İran savaşına doğru Rusya Amerika’nın önünü açıyor olabilir mi?

İran savaşına doğru Rusya Amerika’nın önünü açıyor olabilir mi?

Türkiye’nin öncelikli gündemi dövizin geleceği, Fırat’ın doğusuna gerçekleştirilecek askeri harekât ve 31 Mart’ta yapılacak yerel yönetimler seçimine kilitlenmiş görünüyor.

Ancak uluslararası gündem biraz daha farklı. 

ABD ve İran arasındaki restleşme her an it dalaşına dönüşebilir.

ABD İran anlaşmazlığının nedenleri?

ABDAvrasya’da tam kontrolü sağlayabilmek için İrancoğrafyasına ihtiyaç duyduğu bir gerçek. 

Bununla birlikte İran’ın uygulamakta olduğu nükleer program nedeniyle bu ihtiyacını karşılamama gibi bir sorun yaşadığı da gerçek.

ABD, küresel çıkarları önündeki bu  engeli aşmak için İranile iyi ilişkiler kurmayı beceremedi. 

Geriye askeri müdahale  ile kendisine yakın bir yönetim getirerek bu ülke üzerinde etkinlik kurulması kalıyor. ABD’nin tercihide bu gibi görünüyor.

Trump yönetiminin masasında İran’la savaş dâhil her türlü seçeneğin durduğu söylenebilir...

Nitekim John Bolton tarafından yönetilen Beyaz Saray Ulusal Güvenlik ekibinin Savunma Bakanlığı Pentagon’a İran’a saldırı seçeneklerini sorduğu medyaya servis edildi. 

ABD, İran’a nüfuz ederek jeo-stratejik avantajları elde etmek isteyebilir.

ABD stratejistlerine göre bu sayede Afganistan ve Irak ile fiziki irtibatı sağlayarak, Orta Asya’yı yay gibi saracak ve Orta Asya, Hazar havzası ve Ortadoğu’daki bütün enerji ulaşım hatlarını kontrol altında tutabilecektir. 

İran ve Çin arasındaki işbirliği ABD’yi düşündürüyor...

Neden mi?

Çin’in "One Belt One Road - Bir Kuşak, Bir Yol" projesinin güney istikametinde, İran önemli bir güzergâh.

İpek Yolu’nun İran üzerinden geçen güney güzergâhı, jeopolitik açıdan olduğu kadar ekonomik çıkarlar açısından da bölge ülkeleri için büyük öneme sahip. 

Çin’in bu güney hattını, Ortadoğu’ya kendi mallarını ihraç etmek ve aynı zamanda bölgeden petrol ve gaz ithal etmek için kullandığı biliniyor. 

Çin’in önceliği, ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini gerçekleştirmek için enerji tedarik etmedeki zorunluluğudur.

ABD, İran üzerinde kurmak istediği hegemonya ile Çin’in yayılmacılığının önüne set çekmek istiyor...

Trump’ın hedefi önce İran’ı kendi yörüngesine çekmek sonrasında Çin’e yüklenmek.

Amerika Suriye’de ne yapmak istiyor? 

Washington’ın, Suriye’de ve petrol zengini tüm Ortadoğu’da ABD egemenliğini pekiştirmek istediği ve İranile Rusya’nın etkisini zayıflatmayı amaçlayan askeri saldırganlık stratejisini sürdürdüğü açık.

Bu kapsamda bu saatten sonra ABD’nin Suriye’de atacağı her adım, İran hesaplarına yönelik olacaktır...

Washington’ın Arap dünyasındaki İran karşıtı eksendeki monarşik diktatörlükler ve gerici rejimler topluluğuna verdiği güvence, İran’ın, Suriye’deki ve daha geniş bölgedeki etkisini zayıflatmak.

Trump, Suriye’den çekileceklerini açıklamakla Amerikansavaş gücüne zaman kazandırdı. 

Terörist gruplardan müteşekkil Kürt müttefikler Washingtonyönetiminin umurunda falan değil. 

Amerikalılar, kendi askerlerinin ve Pentagon’un başlıca vekil kara gücü YPG unsurlarının boşalttığı veya geri çekildiği yerleşim birimlerine Ruslar’ın, İran paramiliter güçleri ile Suriye rejim ordusunun yerleşmemesine uğraşıyor. 

Amerikalılar ve Ruslar, Suriye’de anlaştı mı?..

Rusya, 6 yıldır süren savaşta Suriye hükümetinin en büyük müttefiki. 

ABD ise Arap ve Kürt muhalif grupları destekliyor. 

2014'ten bu yana IŞİD'e karşı hava saldırıları düzenliyor.

Ancak bu paylaşımda sona gelinmiş gibi.

Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı DonaldTrump'ın, Suriye'de çözümün askeri değil siyasi olması gerektiği konusunda anlaştıkları kamuoyunun malûmu.

Liderler daha önce Almanya'da gerçekleşen G20 Liderler Zirvesi kapsamında görüşmüşlerdi. Şimdiye kadar bunun nasıl olacağı bilinmiyordu. 

Amerikalılarla Rusların Suriye’de siyasi çözümde anlaştıklarına dair ipuçları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı...

5 Aralık 2018’de, Rus Genelkurmay Başkanı Orgeneral Valery GerasimovRusya’nın ABD’ye, Tanf’taki askeri üsleri kaldırmasını ve bölge üzerinde ortak Rus-ABDkontrolü kurmasını önerdiğini söyleyiverdi.

Buna göre RuslarIrak ve Ürdün sınırı yakınında bulunan ElTanf'taki askeri üssüne göz yumacaklarını Amerikalıyetkililere iletmiş.

Gerasimov diyor ki, “ABD’nin, Suriye’ye silah ve askeri teçhizat taşıdığı için İran’a karşı koyma zorunluluğu nedeniyle Tanf’taki varlığı bizce makul.”  

Bunun yorumu bana kalırsa şudur; demek ki Ruslar, İran’ı gözden çıkarmış.

Oysa El Tanf'taki askeri üssünde sadece ABD'nin özel kuvvetler mensubu 600 askeri bulunmuyor.

Tanf’ta, Rakka'dan kaçmalarına izin verilen IŞİD militanları ile eğitilen militanlar da barınıyor. 

Bu karar, ABD’ye, Ortadoğu’nun merkezinde varlığını sürdürme ve İran’ın etkisine karşı bir siper olanağı sunduğu gibi aynı zamanda, Amerikan askerlerinin Suriye’ye yeniden girmesi ve DAEŞ/IŞİD terörü ile yeniden uğraşmak zorunda kalması durumunda, yakınlarda silah ve mühimmat depo alanı imkânını saklıyor.

Rus tarafının, ABD'nin kontrol ettiği Tanf bölgesinde bulunan Rukban Kampı’ndan mültecilere yönelik güvenlik teminatı vermesi de ABD - Rusya uzlaşmasının kanıtı.

Putin Suriyeli yetkililere İran'ın içinde olmadığı yeni bir ittifak önerdi!..

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Yardımcısı FaysalMikdad ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Buseyna Şaban,Putin’le görüşmek üzere Moskova’ya gittiklerinde PutinSuriye halkına ve yönetimine desteğini tekrarladı ve terörle mücadele konusunda Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün yer alacağı dörtlü bir ittifak kurulmasından söz etti.

Suriye heyetinin dikkatini çeken İran’ın bu yeni bölgesel yapılanmanın dışında tutulmasıydı.

Israrla Putin’e İran’ın neden olmadığı soruldu. 

Putin, Suriye heyetine, Suudilerin, İran hususunda hassasiyetini kışkırtmak istemediğini belirtti. 

Tüm bunlar üst üste konulduğunda Rusya'nın İrankonusunda ABD'ye kafa tutmak istemediğini gösteriyor.

Rusya, Suriye'deki askeri üslerini muhafaza etmek şartıyla Şam rejimini İran’dan ayrı tutarak Amerika'nın önündeki takozları kaldırıyor.

ABD, Katar üssünü genişletiyor, Halkın Mücahitleri ve Ahvaz Kurtuluş Ordusunu İran'a karşı cepheye sürüyor!..

Pentagon, savaş hazırlıkları kapsamında Katar’daki askeri üslerini genişletiyor. 

ABD, Katar rejimi ile görüşmelerin ardından El Üleid Askeri Üssü'nü genişletecek.

El Udeid, Orta Doğu’daki en büyük ABD askeri üssü.

Katar’daki askeri üs, ABD Hava Kuvvetleri Merkez Komutanlığına (AFCENT) ev sahipliği yapıyor. 

11 BİN kadar personel barındırıyor ve bölgedeki ABD hava gücünün projeksiyonu için kritik öneme sahip. 

Bir diğer  savaş hazırlığını haber veren  Amerikalılar değil  saldırmak üzere olduğu İranlılar...

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, "İran düşmanlarının, askeri bir adımın çok maliyetli olduğu sonucuna vararak ülkede iç karışıklık çıkarma ve paralı askerleri harekete geçirme planını devreye koyduğunu…" ileri sürdü. 

Buna göre  İngiltere, Hollanda, Danimarka ve Fransa gibi ülkeler HMÖEl Ahvaziye örgütü ve İran'da terör örgütü kabul edilen diğer gruplara destek veriyor.

.

Ömür Çelikdönmez; dikGAZETE.com

Twitter: @oc32oc39

Türkiye’nin öncelikli gündemi dövizin geleceği, Fırat’ın doğusuna gerçekleştirilecek askeri harekât ve 31 Mart’ta yapılacak yerel yönetimler seçimine kilitlenmiş görünüyor.

Ancak uluslararası gündem biraz daha farklı. 

ABD ve İran arasındaki restleşme her an it dalaşına dönüşebilir.

ABD İran anlaşmazlığının nedenleri?

ABDAvrasya’da tam kontrolü sağlayabilmek için İrancoğrafyasına ihtiyaç duyduğu bir gerçek. 

Bununla birlikte İran’ın uygulamakta olduğu nükleer program nedeniyle bu ihtiyacını karşılamama gibi bir sorun yaşadığı da gerçek.

ABD, küresel çıkarları önündeki bu  engeli aşmak için İranile iyi ilişkiler kurmayı beceremedi. 

Geriye askeri müdahale  ile kendisine yakın bir yönetim getirerek bu ülke üzerinde etkinlik kurulması kalıyor. ABD’nin tercihide bu gibi görünüyor.

Trump yönetiminin masasında İran’la savaş dâhil her türlü seçeneğin durduğu söylenebilir...

Nitekim John Bolton tarafından yönetilen Beyaz Saray Ulusal Güvenlik ekibinin Savunma Bakanlığı Pentagon’a İran’a saldırı seçeneklerini sorduğu medyaya servis edildi. 

ABD, İran’a nüfuz ederek jeo-stratejik avantajları elde etmek isteyebilir.

ABD stratejistlerine göre bu sayede Afganistan ve Irak ile fiziki irtibatı sağlayarak, Orta Asya’yı yay gibi saracak ve Orta Asya, Hazar havzası ve Ortadoğu’daki bütün enerji ulaşım hatlarını kontrol altında tutabilecektir. 

İran ve Çin arasındaki işbirliği ABD’yi düşündürüyor...

Neden mi?

Çin’in "One Belt One Road - Bir Kuşak, Bir Yol" projesinin güney istikametinde, İran önemli bir güzergâh.

İpek Yolu’nun İran üzerinden geçen güney güzergâhı, jeopolitik açıdan olduğu kadar ekonomik çıkarlar açısından da bölge ülkeleri için büyük öneme sahip. 

Çin’in bu güney hattını, Ortadoğu’ya kendi mallarını ihraç etmek ve aynı zamanda bölgeden petrol ve gaz ithal etmek için kullandığı biliniyor. 

Çin’in önceliği, ekonomisinin sürdürülebilir büyümesini gerçekleştirmek için enerji tedarik etmedeki zorunluluğudur.

ABD, İran üzerinde kurmak istediği hegemonya ile Çin’in yayılmacılığının önüne set çekmek istiyor...

Trump’ın hedefi önce İran’ı kendi yörüngesine çekmek sonrasında Çin’e yüklenmek.

Amerika Suriye’de ne yapmak istiyor? 

Washington’ın, Suriye’de ve petrol zengini tüm Ortadoğu’da ABD egemenliğini pekiştirmek istediği ve İranile Rusya’nın etkisini zayıflatmayı amaçlayan askeri saldırganlık stratejisini sürdürdüğü açık.

Bu kapsamda bu saatten sonra ABD’nin Suriye’de atacağı her adım, İran hesaplarına yönelik olacaktır...

Washington’ın Arap dünyasındaki İran karşıtı eksendeki monarşik diktatörlükler ve gerici rejimler topluluğuna verdiği güvence, İran’ın, Suriye’deki ve daha geniş bölgedeki etkisini zayıflatmak.

Trump, Suriye’den çekileceklerini açıklamakla Amerikansavaş gücüne zaman kazandırdı. 

Terörist gruplardan müteşekkil Kürt müttefikler Washingtonyönetiminin umurunda falan değil. 

Amerikalılar, kendi askerlerinin ve Pentagon’un başlıca vekil kara gücü YPG unsurlarının boşalttığı veya geri çekildiği yerleşim birimlerine Ruslar’ın, İran paramiliter güçleri ile Suriye rejim ordusunun yerleşmemesine uğraşıyor. 

Amerikalılar ve Ruslar, Suriye’de anlaştı mı?..

Rusya, 6 yıldır süren savaşta Suriye hükümetinin en büyük müttefiki. 

ABD ise Arap ve Kürt muhalif grupları destekliyor. 

2014'ten bu yana IŞİD'e karşı hava saldırıları düzenliyor.

Ancak bu paylaşımda sona gelinmiş gibi.

Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı DonaldTrump'ın, Suriye'de çözümün askeri değil siyasi olması gerektiği konusunda anlaştıkları kamuoyunun malûmu.

Liderler daha önce Almanya'da gerçekleşen G20 Liderler Zirvesi kapsamında görüşmüşlerdi. Şimdiye kadar bunun nasıl olacağı bilinmiyordu. 

Amerikalılarla Rusların Suriye’de siyasi çözümde anlaştıklarına dair ipuçları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı...

5 Aralık 2018’de, Rus Genelkurmay Başkanı Orgeneral Valery GerasimovRusya’nın ABD’ye, Tanf’taki askeri üsleri kaldırmasını ve bölge üzerinde ortak Rus-ABDkontrolü kurmasını önerdiğini söyleyiverdi.

Buna göre RuslarIrak ve Ürdün sınırı yakınında bulunan ElTanf'taki askeri üssüne göz yumacaklarını Amerikalıyetkililere iletmiş.

Gerasimov diyor ki, “ABD’nin, Suriye’ye silah ve askeri teçhizat taşıdığı için İran’a karşı koyma zorunluluğu nedeniyle Tanf’taki varlığı bizce makul.”  

Bunun yorumu bana kalırsa şudur; demek ki Ruslar, İran’ı gözden çıkarmış.

Oysa El Tanf'taki askeri üssünde sadece ABD'nin özel kuvvetler mensubu 600 askeri bulunmuyor.

Tanf’ta, Rakka'dan kaçmalarına izin verilen IŞİD militanları ile eğitilen militanlar da barınıyor. 

Bu karar, ABD’ye, Ortadoğu’nun merkezinde varlığını sürdürme ve İran’ın etkisine karşı bir siper olanağı sunduğu gibi aynı zamanda, Amerikan askerlerinin Suriye’ye yeniden girmesi ve DAEŞ/IŞİD terörü ile yeniden uğraşmak zorunda kalması durumunda, yakınlarda silah ve mühimmat depo alanı imkânını saklıyor.

Rus tarafının, ABD'nin kontrol ettiği Tanf bölgesinde bulunan Rukban Kampı’ndan mültecilere yönelik güvenlik teminatı vermesi de ABD - Rusya uzlaşmasının kanıtı.

Putin Suriyeli yetkililere İran'ın içinde olmadığı yeni bir ittifak önerdi!..

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Yardımcısı FaysalMikdad ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Buseyna Şaban,Putin’le görüşmek üzere Moskova’ya gittiklerinde PutinSuriye halkına ve yönetimine desteğini tekrarladı ve terörle mücadele konusunda Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün yer alacağı dörtlü bir ittifak kurulmasından söz etti.

Suriye heyetinin dikkatini çeken İran’ın bu yeni bölgesel yapılanmanın dışında tutulmasıydı.

Israrla Putin’e İran’ın neden olmadığı soruldu. 

Putin, Suriye heyetine, Suudilerin, İran hususunda hassasiyetini kışkırtmak istemediğini belirtti. 

Tüm bunlar üst üste konulduğunda Rusya'nın İrankonusunda ABD'ye kafa tutmak istemediğini gösteriyor.

Rusya, Suriye'deki askeri üslerini muhafaza etmek şartıyla Şam rejimini İran’dan ayrı tutarak Amerika'nın önündeki takozları kaldırıyor.

ABD, Katar üssünü genişletiyor, Halkın Mücahitleri ve Ahvaz Kurtuluş Ordusunu İran'a karşı cepheye sürüyor!..

Pentagon, savaş hazırlıkları kapsamında Katar’daki askeri üslerini genişletiyor. 

ABD, Katar rejimi ile görüşmelerin ardından El Üleid Askeri Üssü'nü genişletecek.

El Udeid, Orta Doğu’daki en büyük ABD askeri üssü.

Katar’daki askeri üs, ABD Hava Kuvvetleri Merkez Komutanlığına (AFCENT) ev sahipliği yapıyor. 

11 BİN kadar personel barındırıyor ve bölgedeki ABD hava gücünün projeksiyonu için kritik öneme sahip. 

Bir diğer  savaş hazırlığını haber veren  Amerikalılar değil  saldırmak üzere olduğu İranlılar...

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, "İran düşmanlarının, askeri bir adımın çok maliyetli olduğu sonucuna vararak ülkede iç karışıklık çıkarma ve paralı askerleri harekete geçirme planını devreye koyduğunu…" ileri sürdü. 

Buna göre  İngiltere, Hollanda, Danimarka ve Fransa gibi ülkeler HMÖEl Ahvaziye örgütü ve İran'da terör örgütü kabul edilen diğer gruplara destek veriyor.

.

Ömür Çelikdönmez; dikGAZETE.com

Twitter: @oc32oc39