<h3><span><strong>CÜBBELİ: HER ŞEY ONA MÜBAHTIR</strong></span></h3> <h3><span><strong>Dâru’l-Harb’de Faiz Yiyebilirsin!</strong></span></h3> <div>Halk arasında <strong>Cübbeli</strong> <strong>Ahmet</strong> <strong>Hoca</strong> olarak tanınan <strong>Ahmet</strong> <strong>Mahmut</strong> <strong>Ünlü</strong>, tartışmalı görüşlerine bir yenisini daha ekledi: Ona göre <strong>Dâru’l</strong>-<strong>Harb’de</strong> <strong>faiz</strong> <strong>caizmiş</strong>! (*)</div> <div><strong>Cübbeli</strong>, “<strong>Faiz</strong> <strong>caizdir</strong>” görüşünü, <strong>Dâru’l</strong>-<strong>Harb’de</strong> <strong>Müslümana</strong> menfaat, kâfire zarar gerekçesiyle meşrûlaştırır. Ona göre <strong>Müslümana</strong> menfaat, kâfire zarar için <strong>Dâru’l</strong>-<strong>Harb’de</strong> faiz alınır, verilmez. <strong>Müslüman</strong>, faiz alarak kâfiri güçsüzleştirir. <strong>Cübbeli’nin</strong> iddiasına göre, <strong>Hanefî</strong> mezhebinin iki imamı <strong>İmam-ı Âzam</strong> ile <strong>İmam Muhammed, Dâru’l-Harb’de</strong> değil <strong>Müslüman</strong> ile kâfir, <strong>Müslüman</strong> ile <strong>Müslüman</strong> arasında faize bile cevaz vermişlerdir. Çünkü “<strong>sistemlerin çarkı bozuk</strong>”muş!</div> <div>Bir kişinin başkalarına verdiği fetvayla kendisinin de amel etmesi normaldi. Rivayete göre yakınlarda bir kişi, evinde sohbet esnasında <strong>Cübbeli</strong> <strong>Ahmet’e</strong> dinimize göre ‘<strong>bitcoin’in</strong> <strong>caiz</strong> olup olmadığını sormuş. <strong>Cübbeli</strong> cevap vermeden oğlu <strong>Muhammed</strong> atılmış: “<strong>Abi, ne bitcoini? Babam, parasını faize yatıran biridir</strong>.” Meğer <strong>Cübbeli</strong>, daha çok <strong>faiz</strong> verdiği için parasını Garanti Bankası’na yatırıyormuş. <strong>Cübbeli</strong>, bunun üzerine, “<strong>Ulan oğlum, ne her şeyi pat diye söylüyor, sırrımızı ele veriyorsun?</strong>” diye oğluna çıkışmış.</div> <h3><strong>Bu dünyada çocuktan al haberi... </strong><strong>Ahirette meleklerden al haberi Cübbeli!..</strong></h3> <div>Hâlbuki <strong>Hüsamettin</strong> <strong>Vanlıoğlu</strong> ile <strong>Fatih</strong> <strong>Kalender’in</strong> de açıkladıkları gibi, <strong>İmam-ı Âzam</strong> ile <strong>İmam</strong> <strong>Muhammed</strong>, asla <strong>Dâru’l</strong>-<strong>Harb’de</strong> “<strong>Müslümanın faiz alması caizdir</strong>” dememişlerdir.</div> <div><strong>1- İmam-ı Âzam’ın Dâru’l-Harb</strong> tarifine göre değil <strong>Türkiye</strong>, <strong>Almanya</strong> bile <strong>Dâru’l</strong>-<strong>Harb</strong> sayılmaz.</div> <div><strong>2- İmam-ı Âzam</strong> ile <strong>İmam</strong> <strong>Muhammed</strong>, “Harbînin malını itlaf etmek caizdir” demişlerdir. Hâlbuki günümüzde <strong>faiz</strong>, harbîden, şahıstan değil, <strong>banka</strong> denen kurumdan alınmaktadır. Dolayısıyla <strong>harbîye</strong> <strong>zarar</strong> değil, <strong>bankaya</strong> <strong>yarar</strong> söz konusudur.</div> <div><strong>3- İmam-ı Âzam</strong> ile <strong>İmam</strong> <strong>Muhammed</strong>, “Harbînin malını itlaf etmek caizdir” demişlerdir. Hâlbuki <strong>banka</strong> ile işlemde harbînin malını itlaf ve <strong>Müslümanların</strong> hayrına sarf niyeti değil, şahsına menfaat niyeti vardır. <strong>Cübbeli</strong> misalinde görüldüğü gibi, <strong>daha çok faiz verdiği</strong> için parasını Garanti Bankası’na yatırmakta, kirli geliri tasadduk niyeti yerine daha çok kazanma hırsı ve harbînin malını itlaf yerine faiz sistemini besleme sonucu yok mudur?</div> <div><strong>Rasûlullah</strong> (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Faiz, yetmiş üç kısımdır. En hafifi, kişinin annesiyle nikâhlanması gibidir. Muhakkak ki faizin en ağırı, Müslüman kişinin ırzıdır (kardeşinin namusuna dil uzatması).”</div> <div><strong>Hüsamettin</strong> <strong>Vanlıoğlu</strong>, takva timsali <strong>Mahmud</strong> <strong>Efendi</strong> <strong>Hazretlerinin</strong> ikazıyla bu konudaki fetvasından döndüğünü itiraf eder. <strong>Mahmud Efendi</strong>, “Faizin adının geçtiği yerde biz olmazı hemen söyleyelim.” diye ikaz etmişti. (**) Buna rağmen <strong>Cübbeli</strong>, “<strong>Ben İmam-ı Âzam’dan daha takva değilim, İmam Muhammed’den daha büyük âlim değilim. Müslüman'ın menfaati esastır</strong>” gibi kelime oyunlarıyla açıkça insanları kandırmakta, <strong>Müslümanları</strong> <strong>harama</strong> sürüklemektedir.</div> <h3><strong>"Benim Menfaatim Müslümanın Menfaati Demektir!"</strong></h3> <div>Aslında o, “<strong>Müslüman'ın</strong> <strong>menfaati</strong> <strong>esastır</strong>” diye “<strong>Benim menfaatim esastır</strong>” demek istemektedir. Böylece o, iki imamın fetvasını çarpıtarak, dahası “<strong>Müslümanlar arasında da bu muamele olur</strong>” diye <strong>İmam</strong> <strong>Muhammed’in</strong> ağzından söz uydurarak milyonlarca <strong>Müslümanın,</strong> anasıyla nikâh kadar ağır bir günaha düşmesine, haram yemesine vesile olmaktadır. Bunun gibi kişilere dâl-mudil (sapan-saptıran) denir. Bu kadarına yerden yere vurduğu <strong>Hayrettin</strong> <strong>Karaman</strong> ile <strong>Fetullah</strong> <strong>Gülen</strong> bile cüret etmemişti.</div> <div><strong>Cübbeli’nin</strong> ailece yaşadığı lüks hayatın kaynağı da böylece anlaşılır: <strong>Faiz</strong> geliri. Basına yansıyan haberlere göre <strong>Cübbeli</strong>, <strong>Lincoln</strong>, kızı ise, <strong>Porsche</strong> Cayenne marka jipe biniyor. Hatta <strong>Cübbeli</strong>, rivayete göre <strong>lüks</strong> <strong>jipler</strong> kesmeyince yakınlarda kızının üstüne <strong>70</strong> milyonluk bir <strong>yat</strong> almış. <strong>Cübbeli’nin</strong> <strong>İsmailağa’yı</strong> çökertmek için kurduğu sözde <strong>Şûrâ-i Müceddidiyye’nin</strong> nasıl finans edildiğine dair sıkça sorulan, “<strong>Bu değirmenin suyu nereden geliyor</strong>?” sorusunun cevabı da aynı kaynakta yatıyor: <strong>Faiz</strong> geliri.</div> <div>Rivayete göre <strong>Şûrâ-i Müceddidiyye’nin</strong> “<strong>büyük</strong>” diye lanse edilen hocalarına sırf <strong>Cübbeli’nin</strong> yanında boy göstermeleri karşılığında ayda yüksek bir maaş (150 bin TL) ödeniyormuş. Kirli para ile temiz iş yapılmaz, kirli malzemeden temiz ürün çıkmaz. Faizden gelen kirli para ile ancak <strong>İsmailağa’yı</strong> <strong>çökertme</strong> gibi kirli işler finanse edilir.</div> <h3><strong>"Cübbeli’nin Kitabında Helal-Haram Ayırımı Yoktur!"</strong></h3> <div>Hakikaten <strong>Cübbeli</strong> için “<strong>günah</strong>” diye bir kavram yoktu. O, <strong>2 Ekim 2011</strong> tarihinde <strong>Karagümrük çetesi</strong> operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklanmış ve “<strong>örgüt kurmak ve örgüte üye olmak, cinsel saldırı, insan ticareti, fuhşa teşvik ve aracılık etme, resmî belgede sahtecilik</strong>” suçlamalarıyla <strong>25,5</strong> yıldan <strong>45.5</strong> yıla kadar <strong>hapis</strong> talebiyle yargılanmıştı.</div> <div><strong>Ünlü</strong>, tutuklulukta geçen süre ve tutuklamanın koruma tedbiri olması sebebiyle <strong>7 Aralık 2012</strong> tarihinde <strong>tutuksuz</strong> yargılanmak üzere tahliye edilmiş, <strong>3 Mart 2016</strong> tarihli duruşmada da beraat etmişti. <strong>Cübbeli</strong>, mahkemede adamlarının <strong>Özbekistan</strong>, <strong>Sudan</strong> ve <strong>Fas’tan</strong> getirdikleri hayat kadınları ile para karşılığında <strong>geçici</strong> <strong>nikâh</strong> kıyarak cinsel ilişki kurduğunu, yani kılıfına uydurarak <strong>fuhuş</strong> yaptığını kabul etmişti. (***)</div> <div><strong>Cübbeli’nin</strong>, şahitsiz, işi bittikten sonra boşama niyetiyle <strong>geçici</strong> <strong>nikâh</strong> kıyarak parayla yurt dışından getirilen hayat kadınları ile birlikte olması, <strong>nikâh</strong> süsü verilmiş <strong>zina</strong> değil miydi? Rivayete göre <strong>Cübbeli</strong>, seks kasetlerini görünce şok olan <strong>İsmailağa</strong> hocalarına, “Konuşturmayın beni, sahabeden zina eden yok muydu” demişti! <strong>Peygamber</strong> <strong>Efendimizin</strong> “<strong>hidayet yıldızları</strong>” dediği <strong>Sahabe-i Kiramın</strong> cihadını, takvasını değil de fıskını, zinasını örnek alan birine “<strong>Allah</strong> <strong>seni</strong> <strong>ıslah</strong> <strong>eylesin</strong>” denirdi.</div> <div><strong>Cübbeli</strong>, <strong>Hanefî</strong> imamların ağzından söz uydurarak her türlü günaha kılıf bulan, işleyebilen biriydi. <strong>Mahmud</strong> <strong>Efendi'nin</strong> oğlu <strong>Ahmet</strong> <strong>Ustaosmanoğlu</strong>, rivayete göre zamanında talebesi olan <strong>Cübbeli</strong> <strong>Ahmet</strong> için şöyle demişti:</div> <div>“<strong>Cübbeli’nin kitabında helal-haram ayırımı yoktur. Her şey ona mübahtır</strong>"</div> <div>Demek ki onun <strong>Mahmud</strong> <strong>Efendi’nin</strong> ağzından uydurduğu, “<strong>Ahmed’im şeriatsız iş yapmaz</strong>” sözünün aslı, “<strong>Ahmed’im şeriatlı iş yapmaz, neredeyse her işi gayri meşrûdur</strong>” idi. <strong>Cübbeli</strong>, bir ara hastalandığında düzelip düzelemeyeceğini <strong>Mahmud</strong> <strong>Efendi’ye</strong> sorduğunda, “<strong>Senden daha çok çekeceğimiz var</strong>” cevabını almış ve bunu da “<strong>Hakikaten çektirdik</strong>” itirafıyla aktarmıştı. (****)</div> <div><strong>Hasan</strong> <strong>Efendi</strong> de ona, "<strong>Yanıma gelmesin, o ilahî tokadı yedi, düzelmez</strong>" demişti.</div> <div>.</div> <div><strong>Hülya Ayhan, dikGAZETE.com</strong> </div> <div>(*) https://www.habervaktim.com/yazar/70006/darul-harpte-muslumanin-menfaati-esastir.html</div> <div>(**) https://www.youtube.com/watch?v=NH4XIfzW5nI&t=25s</div> <div>(***) https://www.ilkehaber.com/haber/cubbeli-adim-adim-takip-edildi-19867.htm, https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Mahmut_%C3%9Cnl%C3%BC</div> <div>(****) https://www.ismailaga.org.tr/ihvanimiza-ve-tum-kamuoyuna-onemle-duyurulur</div> <div></div> <div></div> <div>.</div> <div></div>