<h3><span><strong>UKRAYNA, MUHALİFLERİ ASKERE ALIP ÖLDÜRÜYOR</strong></span></h3> <div><strong>MOSKOVA</strong></div> <div><strong>2022</strong> yılından bu yana <strong>Ukrayna’nın</strong> kirli siyaseti ve aşırı sağcı grupların devleti kendilerine oyuncak edip, baskı, şantaj, adam kaçırma yolu ile siyaseti dizayn ettiği herkesçe bilinen bir gerçek olarak günümüze yansıdı.</div> <div><strong>Sovyetler</strong> <strong>Birliği</strong> zamanı ve dağılmasından bu yana da <strong>Ukrayna</strong> her zaman, kamu hırsızlarının, mülke el koymaların yaşandığı en problemli bölge olmuştur. Hatta suç gruplarının <strong>Odesa’da</strong> aymazca hareket etmesi yüzünden <strong>Sovyetler</strong> <strong>Birliği</strong> <strong>Mareşali</strong> <strong>Jukov</strong> bile o bölgedeki düzensizliği bitirmesi için, <strong>Stalin</strong> tarafından <strong>Ukrayna’ya</strong> gönderilmiştir.</div> <div>Şimdilerde ise <strong>Ukrayna’da</strong> yönetimi ele geçiren elitler, olası bir <strong>barış</strong> <strong>anlaşması</strong> sırasında öne çıkmamaları için <strong>muhalifleri</strong> temizlemenin çok legal bir yolunu bulmuş! </div> <div><strong>2024</strong> yılında <strong>Ukrayna'dan</strong> kaçan “<strong>Halkın</strong> <strong>Hizmetkarı</strong> <strong>Partisi</strong> (Zelenski’nin partisi) <strong>Verhovna</strong> <strong>Rada</strong> <strong>Odesa</strong> milletvekili, <strong>Ukraynalı</strong> siyaset bilimci <strong>Artyom</strong> <strong>Dmitruk’un</strong> anlatımına göre, <strong>Ukrayna</strong> yönetiminin kuduz köpek gibi sokaklardan erkekleri toparlamak ile görevlendirdiği, sivillerden de oluşan <strong>TCC</strong>, (Askere alım birimi) artık sokaktan erkekleri karga tulumba alıp, cepheye gönderirken, diğer yandan <strong>Zelensky</strong> yönetimini kınayan, eleştiren, ilerideki <strong>değişim</strong> <strong>hükümetinde</strong> görev alacak potansiyel yöneticileri orduya alıp, onların eğitimsiz, silahsız bir şekilde cepheye gönderildiğini aktardı.</div> <div></div> <div>-Artom Dimutruk, Ukraynadan kaçan vekil…</div> <div><strong>“Zelensky</strong> yönetiminin daha tehlikeli gördüğü <strong>muhaliflerin</strong> ise, evlerinden alınıp, bir sokağın köşesinde <strong>enselerinden</strong> vurulup öldürüldüğünü, ölenlerin yakınlarına da, bu insanların <strong>cephede</strong> <strong>kahramanca</strong> <strong>öldüğü</strong> haberi veriliyor” diye aktarıyor <strong>Artyom Dmitruk.</strong></div> <div>Bu anlatılanları <strong>1940</strong>’larda <strong>Almanya</strong> da yaşamıştı. <strong>SS</strong> <strong>Birliklerinin</strong> fanatik askerleri, sadece <strong>Yahudileri</strong> değil, <strong>Hitler’e</strong> inanmayan safkan <strong>Almanları</strong> da vurup öldürmüş, pek çok siyasi cinayetin haberini savaştan sonra öğrenmiştik. Dolayısı ile <strong>21</strong>. <strong>Yüzyılda</strong> aşırı milliyetçiliğin bu kadar nobran bir şekilde yaşanacağını öngöremeyen <strong>liberal</strong> kesimler, bir kez daha yanılmış, <strong>hümanist</strong> yaklaşımlı kişilerin her düşünceyi özgür kılmaya çalışmalarının ne kadar tehlikeli boyutlara ulaşacağını deneyimleyip gördük.</div> <div>Tabii, bu kadar tecrübenin bu yüz yıl içerisinde yaşanması için binlerce insan acılar çekip, hayatlarını kaybetti.</div> <h3><strong>ÖLÜME SEFERBERLİK…</strong></h3> <div><strong>Amerikan</strong> propagandasının itici güçlerinden biri olan <strong>Washington</strong> Post gazetesine göre <strong>2024</strong> yılında <strong>Ukrayna,</strong> <strong>seferberlik</strong> adı altında <strong>200</strong> <strong>bin</strong> <strong>askeri</strong> ölüme yolladı. Ancak bu <strong>seferberlik</strong> de kayıpları karşılamaya yetmedi. Gazetenin yazısında, <strong>Ukrayna</strong> <strong>Silahlı</strong> <strong>Kuvvetlerinin</strong> <strong>Pokrovsky</strong> yönünde görev yapmış tabur komutanı <strong>Taras'ın</strong> sözlerine de yer verildi. <strong>Kayıpların</strong> kesin sayısının bilinmediğini ancak bunların korkunç olduğunu belirtiyor bu komutan.</div> <div>Geçtiğimiz günlerde <strong>Ukrayna'da</strong> <strong>18</strong> <strong>yaşından</strong> itibaren erkek nüfusun <strong>seferber</strong> edilmesine ilişkin bir kararın hazırlanıp kabul edileceğine dair haberler çıkmıştı. <strong>18 Mayıs 2024'te</strong> <strong>Ukrayna'da</strong> seferberliğin sıkılaştırılmasına ilişkin yasa yürürlüğe girdi. Yeniliklere göre, <strong>askerlik</strong> hizmetinden hariç olan kişiler, <strong>yurt</strong> dışına seyahat etme, fonlarını kullanma, araba kullanma, emlak işlemleri yapma ve pasaport ve yabancı pasaport gibi belge düzenleme haklarını kaybedecek.</div> <div>Kısacası; insanlara nefes aldırmayarak, dikenli tellerin altından, bu gibi akan nehri karanlıkta geçip, <strong>ülkeden</strong> <strong>kaçamasınlar</strong> diye önlem alıyor <strong>Ukrayna</strong>.</div> <div>Peki tüm bunları <strong>özgür</strong> <strong>bir</strong> <strong>ülke</strong> olmak için mi yapıyor?</div> <div>Tabii ki hayır!..</div> <div><strong>Ukrayna</strong> devletini yönetenler halkı için bir şeyler yapmak isteselerdi, öncelikle <strong>Donbass</strong> bölgesinde bulunan <strong>Donetsk</strong> şehrini bir iş adamının keyfine bırakmaz, orada yaşayan vatandaşlarını şehrin zengin maden yataklarından kazanılan paralar ile ihya ederdi. Uzun yıllar <strong>savaş</strong> <strong>riski</strong> olmadan, <strong>savunma</strong> sanayisine <strong>büyük</strong> <strong>bütçeler</strong> ayırmak zorunda kalmadan yaşayan bir devleti, her yıl <strong>soyan</strong> aç gözlü yöneticiler, bu ülkeyi <strong>Amerika’nın</strong> kurbanlık koyun deposuna çevirerek, kendi insanlarını <strong>Rusya’nın</strong> önüne attı.</div> <div>Bu saatten sonra <strong>Ukrayna</strong> halkının yapacağı en büyük seferberlik, <strong>borçlanmadan</strong> dolayı <strong>aç</strong> ve <strong>sefil</strong> kalacak <strong>halkını</strong> <strong>doyurma</strong> <strong>seferberliği</strong> olacaktır.</div> <h3><strong>Ukrayna ve Kırım Çetesi…</strong></h3> <div><strong></strong></div> <div><strong>Ukrayna</strong>, <strong>Sovyetler</strong> <strong>Birliği’nin</strong> enerjisini tüketen, yoz bölge insanlarının umursamaz tavırları ile <strong>bedavadan</strong> <strong>bağımsızlık</strong> kazanmış bir bölgesiydi.</div> <div><strong>Sovyetler</strong> <strong>Birliği’nin</strong> günahlarını, <strong>Rusya</strong> <strong>Sovyetine</strong> yükleyen <strong>Ukrayna’nın</strong> siyasileri, bu yüzden hep <strong>temiz</strong> siyasetçiler gibi <strong>Batı</strong> ile maddi ilişkiler kurdu. Bunların en belirgin olanları ise <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarlarının</strong> hamiliğine soyunan bir grup köylü takımı idi.</div> <div><strong>Ukrayna</strong> döneminde sürgünden dönen insanlara verilecek arazi ve evlerin listesini ellerine geçiren bu çete, <strong>Ukrayna</strong> yöneticilerine ve <strong>Rusya</strong> yöneticilerine karşı <strong>Kırım</strong> <strong>Tatar</strong> halkını her daim kendi siyasal çıkarları için mitinglere çağırmakta bir beis görmediler.</div> <div>Bu mitingler ile beraber <strong>Batıda</strong> da kendilerini “<strong>zavallı sürgün halkı</strong>” olarak lanse edip, oradan hatırı sayılır <strong>fonlar</strong> alarak çok büyük <strong>zenginlikler</strong> elde ettiler.</div> <div><strong>Eskişehir’e</strong> yerleşmiş, <strong>Türkiye’de</strong> hatırı sayılır zenginliklere ulaşmış <strong>Kırım</strong> <strong>Tatar</strong> kökenli insanların bu çete tarafından “<strong>davaya</strong> <strong>destek</strong>” adı altında yaptığı <strong>enayi</strong> <strong>vurgununu</strong> yazmıyorum bile.</div> <div><strong>“Enayi</strong> <strong>vurgunu”</strong> dedim, çünkü hiçbir zaman <strong>verilen</strong> <strong>paraların</strong> <strong>nereye</strong> <strong>harcandığını</strong> sorgulayan büyük bir kesim olmadı <strong>Türkiye'de</strong> yaşayanların içerisinde. Arada meraklı <strong>Kırım</strong> <strong>Tatarı</strong> kişiler çıkarsa da zaten <strong>meclis</strong> denilen çete, onları hemen <strong>aforoz</strong> edip <strong>Rusçuluk</strong> ile suçluyor.</div> <div>Bu çete ve onun <strong>Türkiye’de</strong> yaşayan uzantıları, devleti bile dolandırdı. Şimdi “<strong>devlet</strong> <strong>dolandırılır</strong> <strong>mı</strong>” demeyin; “<strong>Selçuk</strong> <strong>Parsadan”</strong> diyeyim siz anlayın (Zamanın Başbakanı Tansu Çiller’den, devletin örtülü ödeneğinden yüklü bir meblağ para almıştı Parsadan)!.. Özellikle siyasal <strong>İslamcıları</strong> <strong>dolandırmak</strong> ve <strong>aldatmak</strong>, bu çete tarafından daha basit, çünkü tarihlerini <strong>Kadir</strong> <strong>Mısırlıoğlu'ndan</strong> öğrenen bu siyasetçiler, <strong>Rusya</strong> ve <strong>sürgün</strong> denilince, ötesine berisine bakmaz, <strong>politika</strong> güder ve para verirler bu tip insanlara. Kandırıldıklarını anladıkları zaman da gerisi malum. Allah Affetsin…</div> <div>Fakat zaman, internetin olmadığı bir zaman değil, her şeyin <strong>televizyoncuların</strong> elinde olmadığı bir zamanda da değiliz ve <strong>gerçekler</strong> artık bu tür çetelerin suratına suratına patlıyor.</div> <div>Örneğin; “<strong>Rusya Kırım Tatar Türklerine baskı uyguluyor</strong>” dedikleri anda artık öyle olmadığı hemen gösterilebilinir. Yıllardır “<strong>Ruslar bizi sürgün etti</strong>” türküsünü okuyan <strong>Mustafa</strong> <strong>Cemilev</strong> ve avanesinin, <strong>Türk</strong> kamuoyuna anlatmadığı, <strong>Kırım</strong>, <strong>Bahçesaray</strong> ilçesinde yapılan <strong>Sürgün</strong> anıtı.</div> <div><strong>Rusya,</strong> böyle bir anıt yapıyor fakat <strong>Türkiye’nin</strong> haberi yok, peki kimin işine gelmez bunun duyulması?</div> <div><strong>Ezanların</strong> <strong>Kırım</strong>’da okunması, okullarda ana dillerinde eğitim alan çocukların bilinmesi, sosyal tesislerin yenilenmesi, <strong>Kırım’ın</strong> ortasına <strong>Rusları</strong> kıskandıracak bir <strong>cami</strong> yapılması…</div> <div>Bunların bilinmesi kimlerin işine gelmez?</div> <div><strong>Kırım’da</strong> yaşayan <strong>Tatarların</strong> vekilleri, geçtiğimiz ay, <strong>sayın</strong> <strong>Cumhurbaşkanımıza</strong> açık bir çağrı yaptı ve “<strong>artık</strong> <strong>yeter</strong>” dedi!</div> <div>Peki neden bunu dedi, içeriği nedir bu çağrının?</div> <div>İşte tüm bu soruların cevaplarını, <strong>Rusya</strong> zamanında <strong>Kırım</strong>’da yapılanları, “Youtube” kanalım için hazırladığım alttaki videoda bulacaksınız.</div> <div>İyi seyirler!..</div> <div>.</div> <div><strong>Cem Kıran, dikGAZETE.com</strong></div> <div>https://www.youtube.com/watch?v=WfDJ5SCPvWY</div> <div></div> <div></div>