Görüntüleme sayıları da açılmıştır!

Görüntüleme sayıları da açılmıştır!

Her Allah’ın günü, bir yığın haber peş peşe giriyor.

Az değil, her gün günde ikiyüzün üzerinde -üç yüzü geçtiği günler de az değil- haber ana manşetten sunuluyor; az değil.

Bütün gazete ve haber siteleri yerel olsun, ulusal denilen geniş kitle tutma çabasıyla, bir yerlerin de açık desteği ve bir yerlere maddi-manevi bağlılıkla, kimi sürüyle de elemanla bu işin üstünde.

“TIKLA GEÇ” VE YALAN ÜSTÜNE KURULU DÜNYA...

Bu dar zamanda pek de kimselerin yanaşmadığı, yapanların da çeşitli hileli yollara başvurduğu hangi haberin kaç kere “Tık”landığını gösteren “Görüntüleme sayıları”nı da yeniden açmış bulunuyoruz hayırlısıyla.

İlk başlarda bu sayılar, bu sitede görünüyordu, o günlerde bu işi yapanların “Önde gidenler”inin her biri de bunu gösteriyordu.

Göstermesine gösteriyorlardı ama her bir haber için bir tıklama “1oo” -Yazıyla yüz- olarak görünüyor, sonrasında o tıklanan sayfa açık durduğunda her sayfa yenilemesinde en az "20 tık”ı bir kerede attırıyordu o sitelerde, (bu işi, başkaları “Yalan ve aldatma” ya da en hafif ifadeyle “Göz boyama” üzerine kurmuş) nedense!

Ne olduysa “Kaldıralım, bunların o sahte rakamlarıyla uğraşılmaz…” dedik ve görüntüleme sayılarını (yazılım değişip pek çoğu da silinince) kaldırdık…

Sonra...

Şu günlerde o başı çekenlerin hemen hiç birinde bu “tıklanma sayıları” yer almıyor artık.

Hatta bazılarında ya da bazı haberlerde haberin giriş saati de yok. Varsın olmasın, kimsenin onları o kadar önemsediği de yok. Çoğu zaten, “Başlığına -ya da resme- bak ve  “Tıkla geç” haberi. Bir de asıl önemlisi (yukarıda bir paranteze sıkıştırdığımız) şu yalan meselesi…

İçki, Kumar, zina, katletme… gibi “Günah-ı Kebair”in içinde yer alan, hatta hepsinin içinde beterden de beteri olan “Yalan”…

Ve bu memlekette asla gerektiği gibi anlatılamayan yalan!

Her bir yalan da (kendilerine dair) yeni bir yalanın hazırlayıcısı bunlarda.

ESKİDE KALMIŞ HABERLERDE DURUM...

Daha önceki tarihleri taşıyan ve binlerce tık almış eski haberlerde, görüntüleme sayılarının pek çoğunun yazılım değişikliği sırasında silindiğini zaten geçmişte burada ifade etmiştik.

KATEGORİLERE BAKIN!…

Her saniye ana manşete, hızlıca “edit” edilerek giren haberler ile “Doğrudan Son Dakika” bandına da ajans kanalından olduğu gibi düşen haberler için “Spor… Gündem… Asayiş… Siyaset… Ekonomi… Dünya…” başlıkları altından ve “Tüm Kategoriler” başlığı altında bulunan “Sağlık, Eğitim, Çevre-Hayat, Bilim-Teknoloji, Medya vs.” gibi başlıklardan da ulaşılabileceği artık biliniyor.

Bir gazete, başka nasıl olacaktı ki internet gazetesi nasıl olsun!
Günde 30 habere, dikkat çekici ya da başka çağrışımlara gebe yahut bir taraflara "dokunduran" ve ya iğneleyip aşağılayan, bakanı haberin ne olduğuna, ne ile ilgili olduğuna değil de sadece tıklattırmaya dönük yığınla güya haber sitesi.

Bir de şu "dik" duruş meselesi var ki bazıları hâlâ slogan ve çağrışımlarla uğraşmaktan öteye geçemiyor ve "DİK" durmak sadece belli bazı zamanlar içinmiş gibi de bir algı yerleşmiş sanki, "Olağanüstü" dönem ve durumlar dışında da dik durmak gereksizmiş gibi sanki.
Demiştik ya daha önce de: “Sübhanekellahümme ve-bi-ham-DİK...”
:
dikGAZETE.com

Her Allah’ın günü, bir yığın haber peş peşe giriyor.

Az değil, her gün günde ikiyüzün üzerinde -üç yüzü geçtiği günler de az değil- haber ana manşetten sunuluyor; az değil.

Bütün gazete ve haber siteleri yerel olsun, ulusal denilen geniş kitle tutma çabasıyla, bir yerlerin de açık desteği ve bir yerlere maddi-manevi bağlılıkla, kimi sürüyle de elemanla bu işin üstünde.

“TIKLA GEÇ” VE YALAN ÜSTÜNE KURULU DÜNYA...

Bu dar zamanda pek de kimselerin yanaşmadığı, yapanların da çeşitli hileli yollara başvurduğu hangi haberin kaç kere “Tık”landığını gösteren “Görüntüleme sayıları”nı da yeniden açmış bulunuyoruz hayırlısıyla.

İlk başlarda bu sayılar, bu sitede görünüyordu, o günlerde bu işi yapanların “Önde gidenler”inin her biri de bunu gösteriyordu.

Göstermesine gösteriyorlardı ama her bir haber için bir tıklama “1oo” -Yazıyla yüz- olarak görünüyor, sonrasında o tıklanan sayfa açık durduğunda her sayfa yenilemesinde en az "20 tık”ı bir kerede attırıyordu o sitelerde, (bu işi, başkaları “Yalan ve aldatma” ya da en hafif ifadeyle “Göz boyama” üzerine kurmuş) nedense!

Ne olduysa “Kaldıralım, bunların o sahte rakamlarıyla uğraşılmaz…” dedik ve görüntüleme sayılarını (yazılım değişip pek çoğu da silinince) kaldırdık…

Sonra...

Şu günlerde o başı çekenlerin hemen hiç birinde bu “tıklanma sayıları” yer almıyor artık.

Hatta bazılarında ya da bazı haberlerde haberin giriş saati de yok. Varsın olmasın, kimsenin onları o kadar önemsediği de yok. Çoğu zaten, “Başlığına -ya da resme- bak ve  “Tıkla geç” haberi. Bir de asıl önemlisi (yukarıda bir paranteze sıkıştırdığımız) şu yalan meselesi…

İçki, Kumar, zina, katletme… gibi “Günah-ı Kebair”in içinde yer alan, hatta hepsinin içinde beterden de beteri olan “Yalan”…

Ve bu memlekette asla gerektiği gibi anlatılamayan yalan!

Her bir yalan da (kendilerine dair) yeni bir yalanın hazırlayıcısı bunlarda.

ESKİDE KALMIŞ HABERLERDE DURUM...

Daha önceki tarihleri taşıyan ve binlerce tık almış eski haberlerde, görüntüleme sayılarının pek çoğunun yazılım değişikliği sırasında silindiğini zaten geçmişte burada ifade etmiştik.

KATEGORİLERE BAKIN!…

Her saniye ana manşete, hızlıca “edit” edilerek giren haberler ile “Doğrudan Son Dakika” bandına da ajans kanalından olduğu gibi düşen haberler için “Spor… Gündem… Asayiş… Siyaset… Ekonomi… Dünya…” başlıkları altından ve “Tüm Kategoriler” başlığı altında bulunan “Sağlık, Eğitim, Çevre-Hayat, Bilim-Teknoloji, Medya vs.” gibi başlıklardan da ulaşılabileceği artık biliniyor.

Bir gazete, başka nasıl olacaktı ki internet gazetesi nasıl olsun!
Günde 30 habere, dikkat çekici ya da başka çağrışımlara gebe yahut bir taraflara "dokunduran" ve ya iğneleyip aşağılayan, bakanı haberin ne olduğuna, ne ile ilgili olduğuna değil de sadece tıklattırmaya dönük yığınla güya haber sitesi.

Bir de şu "dik" duruş meselesi var ki bazıları hâlâ slogan ve çağrışımlarla uğraşmaktan öteye geçemiyor ve "DİK" durmak sadece belli bazı zamanlar içinmiş gibi de bir algı yerleşmiş sanki, "Olağanüstü" dönem ve durumlar dışında da dik durmak gereksizmiş gibi sanki.
Demiştik ya daha önce de: “Sübhanekellahümme ve-bi-ham-DİK...”
:
dikGAZETE.com