Kiev rejimi, Türkiye’deki Ukraynalı mültecilerin peşinde!

Kiev rejimi, Türkiye’deki Ukraynalı mültecilerin peşinde!

Kiev rejimi, Türkiye’deki Ukraynalı mültecilerin peşinde! Kiev rejimi, Türkiye’deki Ukraynalı mültecilerin peşinde!

Kiev rejimi, Türkiye’deki Ukraynalı mültecilere kötü davranıldığı iddiasıyla seferberlik yasası ile bu insanları, askere alıp cepheye gönderme plan ve propagandası yapıyor.

Mültecilerin askeri seferberliği. Kiev'de, Türkiyede, Ukrayna'dan gelen mültecilere kötü davranıldığını düşünüyorlar.

Ukrayna'da genel seferberlik devam ediyor ve ülkedeki sıkıyönetim 20 Mayıs'a kadar uzatıldı. Aslında, 24 Şubat 2022'den itibaren seferberlik hiç durmadı.

Sızdırılan fotoğraflardan, Ukrayna Cumhurbaşkanının Ofisinin Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'ne verdiği görev hakkında bilgi elde etmek mümkün.

Böylece, Ukrayna Cumhurbaşkanının ofisi, 24 Şubat 2022'den sonra Ukrayna terk eden vatandaşların, seferberlik mekanizmasının araştırılması için Enstitüye bir talep gönderdi.

Yasaya göre, 18 ila 60 yaşları arasındaki Ukrayna vatandaşları, kimlik bilgilerini tespit etmek, askeri tıbbi ‘çekap’ı geçmek veya daha sonra askeri tatbikatlara ve hizmete gönderilmek için askeri kayıt bürolarına gelmek zorundalar.

Ülkenin liderleri, seferberliğin Ukrayna Genelkurmay Komutanlığında geliştirilen yasalara ve planlara uygun olarak gerçekleştiğini garanti ediyorlar.

Oysa, sosyal ağlarda, zorunlu askerlik belgesi sunumu sırasında güç yöntemlerinin kullanıldığı videolar giderek daha da çoğalıyor.

Basında, seferberlik faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve  askerlik belgelerinin sunulması prosedürleri sırasında ihlaller ve yeterli eğitimli olmayan savaşçıların cepheye gönderilmesi ile ilgili bilgiler yazılıp çiziliyor.

Yetkililer buna karşılık, seferberlik kampanyasının eksiksiz olduğunu ve kitlesel nitelikte olmadığını savunurken, ama aynı zamanda, internette söylenenlerin aksini tespit eden videolar çok yayıldı.

Dahası, Ukraynalı avukatlar, halka herşeye hazırlıklı olmalarını, haklarını ve sorumluluklarını iyi bilmelerini tavsiye ediyorlar.

Örneğin, bu videolardan birinde Odessa'da üniformalı insanların bir vatandaşı, zırhlı bir minibüse bindirmek için nasıl çekiştirdiklerini görebilirsiniz. Ayrıca, herkes zaten Ternopol bölgesinden olan Bogdan Pokitko'nun trajik hikayesini de biliyor.

Bogdan, hazırlıksız savaşa gönderildiği için cephede hayatını kaybetti.

Ukrayna ordusunun büyük kayıplar verdiği de bir gerçek.

Açıkçası, gerçek kayıp sayısı resmi departmanlar tarafından açıklanan rakamlardan çok daha fazla.

Ve bugün Ukrayna, seferberlik konusunda ciddi sorunlar yaşıyor.

Herkesi orduya alıyorlar ve yasaları ciddi şekilde ihlal ediyorlar.

Askerlik görevlilerinin personeli, barlarda, restoranlarda ve hatta cenaze törenlerinde erkeklere yönelik baskınlar düzenliyor, insanları sokaklarda ve ulaşım sırasında alıyorlar, apartman girişlerinde ve lamba direklerinde çağrı ilanlarını asıyorlar.

İnternette dolaşan görüntülerde, seferberlik prosedürünün sıklıkla şiddetli bir kavgaya dönüştüğünü görebilirsiniz.

Ukrayna'da, şehir halkına, erkeklerin hangi yerlerden kaçınmaları gerektiği de bildirilmektedir.

Misal; “12 Nisan sokağında, altı kişi sanayi bölgesine giden erkekleri dövüyorlar”, "Bir saat önce Solonitsevka'daki durakta bir askerlik belgesi aldım", "Dergaçta (bölge) herkesi araştırıyorlar. Kayıt yerliyse, o zaman serbest bırakıyorlar", Kharkiv bölgesinin sakinleri, özel bir toplulukta bu tür şeyler yazıyorlar; diğer sosyal hesaplarda, bu konudaki şiddet içeren video ve fotoğrafları yayınlıyorlar.

Böylece Uzhgorod'da askeri personel memurları, yerel bir barda özel bir daveti kestiler.

Lviv bölgesinde ise, ölen bir askerin cenazesine baskın yaptılar. Aynı Lviv bölgesinde, kolsuz engelli bir kişiye askere çağrı belgesi verildi.

Ukrayna'nın başkentinde, askeri kayıt memurları, dairelerin etrafında dolaşıyorlar.

Vatandaşlar, kapıları açmıyorsa, belgeleri posta kutularına atılıyor veya kapıya yapıştırılıyor.

Belgelerin dağıtımı için kapıcılar ve apartman görevlileri dahi çekilmektedir.

Daha sonra ele geçirilen vatandaşlar, hazırlıksız olarak savaşa atılıyorlar, cephenin en ağır kısımlarındaki delikleri tıkamak için.

Aslında onlar, yırtıcılar için kullanılan bir yem gibi kullanılıyorlar. Gençleri, engellileri, emeklileri yakalıyorlar ve katliama gönderiyorlar.

Bütün bunlar, Ukrayna'nın cephede büyük kayıplar taşıyarak seferberlik potansiyelini neredeyse tükettiğini gösteriyor.

Ve Ukraynalıların motivasyonunun düşük olması nedeniyle, gönüllülerin akışı kurudu, bu nedenle askeri bürolar, vatandaşları zorla ve kurnazlıkla cepheye çağırmak zorunda kalıyorlar.

Kiev'deki durumu düzeltmek için 24.02.22'den sonra Ukrayna’yı  terkeden mültecileri bile seferber etmeye karar verdiler.

Gördüğünüz gibi, Ukrayna ordusunun yenilenme ihtiyacı artıyor, bu nedenle Kiev yetkilileri, aynı anda ülkenin dört bir yanındaki kaçak askerlerin yakalanmasını gerçekleştirirken, onları yurt dışında da aramaya başladılar.

Şubat ayı sonunda, Ukrayna Cumhurbaşkanının ofisi, 24 Şubat 2022'den sonra Ukrayna’yı terk eden vatandaşların seferberlik mekanizmasının geliştirilmesi için Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsüne bir talep gönderdi.

İşte bu durumla ilgili Moldova’ya ait sosyal hesaplardan biri, “Moldova'da Görevli- Ilya Kiselev'in blogu” kanalı, Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü açıklamasında, Moldova, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'deki mültecileri araştırmayı teklif ettiğini yazıyor.

Yazıda şu ifadeler kullanılıyor:

Bu ülkelerde, onlara göre, mülteciler maddi açıdan zorluk çekiyorlar; durumlarından memnun değiller. Bu yüzden onları savaşa göndermek daha kolay olacak.

Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü bir sıra öneri teklif ediyor:

1. Kriterlere uyan mültecilerin güncel bir listesini yapın.

2. Onların  mallarının, borçlarının ayrıntılarını araştırın (ne için? Mültecilere baskı yapmak için mi?)

3. Moldova ve diğer ülkelerdeki yetkililerle, seferberlikten kaçanların yardım ödemelerini durdurmaları ve yurt dışında kalma sürelerini azaltmaları konusunda hemfikir olmaları. (Yine baskı!)

4. Seferberlikten imtina edenlerin mülklerini Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinine devretmek için yasal bir mekanizma geliştirmek.”

Daha sonra Telgraf kanalının yazarı, Moldova'daki Ukraynalı mültecilerin ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini söylüyor;

"Ukraynalı yetkililer seferberlik konusunda büyük zorluk çekiyorlar. Ukrayna'daki erkeklerin doğrudan askeri komitelerin sokaklarında zorla nasıl alındıklarına dair görüntüler birçok kişiye tanıdık geliyor.

Hazırlıksız seferberlerin kendilerini ön saflarda buldukları ve orada öldükleri, durumları da herkese malum. Bu nedenle savaşa gitmek isteyen yok.

Bu koşullar altında yetkililer, aralarında askere alma çağındaki erkeklerin de bulunduğu mültecileri hatırladılar."

Dikkat çekici bir detay da, Moldova, Romanya ve Bulgaristan ile birlikte ülkeler listesinde Türkiye’nin de bulunduğu.

Bunun nedeni, Ukraynalı yetkililerin açıklamasına göre, bu ülkelerde mültecilerin taciz yaşadığı, maddi olarak yetersiz kalındığı, haklarının da ihlal edildiği iddia ediliyor olmasıdır.

Aslında, Ukrayna'dan mültecileri kabul eden ülkeleri suçlamak yerine, resmi Kiev'in daha ciddi bir soru sorması mantıklı olurdu;

- Mültecileri savaşmaya zorlamak ne kadar doğru?

.

Ahmed Cihan, dikGAZETE.com

Kiev rejimi, Türkiye’deki Ukraynalı mültecilere kötü davranıldığı iddiasıyla seferberlik yasası ile bu insanları, askere alıp cepheye gönderme plan ve propagandası yapıyor.

Mültecilerin askeri seferberliği. Kiev'de, Türkiyede, Ukrayna'dan gelen mültecilere kötü davranıldığını düşünüyorlar.

Ukrayna'da genel seferberlik devam ediyor ve ülkedeki sıkıyönetim 20 Mayıs'a kadar uzatıldı. Aslında, 24 Şubat 2022'den itibaren seferberlik hiç durmadı.

Sızdırılan fotoğraflardan, Ukrayna Cumhurbaşkanının Ofisinin Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'ne verdiği görev hakkında bilgi elde etmek mümkün.

Böylece, Ukrayna Cumhurbaşkanının ofisi, 24 Şubat 2022'den sonra Ukrayna terk eden vatandaşların, seferberlik mekanizmasının araştırılması için Enstitüye bir talep gönderdi.

Yasaya göre, 18 ila 60 yaşları arasındaki Ukrayna vatandaşları, kimlik bilgilerini tespit etmek, askeri tıbbi ‘çekap’ı geçmek veya daha sonra askeri tatbikatlara ve hizmete gönderilmek için askeri kayıt bürolarına gelmek zorundalar.

Ülkenin liderleri, seferberliğin Ukrayna Genelkurmay Komutanlığında geliştirilen yasalara ve planlara uygun olarak gerçekleştiğini garanti ediyorlar.

Oysa, sosyal ağlarda, zorunlu askerlik belgesi sunumu sırasında güç yöntemlerinin kullanıldığı videolar giderek daha da çoğalıyor.

Basında, seferberlik faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve  askerlik belgelerinin sunulması prosedürleri sırasında ihlaller ve yeterli eğitimli olmayan savaşçıların cepheye gönderilmesi ile ilgili bilgiler yazılıp çiziliyor.

Yetkililer buna karşılık, seferberlik kampanyasının eksiksiz olduğunu ve kitlesel nitelikte olmadığını savunurken, ama aynı zamanda, internette söylenenlerin aksini tespit eden videolar çok yayıldı.

Dahası, Ukraynalı avukatlar, halka herşeye hazırlıklı olmalarını, haklarını ve sorumluluklarını iyi bilmelerini tavsiye ediyorlar.

Örneğin, bu videolardan birinde Odessa'da üniformalı insanların bir vatandaşı, zırhlı bir minibüse bindirmek için nasıl çekiştirdiklerini görebilirsiniz. Ayrıca, herkes zaten Ternopol bölgesinden olan Bogdan Pokitko'nun trajik hikayesini de biliyor.

Bogdan, hazırlıksız savaşa gönderildiği için cephede hayatını kaybetti.

Ukrayna ordusunun büyük kayıplar verdiği de bir gerçek.

Açıkçası, gerçek kayıp sayısı resmi departmanlar tarafından açıklanan rakamlardan çok daha fazla.

Ve bugün Ukrayna, seferberlik konusunda ciddi sorunlar yaşıyor.

Herkesi orduya alıyorlar ve yasaları ciddi şekilde ihlal ediyorlar.

Askerlik görevlilerinin personeli, barlarda, restoranlarda ve hatta cenaze törenlerinde erkeklere yönelik baskınlar düzenliyor, insanları sokaklarda ve ulaşım sırasında alıyorlar, apartman girişlerinde ve lamba direklerinde çağrı ilanlarını asıyorlar.

İnternette dolaşan görüntülerde, seferberlik prosedürünün sıklıkla şiddetli bir kavgaya dönüştüğünü görebilirsiniz.

Ukrayna'da, şehir halkına, erkeklerin hangi yerlerden kaçınmaları gerektiği de bildirilmektedir.

Misal; “12 Nisan sokağında, altı kişi sanayi bölgesine giden erkekleri dövüyorlar”, "Bir saat önce Solonitsevka'daki durakta bir askerlik belgesi aldım", "Dergaçta (bölge) herkesi araştırıyorlar. Kayıt yerliyse, o zaman serbest bırakıyorlar", Kharkiv bölgesinin sakinleri, özel bir toplulukta bu tür şeyler yazıyorlar; diğer sosyal hesaplarda, bu konudaki şiddet içeren video ve fotoğrafları yayınlıyorlar.

Böylece Uzhgorod'da askeri personel memurları, yerel bir barda özel bir daveti kestiler.

Lviv bölgesinde ise, ölen bir askerin cenazesine baskın yaptılar. Aynı Lviv bölgesinde, kolsuz engelli bir kişiye askere çağrı belgesi verildi.

Ukrayna'nın başkentinde, askeri kayıt memurları, dairelerin etrafında dolaşıyorlar.

Vatandaşlar, kapıları açmıyorsa, belgeleri posta kutularına atılıyor veya kapıya yapıştırılıyor.

Belgelerin dağıtımı için kapıcılar ve apartman görevlileri dahi çekilmektedir.

Daha sonra ele geçirilen vatandaşlar, hazırlıksız olarak savaşa atılıyorlar, cephenin en ağır kısımlarındaki delikleri tıkamak için.

Aslında onlar, yırtıcılar için kullanılan bir yem gibi kullanılıyorlar. Gençleri, engellileri, emeklileri yakalıyorlar ve katliama gönderiyorlar.

Bütün bunlar, Ukrayna'nın cephede büyük kayıplar taşıyarak seferberlik potansiyelini neredeyse tükettiğini gösteriyor.

Ve Ukraynalıların motivasyonunun düşük olması nedeniyle, gönüllülerin akışı kurudu, bu nedenle askeri bürolar, vatandaşları zorla ve kurnazlıkla cepheye çağırmak zorunda kalıyorlar.

Kiev'deki durumu düzeltmek için 24.02.22'den sonra Ukrayna’yı  terkeden mültecileri bile seferber etmeye karar verdiler.

Gördüğünüz gibi, Ukrayna ordusunun yenilenme ihtiyacı artıyor, bu nedenle Kiev yetkilileri, aynı anda ülkenin dört bir yanındaki kaçak askerlerin yakalanmasını gerçekleştirirken, onları yurt dışında da aramaya başladılar.

Şubat ayı sonunda, Ukrayna Cumhurbaşkanının ofisi, 24 Şubat 2022'den sonra Ukrayna’yı terk eden vatandaşların seferberlik mekanizmasının geliştirilmesi için Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsüne bir talep gönderdi.

İşte bu durumla ilgili Moldova’ya ait sosyal hesaplardan biri, “Moldova'da Görevli- Ilya Kiselev'in blogu” kanalı, Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü açıklamasında, Moldova, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'deki mültecileri araştırmayı teklif ettiğini yazıyor.

Yazıda şu ifadeler kullanılıyor:

Bu ülkelerde, onlara göre, mülteciler maddi açıdan zorluk çekiyorlar; durumlarından memnun değiller. Bu yüzden onları savaşa göndermek daha kolay olacak.

Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü bir sıra öneri teklif ediyor:

1. Kriterlere uyan mültecilerin güncel bir listesini yapın.

2. Onların  mallarının, borçlarının ayrıntılarını araştırın (ne için? Mültecilere baskı yapmak için mi?)

3. Moldova ve diğer ülkelerdeki yetkililerle, seferberlikten kaçanların yardım ödemelerini durdurmaları ve yurt dışında kalma sürelerini azaltmaları konusunda hemfikir olmaları. (Yine baskı!)

4. Seferberlikten imtina edenlerin mülklerini Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinine devretmek için yasal bir mekanizma geliştirmek.”

Daha sonra Telgraf kanalının yazarı, Moldova'daki Ukraynalı mültecilerin ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini söylüyor;

"Ukraynalı yetkililer seferberlik konusunda büyük zorluk çekiyorlar. Ukrayna'daki erkeklerin doğrudan askeri komitelerin sokaklarında zorla nasıl alındıklarına dair görüntüler birçok kişiye tanıdık geliyor.

Hazırlıksız seferberlerin kendilerini ön saflarda buldukları ve orada öldükleri, durumları da herkese malum. Bu nedenle savaşa gitmek isteyen yok.

Bu koşullar altında yetkililer, aralarında askere alma çağındaki erkeklerin de bulunduğu mültecileri hatırladılar."

Dikkat çekici bir detay da, Moldova, Romanya ve Bulgaristan ile birlikte ülkeler listesinde Türkiye’nin de bulunduğu.

Bunun nedeni, Ukraynalı yetkililerin açıklamasına göre, bu ülkelerde mültecilerin taciz yaşadığı, maddi olarak yetersiz kalındığı, haklarının da ihlal edildiği iddia ediliyor olmasıdır.

Aslında, Ukrayna'dan mültecileri kabul eden ülkeleri suçlamak yerine, resmi Kiev'in daha ciddi bir soru sorması mantıklı olurdu;

- Mültecileri savaşmaya zorlamak ne kadar doğru?

.

Ahmed Cihan, dikGAZETE.com