MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklaması, ABD'nin MHP’siz iktidar arayışı ile mi ilgili?

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklaması, ABD'nin MHP’siz iktidar arayışı ile mi ilgili?

MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli, 22 Nisan 2019'da “Başkanlık Divanı Toplantısı’nın Sonrasında” yapmış olduğu yazılı basın açıklamasında; “...Milli beka, Milli kimlik, Milli varlık ve kardeşlik için duyduğumuz kaygı verici gelişmelerin tamamı ve öngörülerimiz maalesef gerçekleşme yolunda hız kazanmıştır.

Bugünkü ülke tablosunda milletimizin sinir uçlarıyla oynanması şöyle dursun, milli sabır ve tahammül sınırları vahim derecede tahrip edilmiştir" belirlemesinde bulunmuştu.

Bir haftadır hiç TV programına çıkmadı, gazetecilerle görüşmedi. 

29 Nisan'da ne açıklayacak?

Çoğumuz bilir; Ayıya sormuşlar: “Bu sene armut nasıl olacak?" diye, o da “Bol olacak" demiş. “Peki nerden biliyorsun?" demişler… Ayı da “İşime öyle geliyor" diye cevap vermiş.

Kusura bakılmasın ama kamuoyu sanki bu ayıdan kopya çekiyor gibi!

Kamuoyunda en büyük beklenti Bahçeli'nin erken seçim yapılması önerisinde bulunması ve Cumhur İttifakından çekildiklerini açıklaması.

Devlet Bahçeli'nin gelişi, Doğu Perinçek'in yazısından belli olur mu?

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık'ta  "MHP niçin hedef alınıyor?" tartışmasını başlattı.

İlginç iddiaları gündeme taşıyan Perinçek,  28 Nisan 2019 günlü yazısında "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye İttifakı’, testi gibi oldu. İçine Atlantik suyu dolduran da var, Eskişehir’in Kaplan suyunu dolduran da var…” diyor. 

Kısaca şunları söylüyor:

- AK PARTİ içinde “Türkiye İttifakı”nı, ABD planları ile uyumlu hale getirmek isteyenlere dikkat çekiyor.

- Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu çevresinde oluşan grupların aynı yönde harekete geçtiklerini belirtiyor.

- AK Parti içinde bazı grupların ve milletvekillerinin, AK Parti’nin MHP ile ittifakını sorguladıklarını ve Tayyip Erdoğan’ı “Kürt Açılımı”ndan vazgeçtiği için eleştirdiklerini kaydediyor.

- ABD’nin sıcak para musluklarını açması için, Türkiye Hükümeti’nin önüne konan şartlara boyun eğmesini biricik çözüm olarak gördüğünü bildiriyor. 

- AKParti’de yuvalanmış muhalif grupların, ekonomide Atlantik koşullarına uymayı savunan CHP’nin güncel programıyla aynı çizgide olduklarını, ayrıca HDP ile ittifak ve Avrupa Özerklik Şartı’nın kabulü konusunda da CHP yönetimi ile birlikte hareket ettiklerini ifade ediyor.

- Washington Yönetimi’nin Türkiye'de kendi hükümet projesini piyasaya sürdüğünü ve ABD projesinin, Tayyip Erdoğan’ı “Davutoğlulaştırma projesi” olduğunu ve en önemlisi ABD'nin içinde MHP’nin ve VATAN PARTİSİ’nin bulunduğu bir hükümet istemediğini yazıyor.

Gözler Bahçeli’de… 

Her ne kadar Bahçeli'nin; Türkiye'yi yeni bir sürece taşıyacak hatta Ankara'da yönetim makaslarını değiştirecek açıklamasının vebalini Bahçeli'ye yıkma çabaları olsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu çıkışa hazırlıklı.

Bazılarına göre Bahçeli’nin, “18.81” mesajında kendisini Cumhurbaşkanı’nın “Denge ve Denetleme” makamı olarak göstermesi AK Parti'de hiç de hoş karşılanmadı. 

Neymiş efendim; “Cumhur İttifakı”nın daha çok MHP’ye yaradığını farketmişler. 

Bazı belediyelerin AK Parti’den MHP’ye geçmesi ve Büyükşehir belediyelerinde MHP’nin ilçe belediyelerinde öne çıkmasına karşın Büyükşehir Belediye Başkanlıkları CHP’ye geçmişmiş.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına “çok kızdığı” falan yazılıp çizildi.

 Hatta, Fehmi Koru bu yorumların önünü açan kişiydi.

"MHP Genel Başkanı'nın seçimlerden sonra kendi oy oranlarını yüzde 18 olarak açıklaması ve ‘zafer kazandık’ sözleri, Erdoğan'ı çok tedirgin etmiş" olmasından dolayı Bahçeli'nin çıkıp ‘korkmayın’ diyeceği zaten beklenemez.

O halde Bahçeli ne diyecek?

Bahçeli'nin Pazartesi günü yapacağı “Çok önemli açıklama”nın tıpkı önceki yıllardaki birçok kritik açıklaması gibi siyasetin gidişatını değiştireceği söylenebilir.

2002'de DSP/MHP/ANAP koalisyon hükümetini yıktığı gibi, eğer gerçekten “Cumhur İttifakı”nı bozarsa ne olur?

Davutoğlu, Gül ve Babacan partilerine gün doğar mı?

Bir çok yorumlar, Devlet Bahçeli'nin yapacağı açıklamanın; “Türkiye İttifakı”nın önünü açacak "Cumhur İttifakı”nı bitiren  formatta olacağı yönünde. 

Bir başka açıklama konusu da “FETÖnün siyaset ayağı”nda yer alan isimleri bildiklerini ve bunlara yönelik hiçbir operasyon yapılmamasından duydukları rahatsızlık.

Ülkenin Bekası” yönünden “Türkiye İttifakı” ne kadar çözüm sağlayabilir!

Bu nedenle, Devlet Bey'in açıklamasının, "Beka üzerinden, erken seçimi işaret eden" üstü örtülü bir konuşma olması muhtemeldir.

Gönül dostu Muhammed Bak; Bahçeli'nin açıklamasının "Türkiye İttifakı" yani  “Seçim Hükümeti”nin kurulmasına yönelik “Cebri bir çıkış” olacağını, bunun da erken genel seçim ile sonuçlanacağını belirmişti.

Desenize 3 Kasım 2019'da erken genel seçim var!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli, 22 Nisan 2019'da “Başkanlık Divanı Toplantısı’nın Sonrasında” yapmış olduğu yazılı basın açıklamasında; “...Milli beka, Milli kimlik, Milli varlık ve kardeşlik için duyduğumuz kaygı verici gelişmelerin tamamı ve öngörülerimiz maalesef gerçekleşme yolunda hız kazanmıştır.

Bugünkü ülke tablosunda milletimizin sinir uçlarıyla oynanması şöyle dursun, milli sabır ve tahammül sınırları vahim derecede tahrip edilmiştir" belirlemesinde bulunmuştu.

Bir haftadır hiç TV programına çıkmadı, gazetecilerle görüşmedi. 

29 Nisan'da ne açıklayacak?

Çoğumuz bilir; Ayıya sormuşlar: “Bu sene armut nasıl olacak?" diye, o da “Bol olacak" demiş. “Peki nerden biliyorsun?" demişler… Ayı da “İşime öyle geliyor" diye cevap vermiş.

Kusura bakılmasın ama kamuoyu sanki bu ayıdan kopya çekiyor gibi!

Kamuoyunda en büyük beklenti Bahçeli'nin erken seçim yapılması önerisinde bulunması ve Cumhur İttifakından çekildiklerini açıklaması.

Devlet Bahçeli'nin gelişi, Doğu Perinçek'in yazısından belli olur mu?

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık'ta  "MHP niçin hedef alınıyor?" tartışmasını başlattı.

İlginç iddiaları gündeme taşıyan Perinçek,  28 Nisan 2019 günlü yazısında "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye İttifakı’, testi gibi oldu. İçine Atlantik suyu dolduran da var, Eskişehir’in Kaplan suyunu dolduran da var…” diyor. 

Kısaca şunları söylüyor:

- AK PARTİ içinde “Türkiye İttifakı”nı, ABD planları ile uyumlu hale getirmek isteyenlere dikkat çekiyor.

- Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu çevresinde oluşan grupların aynı yönde harekete geçtiklerini belirtiyor.

- AK Parti içinde bazı grupların ve milletvekillerinin, AK Parti’nin MHP ile ittifakını sorguladıklarını ve Tayyip Erdoğan’ı “Kürt Açılımı”ndan vazgeçtiği için eleştirdiklerini kaydediyor.

- ABD’nin sıcak para musluklarını açması için, Türkiye Hükümeti’nin önüne konan şartlara boyun eğmesini biricik çözüm olarak gördüğünü bildiriyor. 

- AKParti’de yuvalanmış muhalif grupların, ekonomide Atlantik koşullarına uymayı savunan CHP’nin güncel programıyla aynı çizgide olduklarını, ayrıca HDP ile ittifak ve Avrupa Özerklik Şartı’nın kabulü konusunda da CHP yönetimi ile birlikte hareket ettiklerini ifade ediyor.

- Washington Yönetimi’nin Türkiye'de kendi hükümet projesini piyasaya sürdüğünü ve ABD projesinin, Tayyip Erdoğan’ı “Davutoğlulaştırma projesi” olduğunu ve en önemlisi ABD'nin içinde MHP’nin ve VATAN PARTİSİ’nin bulunduğu bir hükümet istemediğini yazıyor.

Gözler Bahçeli’de… 

Her ne kadar Bahçeli'nin; Türkiye'yi yeni bir sürece taşıyacak hatta Ankara'da yönetim makaslarını değiştirecek açıklamasının vebalini Bahçeli'ye yıkma çabaları olsa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan bu çıkışa hazırlıklı.

Bazılarına göre Bahçeli’nin, “18.81” mesajında kendisini Cumhurbaşkanı’nın “Denge ve Denetleme” makamı olarak göstermesi AK Parti'de hiç de hoş karşılanmadı. 

Neymiş efendim; “Cumhur İttifakı”nın daha çok MHP’ye yaradığını farketmişler. 

Bazı belediyelerin AK Parti’den MHP’ye geçmesi ve Büyükşehir belediyelerinde MHP’nin ilçe belediyelerinde öne çıkmasına karşın Büyükşehir Belediye Başkanlıkları CHP’ye geçmişmiş.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına “çok kızdığı” falan yazılıp çizildi.

 Hatta, Fehmi Koru bu yorumların önünü açan kişiydi.

"MHP Genel Başkanı'nın seçimlerden sonra kendi oy oranlarını yüzde 18 olarak açıklaması ve ‘zafer kazandık’ sözleri, Erdoğan'ı çok tedirgin etmiş" olmasından dolayı Bahçeli'nin çıkıp ‘korkmayın’ diyeceği zaten beklenemez.

O halde Bahçeli ne diyecek?

Bahçeli'nin Pazartesi günü yapacağı “Çok önemli açıklama”nın tıpkı önceki yıllardaki birçok kritik açıklaması gibi siyasetin gidişatını değiştireceği söylenebilir.

2002'de DSP/MHP/ANAP koalisyon hükümetini yıktığı gibi, eğer gerçekten “Cumhur İttifakı”nı bozarsa ne olur?

Davutoğlu, Gül ve Babacan partilerine gün doğar mı?

Bir çok yorumlar, Devlet Bahçeli'nin yapacağı açıklamanın; “Türkiye İttifakı”nın önünü açacak "Cumhur İttifakı”nı bitiren  formatta olacağı yönünde. 

Bir başka açıklama konusu da “FETÖnün siyaset ayağı”nda yer alan isimleri bildiklerini ve bunlara yönelik hiçbir operasyon yapılmamasından duydukları rahatsızlık.

Ülkenin Bekası” yönünden “Türkiye İttifakı” ne kadar çözüm sağlayabilir!

Bu nedenle, Devlet Bey'in açıklamasının, "Beka üzerinden, erken seçimi işaret eden" üstü örtülü bir konuşma olması muhtemeldir.

Gönül dostu Muhammed Bak; Bahçeli'nin açıklamasının "Türkiye İttifakı" yani  “Seçim Hükümeti”nin kurulmasına yönelik “Cebri bir çıkış” olacağını, bunun da erken genel seçim ile sonuçlanacağını belirmişti.

Desenize 3 Kasım 2019'da erken genel seçim var!

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete