Doğu Türkistan işkencecisi Interpol’ün Çinli başkanı kayıp!.. Uygur Türkleri D. T. İslami Hareketi ve Türkistan İslam Partisi mi kaçırdı!

Doğu Türkistan işkencecisi Interpol’ün Çinli başkanı kayıp!.. Uygur Türkleri D. T. İslami Hareketi ve Türkistan İslam Partisi mi kaçırdı!

Fransız polisi, Uluslararası Polis Teşkilâtı’nın (INTERPOL) Başkanı Çinli Meng Hongwei’in Eylül sonundan bu yana kayıp olduğunu ve Meng’in eşinin, kocasının kaybolduğunu bildirmesi sonucu soruşturma başlattığını duyurdu.

Görev süresi 2020’de sona erecek Meng Hongwei, Interpol’ün başına 2016’da seçilmişti. 

Çin Halk Cumhuriyeti’nde Çin Kamu Güvenliği Bakanı’nın yardımcısıydı. 

Interpol’ün merkezinin bulunduğu Lyon kentinde yaşayan Meng’in eşi; kocasının Eylül sonunda Çin’e yaptığı seyahatten beri haber alamadığını bildirerek bulunmasını istedi.

Dünya kamuoyu, şaşkınlıkla Dünya Polis Teşkilatı şefinin kaybolmasını izliyor.

Tam bir “Kendisi himmete muhtaç dede, kaldı ki gayrıya himmet ede!” durumu.

Uygur Türkleri, Interpol’ün başkanını neden kaçırsınlar? 

ABD, DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ UYGUR TÜRKLERİNE DESTEK VEREN ENDER ÜLKELERDEN...

Muhtemel bir ABD - Çin savaşında, Çin’in en büyük korkusu Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri'nin isyan başlatması.

Orta Asya’nın orta bölümünde yer alan (günümüzde Çin işgalı altında kalan) Büyük Türkistan’ın doğu kesimine Doğu Türkistan deniliyor. Günümüzde, Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Sincan Uygur Özerk Bölgesi, "Doğu Türkistan" olarak da adlandırılır. 

Bu bölgede Uygurlar’dan başka Kazaklar ve Kırgızlar gibi Türk toplulukları da yaşıyor. 

Türkiye’de Doğu Türkistan’dan göç ederek yerleşmiş nüfus bir hayli fazla. 

ABD; Uygur Türkleri’ne destek veren ender ülkelerden. 

Özgür Asya Radyosu (Radio Free Asia) ABD’den Doğu Türkistan’a yönelik Uygurca yayınlar yapıyor. 

KAYIP POLİS ŞEFİ, DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ İŞKENCELERİN HEM MUCİDİ HEM UYGULAYICISI...

Uygur Türkleri’ne yönelik Pekin rejiminin sözde güvenlik tedbirleri, insan hakları ihlallerinden başka birşey değil. 

Halen bir milyona yakın Uygur Türkü, toplama kamplarında.

Çin komünist yönetiminin son uygulaması; ‘Kardeş Aile’ projesi adı altında her Doğu Türkistanlının evine bir Çinli erkek yerleştirilmesi projesi. 

İşte bir haftadır Çin’e gittikten sonra kendisinden haber alınamayan Interpol’ün Çinli başkanı Meng HongweiUygur Türklerine reva görülen akla hayale gelmeyen işkence ve insanlık dışı uygulamaların hem mucidi hem de icracısıydı.

ÇİN'İN GÜVENLİK ALGISINA TEHDİT OLUŞTURAN "KORİDOR"...

ÇinAfganistan-Çin sınırından kaynaklanan güvenlik sorununun farkında. 

“Vahan koridoru” olarak bilinen dar şerit, kuzeydoğu Afganistan topraklarından Çin ve Tacikistan’a kadar uzanır. 

Bu koridor; Pakistan’ın Pakistan - Keşmir bölgesini Tacikistan’dan ayırır. 

Kuzeyden güneye kadar Pamir ve Hindukuş Dağları arasına sıkışmış bir koridor olup, uzunluğu yaklaşık 350 km ve genişliği 13-65 kilometredir.

Güvenlik uzmanlarına göre Vahan koridorunun jeopolitiği Çin’in güvenlik algısında bir tehdit ve güvenlik açığı oluşturuyor ve bu koridorun Çin tarafından kontrolü hayati öneme sahip; çünkü Çin’in içlerine müdahale imkânı sunuyor. 

Bu açıdan Vahan koridoru, Çin ordusu ile çatışan, Çin’e iç güvenlik sorunu teşkil eden muhalif Müslüman Uygur savaşçılarının hareketini kolaylaştıran bir kanal. 

Taliban’ın, Uygur “Doğu Türkistan İslami Hareketi” mensubu savaşçılarına, Afganistan ve Pakistan’ın aşiret bölgelerinde hem barınak hem de eğitim sağlaması Çin’i rahatsız ettiği gibi bu yardımları durdurmaya gücü de yetmiyor. 

Türkiye ve dünya kamuoyunun yakından bildiği gibi Uygur Türkleri, Çin hâkimiyetinden bağımsız bir vatan kurmak için savaşıyorlar.

Uygur meselesi, Çin açısından, güvenli enerji ve ticaret yollarının dar boğazındaki bir bölgenin istikrarı ve güvenliğini de içine alan ciddi bir tehdit algısını oluşturan kilit noktası. 

ABD ile küresel rekabetin, Orta Asya’da savaşa dönüşme potansiyeli, Uygur meselesine Çin’in jeopolitik hedef ve tehdit algılamaları noktasında çok ciddi kilit bir boyut kazandırdı. 

Bu nedenle, Sincan Uygur Özerk Bölgesi (Doğu Türkistan) Çin’in otoriter rejiminin en fazla hissedildiği ve buna karşı da en ciddi direnişin yaşandığı bir bölgeye dönüşerek iç tehdit algılamasının merkezine yerleşmiş bulunuyor. 

Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinin İslam ülkelerinde, özellikle Türkiye’de sorun oluşturabileceği ortada. 

Enerji kaynaklarının yoğun bulunduğu İslam coğrafyasında, yurtlarını terke mecbur bırakılan Uygur Türklerinin, özellikle Amerika’nın kısmen de Türkiye’nin katkılarıyla bir farkındalık oluşturduğu söylenebilir. 

İşte bu nedenle Uygur bölgesinde genişleyecek bir etnik çatışma tehdidi Çin’i oldukça düşündürüyor. 

Çünkü enerji yolları güvenliği bir yanda, Çin’in İslam dünyası ile ilişkileri, devletin uluslararası imajı öbür yanda. 

Dolayısıyla bu fiili durum, Orta Asya’ya yönelik stratejisi ve ulusal güvenlik doktrinini büyük oranda etkilemeye devam edecek görünüyor.

DOĞU TÜRKİSTAM İSLAMİ HAREKETİ...

Çin’de Doğu Türkistan İslami Hareketi ve Türkistan İslami Partisi, Uygur Türkleri arasında oldukça örgütlü bir yapıya sahip.

Doğu Türkistan İslami Hareketi’nin yalnızca 1990 ve 2000 yılları arasında kısa bir süre varlığını sürdürdüğü ve lideri Hasan Mahsum’un Veziristan’da Pakistan ordusunun bir operasyonu sırasında öldürülmesinden sonra dağılarak yok olduğu söyleniyor.

Türkistan İslami Partisi ise 2005’te onun devamı niteliğinde bir örgütlenme olarak ortaya çıktı. 

Bu örgütün 200 ila 400 civarında militanı olduğu ve Pakistan’ın Kabileler Özerk bölgesi Kuzey Veziristan’da Mir Ali yakınlarında üslendikleri düşünülüyor. 

Hareketin, Pakistan Taliban’ı ve Özbekistan İslami Hareketi ile yakın ilişkileri olduğu biliniyor. 

Çin’in batısındaki Sincan Bölgesinde faaliyet gösteren silahlı “Doğu Türkistan İslam Hareketi”nin Suriye’deki Selefi gruplara katılarak birlikte savaştıkları söyleniyor. 

Çin istihbaratının Çin medyasına servis ettiği haberlerde, geçen Mayıs ayından itibaren harekete bağlı silahlıların yanı sıra Doğu Türkistan ile Dayanışma Derneği üyelerinin El-Kaide’ye ve Suriye’de savaşan diğer örgütlere katılmak için Suriye’ye doğru yöneldiklerini belirtiliyor. 

Çin yönetimi, Uygur bölgesindeki silahlı güçlerin, Çin’de saldırı düzenlemek için IŞİD’den eğitim almak üzere ülkeden ayrıldıklarını iddia ediyor.

Ne dersiniz, Dünya Polis Teşkilatı INTERPOL’üm dönem başkanlığını yürüten ve Eylül sonundan bu yana, kendisinden haber alınamayan biri, kendi ülkesinde belki de dış bir istihbaratın da desteği ile Çin’deki bu organize İslami gruplar tarafından kaçırılmış olabilir mi!..

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter: @oc32oc39

:

INTERPOL Başkanı kayıp

Fransız polisi, Uluslararası Polis Teşkilâtı’nın (INTERPOL) Başkanı Çinli Meng Hongwei’in Eylül sonundan bu yana kayıp olduğunu ve Meng’in eşinin, kocasının kaybolduğunu bildirmesi sonucu soruşturma başlattığını duyurdu.

Görev süresi 2020’de sona erecek Meng Hongwei, Interpol’ün başına 2016’da seçilmişti. 

Çin Halk Cumhuriyeti’nde Çin Kamu Güvenliği Bakanı’nın yardımcısıydı. 

Interpol’ün merkezinin bulunduğu Lyon kentinde yaşayan Meng’in eşi; kocasının Eylül sonunda Çin’e yaptığı seyahatten beri haber alamadığını bildirerek bulunmasını istedi.

Dünya kamuoyu, şaşkınlıkla Dünya Polis Teşkilatı şefinin kaybolmasını izliyor.

Tam bir “Kendisi himmete muhtaç dede, kaldı ki gayrıya himmet ede!” durumu.

Uygur Türkleri, Interpol’ün başkanını neden kaçırsınlar? 

ABD, DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ UYGUR TÜRKLERİNE DESTEK VEREN ENDER ÜLKELERDEN...

Muhtemel bir ABD - Çin savaşında, Çin’in en büyük korkusu Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri'nin isyan başlatması.

Orta Asya’nın orta bölümünde yer alan (günümüzde Çin işgalı altında kalan) Büyük Türkistan’ın doğu kesimine Doğu Türkistan deniliyor. Günümüzde, Çin Halk Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Sincan Uygur Özerk Bölgesi, "Doğu Türkistan" olarak da adlandırılır. 

Bu bölgede Uygurlar’dan başka Kazaklar ve Kırgızlar gibi Türk toplulukları da yaşıyor. 

Türkiye’de Doğu Türkistan’dan göç ederek yerleşmiş nüfus bir hayli fazla. 

ABD; Uygur Türkleri’ne destek veren ender ülkelerden. 

Özgür Asya Radyosu (Radio Free Asia) ABD’den Doğu Türkistan’a yönelik Uygurca yayınlar yapıyor. 

KAYIP POLİS ŞEFİ, DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ İŞKENCELERİN HEM MUCİDİ HEM UYGULAYICISI...

Uygur Türkleri’ne yönelik Pekin rejiminin sözde güvenlik tedbirleri, insan hakları ihlallerinden başka birşey değil. 

Halen bir milyona yakın Uygur Türkü, toplama kamplarında.

Çin komünist yönetiminin son uygulaması; ‘Kardeş Aile’ projesi adı altında her Doğu Türkistanlının evine bir Çinli erkek yerleştirilmesi projesi. 

İşte bir haftadır Çin’e gittikten sonra kendisinden haber alınamayan Interpol’ün Çinli başkanı Meng HongweiUygur Türklerine reva görülen akla hayale gelmeyen işkence ve insanlık dışı uygulamaların hem mucidi hem de icracısıydı.

ÇİN'İN GÜVENLİK ALGISINA TEHDİT OLUŞTURAN "KORİDOR"...

ÇinAfganistan-Çin sınırından kaynaklanan güvenlik sorununun farkında. 

“Vahan koridoru” olarak bilinen dar şerit, kuzeydoğu Afganistan topraklarından Çin ve Tacikistan’a kadar uzanır. 

Bu koridor; Pakistan’ın Pakistan - Keşmir bölgesini Tacikistan’dan ayırır. 

Kuzeyden güneye kadar Pamir ve Hindukuş Dağları arasına sıkışmış bir koridor olup, uzunluğu yaklaşık 350 km ve genişliği 13-65 kilometredir.

Güvenlik uzmanlarına göre Vahan koridorunun jeopolitiği Çin’in güvenlik algısında bir tehdit ve güvenlik açığı oluşturuyor ve bu koridorun Çin tarafından kontrolü hayati öneme sahip; çünkü Çin’in içlerine müdahale imkânı sunuyor. 

Bu açıdan Vahan koridoru, Çin ordusu ile çatışan, Çin’e iç güvenlik sorunu teşkil eden muhalif Müslüman Uygur savaşçılarının hareketini kolaylaştıran bir kanal. 

Taliban’ın, Uygur “Doğu Türkistan İslami Hareketi” mensubu savaşçılarına, Afganistan ve Pakistan’ın aşiret bölgelerinde hem barınak hem de eğitim sağlaması Çin’i rahatsız ettiği gibi bu yardımları durdurmaya gücü de yetmiyor. 

Türkiye ve dünya kamuoyunun yakından bildiği gibi Uygur Türkleri, Çin hâkimiyetinden bağımsız bir vatan kurmak için savaşıyorlar.

Uygur meselesi, Çin açısından, güvenli enerji ve ticaret yollarının dar boğazındaki bir bölgenin istikrarı ve güvenliğini de içine alan ciddi bir tehdit algısını oluşturan kilit noktası. 

ABD ile küresel rekabetin, Orta Asya’da savaşa dönüşme potansiyeli, Uygur meselesine Çin’in jeopolitik hedef ve tehdit algılamaları noktasında çok ciddi kilit bir boyut kazandırdı. 

Bu nedenle, Sincan Uygur Özerk Bölgesi (Doğu Türkistan) Çin’in otoriter rejiminin en fazla hissedildiği ve buna karşı da en ciddi direnişin yaşandığı bir bölgeye dönüşerek iç tehdit algılamasının merkezine yerleşmiş bulunuyor. 

Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerinin İslam ülkelerinde, özellikle Türkiye’de sorun oluşturabileceği ortada. 

Enerji kaynaklarının yoğun bulunduğu İslam coğrafyasında, yurtlarını terke mecbur bırakılan Uygur Türklerinin, özellikle Amerika’nın kısmen de Türkiye’nin katkılarıyla bir farkındalık oluşturduğu söylenebilir. 

İşte bu nedenle Uygur bölgesinde genişleyecek bir etnik çatışma tehdidi Çin’i oldukça düşündürüyor. 

Çünkü enerji yolları güvenliği bir yanda, Çin’in İslam dünyası ile ilişkileri, devletin uluslararası imajı öbür yanda. 

Dolayısıyla bu fiili durum, Orta Asya’ya yönelik stratejisi ve ulusal güvenlik doktrinini büyük oranda etkilemeye devam edecek görünüyor.

DOĞU TÜRKİSTAM İSLAMİ HAREKETİ...

Çin’de Doğu Türkistan İslami Hareketi ve Türkistan İslami Partisi, Uygur Türkleri arasında oldukça örgütlü bir yapıya sahip.

Doğu Türkistan İslami Hareketi’nin yalnızca 1990 ve 2000 yılları arasında kısa bir süre varlığını sürdürdüğü ve lideri Hasan Mahsum’un Veziristan’da Pakistan ordusunun bir operasyonu sırasında öldürülmesinden sonra dağılarak yok olduğu söyleniyor.

Türkistan İslami Partisi ise 2005’te onun devamı niteliğinde bir örgütlenme olarak ortaya çıktı. 

Bu örgütün 200 ila 400 civarında militanı olduğu ve Pakistan’ın Kabileler Özerk bölgesi Kuzey Veziristan’da Mir Ali yakınlarında üslendikleri düşünülüyor. 

Hareketin, Pakistan Taliban’ı ve Özbekistan İslami Hareketi ile yakın ilişkileri olduğu biliniyor. 

Çin’in batısındaki Sincan Bölgesinde faaliyet gösteren silahlı “Doğu Türkistan İslam Hareketi”nin Suriye’deki Selefi gruplara katılarak birlikte savaştıkları söyleniyor. 

Çin istihbaratının Çin medyasına servis ettiği haberlerde, geçen Mayıs ayından itibaren harekete bağlı silahlıların yanı sıra Doğu Türkistan ile Dayanışma Derneği üyelerinin El-Kaide’ye ve Suriye’de savaşan diğer örgütlere katılmak için Suriye’ye doğru yöneldiklerini belirtiliyor. 

Çin yönetimi, Uygur bölgesindeki silahlı güçlerin, Çin’de saldırı düzenlemek için IŞİD’den eğitim almak üzere ülkeden ayrıldıklarını iddia ediyor.

Ne dersiniz, Dünya Polis Teşkilatı INTERPOL’üm dönem başkanlığını yürüten ve Eylül sonundan bu yana, kendisinden haber alınamayan biri, kendi ülkesinde belki de dış bir istihbaratın da desteği ile Çin’deki bu organize İslami gruplar tarafından kaçırılmış olabilir mi!..

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter: @oc32oc39

:

INTERPOL Başkanı kayıp