Biz Horasan Erenlerini bilirdik! Horasan Terör Örgütü de nereden çıktı?

Biz Horasan Erenlerini bilirdik! Horasan Terör Örgütü de nereden çıktı?

Önce kısa bir hatırlatma, her ne kadar medyada Horasan örgütü için EL Kaide/ DAEŞ/IŞİD bağlantılı veya bu terör örgütlerinin şubesi, kolu ya da uzantısı olduğu iddia edilse de şahsi kanaatim, bu bağımsız bir örgüt ve hakkında bilinenlerin çoğu çöp bilgi.

Bir terör örgütünün isminin Horasan olacağı kimin aklına gelirdi? Benim aklıma Horasan deyince, evvelen; Erzurum'un Horasan İlçesi, saniyen; Emevi Saltanatını yıkan Horasanlı Türk Eba Müslim geliyor.

Bir de onun aklımdan hiç çıkmayan şu sözü;

Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar.

Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.” 

Salisen; Horasan denilince çağrışım yapan bir başka şey de inşaat yapımında kullanılan ve oldukça sağlam olduğu bilinen Horasan harcı. Kırıldıktan sonra öğütülüp toz haline getirilen kiremit, tuğla, çömlek vb. pişmiş killere ‘Horasan’ deniyor. Horasan harcı ise Horasanın belli oranlarda kireç, su ve bazı katkı maddelerinin eklenmesiyle üretilen bağlayıcı ve taşıyıcı özelliğe sahip bir malzeme.

İşgalcilerin tahliye merkezi Başkent Kabil’i Taliban’a meydan okuyan HORASAN bir vurdu pir vurdu!

İşgal güçlerinin Afganistan tahliyesini hızlandıran Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınındaki, Taliban bileşenlerinden Hakkani Ağı’nın kontrolündeki  bombalı saldırı gerçekleşir gerçekleşmez, dünya kamuoyu Horasan örgütünü merak etmeye başladı. İlginç olan saldırının failini, saldırının hedef aldığı ABD açıkladı.

Saldırı ile birlikte 31 Ağustos sonrasına tahliye süresini sarkıtmak isteyen ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin bu yöndeki talepleri bir daha konuşulmamak üzere gündemden düştü.  

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un başını çektiği G7 zirvesine katılan Avrupalı ​​liderlerin, ABD'ye, askerlerinin geri çekilmesi sürecini uzatması çağrısı yapması da işe yaramadı. 

Saldırının Horasan terör örgütünün kanlı bir uğurlama töreni/partisi olduğu çok net anlaşıldı. Horasan örgütünün ABD ile müzakerelerde bulunduklarından dolayı mürted ilan ettiği Taliban dahi saldırıyı “en güçlü şekilde kınadıklarını” duyurmak zorunda kaldı. 

ABD'li yetkililer, saldırı ile ilgili tüm bulguların IŞİD'in "Horasan adlı Afganistan koluna işaret ettiğini söylediler. Saldırı öncesinde binlerce kişinin tahliye için beklediği havalimanı için Batılı ülkelerin, nereden nasıl haber aldılarsa havalimanına terör saldırısı beklentisi içinde oldukları medyaya servis edilmişti.

Hatta İngiltere istihbaratı "her an bir terör saldırısı” olabileceğine dikkat çekmiş, Alman ordusu ise "bir intihar saldırısı” yapılacağı istihbaratı aldıklarını bildirmişti. Ama Avrupalı müstevliler için saldırının faili meçhuldü. 

DAEŞ/IŞİD ile dans eden ABD…

CIA, Taliban’ı güçlendirmek için Suriye ve Irak'tan tahliye ettiği İdeolojik akrabası IŞİD/DAEŞ militanlarını üç yıl önce Afganistan’a taşımıştı… Üç yıl önce, CIA operasyonlarında kullanılan kimliği belirlenemeyen helikopterlerle, çok sayıda IŞİD mensubuna, Orta Asya’yı yukarıdan seyretmenin dayanılmaz hafifliği yaşatıldı.

Amerikalılar bu teröristlerden turlar için ücret talep etmedikleri gibi, ceplerine, Afganistan’daki üslerinde bastıkları sahte dolarlardan doldurdular.  IŞİD’li teröristlerin de bundan gocunduklarını sanmam çünkü ABD Doları üzerinde “In god we trust” yazıyor. Bu teröristler, Pakistan’dan Rusya’nın güneyine yakın bölgelerdeki Afganistan’ın Tacikistan sınırına  konuşlandırıldı.

CIA’nın el bebek gül bebek büyüttüğü beslediği bu terörist gruplar neden velinimetlerine saldırsınlar? Gâvurun ekmeğini yiyen kılıcını sallamaz mı? 

Neymiş, demek ki Horasan DAEŞ /IŞİD artığı bir örgüt değilmiş! Do you understand? Is this your umbrella? 

Örgüte adını veren Horasan, günümüzde Afganistan, Pakistan, İran, Orta Asya ülkelerine dağılmış bölgenin tarihsel ismi…

Horasan örgütü hakkında çok az şey biliniyor.  Bu örgütün kendisini EL Kaide/ DAEŞ/IŞİD bağlantılı göstermesi bana kalırsa hedef saptırma ve sosyal/istihbari bir kamuflaj olabilir. 

Çünkü örgütün EL Kaide/ DAEŞ/IŞİD/ Taliban içinde uyuyan hücrelerinin varlığından söz edilmesi dediğim hususu doğrular nitelikte. Örgütün sahada görünen ve öldürülen elamanlarının izinin sürülememesi, örgütün işleyiş sisteminin ve yönetici kadrolarının yanısıra militanlarının deşifre edilememesi, örgütün gizemli yapısından kaynaklı gibime geliyor. 

Mart 2019’da Afganistan'ın başkenti Kabil'de, Hazara lideri Abdul Ali Mazari’nin 24. ölüm yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma töreni sırasında DEAŞ-Horasan Vilayeti örgütü havan topu ve roketli saldırı düzenlemişti.  

Bence bu saldırı Suriye’de Fatıma Tugaylarına insan kaynağı sağlayan Şii Hazaralara, ayaklarını denk almaları için verilen mesaj niteliğinde olduğu gibi bu transfere göz yuman dönemin Afganistan hükümetine de ültimatom  niteliğinde idi. 

Dünya medyasının MI-6'nın medyası BBC'nin yönlendirmesi ile IŞİD-K olarak tanıdığı Horasan örgütünün silahlarını Taliban'a çevirdiği dönem 2017 yılı. Horasan Erenleri pardon terörist grubu, bu dönemde El Kaide'nin öldürülen lideri USAme Bin Ladin'in bir tünel sistemi ile saklandığı dağlık Tora Bora bölgesinden Taliban'ı sürüp çıkarmıştı. 

Biz yine popüler adlandırmadan  yola çıkarak IŞİD-K ya da IŞİD-Horasan'ın kökeninin  Tehrik-i-Taliban Pakistan'a (TTB) dayandırıldığını söyleyelim. Pakistanlı Taliban militanlarının çoğu, bir şemsiye örgüt olan Tehrik-i-Taliban Pakistan'da  yer alır. Grup, ilk kurulduğu günden bu güne ABD ve Pakistan ordusunun müşterek operasyonlarına  maruz kaldı.

İnanmamız istenilen masala göre, Peştun kökenli Hareket, 13 Aralık 2007'de Güney Veziristan, Kuzey Veziristan, Orakzai, Kurram, Hayber, Mohmand, Bajaur ve Darra Adamkhel aşiret bölgelerinden ve Swat, Buner, Yukarı bölgelerinden gelen üst düzey Taliban komutanlarının gizli bir toplantısında başlatıldı. 

Peştun ağırlıklı örgüt içinde Ulusalcı yaklaşımı benimsemeyen ve Pakistan ordusunu da ABD ile işbirliğinden dolayı kafir ilan eden, Pakistan'daki baskılardan kaçan bazı grup üyeleri, Ekim 2014'te IŞİD'in öldürülen lideri Ebubekir Bağdadi'ye bağlılık yemini ederek bölgede IŞİD'in uzantısı haline geldi.

IŞİD'in 2014'te Irak-Suriye'de halifelik ilan etmesinden birkaç ay sonra, Pakistan Talibanı'ndan ayrılan bazı militanlar Afganistan'daki bir kısımla birleşerek IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'ye biat edip IŞİD'in bölgesel kolunu kurdu. 

2015'te IŞİD merkezi liderliği tarafından resmen açıklanan bölgesel kol, Afganistan'ın kuzeydoğusundaki Kunar, Nangarhar, Nuristan vilayetlerine kök salarken, başkent Kabil dahil Afganistan ve Pakistan'ın diğer bölgelerinde uyuyan hücreler oluşturdu.

Hakkani ve Horasan örgütü dayanışması…

Bazı kaynaklarda Horasan örgütü, Hakkani yapılanması içerisinde Taliban’ın bileşenlerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Hakkani ağının El Kaide'ye rağmen Horasan örgütü ile yakın temasta olduğu bir gerçek. Sovyetler Birliği'ne karşı yapılan cihadın ünlü komutanlarından ve bir dönem CIA’nin “en önemli kozlarından” birisi olarak bilinen Celaleddin Hakkani'nin oğlu Siracettin Hakkani, hem Taliban hareketi liderinin yardımcısı hem de kendi örgütü Hakkani Grubuna liderlik ediyor. 

Hakkani grubu;  Afganistan'da Taliban'la birlikte hareket eden ancak örgüt içerisinde daha otonom bir yapıya sahip. Nasıl oldu da bir dönem CIA’nin “en önemli kozlarından” birisi olarak bilinen bu örgüt kendisini finans eden eğit donat hizmeti veren dostlarına düşman kesildi? Hakkani örgütünü ABD karşıtlığına hangi güç devşirdi?

Celaleddin Hakkani, Sovyetler Birliği'nin 1979'da Afganistan'ı işgalinin ardından silahlı direniş gruplarından, Peştun ağırlıklı, Gülbeddin Hikmetyar’ın liderliğindeki Hizbi İslami'ye katılan Celaleddin Hakkani,  genellikle Pakistan sınırına yakın Celalabad kenti civarında konuşlandırıldı. 

Amerikalı yetkilileri o dönemde yere göğe sığdıramadıkları Hakkani’nin, Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) için “kazanç” olduğunu ifade etmişlerdi. Lakin evdeki pazarlık çarşıya uymadı, su bulununca teyemmüm bozuldu.  Acaba oyun içinde oyunu kim kurdu? “Beyaz Hayaletler”in temas ettikleri iflah olmuyor değil mi? Gel de şehit Kaşif Kozinoğlu’nu rahmetle anma? 

Sovyetler Birliği'nin Afganistan'dan çıkarılmasının ardından diğer mücahit gruplarla birlikte hareket eden hatta kısa süreli bakanlık yapan Celaleddin Hakkani, 1996'da Taliban Kabil'i ele geçirince günün modasına uyarak, saf değiştirdi ve Taliban’a duhul etti. Ardından Taliban lideri Molla Muhammed Ömer Akhund'a biat etti. 

Taliban yönetiminde sınırlardan sorumlu bakan olarak görev yaptı. Afganistan'ın Pakistan sınırına yakın Paktiya kentinde dünyaya gelen ve medrese eğitimi alan Hakkani, Pakistan'daki aşırılık yanlısı Peştun kabileler arasında da oldukça popüler bir isimdi. 

Örgüte katılan kişileri Pakistan istihbarat örgütü ISI ile birlikte intihar eylemcisi olarak eğitmekle suçlandı. ABD'nin 11 Eylül sonrasında Afganistan'ı işgal etmesiyle ABD ve NATO güçleri ile savaşan en önemli gruplardan biri haline geldi.

Hakkani ailesi kimlerden oluşuyor?

Hakkani ailesi Afganistan’ın güneydoğusundan, Pakistan sınır bölgesinden geliyor. Bu ağ, Afganistan’daki birçok saldırıyı üstlendi. Bunlar arasında, 2008 yılında Kabil’deki beş yıldızlı otel Serena’ya düzenlenen saldırı, 2012 yılında Afganistan’daki ABD üssüne Hakkani üyeleri tarafından düzenlenen intihar saldırısı ve 2017 yılında Kabil’deki Almanya Büyükelçiliği yakınlarında bomba yüklü kamyonla düzenlenen ve 96 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı da yer alıyor. 

Sovyet ordusunun Afganistan’ı işgali sonrası ülkedeki Rus güçlerinin işgaline karşı ABD istihbarat birimleri tarafından kurulan ve Afganistanlı olmayan yabancı Müslümanları savaş için eğiten örgütler arasında Hakkani Ağı ilk sıralarda yer aldı. 

Mesela USAme Bin Ladin de Hakkani kamplarında eğitim görmüştü. Bin Ladin, 1990’lı yıllarda El-Kaide’yi kurduğunda iki örgüt işbirliğine girdi ve birlikte büyüdü. 

Hakkani Ağı ve El-Kaide’nin Pakistan’ın Kuzey Veziristan bölgesinde, Amerika’nın işgalinden sonra ortak kamp kurmuş, Amerika 11 Eylül saldırıları sonrasında 2001 yılında eski taşeronu Bin Ladin’in peşine düştüğünde Afganistan’dan kaçmasını sağlamıştı.

ABD Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı bir raporda yer alan bilgilere göre  Hakkani Ağı El-Kaide ile ortak bir birim kurdu. Taliban’ın Katar’daki müzakerelerde verdiği vaatlere rağmen bağlarının devam ettiği vurgulandı.

El-Kaide’nin Taliban ile olan ilişkisini örgüt içindeki çeşitli ağlar aracılığıyla yürüttüğü belirtildi, Hakkani Ağı’ndan üst düzey isimlerin El-Kaide’nin desteğiyle yeni bir birim kurma çabasında olduğuna dikkat çekildi.  

Taliban yetkilileri ise bir bileşenleri olan Hakkani ağı üzerinden El-Kaide ile bağlarının devam ettiği iddialarını reddediyor ancak örgüt içinde hala El-Kaide sempatizanları kalmış olabileceğini de kabul ediyor.

ABD ve NATO güçlerinin Afganistan'da bulunduğu süre içerisinde, onlara yönelik en çok kanlı saldırılar düzenleyen Hakkani Grubu, Amerika Birleşik Devletleri'nin terör örgütleri listesinde yer alıyor. 

Örgüt ayrıca üst düzey Afgan yetkililere suikast düzenlemek ve kaçırılan Batılı vatandaşları fidye için tutmakla suçlanıyor. Hakkani Grubu militanları, Taliban’ın ön cephede savaşan güçleri arasında sürekli adını duyurdu. Taliban içerisinde ancak daha bağımsız hareket eden Hakkani Grubu Afganistan'ın doğusundaki yüksek dağlarla çevrili bölgelere hakim. 

Taliban'ın yönetim konseyi üzerinde ciddi nüfuz sahibi. Celaleddin Hakkani'nin 2018 yılında ölümünün ardından oğlu Siracettin Hakkani örgütün başına geçti. Mali ve askeri açıdan güçlü olan Hakkani Grubu, gerçekleştirdiği kanlı saldırılar yüzünden “acımasızlığı” ile bilinirken, Taliban’dan ayrı özerk bir yapısı var. 

Kırk yılı aşkın bir süredir Afganistan krizinden sosyal ve ekonomik açıdan olumsuz etkilenen,  milyonlarca Afganlı sığınmacıya kapılarını açmak zorunda kalan ve Pakistan güvenliğini tehdit eden Peştun milliyetçiliğinin hortlamasından  hoşnut olmayan Pakistan makamları; ABD-Taliban anlaşmasına yoğun bir şekilde yatırım yaptı ve Hakkanilerin anlaşmayı bozduğunu görmek istemedikleri açıkca belli ettiler. 

Sonuçta Pakistan istihbaratı, değişen konjonktür nedeni ile ABD-Taliban anlaşmasına direnen Hakkanilere hem finansman hem de malzeme desteğini ciddi şekilde azaltmıştı.

Afganistan-Pakistan'da son yılların en kanlı saldırılarını düzenleyen Hakkani/Horasan terör örgütü yapılanması, özellikle Şiiler başta olmak üzere 'kafirsaydığı mezhep mensuplarını hedef aldı.  

Savaşçı sayısının azlığı, operasyonların yüksek maliyeti, finans sıkıntısı ile birlikte NATO müttefikleri, Pakistan ordusu ve Taliban arasında preslenen Horasan, çok sınırlı bir bölgede tutunabildi. Sahadaki bu açmazını, şehirlerdeki gizi hücreler üzerinden çok ses getiren büyük saldırılara odaklanarak aşmaya çalıştı. Bu stratejide büyük ölçüde başarılı oldular. 

Her ikisi de Sünni mezhebinden olan ve cihadın gerçek sancaktarı olma iddiasıyla rekabet eden Taliban ile Horasan, kanlı bir savaşın tarafları. Horasan örgütünün jargonunda ha Taliban ha mürted çok fark etmiyor, ikisi de aynı anlamda kullanılıyor. Tıpkı Hıristiyan Avrupa'da Türk olmanın Müslüman olmakla eş anlamlı kullanılması gibi. 

Horasan Orta Asya'yı kapsayan eski Sovyet Coğrafyasında örgütlü…

El Kaide’nin güçlü olduğu dönemde maddi ve manevi olarak desteklenen grup, kısa zamanda Orta Asya'ya yayıldı. Horasan örgütüne verilen bu desteğin şimdiyse büyük ölçüde kuruduğu tahmin edilse de bunun bir tarihi yanılgı olduğu ortada.

Taliban, Afganistan’ın başkenti Kabil’de güvenliğin sorumluluğunu, El-Kaide dahil çeşitli cihatçı gruplarla yakın bağı olan Hakkani Ağı’nın üst düzey üyelerine verdi vermesine ama daha önce de belirttiğim gibi, Horasan örgütü de Hakkani ağı içinde güçlü bir etkiye sahip ve asla üyeleri deşifre edilemiyor.

Bu bilgiler ışığında ABD  işgal güçlerini hedefleyen kanlı uğurlama seremonisini yeniden değerlendirin.

Horasan Örgütünün temeli Sovyet coğrafyasından katılan savaşçılarla atıldı…

2015’te Suriye ve Irak’ta DAEŞ’e katılan 100 ülkeden toplam 30 bin teröristten 4 bin 700’ü eski Sovyet ülkelerindendi ve çoğunun örgüt tercihleri El Nusra Cephesi ve DAEŞ olmuştu.  

Sadece Rusya’dan katılan “Atlantikçi cihatçılar”ın sayısı 2 bin 400 kişiydi ve büyük kısmını Kuzey Kafkasya kökenliler oluşturuyordu. Aynı yıl Rusya’da, Suriye ve Irak’taki savaşçı gruplara katıldığı için hakkında soruşturma açılan kişi sayısı 889 civarındaydı.  

Sovyet coğrafyasından hangi ülkelerden kimler neden katıldı?

DAEŞ saflarına eski Sovyet coğrafyasından katılanlar, bu bölgelerde örgütlü “Kafkasya Emirliği” ve Horasan Vilayet örgütleri ile bağlantılıydı.  “Kafkasya Emirliği” ilk dönemlerde El-Kaide’ye bağlıydı ve DAEŞ liderine biattan uzaktı. 

Bu nedenle Suriye’deki iç çatışmalar başladığında örgütün militanları El Kaide kökenli gruplarla birlikte hareket etti.  Aynı dönemde “Horasan Emirliği”ne katılanlar, Orta Asya ülkelerindeki Özbekistan İslam Hareketi, “İslami Cihat” gruplarıydı ve bu grup mensupları DAEŞ lideri Ebu Bekir Bağdadi’ye biat etmekte zorlanmadı.

Doğu Türkistan Uygur Özerk Bölgesi, Afganistan, Pakistan ile İran Türkleri’nin de yer aldığı savaşçı grupları, Suriye ve Irak’ta savaşa fiilen katıldılar.  Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’dan Suriye ve Irak’taki çatışmalara katılanlarla ilgili batı kaynaklarına göre, 2 bin 46 savaşçı, adı geçen ülke kaynaklarına göre 4 bin civarında savaşçının DAEŞ’e iştirak ettiği iddiası mevcut. 

Rus istihbaratı iz sürdü…

Nitekim Rusya kaynakları, 2016’da eski Sovyet coğrafyasından Suriye’de DAEŞ ve El Nusra’ya katılan savaşçı sayısının 6 bine yaklaştığı ve Orta Asya’daki savaşçı grupların Suriye’deki DAEŞ ve Al Nusra’ya (El Kaide yakınlığıyla bilinen gruplara) Türkiye üzerinden katıldıklarını gündeme taşımıştı. Bu bilgilerin servis edilmesinin sebebi, Türk savaş uçaklarının Türkiye hava sahasını ihlal eden Rus uçağını düşürmesinden sonraki süreçte, iki ülke arasındaki soğuk savaşla ilgiliydi. 

O dönemde Türkiye tüm bunların farkındaydı…

Türkiye, sıkı bir istihbarat çalışmasıyla 2011 yılından itibaren 4 bin 128 Rusya vatandaşını DEAŞ’la ilişkileri olduğu gerekçesiyle kara listeye aldı. Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, DEAŞ’la ilişkili olduğu şüphesiyle 4 bin 128 Rus vatandaşına ülkeye giriş yasaklandı. Aynı sebepten dolayı 804 Rusya vatandaşı, Türkiye’den sınır dışı edildi. 

Dediğim o ki DEAŞ yani IŞİD’in Amerikancı, İngilizci, Almancı, İsrailci İrancı kanadı varsa bir de Rusçu kanadı vardı. Kimse bizi aptal sanmasın! Bu terör örgütü bünyesine her Avrupa ülkesinin ve ABD’nin gizli servis elemanlarının olduğu gibi Rusya’nın da elamanları sızmıştı.

Rus Askeri İstihbaratı, Glavnoye Razvedyvatel’noye Upravleniye GRU…

Rusya’nın en büyük istihbarat örgütü GRU; Glavnoye Razvedyvatel’noye Upravleniye- Rusya Silahlı Kuvvetler Genelkurmayına bağlı askeri istihbarat teşkilatı.

Daha öncesinde Sovyetler Birliği’nde Kızıl Ordu’ya bağlıydı. Rus Dış İstihbarat Servisi (SVR) genel anlamda ABD’nin Merkezi İstihbarat Servisine (CIA), İngiltere’nin Gizli İstihbarat Servisine (M16) ve Fransa’nın Dış İstihbarat Ajansına (DGSE) benzer. 

Rusya Federasyonu’nun Ana İstihbarat Direktörlüğü “GRU” da NATO’daki birçok karşıtları gibi bir askeri dış istihbarat servisidir. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) bir yurtiçi güvenlik ve karşı istihbarat servisidir ve ABD’nin FBI (Federal Araştırma Bürosu), Almanya’nın BfV veya İtalya’nın AISI gibi kurumlarından daha sert olmakla beraber belki biraz aynı kategoride değerlendirilebilir.

Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin gözü ve kulağı kabul edilen Rus askeri istihbaratı (GRU), sadece yerel taktik hedeflerini karşılama kabiliyeti olmadığını, aynı zamanda da ulusların kaderini belirleyebileceğini birçok kez kanıtladı. Rus askeri istihbarat subayları, genelde daha az deneyime sahip askerlere danışmanlık yapmakta, eğitimler vermekte ve muharebe sahasında komutanlık eder.

GRU, terör örgütlerine “Müslüman kimliği”yle sızdı…

Nasıl mı? 15 Mayıs 2016’da Suriye’de terör örgütleri için savaşan bazı yabancıların Rusya tarafından bölgeye gönderildiği öne sürülmüş, Rusya’nın, ülkede yakaladığı bazı suçluları, Suriye’ye gitmeyi kabul etmeleri durumunda, serbest bırakarak yeni kimlik ve pasaport sağladığı belirlenmişti. Bunların arasında Rusya Federasyonu askeri istihbaratı GRU’dan olanların sayısı küçümsenemeyecek kadar hayli fazlaydı. 

Rus istihbarat ajanlarının, Dağıstan bölgesinde terör suçları nedeniyle aranan kişilerle irtibata geçerek bu kişileri Suriye’ye yönlendirdiği, devlet görevlileri tarafından yeni kimlik ve pasaport sağlanan militanların Suriye’ye giderek DAEŞ’e biat eden gruplara katıldığı Reuters haber ajansın tarafından gündeme getirilmişti. 

Rusya’dan Suriye’ye yönelik militan akışının 2014’te zirve yaptığı ortaya çıkmıştı. Uluslararası Kriz Grubu’ndan Ekatarina Sokiryanskaya “2014’teki Soçi Kış Olimpiyatları öncesi Rusya bu kişilerin ülkeyi terk etmesine engel olmadı” diyerek Moskova yönetiminin terör tehdidinden kurtulmak için Suriye’deki gerginliği besleyecek adımlar attığını belirtmişti.

Rusya’nın, Suriye’ye gönderdiği militanların bir kısmı yine Rusya’nın veya rejimin hava saldırılarında öldürülmüştü. Hatta bu tür haberlerin ayyuka çıkması üzerine 9 Mayıs 2017’de Suriye ve Irak’ta toprak kaybetmeye devam eden DAEŞ, ele geçirdiği Rus gizli servisi FSB için çalışan bir ajanı boğazını keserek öldürmüştü.  

Rusya Federasyonu’nda bu çark nasıl dönüyor?

IŞİD ve Fetih El Şam (Eski adıyla El Nusra) Moskova ve Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde “hayır kurumu” adı altında örgütleniyor.  İnternet üzerinden “Cami ve yoksul Müslümanlara yardım” bahanesiyle para topluyorlar. Bu şekilde, 2016 yılından beri 38 milyon ruble (3 milyon TL) para aktarılmış. Grubun faaliyetlerini ise yurtdışında saklanan uluslararası arananlar listesindeki IŞİD üyesi Ebu Umar Sasitlinskiy organize etti. 

Kullanıcılardan cami inşa etme ve yoksul Müslümanlara yardım etme bahanesiyle kurulan ‘Muhacirun' ve ‘Salsabil' isimli hayır kurumları üzerinden para toplandı ve teröristlere aktarıldı.

Örgütün temel amacı, Amerika’yı ya da Amerika’nın denizaşırı noktalardaki unsurlarını terör saldırılarıyla vurmak. Horasan örgütü üyeleri, IŞİD mensuplarına kıyasla sosyal medyada çok daha az faaliyet gösteriyor. Suriyede ortaya çıkan Horasan örgütünün aamacının, Suriye’ye savaşmaya giden Batılı cihatçılara bomba yapım tekniklerini öğreterek Batı’da terör saldırıları düzenleme görevi vermek olduğu sanılıyor. 

Örgüt, sadece Amerikalılara değil, ülkenin yeni yöneticileri olan Taliban’a karşı da güçlü bir nefret besliyor. ABD tarafından "Horasan Grubu" diye adlandırılan hareketin, Afganistan ve Pakistan ile Kuzey Afrika ve Çeçenistan'dan katılan kıdemli militanlardan oluştuğu düşünülüyor. DEAŞ 2015 yılının başlarında Horasan 'da bir grup kurduklarını duyurdu.  

Afganistan, Pakistan, İran ve Orta Asya'nın bazı kısımlarını kapsayan bölgeye Horasan ismi veriliyor. AFP, DEAŞ’ın 2015 yılında Afganistan'ın doğusundaki Nangarhar ilindeki dağlık Eşin bölgesinde Horasan grubunu kurduğunu ve buranın komşu Kunar eyaletine ek olarak örgütün kalıcı olarak varlık gösterebildiği tek bölge. 

BM verilerine göre DEAŞ’ın Horasan kolu, Afganistan’ın tüm bölgelerinde Taliban ile çatışmalara girdi ve başta başkent Kabil olmak üzere birçok yerde uyuyan hücreler oluşturdu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) temmuz ayında yayınladığı bir rapora göre, Horasan grubu savaşçılarının sayısının 500 ile birkaç bin arasında değiştiği tahmin ediliyor.

Muhsin El Fadli, Muhsin Fadhil Ayed Ashour al-Fadhli El Kaide'nin örgütlediği Horasan grubunun lideriydi. Twmmuz 2015’te ABD bombardımanı sırasında Suriye’de öldürüldü. IŞİD-Horasan'ın bir önceki lideri Abdul Hasip, Nisan 2017'de, ondan önceki lideri Hafız Sayid de Ağustos 2016'da Afganistan'da ABD ve Afgan ordularının ortak operasyonlarında öldürülmüştü.

El Fadli'nin 2002'de Kuveyt'te Amerikan deniz piyadelerini hedef alan saldırıya karıştığı biliniyor. Al-Fadhli, Basra Körfezi'ndeki bir El Kaide lideridir. El Kaide ağındaki bir liderin koruması ve ikinci komutanıydı ve Afganistan'ın kuzeyinde El Kaide ile savaştı. Al-Fadhli ayrıca ateşli silahlar, uçaksavar silahları ve patlayıcıların kullanımı konusunda eğitim aldığı Çeçenya'da Rus güçlerine karşı savaştı. El-Fadhli, Irak'taki El Zerkavi gruplarıyla bağlantılı bir kolaylaştırıcıydı ve oradaki savaşçılara destek sağlıyordu. Al-Fadhli, saldırılara sponsor olan kilit finansal destekçilerin desteğini sağlamlaştırmak amacıyla Irak'taki başarılı saldırıların kanıtlarını gösteren kasetler istedi.Al-Fadhli, 8 Ekim 2002'de Kuveyt'in Faylaka Adası'nda Birleşik Devletler Deniz Piyadeleri'ne düzenlenen ve bir denizcinin öldüğü bir saldırıya karışmıştı

el-Fadhli, Usame bin Ladin'in yakın bir sırdaşıydı ve başlatılmadan önce 11 Eylül saldırılarından haberdar olan birkaç kişiden biriydi .   Kuveyt'te doğdu ve Abu Majid Samiyah, Abu Samia, Dawud al-Asadi, Muhsin Fadhil Ayyid al-Fadhli ve Muhsin Fadil Ayid Ashur al-Fadhli takma adlarını kullandı. 2012 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı El Fadhli'yi İran'daki El Kaide lideri olarak tanımladı ve yakalanması için 7 milyon dolar ödül verdi.  Hazine'nin açıklamasına göre, el-Fadhli 2009 yılında İran'da El Kaide ile çalışmaya başladı . El-Fadhli daha sonra İran makamları tarafından tutuklandı, ancak 2011'de serbest bırakıldı ve ardından Yasin al- Suri'nin yerini aldı. El Kaide'nin İran merkezli kolaylaştırma ağının lideri. İran merkezli El Kaide ağı, Afganistan ve Pakistan'daki terörist faaliyetleri finanse etmek ve savaşçılarını Türkiye üzerinden El Kaide'nin Suriye'deki yan kuruluşlarına ulaştırmak için çalıştı.. ABD Hazinesi'ne göre el-Fadhli, Suriye'ye para göndermek için Kuveytli terörist bağışçı ağını kullandı. 

Her ne ise uzun lafın kısası dünya medyası bu Horasan örgütünü anlama ve tanıma konusunda, az gitti uz gitti arkasına dönüp baktığında bir arpa yol gitti. 

Horasan Erenleri demine destur alan beyaz hayaletler, nerelerdesiniz huuuuuuuu?

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça:

https://www.timeturk.com/tr/makale/omur-celikdonmez/ahlaksiz-islamcilik-olur-mu.html

https://turkish.aawsat.com/home/article/1624706/afganistan%E2%80%99daki-sald%C4%B1r%C4%B1y%C4%B1-dea%C5%9F-horasan-vilayeti-%C3%BCstlendi

https://turkish.aawsat.com/home/article/1549741/afganistan%E2%80%99da-taliban-ve-dea%C5%9F-horasan-operasyonu-15-%C3%B6l%C3%BC

https://tr.sputniknews.com/20210827/kabil-havaalani-saldirilarinin-sorumlulugunu-ustlenen-isid-horasan-hakkinda-ne-biliniyor-1048379848.html

https://www.amerikaninsesi.com/a/kabil-havaalani-disinda-patlama-/6017054.html

https://www.dw.com/tr/biden-misilleme-tehdidine-bulundu/a-58997919

/https://www.jamestown.org/programs/gta/single/?tx_ttnews%5Btt_news%5D=5169&tx_ttnews%5BbackPid%5D=167&no_cache=1

The News International [İslamabad], 15 Aralık 2007).

https://rusi.org/explore-our-research/publications/commentary/resurgence-tehrik-i-taliban-pakistan

https://www.usip.org/publications/2021/05/evolution-and-potential-resurgence-tehrik-i-taliban-pakistan

https://kafkassam.com/daes-isidin-rus-kanadi-var-mi.html

https://scroll.in/article/1001793/islamabads-hard-won-gains-against-tehrik-i-taliban-could-be-lost-if-afghanistan-descends-into-chaos

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150722_abd_elkaide_suriye

https://www.amerikaninsesi.com/a/horasan-abd-yi-tehdit-ediyor/2468061.html

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/09/140924_horasan_grubu

https://tr.euronews.com/2021/08/21/afganistan-n-en-cok-korkulan-hakkani-grubu-nas-l-ortaya-c-kt-taliban-n-icindeki-yeri-ne

https://tr.euronews.com/2018/09/04/hakkani-orgutunun-lideri-celaluddin-hakkani-oldu

https://www.amerikaninsesi.com/a/hakkani-agi-afganistan-taleban-el-kaide-kaygi-verici/6009755.html

https://tr.sputniknews.com/20160809/afganistan-horasan-isid-hafiz-sayid-1024286621.html

https://www.un.org/securitycouncil/sanctions/1267/aq_sanctions_list/summaries/individual/muhsin-fadhil-ayed-ashour-al-fadhli

https://2009-2017.state.gov/r/pa/prs/ps/2012/10/199299.htm

https://www.dw.com/tr/horasan-lideri-el-fadli-suriyede

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58351978

https://tr.sputniknews.com/20210827/abdden-talibana-muttefik-muamelesi-centcom-komutani-talibanla-istihbarat-paylasimini-acikladi-1048383340.html

https://www.dikgazete.com/rus-askeri-istihbarati-gru-atlantikci-dinci-teror-orgutu-daes-iside-nasil-sizdi-makale,1317.html

https://turkish.aawsat.com/home/article/3155331/taliban-ve-abd%E2%80%99nin-ortak-d%C3%BC%C5%9Fman%C4%B1-dea%C5%9F%E2%80%99%C4%B1n-horasan-grubu

https://www.dikgazete.com/taliban-kabilde-sirada-buyuk-ozbekistan-veya-guney-turkistan-projesi-makale,3821.html

Önce kısa bir hatırlatma, her ne kadar medyada Horasan örgütü için EL Kaide/ DAEŞ/IŞİD bağlantılı veya bu terör örgütlerinin şubesi, kolu ya da uzantısı olduğu iddia edilse de şahsi kanaatim, bu bağımsız bir örgüt ve hakkında bilinenlerin çoğu çöp bilgi.

Bir terör örgütünün isminin Horasan olacağı kimin aklına gelirdi? Benim aklıma Horasan deyince, evvelen; Erzurum'un Horasan İlçesi, saniyen; Emevi Saltanatını yıkan Horasanlı Türk Eba Müslim geliyor.

Bir de onun aklımdan hiç çıkmayan şu sözü;

Onlar, zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar.

Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.” 

Salisen; Horasan denilince çağrışım yapan bir başka şey de inşaat yapımında kullanılan ve oldukça sağlam olduğu bilinen Horasan harcı. Kırıldıktan sonra öğütülüp toz haline getirilen kiremit, tuğla, çömlek vb. pişmiş killere ‘Horasan’ deniyor. Horasan harcı ise Horasanın belli oranlarda kireç, su ve bazı katkı maddelerinin eklenmesiyle üretilen bağlayıcı ve taşıyıcı özelliğe sahip bir malzeme.

İşgalcilerin tahliye merkezi Başkent Kabil’i Taliban’a meydan okuyan HORASAN bir vurdu pir vurdu!

İşgal güçlerinin Afganistan tahliyesini hızlandıran Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı yakınındaki, Taliban bileşenlerinden Hakkani Ağı’nın kontrolündeki  bombalı saldırı gerçekleşir gerçekleşmez, dünya kamuoyu Horasan örgütünü merak etmeye başladı. İlginç olan saldırının failini, saldırının hedef aldığı ABD açıkladı.

Saldırı ile birlikte 31 Ağustos sonrasına tahliye süresini sarkıtmak isteyen ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin bu yöndeki talepleri bir daha konuşulmamak üzere gündemden düştü.  

İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un başını çektiği G7 zirvesine katılan Avrupalı ​​liderlerin, ABD'ye, askerlerinin geri çekilmesi sürecini uzatması çağrısı yapması da işe yaramadı. 

Saldırının Horasan terör örgütünün kanlı bir uğurlama töreni/partisi olduğu çok net anlaşıldı. Horasan örgütünün ABD ile müzakerelerde bulunduklarından dolayı mürted ilan ettiği Taliban dahi saldırıyı “en güçlü şekilde kınadıklarını” duyurmak zorunda kaldı. 

ABD'li yetkililer, saldırı ile ilgili tüm bulguların IŞİD'in "Horasan adlı Afganistan koluna işaret ettiğini söylediler. Saldırı öncesinde binlerce kişinin tahliye için beklediği havalimanı için Batılı ülkelerin, nereden nasıl haber aldılarsa havalimanına terör saldırısı beklentisi içinde oldukları medyaya servis edilmişti.

Hatta İngiltere istihbaratı "her an bir terör saldırısı” olabileceğine dikkat çekmiş, Alman ordusu ise "bir intihar saldırısı” yapılacağı istihbaratı aldıklarını bildirmişti. Ama Avrupalı müstevliler için saldırının faili meçhuldü. 

DAEŞ/IŞİD ile dans eden ABD…

CIA, Taliban’ı güçlendirmek için Suriye ve Irak'tan tahliye ettiği İdeolojik akrabası IŞİD/DAEŞ militanlarını üç yıl önce Afganistan’a taşımıştı… Üç yıl önce, CIA operasyonlarında kullanılan kimliği belirlenemeyen helikopterlerle, çok sayıda IŞİD mensubuna, Orta Asya’yı yukarıdan seyretmenin dayanılmaz hafifliği yaşatıldı.

Amerikalılar bu teröristlerden turlar için ücret talep etmedikleri gibi, ceplerine, Afganistan’daki üslerinde bastıkları sahte dolarlardan doldurdular.  IŞİD’li teröristlerin de bundan gocunduklarını sanmam çünkü ABD Doları üzerinde “In god we trust” yazıyor. Bu teröristler, Pakistan’dan Rusya’nın güneyine yakın bölgelerdeki Afganistan’ın Tacikistan sınırına  konuşlandırıldı.

CIA’nın el bebek gül bebek büyüttüğü beslediği bu terörist gruplar neden velinimetlerine saldırsınlar? Gâvurun ekmeğini yiyen kılıcını sallamaz mı? 

Neymiş, demek ki Horasan DAEŞ /IŞİD artığı bir örgüt değilmiş! Do you understand? Is this your umbrella? 

Örgüte adını veren Horasan, günümüzde Afganistan, Pakistan, İran, Orta Asya ülkelerine dağılmış bölgenin tarihsel ismi…

Horasan örgütü hakkında çok az şey biliniyor.  Bu örgütün kendisini EL Kaide/ DAEŞ/IŞİD bağlantılı göstermesi bana kalırsa hedef saptırma ve sosyal/istihbari bir kamuflaj olabilir. 

Çünkü örgütün EL Kaide/ DAEŞ/IŞİD/ Taliban içinde uyuyan hücrelerinin varlığından söz edilmesi dediğim hususu doğrular nitelikte. Örgütün sahada görünen ve öldürülen elamanlarının izinin sürülememesi, örgütün işleyiş sisteminin ve yönetici kadrolarının yanısıra militanlarının deşifre edilememesi, örgütün gizemli yapısından kaynaklı gibime geliyor. 

Mart 2019’da Afganistan'ın başkenti Kabil'de, Hazara lideri Abdul Ali Mazari’nin 24. ölüm yıl dönümü nedeniyle düzenlenen anma töreni sırasında DEAŞ-Horasan Vilayeti örgütü havan topu ve roketli saldırı düzenlemişti.  

Bence bu saldırı Suriye’de Fatıma Tugaylarına insan kaynağı sağlayan Şii Hazaralara, ayaklarını denk almaları için verilen mesaj niteliğinde olduğu gibi bu transfere göz yuman dönemin Afganistan hükümetine de ültimatom  niteliğinde idi. 

Dünya medyasının MI-6'nın medyası BBC'nin yönlendirmesi ile IŞİD-K olarak tanıdığı Horasan örgütünün silahlarını Taliban'a çevirdiği dönem 2017 yılı. Horasan Erenleri pardon terörist grubu, bu dönemde El Kaide'nin öldürülen lideri USAme Bin Ladin'in bir tünel sistemi ile saklandığı dağlık Tora Bora bölgesinden Taliban'ı sürüp çıkarmıştı. 

Biz yine popüler adlandırmadan  yola çıkarak IŞİD-K ya da IŞİD-Horasan'ın kökeninin  Tehrik-i-Taliban Pakistan'a (TTB) dayandırıldığını söyleyelim. Pakistanlı Taliban militanlarının çoğu, bir şemsiye örgüt olan Tehrik-i-Taliban Pakistan'da  yer alır. Grup, ilk kurulduğu günden bu güne ABD ve Pakistan ordusunun müşterek operasyonlarına  maruz kaldı.

İnanmamız istenilen masala göre, Peştun kökenli Hareket, 13 Aralık 2007'de Güney Veziristan, Kuzey Veziristan, Orakzai, Kurram, Hayber, Mohmand, Bajaur ve Darra Adamkhel aşiret bölgelerinden ve Swat, Buner, Yukarı bölgelerinden gelen üst düzey Taliban komutanlarının gizli bir toplantısında başlatıldı. 

Peştun ağırlıklı örgüt içinde Ulusalcı yaklaşımı benimsemeyen ve Pakistan ordusunu da ABD ile işbirliğinden dolayı kafir ilan eden, Pakistan'daki baskılardan kaçan bazı grup üyeleri, Ekim 2014'te IŞİD'in öldürülen lideri Ebubekir Bağdadi'ye bağlılık yemini ederek bölgede IŞİD'in uzantısı haline geldi.

IŞİD'in 2014'te Irak-Suriye'de halifelik ilan etmesinden birkaç ay sonra, Pakistan Talibanı'ndan ayrılan bazı militanlar Afganistan'daki bir kısımla birleşerek IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'ye biat edip IŞİD'in bölgesel kolunu kurdu. 

2015'te IŞİD merkezi liderliği tarafından resmen açıklanan bölgesel kol, Afganistan'ın kuzeydoğusundaki Kunar, Nangarhar, Nuristan vilayetlerine kök salarken, başkent Kabil dahil Afganistan ve Pakistan'ın diğer bölgelerinde uyuyan hücreler oluşturdu.

Hakkani ve Horasan örgütü dayanışması…

Bazı kaynaklarda Horasan örgütü, Hakkani yapılanması içerisinde Taliban’ın bileşenlerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Hakkani ağının El Kaide'ye rağmen Horasan örgütü ile yakın temasta olduğu bir gerçek. Sovyetler Birliği'ne karşı yapılan cihadın ünlü komutanlarından ve bir dönem CIA’nin “en önemli kozlarından” birisi olarak bilinen Celaleddin Hakkani'nin oğlu Siracettin Hakkani, hem Taliban hareketi liderinin yardımcısı hem de kendi örgütü Hakkani Grubuna liderlik ediyor. 

Hakkani grubu;  Afganistan'da Taliban'la birlikte hareket eden ancak örgüt içerisinde daha otonom bir yapıya sahip. Nasıl oldu da bir dönem CIA’nin “en önemli kozlarından” birisi olarak bilinen bu örgüt kendisini finans eden eğit donat hizmeti veren dostlarına düşman kesildi? Hakkani örgütünü ABD karşıtlığına hangi güç devşirdi?

Celaleddin Hakkani, Sovyetler Birliği'nin 1979'da Afganistan'ı işgalinin ardından silahlı direniş gruplarından, Peştun ağırlıklı, Gülbeddin Hikmetyar’ın liderliğindeki Hizbi İslami'ye katılan Celaleddin Hakkani,  genellikle Pakistan sınırına yakın Celalabad kenti civarında konuşlandırıldı. 

Amerikalı yetkilileri o dönemde yere göğe sığdıramadıkları Hakkani’nin, Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) için “kazanç” olduğunu ifade etmişlerdi. Lakin evdeki pazarlık çarşıya uymadı, su bulununca teyemmüm bozuldu.  Acaba oyun içinde oyunu kim kurdu? “Beyaz Hayaletler”in temas ettikleri iflah olmuyor değil mi? Gel de şehit Kaşif Kozinoğlu’nu rahmetle anma? 

Sovyetler Birliği'nin Afganistan'dan çıkarılmasının ardından diğer mücahit gruplarla birlikte hareket eden hatta kısa süreli bakanlık yapan Celaleddin Hakkani, 1996'da Taliban Kabil'i ele geçirince günün modasına uyarak, saf değiştirdi ve Taliban’a duhul etti. Ardından Taliban lideri Molla Muhammed Ömer Akhund'a biat etti. 

Taliban yönetiminde sınırlardan sorumlu bakan olarak görev yaptı. Afganistan'ın Pakistan sınırına yakın Paktiya kentinde dünyaya gelen ve medrese eğitimi alan Hakkani, Pakistan'daki aşırılık yanlısı Peştun kabileler arasında da oldukça popüler bir isimdi. 

Örgüte katılan kişileri Pakistan istihbarat örgütü ISI ile birlikte intihar eylemcisi olarak eğitmekle suçlandı. ABD'nin 11 Eylül sonrasında Afganistan'ı işgal etmesiyle ABD ve NATO güçleri ile savaşan en önemli gruplardan biri haline geldi.

Hakkani ailesi kimlerden oluşuyor?

Hakkani ailesi Afganistan’ın güneydoğusundan, Pakistan sınır bölgesinden geliyor. Bu ağ, Afganistan’daki birçok saldırıyı üstlendi. Bunlar arasında, 2008 yılında Kabil’deki beş yıldızlı otel Serena’ya düzenlenen saldırı, 2012 yılında Afganistan’daki ABD üssüne Hakkani üyeleri tarafından düzenlenen intihar saldırısı ve 2017 yılında Kabil’deki Almanya Büyükelçiliği yakınlarında bomba yüklü kamyonla düzenlenen ve 96 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı da yer alıyor. 

Sovyet ordusunun Afganistan’ı işgali sonrası ülkedeki Rus güçlerinin işgaline karşı ABD istihbarat birimleri tarafından kurulan ve Afganistanlı olmayan yabancı Müslümanları savaş için eğiten örgütler arasında Hakkani Ağı ilk sıralarda yer aldı. 

Mesela USAme Bin Ladin de Hakkani kamplarında eğitim görmüştü. Bin Ladin, 1990’lı yıllarda El-Kaide’yi kurduğunda iki örgüt işbirliğine girdi ve birlikte büyüdü. 

Hakkani Ağı ve El-Kaide’nin Pakistan’ın Kuzey Veziristan bölgesinde, Amerika’nın işgalinden sonra ortak kamp kurmuş, Amerika 11 Eylül saldırıları sonrasında 2001 yılında eski taşeronu Bin Ladin’in peşine düştüğünde Afganistan’dan kaçmasını sağlamıştı.

ABD Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı bir raporda yer alan bilgilere göre  Hakkani Ağı El-Kaide ile ortak bir birim kurdu. Taliban’ın Katar’daki müzakerelerde verdiği vaatlere rağmen bağlarının devam ettiği vurgulandı.

El-Kaide’nin Taliban ile olan ilişkisini örgüt içindeki çeşitli ağlar aracılığıyla yürüttüğü belirtildi, Hakkani Ağı’ndan üst düzey isimlerin El-Kaide’nin desteğiyle yeni bir birim kurma çabasında olduğuna dikkat çekildi.  

Taliban yetkilileri ise bir bileşenleri olan Hakkani ağı üzerinden El-Kaide ile bağlarının devam ettiği iddialarını reddediyor ancak örgüt içinde hala El-Kaide sempatizanları kalmış olabileceğini de kabul ediyor.

ABD ve NATO güçlerinin Afganistan'da bulunduğu süre içerisinde, onlara yönelik en çok kanlı saldırılar düzenleyen Hakkani Grubu, Amerika Birleşik Devletleri'nin terör örgütleri listesinde yer alıyor. 

Örgüt ayrıca üst düzey Afgan yetkililere suikast düzenlemek ve kaçırılan Batılı vatandaşları fidye için tutmakla suçlanıyor. Hakkani Grubu militanları, Taliban’ın ön cephede savaşan güçleri arasında sürekli adını duyurdu. Taliban içerisinde ancak daha bağımsız hareket eden Hakkani Grubu Afganistan'ın doğusundaki yüksek dağlarla çevrili bölgelere hakim. 

Taliban'ın yönetim konseyi üzerinde ciddi nüfuz sahibi. Celaleddin Hakkani'nin 2018 yılında ölümünün ardından oğlu Siracettin Hakkani örgütün başına geçti. Mali ve askeri açıdan güçlü olan Hakkani Grubu, gerçekleştirdiği kanlı saldırılar yüzünden “acımasızlığı” ile bilinirken, Taliban’dan ayrı özerk bir yapısı var. 

Kırk yılı aşkın bir süredir Afganistan krizinden sosyal ve ekonomik açıdan olumsuz etkilenen,  milyonlarca Afganlı sığınmacıya kapılarını açmak zorunda kalan ve Pakistan güvenliğini tehdit eden Peştun milliyetçiliğinin hortlamasından  hoşnut olmayan Pakistan makamları; ABD-Taliban anlaşmasına yoğun bir şekilde yatırım yaptı ve Hakkanilerin anlaşmayı bozduğunu görmek istemedikleri açıkca belli ettiler. 

Sonuçta Pakistan istihbaratı, değişen konjonktür nedeni ile ABD-Taliban anlaşmasına direnen Hakkanilere hem finansman hem de malzeme desteğini ciddi şekilde azaltmıştı.

Afganistan-Pakistan'da son yılların en kanlı saldırılarını düzenleyen Hakkani/Horasan terör örgütü yapılanması, özellikle Şiiler başta olmak üzere 'kafirsaydığı mezhep mensuplarını hedef aldı.  

Savaşçı sayısının azlığı, operasyonların yüksek maliyeti, finans sıkıntısı ile birlikte NATO müttefikleri, Pakistan ordusu ve Taliban arasında preslenen Horasan, çok sınırlı bir bölgede tutunabildi. Sahadaki bu açmazını, şehirlerdeki gizi hücreler üzerinden çok ses getiren büyük saldırılara odaklanarak aşmaya çalıştı. Bu stratejide büyük ölçüde başarılı oldular. 

Her ikisi de Sünni mezhebinden olan ve cihadın gerçek sancaktarı olma iddiasıyla rekabet eden Taliban ile Horasan, kanlı bir savaşın tarafları. Horasan örgütünün jargonunda ha Taliban ha mürted çok fark etmiyor, ikisi de aynı anlamda kullanılıyor. Tıpkı Hıristiyan Avrupa'da Türk olmanın Müslüman olmakla eş anlamlı kullanılması gibi. 

Horasan Orta Asya'yı kapsayan eski Sovyet Coğrafyasında örgütlü…

El Kaide’nin güçlü olduğu dönemde maddi ve manevi olarak desteklenen grup, kısa zamanda Orta Asya'ya yayıldı. Horasan örgütüne verilen bu desteğin şimdiyse büyük ölçüde kuruduğu tahmin edilse de bunun bir tarihi yanılgı olduğu ortada.

Taliban, Afganistan’ın başkenti Kabil’de güvenliğin sorumluluğunu, El-Kaide dahil çeşitli cihatçı gruplarla yakın bağı olan Hakkani Ağı’nın üst düzey üyelerine verdi vermesine ama daha önce de belirttiğim gibi, Horasan örgütü de Hakkani ağı içinde güçlü bir etkiye sahip ve asla üyeleri deşifre edilemiyor.

Bu bilgiler ışığında ABD  işgal güçlerini hedefleyen kanlı uğurlama seremonisini yeniden değerlendirin.

Horasan Örgütünün temeli Sovyet coğrafyasından katılan savaşçılarla atıldı…

2015’te Suriye ve Irak’ta DAEŞ’e katılan 100 ülkeden toplam 30 bin teröristten 4 bin 700’ü eski Sovyet ülkelerindendi ve çoğunun örgüt tercihleri El Nusra Cephesi ve DAEŞ olmuştu.  

Sadece Rusya’dan katılan “Atlantikçi cihatçılar”ın sayısı 2 bin 400 kişiydi ve büyük kısmını Kuzey Kafkasya kökenliler oluşturuyordu. Aynı yıl Rusya’da, Suriye ve Irak’taki savaşçı gruplara katıldığı için hakkında soruşturma açılan kişi sayısı 889 civarındaydı.  

Sovyet coğrafyasından hangi ülkelerden kimler neden katıldı?

DAEŞ saflarına eski Sovyet coğrafyasından katılanlar, bu bölgelerde örgütlü “Kafkasya Emirliği” ve Horasan Vilayet örgütleri ile bağlantılıydı.  “Kafkasya Emirliği” ilk dönemlerde El-Kaide’ye bağlıydı ve DAEŞ liderine biattan uzaktı. 

Bu nedenle Suriye’deki iç çatışmalar başladığında örgütün militanları El Kaide kökenli gruplarla birlikte hareket etti.  Aynı dönemde “Horasan Emirliği”ne katılanlar, Orta Asya ülkelerindeki Özbekistan İslam Hareketi, “İslami Cihat” gruplarıydı ve bu grup mensupları DAEŞ lideri Ebu Bekir Bağdadi’ye biat etmekte zorlanmadı.

Doğu Türkistan Uygur Özerk Bölgesi, Afganistan, Pakistan ile İran Türkleri’nin de yer aldığı savaşçı grupları, Suriye ve Irak’ta savaşa fiilen katıldılar.  Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan’dan Suriye ve Irak’taki çatışmalara katılanlarla ilgili batı kaynaklarına göre, 2 bin 46 savaşçı, adı geçen ülke kaynaklarına göre 4 bin civarında savaşçının DAEŞ’e iştirak ettiği iddiası mevcut. 

Rus istihbaratı iz sürdü…

Nitekim Rusya kaynakları, 2016’da eski Sovyet coğrafyasından Suriye’de DAEŞ ve El Nusra’ya katılan savaşçı sayısının 6 bine yaklaştığı ve Orta Asya’daki savaşçı grupların Suriye’deki DAEŞ ve Al Nusra’ya (El Kaide yakınlığıyla bilinen gruplara) Türkiye üzerinden katıldıklarını gündeme taşımıştı. Bu bilgilerin servis edilmesinin sebebi, Türk savaş uçaklarının Türkiye hava sahasını ihlal eden Rus uçağını düşürmesinden sonraki süreçte, iki ülke arasındaki soğuk savaşla ilgiliydi. 

O dönemde Türkiye tüm bunların farkındaydı…

Türkiye, sıkı bir istihbarat çalışmasıyla 2011 yılından itibaren 4 bin 128 Rusya vatandaşını DEAŞ’la ilişkileri olduğu gerekçesiyle kara listeye aldı. Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, DEAŞ’la ilişkili olduğu şüphesiyle 4 bin 128 Rus vatandaşına ülkeye giriş yasaklandı. Aynı sebepten dolayı 804 Rusya vatandaşı, Türkiye’den sınır dışı edildi. 

Dediğim o ki DEAŞ yani IŞİD’in Amerikancı, İngilizci, Almancı, İsrailci İrancı kanadı varsa bir de Rusçu kanadı vardı. Kimse bizi aptal sanmasın! Bu terör örgütü bünyesine her Avrupa ülkesinin ve ABD’nin gizli servis elemanlarının olduğu gibi Rusya’nın da elamanları sızmıştı.

Rus Askeri İstihbaratı, Glavnoye Razvedyvatel’noye Upravleniye GRU…

Rusya’nın en büyük istihbarat örgütü GRU; Glavnoye Razvedyvatel’noye Upravleniye- Rusya Silahlı Kuvvetler Genelkurmayına bağlı askeri istihbarat teşkilatı.

Daha öncesinde Sovyetler Birliği’nde Kızıl Ordu’ya bağlıydı. Rus Dış İstihbarat Servisi (SVR) genel anlamda ABD’nin Merkezi İstihbarat Servisine (CIA), İngiltere’nin Gizli İstihbarat Servisine (M16) ve Fransa’nın Dış İstihbarat Ajansına (DGSE) benzer. 

Rusya Federasyonu’nun Ana İstihbarat Direktörlüğü “GRU” da NATO’daki birçok karşıtları gibi bir askeri dış istihbarat servisidir. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) bir yurtiçi güvenlik ve karşı istihbarat servisidir ve ABD’nin FBI (Federal Araştırma Bürosu), Almanya’nın BfV veya İtalya’nın AISI gibi kurumlarından daha sert olmakla beraber belki biraz aynı kategoride değerlendirilebilir.

Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin gözü ve kulağı kabul edilen Rus askeri istihbaratı (GRU), sadece yerel taktik hedeflerini karşılama kabiliyeti olmadığını, aynı zamanda da ulusların kaderini belirleyebileceğini birçok kez kanıtladı. Rus askeri istihbarat subayları, genelde daha az deneyime sahip askerlere danışmanlık yapmakta, eğitimler vermekte ve muharebe sahasında komutanlık eder.

GRU, terör örgütlerine “Müslüman kimliği”yle sızdı…

Nasıl mı? 15 Mayıs 2016’da Suriye’de terör örgütleri için savaşan bazı yabancıların Rusya tarafından bölgeye gönderildiği öne sürülmüş, Rusya’nın, ülkede yakaladığı bazı suçluları, Suriye’ye gitmeyi kabul etmeleri durumunda, serbest bırakarak yeni kimlik ve pasaport sağladığı belirlenmişti. Bunların arasında Rusya Federasyonu askeri istihbaratı GRU’dan olanların sayısı küçümsenemeyecek kadar hayli fazlaydı. 

Rus istihbarat ajanlarının, Dağıstan bölgesinde terör suçları nedeniyle aranan kişilerle irtibata geçerek bu kişileri Suriye’ye yönlendirdiği, devlet görevlileri tarafından yeni kimlik ve pasaport sağlanan militanların Suriye’ye giderek DAEŞ’e biat eden gruplara katıldığı Reuters haber ajansın tarafından gündeme getirilmişti. 

Rusya’dan Suriye’ye yönelik militan akışının 2014’te zirve yaptığı ortaya çıkmıştı. Uluslararası Kriz Grubu’ndan Ekatarina Sokiryanskaya “2014’teki Soçi Kış Olimpiyatları öncesi Rusya bu kişilerin ülkeyi terk etmesine engel olmadı” diyerek Moskova yönetiminin terör tehdidinden kurtulmak için Suriye’deki gerginliği besleyecek adımlar attığını belirtmişti.

Rusya’nın, Suriye’ye gönderdiği militanların bir kısmı yine Rusya’nın veya rejimin hava saldırılarında öldürülmüştü. Hatta bu tür haberlerin ayyuka çıkması üzerine 9 Mayıs 2017’de Suriye ve Irak’ta toprak kaybetmeye devam eden DAEŞ, ele geçirdiği Rus gizli servisi FSB için çalışan bir ajanı boğazını keserek öldürmüştü.  

Rusya Federasyonu’nda bu çark nasıl dönüyor?

IŞİD ve Fetih El Şam (Eski adıyla El Nusra) Moskova ve Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde “hayır kurumu” adı altında örgütleniyor.  İnternet üzerinden “Cami ve yoksul Müslümanlara yardım” bahanesiyle para topluyorlar. Bu şekilde, 2016 yılından beri 38 milyon ruble (3 milyon TL) para aktarılmış. Grubun faaliyetlerini ise yurtdışında saklanan uluslararası arananlar listesindeki IŞİD üyesi Ebu Umar Sasitlinskiy organize etti. 

Kullanıcılardan cami inşa etme ve yoksul Müslümanlara yardım etme bahanesiyle kurulan ‘Muhacirun' ve ‘Salsabil' isimli hayır kurumları üzerinden para toplandı ve teröristlere aktarıldı.

Örgütün temel amacı, Amerika’yı ya da Amerika’nın denizaşırı noktalardaki unsurlarını terör saldırılarıyla vurmak. Horasan örgütü üyeleri, IŞİD mensuplarına kıyasla sosyal medyada çok daha az faaliyet gösteriyor. Suriyede ortaya çıkan Horasan örgütünün aamacının, Suriye’ye savaşmaya giden Batılı cihatçılara bomba yapım tekniklerini öğreterek Batı’da terör saldırıları düzenleme görevi vermek olduğu sanılıyor. 

Örgüt, sadece Amerikalılara değil, ülkenin yeni yöneticileri olan Taliban’a karşı da güçlü bir nefret besliyor. ABD tarafından "Horasan Grubu" diye adlandırılan hareketin, Afganistan ve Pakistan ile Kuzey Afrika ve Çeçenistan'dan katılan kıdemli militanlardan oluştuğu düşünülüyor. DEAŞ 2015 yılının başlarında Horasan 'da bir grup kurduklarını duyurdu.  

Afganistan, Pakistan, İran ve Orta Asya'nın bazı kısımlarını kapsayan bölgeye Horasan ismi veriliyor. AFP, DEAŞ’ın 2015 yılında Afganistan'ın doğusundaki Nangarhar ilindeki dağlık Eşin bölgesinde Horasan grubunu kurduğunu ve buranın komşu Kunar eyaletine ek olarak örgütün kalıcı olarak varlık gösterebildiği tek bölge. 

BM verilerine göre DEAŞ’ın Horasan kolu, Afganistan’ın tüm bölgelerinde Taliban ile çatışmalara girdi ve başta başkent Kabil olmak üzere birçok yerde uyuyan hücreler oluşturdu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) temmuz ayında yayınladığı bir rapora göre, Horasan grubu savaşçılarının sayısının 500 ile birkaç bin arasında değiştiği tahmin ediliyor.

Muhsin El Fadli, Muhsin Fadhil Ayed Ashour al-Fadhli El Kaide'nin örgütlediği Horasan grubunun lideriydi. Twmmuz 2015’te ABD bombardımanı sırasında Suriye’de öldürüldü. IŞİD-Horasan'ın bir önceki lideri Abdul Hasip, Nisan 2017'de, ondan önceki lideri Hafız Sayid de Ağustos 2016'da Afganistan'da ABD ve Afgan ordularının ortak operasyonlarında öldürülmüştü.

El Fadli'nin 2002'de Kuveyt'te Amerikan deniz piyadelerini hedef alan saldırıya karıştığı biliniyor. Al-Fadhli, Basra Körfezi'ndeki bir El Kaide lideridir. El Kaide ağındaki bir liderin koruması ve ikinci komutanıydı ve Afganistan'ın kuzeyinde El Kaide ile savaştı. Al-Fadhli ayrıca ateşli silahlar, uçaksavar silahları ve patlayıcıların kullanımı konusunda eğitim aldığı Çeçenya'da Rus güçlerine karşı savaştı. El-Fadhli, Irak'taki El Zerkavi gruplarıyla bağlantılı bir kolaylaştırıcıydı ve oradaki savaşçılara destek sağlıyordu. Al-Fadhli, saldırılara sponsor olan kilit finansal destekçilerin desteğini sağlamlaştırmak amacıyla Irak'taki başarılı saldırıların kanıtlarını gösteren kasetler istedi.Al-Fadhli, 8 Ekim 2002'de Kuveyt'in Faylaka Adası'nda Birleşik Devletler Deniz Piyadeleri'ne düzenlenen ve bir denizcinin öldüğü bir saldırıya karışmıştı

el-Fadhli, Usame bin Ladin'in yakın bir sırdaşıydı ve başlatılmadan önce 11 Eylül saldırılarından haberdar olan birkaç kişiden biriydi .   Kuveyt'te doğdu ve Abu Majid Samiyah, Abu Samia, Dawud al-Asadi, Muhsin Fadhil Ayyid al-Fadhli ve Muhsin Fadil Ayid Ashur al-Fadhli takma adlarını kullandı. 2012 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı El Fadhli'yi İran'daki El Kaide lideri olarak tanımladı ve yakalanması için 7 milyon dolar ödül verdi.  Hazine'nin açıklamasına göre, el-Fadhli 2009 yılında İran'da El Kaide ile çalışmaya başladı . El-Fadhli daha sonra İran makamları tarafından tutuklandı, ancak 2011'de serbest bırakıldı ve ardından Yasin al- Suri'nin yerini aldı. El Kaide'nin İran merkezli kolaylaştırma ağının lideri. İran merkezli El Kaide ağı, Afganistan ve Pakistan'daki terörist faaliyetleri finanse etmek ve savaşçılarını Türkiye üzerinden El Kaide'nin Suriye'deki yan kuruluşlarına ulaştırmak için çalıştı.. ABD Hazinesi'ne göre el-Fadhli, Suriye'ye para göndermek için Kuveytli terörist bağışçı ağını kullandı. 

Her ne ise uzun lafın kısası dünya medyası bu Horasan örgütünü anlama ve tanıma konusunda, az gitti uz gitti arkasına dönüp baktığında bir arpa yol gitti. 

Horasan Erenleri demine destur alan beyaz hayaletler, nerelerdesiniz huuuuuuuu?

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça:

https://www.timeturk.com/tr/makale/omur-celikdonmez/ahlaksiz-islamcilik-olur-mu.html

https://turkish.aawsat.com/home/article/1624706/afganistan%E2%80%99daki-sald%C4%B1r%C4%B1y%C4%B1-dea%C5%9F-horasan-vilayeti-%C3%BCstlendi

https://turkish.aawsat.com/home/article/1549741/afganistan%E2%80%99da-taliban-ve-dea%C5%9F-horasan-operasyonu-15-%C3%B6l%C3%BC

https://tr.sputniknews.com/20210827/kabil-havaalani-saldirilarinin-sorumlulugunu-ustlenen-isid-horasan-hakkinda-ne-biliniyor-1048379848.html

https://www.amerikaninsesi.com/a/kabil-havaalani-disinda-patlama-/6017054.html

https://www.dw.com/tr/biden-misilleme-tehdidine-bulundu/a-58997919

/https://www.jamestown.org/programs/gta/single/?tx_ttnews%5Btt_news%5D=5169&tx_ttnews%5BbackPid%5D=167&no_cache=1

The News International [İslamabad], 15 Aralık 2007).

https://rusi.org/explore-our-research/publications/commentary/resurgence-tehrik-i-taliban-pakistan

https://www.usip.org/publications/2021/05/evolution-and-potential-resurgence-tehrik-i-taliban-pakistan

https://kafkassam.com/daes-isidin-rus-kanadi-var-mi.html

https://scroll.in/article/1001793/islamabads-hard-won-gains-against-tehrik-i-taliban-could-be-lost-if-afghanistan-descends-into-chaos

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/07/150722_abd_elkaide_suriye

https://www.amerikaninsesi.com/a/horasan-abd-yi-tehdit-ediyor/2468061.html

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/09/140924_horasan_grubu

https://tr.euronews.com/2021/08/21/afganistan-n-en-cok-korkulan-hakkani-grubu-nas-l-ortaya-c-kt-taliban-n-icindeki-yeri-ne

https://tr.euronews.com/2018/09/04/hakkani-orgutunun-lideri-celaluddin-hakkani-oldu

https://www.amerikaninsesi.com/a/hakkani-agi-afganistan-taleban-el-kaide-kaygi-verici/6009755.html

https://tr.sputniknews.com/20160809/afganistan-horasan-isid-hafiz-sayid-1024286621.html

https://www.un.org/securitycouncil/sanctions/1267/aq_sanctions_list/summaries/individual/muhsin-fadhil-ayed-ashour-al-fadhli

https://2009-2017.state.gov/r/pa/prs/ps/2012/10/199299.htm

https://www.dw.com/tr/horasan-lideri-el-fadli-suriyede

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-58351978

https://tr.sputniknews.com/20210827/abdden-talibana-muttefik-muamelesi-centcom-komutani-talibanla-istihbarat-paylasimini-acikladi-1048383340.html

https://www.dikgazete.com/rus-askeri-istihbarati-gru-atlantikci-dinci-teror-orgutu-daes-iside-nasil-sizdi-makale,1317.html

https://turkish.aawsat.com/home/article/3155331/taliban-ve-abd%E2%80%99nin-ortak-d%C3%BC%C5%9Fman%C4%B1-dea%C5%9F%E2%80%99%C4%B1n-horasan-grubu

https://www.dikgazete.com/taliban-kabilde-sirada-buyuk-ozbekistan-veya-guney-turkistan-projesi-makale,3821.html