Lale Devri tespitlerinden, günümüze sorular

Lale Devri tespitlerinden, günümüze sorular

Lale Devri tespitlerinden, günümüze sorular Lale Devri tespitlerinden, günümüze sorular

Bizler millet olarak geçmişimizden dersler çıkarıp geleceğe emin adımlar ile yürümesi gereken, güçlü devleti sosyal yaşantımızın her yerinde hisseden insanlar olmalıyız.

Tarih bilimi, yer ve zaman bildirerek bizlere geçmişte yaşanan olayların iç yüzünü anlatmaktadır. Tarih bazen devletlerin, diğer devletler yanında yüceliğini, kadimliğini, uygarlığını temsil eder.

Türk Milleti olarak uzak ve yakın tarihimizi yokladığımız vakit, devlet yönetiminden tutunda, milletin sosyolojik durumu hakkında birçok malumat kendini sergiler.

İşte bunlardan birisi ise "Lale Devri" zamanına tesadüf etmektedir. 

Osmanlı Devletinin Lale Devri, bizlere “Usül-al Hikem fi Nizam-al-Ümem” adlı bir eserle seslenir. Bu eser, Matbaacı İbrahim Müteferrika tarafından kaleme alınmıştır.

Düşünce ve devletin işleyiş yapısı açısından eser çok önemlidir. Bu yapıtında İbrahim Müteferrika, Monarşi, Aristokrasi ve Demokrasi gibi devlet yönetimlerinden söz etmiştir.

Osmanlıların geri kalış nedenleri üzerinde durmuştur. Ona göre bu nedenlerin başlıkları şunlardır:  

1- Dış dünyadaki medeniyeti bilmemek,

2- Orduda düzensizlik ve disiplinsizlik, 

3- Askerlik alanında saygısızlık. 

4- Devlet yöneticilerinin yetersizliği.

5- Adalete sırt çevirme.

6- Rüşvet ve hazineyi kötüye kullanmak. 

7- Yasaları hiçe saymak.

8- Dar düşünce ve bilginlerin düşüncelerine saygısızlık.

Yukarıda bulunan sekiz maddelik açıklama Osmanlı Devletinin gerileme nedenleridir. Günümüzde bu maddelerden hangileri halen geçerliliğini yitirmeden kendini muhafaza etmektedir?

Ülke olarak birinci maddede belirtilen, dış dünya medeniyetlerini ve fikirlerini yeterince tanıyor muyuz? Bu medeniyetler hakkında bilim dünyamız ne tür çalışmalar yapmaktadır? Mevcut yapılan çalışmalar analiz edildiğinde, bu dış medeniyetlerin ülkemize ve devletimize, dolayısı ile milletimize tesiri-faydası nedir?

İkinci ve üçüncü maddedeki hadiselerden hangileri tamdır? Malumunuz yakın tarihimizde "15 Temmuz" denilen bir kalkışmayı yaşamış devletimiz bulunmaktadır. Bu kalkışmada baş at olan Ordumuz, günümüzde devlete karşı ne kadar saygılı ve itaatkardır?

Dördüncü maddede bulunan devletimizi yönetenler, işlerinde ne kadar liyakat sahibiler? Siyasi otoritenin atamaları ile yapılan liyakat, ülkenin tüm sinir uçlarına kadar tesir edecek güçte midir? Değilse, devlet yönetimi liyakat üzerine almış olduğu tedbirler nelerdir?

Beşinci maddede bulunan adalet mekanizması, devleti omuzlarında taşıyan sarsılmaz bir gücü temsil eder.

Ülkemizde, adalet mekanizması dahilinde, adalet dağıtan kurumlar, politika ve siyasi erklerden bağımsız olarak ne derecede hüküm veriyorlar? Hükmün mazbatasını vicdanında taşıyan Hakimler, ne derece bulundukları mevki rahatını göz ardı ederek, siyaseten yanlış yapanlara hükmünü dayata biliyor?

Altıncı maddede bulunan devlet hazinesi, ne derece vergisini peşinen ödeyen milletin hizmetinde? Devlet hazinesi ülkesi için fedakarlık yapan esnaf ve ailesini ne derecede garanti altına almaktadır? Ülke hazinesi siyasi otorite tarafından yüksek para sahibi yapılar ve şirketlere kapılarını ardına kadar açıyor mu? Devlet hazinesinden ülkenin geleceğini oluşturacak nesle ne derecede pay ayrılmıştır? Devlet hazine sadece siyasi otoritenin, siyasi muktedirliği için harcanacak bir sermaye olarak gören, siyasi otoriter zihniyet var mıdır?

Yedinci maddede bulunan yasaları hiçe sayma konusunda, ceza ve infaz evlerinin doluluğu buna cevap verecektir. Ülkemizde ceza ve infaz evleri ne derece doludur? Dolu ise bu doluluk, ülkedeki adaletin etkinsizliğinden dolayı, suçun meşrulaştırılma yolunda ilerlemesi ola bilir mi? Ülkemizde yaşayan insanlarımız yasaların etkin gücüne itimadı nedir? Suç işlemek insanlarımız için ne derece caydırıcılıktır? Adalet mekanizması dahilinde, siyasi otorite lehine suç işleyenler, ne derece korunmakta ve böylelikle suç işleme konusunda zararsız emsal teşkil etmektedirler?

Sekizinci maddedeki hukuk başta olmak üzere, akademik camia ve siyasi yapıları eleştiren ve yapıcı çözüm önerileri sunan zihinlere karşı yaptırımlar ne durumdadır? Devletimiz, siyasi otorite emri ile kendini yöneten siyasi erkin yanlışlarını görüp ikaz eden zihinlere tahammülü ne derecededir? Bilim ve ilim yolunda ülkemizi diğer ülkeler arasında ön sıralara sokacak olan devlet ve siyasi projeler nelerdir? Ülkemizin yüksek öğretim kurumlarında yetişip, kabuğuna sığmayan sayısal-edebi zihinleri, farklı ülkelerde ikamete zorlayan ve umut olamayan fikirsizlik ve tedbirsizlik nedir?

Yukarıda Lale Devri zamanında sekiz maddelik tespiti, bendenizde günümüz için sorular halinde sizlere arz etmeye gayret ettim. Umarım yüksek bir vicdan çıkıp, bu suallere teker teker cevap verecektir…

Saygılarımla.

.

Emrah Bekçi, dikGAZETE.com

-Yazar / Yönetmen-

Bizler millet olarak geçmişimizden dersler çıkarıp geleceğe emin adımlar ile yürümesi gereken, güçlü devleti sosyal yaşantımızın her yerinde hisseden insanlar olmalıyız.

Tarih bilimi, yer ve zaman bildirerek bizlere geçmişte yaşanan olayların iç yüzünü anlatmaktadır. Tarih bazen devletlerin, diğer devletler yanında yüceliğini, kadimliğini, uygarlığını temsil eder.

Türk Milleti olarak uzak ve yakın tarihimizi yokladığımız vakit, devlet yönetiminden tutunda, milletin sosyolojik durumu hakkında birçok malumat kendini sergiler.

İşte bunlardan birisi ise "Lale Devri" zamanına tesadüf etmektedir. 

Osmanlı Devletinin Lale Devri, bizlere “Usül-al Hikem fi Nizam-al-Ümem” adlı bir eserle seslenir. Bu eser, Matbaacı İbrahim Müteferrika tarafından kaleme alınmıştır.

Düşünce ve devletin işleyiş yapısı açısından eser çok önemlidir. Bu yapıtında İbrahim Müteferrika, Monarşi, Aristokrasi ve Demokrasi gibi devlet yönetimlerinden söz etmiştir.

Osmanlıların geri kalış nedenleri üzerinde durmuştur. Ona göre bu nedenlerin başlıkları şunlardır:  

1- Dış dünyadaki medeniyeti bilmemek,

2- Orduda düzensizlik ve disiplinsizlik, 

3- Askerlik alanında saygısızlık. 

4- Devlet yöneticilerinin yetersizliği.

5- Adalete sırt çevirme.

6- Rüşvet ve hazineyi kötüye kullanmak. 

7- Yasaları hiçe saymak.

8- Dar düşünce ve bilginlerin düşüncelerine saygısızlık.

Yukarıda bulunan sekiz maddelik açıklama Osmanlı Devletinin gerileme nedenleridir. Günümüzde bu maddelerden hangileri halen geçerliliğini yitirmeden kendini muhafaza etmektedir?

Ülke olarak birinci maddede belirtilen, dış dünya medeniyetlerini ve fikirlerini yeterince tanıyor muyuz? Bu medeniyetler hakkında bilim dünyamız ne tür çalışmalar yapmaktadır? Mevcut yapılan çalışmalar analiz edildiğinde, bu dış medeniyetlerin ülkemize ve devletimize, dolayısı ile milletimize tesiri-faydası nedir?

İkinci ve üçüncü maddedeki hadiselerden hangileri tamdır? Malumunuz yakın tarihimizde "15 Temmuz" denilen bir kalkışmayı yaşamış devletimiz bulunmaktadır. Bu kalkışmada baş at olan Ordumuz, günümüzde devlete karşı ne kadar saygılı ve itaatkardır?

Dördüncü maddede bulunan devletimizi yönetenler, işlerinde ne kadar liyakat sahibiler? Siyasi otoritenin atamaları ile yapılan liyakat, ülkenin tüm sinir uçlarına kadar tesir edecek güçte midir? Değilse, devlet yönetimi liyakat üzerine almış olduğu tedbirler nelerdir?

Beşinci maddede bulunan adalet mekanizması, devleti omuzlarında taşıyan sarsılmaz bir gücü temsil eder.

Ülkemizde, adalet mekanizması dahilinde, adalet dağıtan kurumlar, politika ve siyasi erklerden bağımsız olarak ne derecede hüküm veriyorlar? Hükmün mazbatasını vicdanında taşıyan Hakimler, ne derece bulundukları mevki rahatını göz ardı ederek, siyaseten yanlış yapanlara hükmünü dayata biliyor?

Altıncı maddede bulunan devlet hazinesi, ne derece vergisini peşinen ödeyen milletin hizmetinde? Devlet hazinesi ülkesi için fedakarlık yapan esnaf ve ailesini ne derecede garanti altına almaktadır? Ülke hazinesi siyasi otorite tarafından yüksek para sahibi yapılar ve şirketlere kapılarını ardına kadar açıyor mu? Devlet hazinesinden ülkenin geleceğini oluşturacak nesle ne derecede pay ayrılmıştır? Devlet hazine sadece siyasi otoritenin, siyasi muktedirliği için harcanacak bir sermaye olarak gören, siyasi otoriter zihniyet var mıdır?

Yedinci maddede bulunan yasaları hiçe sayma konusunda, ceza ve infaz evlerinin doluluğu buna cevap verecektir. Ülkemizde ceza ve infaz evleri ne derece doludur? Dolu ise bu doluluk, ülkedeki adaletin etkinsizliğinden dolayı, suçun meşrulaştırılma yolunda ilerlemesi ola bilir mi? Ülkemizde yaşayan insanlarımız yasaların etkin gücüne itimadı nedir? Suç işlemek insanlarımız için ne derece caydırıcılıktır? Adalet mekanizması dahilinde, siyasi otorite lehine suç işleyenler, ne derece korunmakta ve böylelikle suç işleme konusunda zararsız emsal teşkil etmektedirler?

Sekizinci maddedeki hukuk başta olmak üzere, akademik camia ve siyasi yapıları eleştiren ve yapıcı çözüm önerileri sunan zihinlere karşı yaptırımlar ne durumdadır? Devletimiz, siyasi otorite emri ile kendini yöneten siyasi erkin yanlışlarını görüp ikaz eden zihinlere tahammülü ne derecededir? Bilim ve ilim yolunda ülkemizi diğer ülkeler arasında ön sıralara sokacak olan devlet ve siyasi projeler nelerdir? Ülkemizin yüksek öğretim kurumlarında yetişip, kabuğuna sığmayan sayısal-edebi zihinleri, farklı ülkelerde ikamete zorlayan ve umut olamayan fikirsizlik ve tedbirsizlik nedir?

Yukarıda Lale Devri zamanında sekiz maddelik tespiti, bendenizde günümüz için sorular halinde sizlere arz etmeye gayret ettim. Umarım yüksek bir vicdan çıkıp, bu suallere teker teker cevap verecektir…

Saygılarımla.

.

Emrah Bekçi, dikGAZETE.com

-Yazar / Yönetmen-