El ele daha da güçlü bir Türkiye…

El ele daha da güçlü bir Türkiye…

El ele daha da güçlü bir Türkiye… El ele daha da güçlü bir Türkiye…

Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi “sel gider kum kalır”...

Bu seçimler de geçip gidecek ama biz akraba olarak, kardeş olarak, arkadaş olarak, millet olarak kalacağız...

Bizim ahlakımız, karakterimizle, duruşumuzla kalacağız... 

Türk demokrasisi, 115 yıldır seçimlerle sandığa gidiyor; neredeyse her seçim, bir “beka meselesi” haline gelip, toplumu kutuplaştırmalara teşvik etmiştir.

Ötekileştirmeler, kutuplaşmalar ülkeyi her zaman birkaç adım geriye atmıştır... 

Türkiye, dört mevsimi içinde aynı anda yaşatan bir ülke olduğu gibi, insanları da zengin etnik kökenlere, örf ve adetlere sahiptir...

Siyasi ve sosyal renkleri mevcuttur toplumun; bu durumun lehimize olduğunu bilenler, bu durumu aleyhimize çevirmek istediler her zaman.

Her fırsatta bizi birbirimizle kırdırmak istediler, bizler bu gaflete düşüp, maddi manevi çok zararlara sebep olsak da bugün birimizin başına bir şey gelse “sen ocusun-bucusun” demiyoruz.

Dayanışmanın birlikte olmanın en güzel örneğini ülke olarak her zaman dünyaya göstermeyi de biliyoruz.

Ortaya çıkan doğal afetlerde ya da en ufak bir şekilde yaşanan aksi gelişmelerde, milletin bağımsızlığına ve bütünlüğüne zarar geleceğini hissettiğimiz zamanlarda “ocu-bucu” değil, “komşum, kardeşim, akrabam” diyoruz...

Tek yürek oluyoruz...

“Komşuma, kardeşime, akrabama gelen zarar, bana da geldi, onu üzen beni de üzdü” diyoruz veya “onun sevinci, başarısı benim de sevincim başarım” diyebiliyoruz ve biz, dünya üzerinde, bu şekilde, bütün renklerimizle varlığımızı koruyup, kendimizi belli ediyoruz...

Fakat bu defa bıçak kemiğe dayanmadan bu durumu fark edip, rengarenk bir harmoni uyumu içinde “daha güçlü bir devletiz” deyip, farklı düşüncelerin birleşiminden güç alıp, küreselleşen dünyada, kendimizi daha iyi bir yerde temsil etmeliyiz...

Ötekileştirme, ayrımlaştırma ve kutuplaşmalardan uzak, el ele daha da güçlü bir Türkiye için hep birlikte var olmalıyız ve öyle de olacağız…

Artık gerileme değil ilerleme vaktidir…

Cumhuriyetin 100. Yılında gerçekleşen 2023 seçimlerinde ülkemiz, dünya kamuoyuna bir mesaj verdi; TÜRK DEVLETİ BURADA...

İnanılmış doğru bir davada “AZLAR çokları yener” denildi; netice olarak siyaset gelip geçer…

Baki kalan ise kaybetmememiz gereken değerlerimiz, manevi kazançlarımız, DEVLETİMİZ VE MİLLETİMİZDİR...

.

Gamze Erol, dikGAZETE.com

Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun dediği gibi “sel gider kum kalır”...

Bu seçimler de geçip gidecek ama biz akraba olarak, kardeş olarak, arkadaş olarak, millet olarak kalacağız...

Bizim ahlakımız, karakterimizle, duruşumuzla kalacağız... 

Türk demokrasisi, 115 yıldır seçimlerle sandığa gidiyor; neredeyse her seçim, bir “beka meselesi” haline gelip, toplumu kutuplaştırmalara teşvik etmiştir.

Ötekileştirmeler, kutuplaşmalar ülkeyi her zaman birkaç adım geriye atmıştır... 

Türkiye, dört mevsimi içinde aynı anda yaşatan bir ülke olduğu gibi, insanları da zengin etnik kökenlere, örf ve adetlere sahiptir...

Siyasi ve sosyal renkleri mevcuttur toplumun; bu durumun lehimize olduğunu bilenler, bu durumu aleyhimize çevirmek istediler her zaman.

Her fırsatta bizi birbirimizle kırdırmak istediler, bizler bu gaflete düşüp, maddi manevi çok zararlara sebep olsak da bugün birimizin başına bir şey gelse “sen ocusun-bucusun” demiyoruz.

Dayanışmanın birlikte olmanın en güzel örneğini ülke olarak her zaman dünyaya göstermeyi de biliyoruz.

Ortaya çıkan doğal afetlerde ya da en ufak bir şekilde yaşanan aksi gelişmelerde, milletin bağımsızlığına ve bütünlüğüne zarar geleceğini hissettiğimiz zamanlarda “ocu-bucu” değil, “komşum, kardeşim, akrabam” diyoruz...

Tek yürek oluyoruz...

“Komşuma, kardeşime, akrabama gelen zarar, bana da geldi, onu üzen beni de üzdü” diyoruz veya “onun sevinci, başarısı benim de sevincim başarım” diyebiliyoruz ve biz, dünya üzerinde, bu şekilde, bütün renklerimizle varlığımızı koruyup, kendimizi belli ediyoruz...

Fakat bu defa bıçak kemiğe dayanmadan bu durumu fark edip, rengarenk bir harmoni uyumu içinde “daha güçlü bir devletiz” deyip, farklı düşüncelerin birleşiminden güç alıp, küreselleşen dünyada, kendimizi daha iyi bir yerde temsil etmeliyiz...

Ötekileştirme, ayrımlaştırma ve kutuplaşmalardan uzak, el ele daha da güçlü bir Türkiye için hep birlikte var olmalıyız ve öyle de olacağız…

Artık gerileme değil ilerleme vaktidir…

Cumhuriyetin 100. Yılında gerçekleşen 2023 seçimlerinde ülkemiz, dünya kamuoyuna bir mesaj verdi; TÜRK DEVLETİ BURADA...

İnanılmış doğru bir davada “AZLAR çokları yener” denildi; netice olarak siyaset gelip geçer…

Baki kalan ise kaybetmememiz gereken değerlerimiz, manevi kazançlarımız, DEVLETİMİZ VE MİLLETİMİZDİR...

.

Gamze Erol, dikGAZETE.com