Bu savaşı sadece Ukrayna değil tüm batılılar kaybetti

Bu savaşı sadece Ukrayna değil tüm batılılar kaybetti

Bu savaşı sadece Ukrayna değil tüm batılılar kaybetti Bu savaşı sadece Ukrayna değil tüm batılılar kaybetti

MOSKOVA

Rusya’nın başlattığı özel askeri operasyonların ardından bölgede istikrar ve dünyada gıda krizinin çözümüne dair büyük çabalar gerçekleşti ve bunun sonucu olarak anlaşmalar yapıldı.  

Ukrayna tarafı, batılıların teşviki ile hemen hemen tüm fırsatları tepti. Ukrayna’daki savaşın en başından beri batılıların tüm kışkırtmaları için dünyada olumsuz durumların yaşanacağını söyledik.

Ancak tüm uyarılarımıza rağmen kimse bize aldırış etmedi ve bizi ‘Rusçu’ olarak yaftaladı. Biz Rusya’nın tarafını değil objektif bakış açısıyla krizin çözümünü istedik.

Bu krizlerin bugünkü sonuçlarına baktığımızda yine batılıların kışkırtması ve Kiev rejiminin ‘terör’ adımlarını görüyoruz.

En başa gitmek gerekirse dünyada koronavirüs salgınından sonra üretimde sorunlar yaşandı, hammaddeye ulaşımda büyük krizler oldu. Dünyadaki birçok ülke, enflasyon ile boğuşurken bir anda gıda krizi de baş gösterdi.

Ukrayna ve Rus tahılının dünya için önemi büyüktü. Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında kurulan ‘Karadeniz Girişimi’ isimli komisyon tarafından bir anlaşma yapıldı.

Bu anlaşmaya göre Rus ve Ukrayna tahılı, Karadeniz üzerinden tüm dünyaya sevk edilecekti. Rusya’nın talebi, bu tahılın yoksul ülkelere de ulaştırılmasıydı. Aynı zamanda Rus gübreleri sevkiyatı da bu anlaşmanın içindeydi.

Ancak anlaşma birkaç kez uzatılmasına karşı Rus tahıl ve gübreleri dünya pazarına sevk edilemedi.

Gerekçe ise batılıların Rusya’ya uyguladığı ambargolardı.

Anlaşmaya göre, bu ambargolar sevkiyatın önüne geçmeyecekti. Ancak batılılar yalan söyledi.

Rusya’yı her defasında oyalayarak anlaşmayı tekrar tekrar uzattılar.

Ukrayna tahılı ise yoksul ülkelere gitmedi.

Avrupa başta olmak üzere batılı ülkelere gitti. Yani zengin ülkelere tahıl giderken yoksul ülkelere çok az sevkiyat gerçekleşti.

Tahıl anlaşmasının uzatılması dönemlerinde de Kiev rejiminin kışkırtmalarını gördük.

Sınırdaki Rus kentlerine saldırılar, Kırım Köprüsü’ne yapılan saldırılar, Kremlin Sarayı’na yapılan saldırılar ve stratejik nükleer enerji santrallerine yapılan saldırılar…

Bu saldırıların tümü terör saldırısıyken batılılar bunu farklı yorumlamadı.

Kiev Rejimi her saldırıyı üstü kapalı olarak kabul ederken batılıların bu saldırıları ‘terör saldırısı’ olarak değerlendirmemesi, Rusya’ya karşı açılan topyekün savaşın bir tezahürüydü.

18 Temmuz 2023 tarihiyle tahıl anlaşması sona erdi.

İstanbul’da oluşturulan koordinasyon merkezi lağvedildi.

Artık bu anlaşmaya geri dönüş sanki yok.

Hatırlatmakta fayda var; ABD, anlaşmanın sona ermesinden birkaç gün önce Rusya’yı açık açık tehdit ederek “Tahıl anlaşmasının uzatılmamasının Rusya’ya ekonomik karşılığı olur” açıklamasını yaptı.

Bu açıklama ABD’nin utanmaz siyasetinin bir örneği elbette.

Anlaşmanın ilerlemesi için hiçbir çabası olmayan ABD, Rusya’nın anlaşmayı haklı gerekçelerle uzatmama kararına kendi tarzıyla karşılık verdi.

Aynı zamanda anlaşmanın son gününde Ukrayna, Kırım Köprüsü’neterör saldırısı’ düzenledi.

Ukrayna’nın her zamanki halleri. Cephede savaşma yeteneğini kaybedip, terör saldırılarına yöneliyorlardı.

Tahıl anlaşmasının Ukrayna’ya sağladığı katkıdan bahsetmek gerekir.

Ukrayna, her ay yarım milyon dolardan fazla gelir elde ediyordu. Ülke içinde tarımı ayakta tutmaya çalışıyorlardı. Böylelikle Ukrayna tahılı, Ukrayna çiftçilerinin ellerinde kalacak. Silolarda ne kadar tutulabileceği çok belirsiz.

Dünyada gıda krizi hala devam ediyor.

Ukrayna tahılı, küresel pazara girerek biraz da olsa nefes alınmasını sağlıyordu. Rusya’nın baskılarıyla da olsa tahılın bir kısmı yoksul ülkelere ulaşmıştı.

Bu anlaşmadan sonra artık dünyada yeni bir kriz baş gösterebilir. Bu krizin sebebi Rusya değil, Ukrayna’ya silah pompalayan batılılar, terör saldırıları düzenleyen Kiev rejimi ve hiçbir tarafı idare edemeyen Birleşmiş Milletler’dir.

Bu anlaşmaya geri dönülebilir; bunun için batılıların ‘kışkırtma’ kültüründen vazgeçmesi gerekiyor.

Öncelikle anlaşmanın uygulanmayan tarafı olan Rus tahıl ve gübrelerinin dünya pazarına ulaştırılması gerekiyor.

Kiev rejiminin terör saldırılarını durdurması, Batılıların da kışkırtma diplomasisinden vazgeçmesi gerekiyor.

Rusya’nın bu şartlar altında anlaşmanın devam etmesi için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğine eminim. Ancak bu koşullar tekrar sağlanmazsa dünyadaki yeni bir gıda krizinin sorumluları batılılar ve Kiev rejimi olmaya devam edecek. 

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

.

MOSKOVA

Rusya’nın başlattığı özel askeri operasyonların ardından bölgede istikrar ve dünyada gıda krizinin çözümüne dair büyük çabalar gerçekleşti ve bunun sonucu olarak anlaşmalar yapıldı.  

Ukrayna tarafı, batılıların teşviki ile hemen hemen tüm fırsatları tepti. Ukrayna’daki savaşın en başından beri batılıların tüm kışkırtmaları için dünyada olumsuz durumların yaşanacağını söyledik.

Ancak tüm uyarılarımıza rağmen kimse bize aldırış etmedi ve bizi ‘Rusçu’ olarak yaftaladı. Biz Rusya’nın tarafını değil objektif bakış açısıyla krizin çözümünü istedik.

Bu krizlerin bugünkü sonuçlarına baktığımızda yine batılıların kışkırtması ve Kiev rejiminin ‘terör’ adımlarını görüyoruz.

En başa gitmek gerekirse dünyada koronavirüs salgınından sonra üretimde sorunlar yaşandı, hammaddeye ulaşımda büyük krizler oldu. Dünyadaki birçok ülke, enflasyon ile boğuşurken bir anda gıda krizi de baş gösterdi.

Ukrayna ve Rus tahılının dünya için önemi büyüktü. Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında kurulan ‘Karadeniz Girişimi’ isimli komisyon tarafından bir anlaşma yapıldı.

Bu anlaşmaya göre Rus ve Ukrayna tahılı, Karadeniz üzerinden tüm dünyaya sevk edilecekti. Rusya’nın talebi, bu tahılın yoksul ülkelere de ulaştırılmasıydı. Aynı zamanda Rus gübreleri sevkiyatı da bu anlaşmanın içindeydi.

Ancak anlaşma birkaç kez uzatılmasına karşı Rus tahıl ve gübreleri dünya pazarına sevk edilemedi.

Gerekçe ise batılıların Rusya’ya uyguladığı ambargolardı.

Anlaşmaya göre, bu ambargolar sevkiyatın önüne geçmeyecekti. Ancak batılılar yalan söyledi.

Rusya’yı her defasında oyalayarak anlaşmayı tekrar tekrar uzattılar.

Ukrayna tahılı ise yoksul ülkelere gitmedi.

Avrupa başta olmak üzere batılı ülkelere gitti. Yani zengin ülkelere tahıl giderken yoksul ülkelere çok az sevkiyat gerçekleşti.

Tahıl anlaşmasının uzatılması dönemlerinde de Kiev rejiminin kışkırtmalarını gördük.

Sınırdaki Rus kentlerine saldırılar, Kırım Köprüsü’ne yapılan saldırılar, Kremlin Sarayı’na yapılan saldırılar ve stratejik nükleer enerji santrallerine yapılan saldırılar…

Bu saldırıların tümü terör saldırısıyken batılılar bunu farklı yorumlamadı.

Kiev Rejimi her saldırıyı üstü kapalı olarak kabul ederken batılıların bu saldırıları ‘terör saldırısı’ olarak değerlendirmemesi, Rusya’ya karşı açılan topyekün savaşın bir tezahürüydü.

18 Temmuz 2023 tarihiyle tahıl anlaşması sona erdi.

İstanbul’da oluşturulan koordinasyon merkezi lağvedildi.

Artık bu anlaşmaya geri dönüş sanki yok.

Hatırlatmakta fayda var; ABD, anlaşmanın sona ermesinden birkaç gün önce Rusya’yı açık açık tehdit ederek “Tahıl anlaşmasının uzatılmamasının Rusya’ya ekonomik karşılığı olur” açıklamasını yaptı.

Bu açıklama ABD’nin utanmaz siyasetinin bir örneği elbette.

Anlaşmanın ilerlemesi için hiçbir çabası olmayan ABD, Rusya’nın anlaşmayı haklı gerekçelerle uzatmama kararına kendi tarzıyla karşılık verdi.

Aynı zamanda anlaşmanın son gününde Ukrayna, Kırım Köprüsü’neterör saldırısı’ düzenledi.

Ukrayna’nın her zamanki halleri. Cephede savaşma yeteneğini kaybedip, terör saldırılarına yöneliyorlardı.

Tahıl anlaşmasının Ukrayna’ya sağladığı katkıdan bahsetmek gerekir.

Ukrayna, her ay yarım milyon dolardan fazla gelir elde ediyordu. Ülke içinde tarımı ayakta tutmaya çalışıyorlardı. Böylelikle Ukrayna tahılı, Ukrayna çiftçilerinin ellerinde kalacak. Silolarda ne kadar tutulabileceği çok belirsiz.

Dünyada gıda krizi hala devam ediyor.

Ukrayna tahılı, küresel pazara girerek biraz da olsa nefes alınmasını sağlıyordu. Rusya’nın baskılarıyla da olsa tahılın bir kısmı yoksul ülkelere ulaşmıştı.

Bu anlaşmadan sonra artık dünyada yeni bir kriz baş gösterebilir. Bu krizin sebebi Rusya değil, Ukrayna’ya silah pompalayan batılılar, terör saldırıları düzenleyen Kiev rejimi ve hiçbir tarafı idare edemeyen Birleşmiş Milletler’dir.

Bu anlaşmaya geri dönülebilir; bunun için batılıların ‘kışkırtma’ kültüründen vazgeçmesi gerekiyor.

Öncelikle anlaşmanın uygulanmayan tarafı olan Rus tahıl ve gübrelerinin dünya pazarına ulaştırılması gerekiyor.

Kiev rejiminin terör saldırılarını durdurması, Batılıların da kışkırtma diplomasisinden vazgeçmesi gerekiyor.

Rusya’nın bu şartlar altında anlaşmanın devam etmesi için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğine eminim. Ancak bu koşullar tekrar sağlanmazsa dünyadaki yeni bir gıda krizinin sorumluları batılılar ve Kiev rejimi olmaya devam edecek. 

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

.