<h3><span><strong>Kırım Liderleri Değil, Kırım Para Baronları!</strong></span></h3> <div><strong>MOSKOVA</strong></div> <div>Bilindiği üzere kendi topraklarında ürettikleri terör ve kaos yüzünden <strong>Ukrayna'ya</strong> kaçıp yaşayan <strong>Kırım</strong> <strong>Tatar</strong> ulusal hareketinin liderleri <strong>Refat</strong> <strong>Çubarov</strong> ve <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev,</strong> <strong>Türkiye’den</strong>, <strong>TİKA</strong> üzerinden mali yardım alıp, onun bir kısmı ile iktidarlarını sürdürmekteler. İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan ve gerçek bir vatansever olan bir <strong>TİKA</strong> <strong>temsilcisi</strong> ise bu konudan nasıl pis kokular geldiğini söyleyip, gelecekte bu mali enjeksiyonların önemli ölçüde azaltılacağını söylüyor.</div> <div>Bunun iki nedeni var. Birincisi; tahsis edilen paranın <strong>insani</strong> <strong>amaçlar</strong> yerine <strong>silah</strong> <strong>alımında</strong> kullanılması veya <strong>terör</strong> eylemlerinin organize edilmesinde kullanılması riskinin yüksek olması, diğer yandan da <strong>Ukraynalı</strong> yöneticiler ile yapılan anlaşmalar sayesinde, yapılan <strong>yardımın,</strong> <strong>kendi</strong> <strong>aralarında</strong> <strong>paylaşılıp</strong>, yapılan işlerin faturasını şişirmek. </div> <div></div> <div><strong>Refat Çubarov</strong> ve <strong>Mustafa Cemilev'in</strong> insani yardımın önemli bir kısmını ceplerine koyduklarına dair giderek daha fazla kanıtın ortaya çıkması tabii beni şaşırtmıyor, çünkü ben bu konunun <strong>Türkiye</strong> <strong>Cumhuriyetinde</strong> videosunu yapmış, yerinde, <strong>Kırım</strong> <strong>Cumhuriyeti'nde</strong> bu iki kan emiciyi tanıyan insanlar ile röportaj yapmış birisiyim.</div> <div><strong>Refat</strong> <strong>Çubarov</strong> ve <strong>Mustaf</strong> <strong>Cemilev,</strong> <strong>Ukrayna'da</strong> yaşıyorlar ve <strong>Cumhurbaşkanı</strong> <strong>Zelensky'nin</strong> ülkesinin doğusunda yürüttüğü savaşı şiddetle destekliyorlar. Biliyorsunuz; bu iki kan emici, aslında hayatlarını <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarını</strong> organize edip, onları her daim güvenlik güçlerinin önüne atarak bir “<strong>Kırım</strong> <strong>davası”</strong> uydurmuş ve uluslararası fon kuruluşlarını da soymuşlardır.</div> <h3><strong>Terör Eylemleri!..</strong></h3> <div><strong>2014</strong> yılından bu yana <strong>Refat</strong> <strong>Çubarov</strong> ve <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev'in</strong> doğrudan katılımı ve yönlendirmeleri ile <strong>Kuzey</strong> <strong>Kırım</strong> <strong>Kanalı'ndan</strong> <strong>Kırım</strong> halkına su temini kesildi, yarımadanın elektriğini sağlayan elektrik hatları havaya uçurulduğu ve kendilerinin de bir bombanın patlamasını organize ettiği iddia ediliyor.</div> <div>Bazı iddialar her ne kadar tam kanıtlanamasa da <strong>Cemilev’den</strong> daha yüksek ‘<strong>IQ’ye</strong> sahip muhalifi, <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarını</strong> geleceğe taşıyacak olan projelerini <strong>Türkiye'de</strong> bulunan zengin <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarına</strong> kabul ettiren <strong>Yuri</strong> <strong>Osmanov’un</strong> <strong>1993</strong> yılında <strong>Kırım’da</strong> öldürülmesinin azmettiricisinin <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev</strong> olduğunu tüm <strong>Kırım’da</strong> yaşayan <strong>Tatarlar</strong> konuşmakta.</div> <div><strong>Kırım’da</strong> konuştuğum pek çok yaşlı, <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarının</strong> söylediği, <strong>Yuri</strong> <strong>Osmanov</strong> <strong>Cemilev</strong> çetesinin kurduğu suç organizasyonunu çökertip, onun yerine <strong>Ukrayna</strong> ile <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> kavgasız bir şekilde haklarını alabilmesinin yolunu açabilecek akıllı bir insan olduğu idi. </div> <h3><strong>Kırım Suç Çetesi ve Vurgunlar!..</strong></h3> <div><strong>Türkiye’de</strong> halk ve devlet nazarında tıpkı zamanında “<strong>Gülen</strong> <strong>hareketi</strong>” kadar saygı ve sevgi duyulan <strong>Refat</strong> <strong>Çubarov</strong> ve <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev</strong>, <strong>Kırım'da</strong> yaşadıkları müddet içerisinde <strong>Kiev'deki</strong> ve <strong>ABD’deki</strong> efendilerini memnun etmek için <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarını</strong> her türlü acıya mahkum etmeye hazırdılar. Hatta bu uğurda “<strong>Kırım’ı içerisinde yaşayan, o uğruna ölürüz dedikleri Kırım Tatarlarını bombalayıp, askeri yoldan geri almayı</strong>” bile belirtiler <strong>TV</strong> ekranlarında.</div> <div><strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarını</strong> desteklemek için <strong>Türkiye'den</strong> bağış toplamak, <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev'in</strong> kendisi için büyük bir iş imparatorluğu kurmasına olanak sağladı. Hatta <strong>Türkiye’de</strong> fabrika sahibi <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> yanında işe soktuğu hemşerilerinden bile aylık <strong>komisyon</strong> aldığı bilinen bir gerçek!</div> <div>Örneğin; <strong>Cemilev</strong>, <strong>Kırım’da</strong> kurulan <strong>İmdat</strong> <strong>Bank'ın</strong> tek sahibiydi ve tüm <strong>para</strong> <strong>akışları</strong> ona sorularak yapılırdı.</div> <div><strong>Ukrayna</strong> devletinden gelen paralar, <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> “<strong>bankamız</strong>” diye yatırdığı paralar vesaire hepsi çalındı ve bilinmeyen bir yönde ortadan kayboldu. <strong>Ukrayna,</strong> neden mi onlara para veriyordu?</div> <div>Hani <strong>Stalin</strong> <strong>sürgünün</strong> her yıl dönümünde “<strong>Sovyetler</strong> <strong>şöyle</strong> <strong>kötü</strong>” diye <strong>Türkiye</strong>’de ağlıyorlar ya, işte o <strong>sürgünde</strong> kaybedilen <strong>mülklerin</strong> <strong>geri</strong> <strong>iadesini</strong> kapsıyordu o paralar ve <strong>Cemilev,</strong> o paralar sayesinde <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarına</strong> şantaj yapıp, siyasi çıkarları için halkı izinsiz miting yapmak için topluyordu.</div> <div>Mitinglere gelmeyen aileler ise bu fonlardan mahrum bırakılmak ile tehdit ediliyordu. <strong>Türkiye</strong> <strong>Cumhuriyeti’nin</strong> bu konulardan muhtemelen hiç bilgisi olmadı, çünkü bölgeye gönderilen <strong>diplomat</strong> ve <strong>bürokratlar</strong> genelde <strong>İngilizce</strong> bildikleri için o bölgede <strong>istihbarat</strong> da yapamıyorlardı. Bunu çok iyi bilen <strong>Cemilev</strong> ve çevresi, -iddialara göre; o dönem- <strong>MİT</strong> ve <strong>Türk</strong> <strong>Dışişlerini</strong> avucunun içine almış, tabiri caizse onları adeta oynatıyordu.</div> <div><strong>Ukraynalı</strong> kolluk kuvvetleri ve <strong>Ukrayna</strong> <strong>Başsavcılığı'ndan</strong>, <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarına</strong> konut inşası amaçlı bu fon bankası aracılığıyla çok sayıda hırsızlığın kaydedildiğini gösteren çok sayıda belgede var.</div> <div><strong></strong></div> <div><strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev'i</strong> zenginleştiren yasadışı mali işlemler onun Türkiye'deki temsilcisi olan bir kişi tarafından idare edilmekte. Savcılarımız tarafından <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev’in</strong> <strong>Türkiye’de</strong> kimlere para verdiği ve kimleri zenginleştirip fabrika sahibi yaptığı, <strong>Kırım</strong> <strong>Türkleri</strong> yardımlaşma derneği <strong>İstanbul</strong> <strong>Başkanı</strong> <strong>Celal</strong> <strong>İçten</strong> ve “<strong>Tika’da görev yapmış, şu anda Kırım Tatar Dernekleri başkan yardımcılığı</strong>” yapan <strong>İsmet</strong> <strong>Yüksel'in</strong> sorgulanması ve ilgili banka hesaplarının geriye dönük araştırılmasıyla kolayca bulunabilir, fakat bu yapılmayacak, çünkü bunu yapan savcıya hemen Türk düşmanı yaftası yapıştırılır.</div> <div></div> <div>-İsmet Yüksel, TİKA eski yetkilisi</div> <div>Yukarıda da yazdım, <strong>Cemilev’in</strong> bağlantılı olduğu kişilerin yanına çalışmaya yerleştirilen <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarları</strong> maalesef kendi hemşerileri tarafından soyuluyor, tıpkı “<strong>Banker</strong> <strong>Bilo</strong>” filmindeki gibi.</div> <div>Tüm bunların bilgisi ve belgesi halen <strong>Kırım’da</strong> faaliyet gösteren “<strong>Milli</strong> <strong>Fırka</strong>” adlı oluşumun internet sitesinde kayıtlı!</div> <div><strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev</strong> ve çevresinin <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> faaliyetlerinin ihtiyaçları için <strong>Türkiye'den</strong> aldığı fonlarla ilgili başka hırsızlıklar yaptığına dair kanıtlar var.</div> <div>Örneğin; daha önce sizin için önünde video çektiğim, <strong>2011</strong> yılında <strong>Kırım'ın</strong> <strong>Bahçesaray</strong> şehrinde bulunan <strong>16</strong>. <strong>yüzyıldan</strong> kalma ünlü <strong>Zincirli</strong> <strong>Medrese’nin</strong> restorasyonu için <strong>TİKA,</strong> bu amaçla <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev'e</strong> <strong>2 milyon 750 bin dolar</strong> tahsis etti. Restorasyon yapacak şirket belirlendi ancak şirket, herhangi bir ödeme almadığı için çalışmaları kısa sürede durdurdu. Aynı zamanda <strong>Türkiye'ye</strong> tüm çalışmaların tamamlandığı yönünde bir rapor da gönderildi.</div> <div>Hayatı boyunca hiçbir meslek dalında çalışmamış, sadece hapse girip, <strong>siyasetçilik</strong> oynayan <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev’in</strong> ailesinin geçimini <strong>Bahçesaray</strong> gibi çok güzel bir yerde yaşaması için tabii ki <strong>ABD</strong> ve <strong>Türk</strong> fonlarını kendisine hortumlaması, çevresindeki insanları cahil bir adamın çevresinde tutmak için büyük paralara ihtiyacı vardı.</div> <h3><strong>"Hizmet Hareketi" ve Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu...</strong></h3> <div><strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev</strong> ve “hizmet hareketi”ni birbirine bağlayacak somut bir delili internetin dehlizlerinde arasanız da bulamazsınız, onu ilişkilendirecek yegane şey aslında yanı başında duruyor ve görmek isteyenler çok iyi görür.</div> <div><strong>1990'lı</strong> yıllarda <strong>Gülen</strong> <strong>Hareketi</strong> dağılmış eski <strong>Sovyet</strong> ülkelerinde okullar açarken, en rahat olduğu ülke <strong>Ukrayna</strong> idi.</div> <div>Bunlardan birisi ise <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> çoğunluk olarak yaşadığı <strong>Kırım’ın</strong> <strong>Bahçesaray</strong> şehrinde idi.</div> <div><strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev’in</strong> “<strong>oğlum</strong>” dediği, <strong>Türkiye</strong> ziyaretlerinde <strong>Cumhurbaşkanlığımıza</strong> elini kolunu sallayarak giren, şimdinin <strong>Ukrayna</strong> <strong>Savunma</strong> <strong>Bakanı</strong> olan <strong>Rustem</strong> <strong>Umerov</strong> işte bu okuldan mezun!</div> <div><strong>Ukraynaca</strong> olan haberin, “Google çeviri” ile tercümesini yaptığımızda bakın neler yazıyor!</div> <div></div> <div>“1993-1998 yılları arasında Tankove köyünde (Kırım'ın Bahçesaray ilçesi) bulunan Eğitim ve Bilim Bakanlığı'nın üstün yetenekli çocuklara yönelik Kırım yatılı okulunda okudu. Türk gazetesi Cumhuriyete göre bu Gimnasyum (okul) Türkiye'de "terörist" olarak kabul edilen Türk vaiz ve halk figürü Fetullah Gülen'in eğitim ağının bir parçasıydı ve Fetullah Gülen'in kendisi de 2016'da askeri darbe girişiminde bulunmakla suçlanıyor.</div> <div></div> <div><strong>Umyerov</strong>, liseden mezun olduktan sonra burs alarak <strong>ABD</strong> <strong>Dışişleri</strong> Bakanlığı tarafından finanse edilen Future Leaders Exchange (FLEX) programı kapsamında ABD'de staj yaptı.”</div> <div>İşte durum budur, <strong>Bahçesaray</strong>’da bir okul olacak ve <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev’in</strong> “hizmet” denilen <strong>ABD</strong> kuruluşu ile ilişkisi olmayacak öyle mi?</div> <div>Üstelik <strong>Ukrayna,</strong> uzun yıllar <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> haklarını ve hukukunu çiğnerken <strong>Rustem</strong> <strong>Umerov’un</strong> <strong>Ukrayna</strong> <strong>Savunma</strong> <strong>Bakanlığına</strong> getirilmesi de öyle çok üstün yetenekleri olduğu ile açıklanamaz, çünkü bu çete mensupları, <strong>Türkiye</strong> ve <strong>Ukrayna’da</strong> çok rahat dolaşıyorlar ve <strong>ABD’de</strong> olan efendilerine bilgi akışı sağlayarak, büyük işler kotarıyorlar ve her taraftan tulumbalarını dolduruyorlar.</div> <div>İşe yerleştirdiği insandan bile “<strong>Kırım</strong> <strong>davasına</strong> <strong>katkı</strong>” diye <strong>komisyon</strong> alan bu çete üyeleri, pek tabii <strong>Gülenciler</strong> ile içli dışlı idi, üstelik bunlar ile <strong>TİKA’yı</strong> da beraber soyuyorlardı, düşünsenize; <strong>Cumhurbaşkanının</strong> emir subayı olarak görev yapan <strong>Gülencilerin</strong> <strong>TİKA</strong> gibi para dağıtan bir kurumu boş bırakması mümkün mü?</div> <div>İşte değirmenin suyunun nasıl ve nereden aktığını ben sizlere anlattım.</div> <div>Umarım bu yazıdan sonra <strong>TİKA’nın</strong> <strong>Kırım</strong> için yapmış olduğu ödemelerin geriye dönük sorgusunu yapacak uzmanlar <strong>Kırım’a</strong> gelip, olan biteni yerinde görür ve <strong>Türkiye</strong> <strong>Cumhuriyetindeki</strong> tüyü bitmemiş yetim hakkının nerelere harcanmadığını anlarlar.</div> <div>Unutmayın! Benim anlattıklarımın tümü <strong>Cemilev’in</strong> <strong>Kırım’da</strong> yaşadığı zamanı anlatıyor, bir de <strong>Ukrayna’ya</strong> kaçtıktan sonra <strong>Türkiye’den</strong> çaldıkları var.</div> <div>Örneğin; <strong>Ukrayna’nın</strong> bütçe ayırmadığı ama her ne hikmetse sadece <strong>TİKA’nın</strong> bütçe akıttığı <strong>Kiev’de</strong> bulunan <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> yapıları gibi…</div> <div><strong>Ukrayna</strong> vatandaşı olan ve <strong>Kiev</strong> ile çeşitli şehirlerde yaşayan <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> bu yapılarına <strong>Ukrayna</strong> devletinin değil de, <strong>Türkiye’nin</strong> fon gönderdiğini ülkemizde kaç gazeteci sorguladı?</div> <div>Şimdi sizleri bu konuyla alakalı çektiğim video ile baş başa bırakıyorum ve bu adamın, ölmeden önce mahkemelerimizce yargılanmasını diliyorum.</div> <div>.</div> <div><strong>Cem Kıran, dikGAZETE.com</strong> </div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=Oq6KEcMZGok&t=4s</div> <div></div>