Vatan Partisi Genel Merkezi’nde Doğu Perinçek ile…-

Perinçek, hiç kimsenin şüphesi olmasın, Türk devletinin ve milletinin çıkarlarını korumak için çalışıyor. 

Birilerinin ortaya çıkıp, koftiden “15 Temmuz’da nöbetteyim!..” mesajlarına itibar etmeyin; çünkü 15 Temmuz öncesinde “nöbet tutanlar” olmasaydı, şimdi o “koftiden nöbetçiler”in birçoğu, hain ilan edilen FETÖ’ye methiye düzüyor olacaktı. 

Perinçek şimdi nöbeti Ankara'da tutuyor. Hakkını teslim edin ve en azından bu erdemi gösterin…

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Önce baştan belirteyim; bu yazı, kimseyi allayıp-pullayıp aklamak amacına yönelik değil. 

Türk siyasi hareketinin önemli aktörlerinden Doğu Perinçek'in mevcudiyetinin de buna ihtiyacı yok! 

Geçtiğimiz Cumartesi günü, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın davetlisi olarak Şam'a gideceği bilgisini kamuoyu ile paylaşan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile buluştuk.

Ankara’nın duayen gazetecilerinden, İnsan ve Kültür Vakfı Başkanı Dr. Cengiz Özdiker ile Ankara, Öveçler’de Vatan Partisi Genel Merkez binasına ulaştığımızda, Doğu Perinçek, gençlik ve kadın kolları toplantısından çıkarak bizleri karşıladı.

-Doğu Perinçek, dikGAZETE.com yazarı Ömür Çelikdönmez ve Dr. Cengiz Özdiker (sağ başta) ile Vatan Partisi Genel Merkezi’nde…-

Genel Başkan odası oldukça sade döşenmiş. 

Şatafat yok. 

Doğu Perinçek ile sohbetimiz, önce aile köklerinden başlıyor.

Dedeleri Kafkas Türkü. Kemaliye/Eğin halayından, klarnetten söz ediyoruz. Müthiş bir bilgi birikimi var. Türk tarihine vakıf, hatta tarihçi geçinen nicesinden daha uzman. 

Ispartalı olduğumu öğrenince “-Eşim Şule Perinçek de Ispartalı" diyor. 

Şule hanımın Ispartalı olan dedesi Osmanlı zabiti ve Çanakkale Savaşı şehitlerindenmiş.

Söz Isparta'dan açılınca MHP Genel Başkanı merhum Alpaslan Türkeş'in ilk eşi Muzaffer Hanım’ın da Ispartalı olduğunu ve Vatan Partisi Antalya İl Başkanı Ahmet Özbay'ın 1983 - 1984 eğitim öğretim döneminde Isparta Şehit Ali İhsan Kalmaz Lisesi’nde Felsefe dersleri öğretmenim oldugunu söylüyorum.

-Doğu Perinçek, dikGAZETE.com yazarı Ömür Çelikdönmez ile...-

Görüşmemiz Türkiye eksenli.

Bazı çevrelerin iddia ettiği gibi “İslâm düşmanı” olduğunu söylemek büyük haksızlık.

Bid’at" ve “hurafeler”den arındırılmış, arı-duru din anlayışı var. 

Türklük ve İslam düşmanı küresel emperyalist odakların bazı cemaat ve tarikatlara nüfuzundan ülkemiz ve milletimiz adına rahatsızlık duyuyor. 

Siyasi muhataplarından saygı dolu ifadelerle söz ediyor. 

Farklı Doğu Perinçek algısı…

“Doğu Perinçek’in TC Devleti nezdindeki misyonu nedir?” diye sorulsa, “Kontrgerilla yayınlarıyla isimleri deşifre edilerek hedefe konulan asker ve sivil şahsiyetlerin 12 Eylül 1980 öncesinde terör örgütlerince öldürülmesi, 1 Mayıs 1977 olaylarını provoke eden Maocu grubun lideri…” olduğu söylenecektir. 

Çünkü o sol gruplar için “Bir bilen” değil, “Bir bölen”dir. Bazılarına göre, Cengiz Çandar’dan tutun, daha bir çok yazarın yanında yetiştiği, provokatör, kamuoyunu yönlendiren bilgi ve belgeleri yayınladığı için bir diğer lâkabı “Fabrikatör”dür.

Doğu Perinçek, PKK’nın Lübnan Bekaa Vadisi’ndeki kamplarını Abdullah Öcalan ile birlikte teftiş ettiğinde Türkiye’den birçok gazeteci de onun yolunu takip etmişti. 

Sonraki yıllarda yapılan açıklamalarda Perinçek’in 1989 Ekim ayında ve 1991 Nisan ayında Abdullah Öcalan ile iki kez bir araya geldiği ve Perinçek’in o tarihlerde Vatan Partisi Genel Başkanı değil, “2000’e Doğru” dergisinin Genel Yayın Yönetmeni olduğu, yani politikacı ve parti lideri kimliği ile değil “Gazeteci” kimliğiyle görüştüğü belirtilmişti.

Hatırlarsanız; Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri, Güneri Cıvaoğlu, Fatih Altaylı, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar ve diğerleri de “Apo” ile görüşmüşlerdi. 

İslamcı ve muhafazakar çevrelerin affedemediği konu, Perinçek ve ekibinin Turan Dursun’u popülerleştiren stratejinin mimari olmasıydı. 

O dönem, dindar camianın sinir uçlarına dokunan makale ve kitaplar yayınlandı.

Emekli müftü Turan Dursun, kısa sürede “Türkiye’nin Selman Rüştü’sü” yapılmıştı. 

Selman Rüştü” halen yaşıyor ama Turan Dursun sizlere ömür.

Tek gövdeli çift başlı Selçuklu Kartalı’nı biliyor musunuz? Kartal başının biri doğuya, biri batıya; biri sağa, biri sola bakar.

O nedenle Sebahattin Önkibar, Doğu Perinçek için “Solun Devlet Bahçelisi” diyor. 

Mahpus damlarında geçen ve “Bağımsız Türkiye”ye adanmış bir ömür…

Perinçek’in bir diğer önemli özelliği de neredeyse hayatının üçte birinin hapislerde geçmesi. 

İster beğenin ister beğenmeyin, o fikirlerinin bedelini ödemiş birisi. 

Ergenekon tertibi” nedeniyle 21 Mart 2008’de gözaltına alındı. Önce Tekirdağ, devamında Silivri cezaevinde tutuklu kaldı.

10 Mart 2014 tarihinde tahliye oldu. “Ergenekon tertibi” nedeniyle toplam 6 yıl hapis yatan Doğu Perinçek, iyi derecede Almanca ve orta derecede İngilizce biliyor.

Ergenekon davası”nda hapis yatması ilk değil. 1998 Eylül – 1999 Temmuz tarihleri arasında, “Kürtler’in hak ve özgürlüğünü savunduğu için…” on ay Haymana Cezaevi’nde hapis yattığı bilgisi, Vatan Partisi’nin internet sitesinde mevcut. 

10 Nisan 1990’da “Sansür Sürgün Kararnamesi”nin çıkarılmasından sonra, aynı yılın sonbaharında tutuklanmış ve Diyarbakır Cezaevi’nde üç ay tutuklu yargılanmış. 

Dahası da var; 12 Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklanmış, 8 yıl hapse mahkûm edilmiş,1985 Mart’ında serbest kalmış.

12 Mart 1971-74 döneminde, TCK’nın 141. maddesi nedeniyle yirmi yıl hapse mahkûm edilmiş, iki buçuk yıl kadar tutuklu kalmış, 1974 Temmuz’unda tahliye edilmiş. 

Yanisi şu ki; cezaevi onun ikinci adresi.

Ey Devlet!.. Başın düşerse dara; Doğu Perinçek’i ara!.. 

Karizmatik ve bilge lider. 

Avrupa başkentlerinde "Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır" diye haykırmıştı.

Ermeni soykırımı” iddiasının küresel emperyalistlerin oyunu olduğunu, mahkeme kanalıyla ispatlamıştı. 

2015'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) "Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleri nedeniyle, İsviçre'yle davalık olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek lehine karar vermişti. 

Türk Dışişleri de "Tarihin ve hukukun siyasi amaçlarla istismarına gereken cevabı vermesi bakımından önemli bir dönüm noktası…” olarak nitelediği kararı, memnuniyetle karşılamıştı. 

Rusya ile yaşanan “Uçak krizi”nde, iki ülke arasındaki sorunun çözümündeki katkısı da ortada. 

İran ve Suriye temaslarıyla bölgesel barışa ve Türkiye'nin milli çıkarlarına hizmet etmedi mi!..

Perinçek, Suriye savaşının en nedametli günlerinde, Şam’da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşmüş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mesajını, adeta “Büyükelçi statüsünde” iletmişti. 

Sonrasında yaşananlara bakıldığında, Suriye’de Şam rejimiyle kısmen düzelen ilişkilerin büyük ölçüde Perinçek’in gayretleriyle gerçekleştiği görülebilir. 

Perinçek, Beşar Esad’la görüştüğünde, ağza alınmadık lâf edenler, şimdilerde kuyruklarını kıstırıp susmuyor mu!..

Doğu Perinçek, 15 Temmuz öncesinde FETÖ’cülerin mağdur ettiği birisiydi ve o grubun devlet kurumlarında, emniyette, yargıda ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yapılanmasına dikkat çekmişti. 

15 Temmuz darbe girişimine direnmiş, mevcut hükümetin yanında saf tutmuştu.

O, zor zamanların adamı. 

“Fırat’ın Doğusu”na operasyon hazırlıkları sürerken Esat, Perinçek’i Şam'a davet etti… 

Hiç düşündünüz mü; 31 Mart 2019 Mahalli İdareler seçiminde ülke genelinde 110 bin 344 yani yüzde 0.24 civarında oy alan bir parti genel başkanının etkisi ve yetkisi ne olabilir de Suriye Cumhurbaşkanı Esat, Ankara ile ilgili sorunların çözümünde aracı olmasını istiyor? 

Affedersiniz ama Esat, bu kadar  bilgisiz mi!.. Koskoca devlet başkanı bunu bilmiyor olabilir mi? 

Perinçek’e, önümüzdeki günlerde Şam'a yapacağı ziyaretin ayrıntılarını soruyorum.

Gizlisi saklısı yok. 

Açık açık anlattı. 

Dediki;

"Daha önce de temaslarda bulunduğumuz Şam yönetimi, Mayıs ayından beri bizi davet ediyor. Bizi ve partimizi dürüst buluyorlar. 

Tek başımıza hareket söz konusu değil. Hükümet kanadıyla da görüşüyoruz, onların da katılımını sağlamak istiyoruz. 

Bu noktada sıkıntı şu; bazı gruplara verilmiş sözler var. Ancak Suriye’deki “de-facto” durum, bu şekilde devam edemez. 

Bir sıkışmışlık var. Aslında biz, biraz onların da istediği bir çözümü onların da biraz dışında çözmüş olacağız. 

Biz, Rusya-İran-Suriye’nin ve Vatan Partisi’nin ortak çözümünü ürettik. Türkiye Hükümeti’nin böyle bir şeye hayır demesi bence pek mümkün değil."

Perinçek’in konuşmasından anladığım; Şam, Tahran ve Moskova nezdinde gerçekleştirilen görüşmelerle onay alınan bir plan hazırlanmış. 

Söz konusu plan, iki aşamalı. Birinci aşama; Türkiye’nin yapması gereken. 

Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde bulunan silahlı muhalif güçler, silahları bırakacak ve teslim edecek. Yani bu muhalif örgütler, tamamıyla silahtan arındırılacak.

İkinci aşamada Suriye'nin adım atması söz konusu. Esad yönetimi, Suriye vatandaşı olan muhalifler için af çıkaracak. 

Türkçe’si; Doğu Perinçek, Suriye'de güvenliğin tamamen sağlanması için köprü olacak.

Perinçek, bunları anlatırken; “Suriye’de 5 BİN civarında üyesi bulunan genellikle Doğu Türkistan, Uygur bölgesinden gelen “Türkistan İslam Partisi” müntesipleri ne olacak?” diye soruyorum.

Söyledikleri gayet net. Diyor ki: “Şam yönetimi, bunları affedecek. İster Suriye’de kalırlar, ister Türkiye’ye veya başka bir ülkeye giderler. Her seçenek masada.”

Perinçek’e; MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a desteğinin bazı çevrelerce eleştirildiğini, anlaşılmaz bulunduğunu, aynı tenkitlerin Vatan Partisi için de yapıldığını söyleyince, tebessüm ederek; "Bizim Erdoğan'a desteğimiz yok, bizim desteğimiz Türkiye'ye" diyor. 

Rusya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni; Türkiye, Kırım'ı tanıyacak!..

Rusya ile ilgili olarak da önemli gelişmelerin arefesinde olunduğunu söyleyen Perinçek, şu ifadeleri kullandı:

Rusya, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıyacak, Türkiye, Kırım’ın Rusya’ya ilhakını tanıyacak.

Karabağ’da, Ermenilerin oradan çıkıp gitmesini Rusya sağlayacak, buna karşılık Türkiye de Abhazya’yı tanıyacak. 

Türkiye ile Rusya arasında Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de ortak hedefler var. Türkiye, akıllı bir politikayla KKTC’nin Rusya tarafından tanınmasını sağlayabilir. 

Abhazya’yı niye Türkiye tanımasın; Abhazya’yı Türkiye tanısın, Rusya’da KKTC’yi tanısın" dedi.

Hadi bakalım gök girsin, kızıl çıksın! 

Kırım Kalkınma Vakfı’ndan Vatan Partisi’ne ziyaret…

18 Ağustos Pazar günü, Doğu Perinçek'in parti genel merkezinde ziyaretçileri vardı.

-Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı Ünver Sel ve beraberindekiler (sağ başta dikGAZETE.com yazarı İlber Vasfi) Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek ile …-

Kırım Kalkınma Vakfı ve Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ünver Sel ve beraberindekiler Doğu Perinçek’le “Türkiye’nin Kırım açılımı”nı görüştü.

-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı ve Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı Ünver Sel, Vatan Partisi Genel Merkezi’nde Doğu Perinçek ile…-

Perinçek, hiç kimsenin şüphesi olmasın, Türk devletinin ve milletinin çıkarlarını korumak için çalışıyor. 

Birilerinin ortaya çıkıp, koftiden “15 Temmuz’da nöbetteyim!..” mesajlarına itibar etmeyin; çünkü 15 Temmuz öncesinde “nöbet tutanlar” olmasaydı, şimdi o “koftiden nöbetçiler”in birçoğu, hain ilan edilen FETÖ’ye methiye düzüyor olacaktı. 

Perinçek şimdi nöbeti Ankara'da tutuyor. Hakkını teslim edin ve en azından bu erdemi gösterin…

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete