İman, insanı insan eder!..

İman, insanı insan eder!..

Ülkemizde geçtiğimiz Temmuz'un son haftasında, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde çıkan orman yangınlarıyla binlerce hektarlık yeşil alanlarımız küle döndü, hayvanlar telef oldu; Ağustos ayının 11'inde de Karadeniz Bölgesinde sel taşkınlarıyla karşı karşıya kaldı. 

Büyük tahribatlar oldu; insanlar hayatlarını kaybetti, evler yıkıldı, araç ve eşyaları seller aldı götürdü, nice iş yerleri sular altında kaldı...

Sağ olsunlar devlet yetkililerimiz, bu afetlerde meydana gelen kayıp ve zararları hemen telafi etmede gecikmedi, kısa vakitte yaraları sarmayı başardılar ve hâlâ yara sarmaya devam ediyorlar... 

Yalnız giden canlar arkada büyük acılar oluşturdu, yürekleri parçaladı... 

Böyle olaylarda hayata veda edenler için biz Müslümanların gönüllerini rahatlatacak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)'in hadisleriyle teselli buluyoruz... 

Eğer bu teselliler olmazsa ve iman dairesi içerisinde değilsek (hâşâ); acılar karşısında ayakta durmamız mümkün değil; ancak imanlı yüreklerle dayanmak mümkün... 

Rabbim bizleri İnşaallah tekrar böyle acılarla imtihan etmesin (Amin!...)

İşte gönüllere ferahlık verici Âlemlerin Efendisi'nin müjdesi:  "Ebû Hureyre (RA)'den Peygamber (SAV) şöyle buyurdu; 'Şehidler beş sınıftır; vebâdan ölenler, karın hastalıklarından ölenler, suda boğulanlar, yıkıntı altıda kalıp ölenler ve Allah yolunda (savaşan) şehid düşenler.” (Riyazü's Salih 2.cilt, 1351 nolu hadis)

Ağustos ayının son haftasında biz de ailece selden zarar gören, evleri yıkılan, mağdur olan akrabalarımıza “geçmiş olsun” temennisinde bulunmak üzere Bozkurt, Abana ve İnebolu'ya gittik...

Yakından gördük ki, insanlar bu afetler karşında iman gücüyle dimdik ayaktalar, "ne yapalım?... Takdir-i İlâhi..." diyerek, boyunlarını bükerek tam teslimiyet içerisindeydiler... 

Çünkü yalnızca dayanılacak ve teselli bulunacak tek merci Yüce Yaradıcımızın sinesi, ancak  O'ndan yardım isteyebiliriz, başka gidecek kapımız yok... 

TAKDİRE ŞÂYAN DAVRANIŞ!...

20 Eylül 2021 Pazartesi tarihli, dikgazete com'da belki sizlerin de gördüğü haber çok takdir edilecek bir olaydı...  

Bozkurt'ta sel mağduru, babasını kaybeden genç Feridun Akın, zararlarını karşılayan devletin verdiği desteği, "bizim kaybımızdan fazla" diyerek iade etmesi büyük bir fazilet örneğiydi... Gelin bu haberi tekrardan yeniden okuyalım:

Bozkurt'ta selzede kuyumcu, altınları bulununca devletten aldığı 750 bin lirayı iade etti

"Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos'ta yaşanan sel felaketinde birçok iş yeri gibi Harun Akın'ın işlettiği kuyumcu dükkanı da sel sularının altında kaldı. Sele dükkanında yakalanan Harun Akın, iş yerinde hayatını kaybetti. 

Selin ardından çamurla dolan dükkanda yapılan aramada, Akın'ın cansız bedeni ve altınlara ulaşıldı. Akın'ın oğlu Feridun Akın, devlet tarafından kendilerine ödenen zarar parasının 750 bin lirasını iade etti Feridun Akın (24), 11 Ağustos günü büyük bir felaket yaşadıklarını söyledi. 

O gün polislerin araçların Ezine Çayı'nın kenarından çekilmesi için anons yaptığını anlatan Akın, "Arabamızı çekmeye gittim. Sonra annem 'Evimizi boşaltıyoruz' dedi. Yüksek bir yere çıktıktan sonra babamı aradık 'Dükkanı su basıyor' dedi. Bir daha aradığımızda ulaşamadık. Dedik telefonu suya düşürdü, yüksek bir yere çıktı bekliyor herhalde. Elli altmış kere aradık ama ulaşamadık." diye konuştu. 

Babasının cansız bedenine bir gün sonra kuyumcuda ulaşıldığını belirten Akın, "Bir gün sonra babamın vefat ettiğini öğrendik. Polisler, babamı dükkandan çıkartırken kuyumcudan altın toplamışlar ve kayda almışlar. Onları ilk önce bize vermemişlerdi. Biz de kendimiz yaptığımız ilk aramada 500 gram gibi bir altın bulmuştuk. Devlet bize zararımızı sorduğunda o 500 gramı çıkartarak zararımızı yazdık. Devlet 1 milyon 100 bin lira gibi bir zarar ödemesi yaptı." dedi. 

Bir süre sonra polisin topladığı altınların kendilerine teslim edildiğini aktaran Akın, "Ondan sonra polisteki altınlar geldi. Oradan da 1 kilodan biraz fazla bir altın çıktı. O altını hesapladım, 750 bin lira gibi bir rakam çıktı. Ben de bu parayı devlete iade ettim. Hakkımız olan parayı aldık, olmayanı iade ettik. Sonuçta yetim hakkı var bu parada. Peygamber efendimiz, 'devlet malı yiyenin cenaze namazını kılmam' diyor. Bu düsturdan yola çıkarak parayı iade ettik." ifadelerini kullandı. "

Genç Feridun'da Allah'a, Resûlü'ne  ve Ahiret'e inancı olmasaydı o fazla parayı iade etmeyebilirdi; lâkin onu, imanı bu hareketi yapmaya yönlendirdi. 

O biliyor ki, bu fazla olan malda diğer yetimlerin de hakkı var...

İşte teslimiyet dostlar, işte fazilet!... 

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri'nin ifadesiyle, "İman insanı insan eder. Belki insanı sultan eder… Küfür insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder." 

İmanlı insanın ne kadar erdemli ve faziletli duruşu, çok çeşili örneklerle de ortada.

Yüce Mevlâmız, Feridun gibi gençlerin sayısını artırsın. (Amin!..)

.

Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com

İşte, sel afeti sonrasından bazı görüntüler...

.

.

.

Ülkemizde geçtiğimiz Temmuz'un son haftasında, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde çıkan orman yangınlarıyla binlerce hektarlık yeşil alanlarımız küle döndü, hayvanlar telef oldu; Ağustos ayının 11'inde de Karadeniz Bölgesinde sel taşkınlarıyla karşı karşıya kaldı. 

Büyük tahribatlar oldu; insanlar hayatlarını kaybetti, evler yıkıldı, araç ve eşyaları seller aldı götürdü, nice iş yerleri sular altında kaldı...

Sağ olsunlar devlet yetkililerimiz, bu afetlerde meydana gelen kayıp ve zararları hemen telafi etmede gecikmedi, kısa vakitte yaraları sarmayı başardılar ve hâlâ yara sarmaya devam ediyorlar... 

Yalnız giden canlar arkada büyük acılar oluşturdu, yürekleri parçaladı... 

Böyle olaylarda hayata veda edenler için biz Müslümanların gönüllerini rahatlatacak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)'in hadisleriyle teselli buluyoruz... 

Eğer bu teselliler olmazsa ve iman dairesi içerisinde değilsek (hâşâ); acılar karşısında ayakta durmamız mümkün değil; ancak imanlı yüreklerle dayanmak mümkün... 

Rabbim bizleri İnşaallah tekrar böyle acılarla imtihan etmesin (Amin!...)

İşte gönüllere ferahlık verici Âlemlerin Efendisi'nin müjdesi:  "Ebû Hureyre (RA)'den Peygamber (SAV) şöyle buyurdu; 'Şehidler beş sınıftır; vebâdan ölenler, karın hastalıklarından ölenler, suda boğulanlar, yıkıntı altıda kalıp ölenler ve Allah yolunda (savaşan) şehid düşenler.” (Riyazü's Salih 2.cilt, 1351 nolu hadis)

Ağustos ayının son haftasında biz de ailece selden zarar gören, evleri yıkılan, mağdur olan akrabalarımıza “geçmiş olsun” temennisinde bulunmak üzere Bozkurt, Abana ve İnebolu'ya gittik...

Yakından gördük ki, insanlar bu afetler karşında iman gücüyle dimdik ayaktalar, "ne yapalım?... Takdir-i İlâhi..." diyerek, boyunlarını bükerek tam teslimiyet içerisindeydiler... 

Çünkü yalnızca dayanılacak ve teselli bulunacak tek merci Yüce Yaradıcımızın sinesi, ancak  O'ndan yardım isteyebiliriz, başka gidecek kapımız yok... 

TAKDİRE ŞÂYAN DAVRANIŞ!...

20 Eylül 2021 Pazartesi tarihli, dikgazete com'da belki sizlerin de gördüğü haber çok takdir edilecek bir olaydı...  

Bozkurt'ta sel mağduru, babasını kaybeden genç Feridun Akın, zararlarını karşılayan devletin verdiği desteği, "bizim kaybımızdan fazla" diyerek iade etmesi büyük bir fazilet örneğiydi... Gelin bu haberi tekrardan yeniden okuyalım:

Bozkurt'ta selzede kuyumcu, altınları bulununca devletten aldığı 750 bin lirayı iade etti

"Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde 11 Ağustos'ta yaşanan sel felaketinde birçok iş yeri gibi Harun Akın'ın işlettiği kuyumcu dükkanı da sel sularının altında kaldı. Sele dükkanında yakalanan Harun Akın, iş yerinde hayatını kaybetti. 

Selin ardından çamurla dolan dükkanda yapılan aramada, Akın'ın cansız bedeni ve altınlara ulaşıldı. Akın'ın oğlu Feridun Akın, devlet tarafından kendilerine ödenen zarar parasının 750 bin lirasını iade etti Feridun Akın (24), 11 Ağustos günü büyük bir felaket yaşadıklarını söyledi. 

O gün polislerin araçların Ezine Çayı'nın kenarından çekilmesi için anons yaptığını anlatan Akın, "Arabamızı çekmeye gittim. Sonra annem 'Evimizi boşaltıyoruz' dedi. Yüksek bir yere çıktıktan sonra babamı aradık 'Dükkanı su basıyor' dedi. Bir daha aradığımızda ulaşamadık. Dedik telefonu suya düşürdü, yüksek bir yere çıktı bekliyor herhalde. Elli altmış kere aradık ama ulaşamadık." diye konuştu. 

Babasının cansız bedenine bir gün sonra kuyumcuda ulaşıldığını belirten Akın, "Bir gün sonra babamın vefat ettiğini öğrendik. Polisler, babamı dükkandan çıkartırken kuyumcudan altın toplamışlar ve kayda almışlar. Onları ilk önce bize vermemişlerdi. Biz de kendimiz yaptığımız ilk aramada 500 gram gibi bir altın bulmuştuk. Devlet bize zararımızı sorduğunda o 500 gramı çıkartarak zararımızı yazdık. Devlet 1 milyon 100 bin lira gibi bir zarar ödemesi yaptı." dedi. 

Bir süre sonra polisin topladığı altınların kendilerine teslim edildiğini aktaran Akın, "Ondan sonra polisteki altınlar geldi. Oradan da 1 kilodan biraz fazla bir altın çıktı. O altını hesapladım, 750 bin lira gibi bir rakam çıktı. Ben de bu parayı devlete iade ettim. Hakkımız olan parayı aldık, olmayanı iade ettik. Sonuçta yetim hakkı var bu parada. Peygamber efendimiz, 'devlet malı yiyenin cenaze namazını kılmam' diyor. Bu düsturdan yola çıkarak parayı iade ettik." ifadelerini kullandı. "

Genç Feridun'da Allah'a, Resûlü'ne  ve Ahiret'e inancı olmasaydı o fazla parayı iade etmeyebilirdi; lâkin onu, imanı bu hareketi yapmaya yönlendirdi. 

O biliyor ki, bu fazla olan malda diğer yetimlerin de hakkı var...

İşte teslimiyet dostlar, işte fazilet!... 

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri'nin ifadesiyle, "İman insanı insan eder. Belki insanı sultan eder… Küfür insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder." 

İmanlı insanın ne kadar erdemli ve faziletli duruşu, çok çeşili örneklerle de ortada.

Yüce Mevlâmız, Feridun gibi gençlerin sayısını artırsın. (Amin!..)

.

Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com

İşte, sel afeti sonrasından bazı görüntüler...

.

.

.