<h3><span><strong>PKK SİLAH BIRAKTI! SONRASINI KONUŞAN YOK. MİLLÎ DEVLET SÜRECİ NASIL YÖNETMELİ?</strong></span></h3> <div><span><strong>Dünü toprağa göm ki, yarınlar çiçek açsın…</strong></span></div> <div><span><strong>PKK’nın feshi Kürt’ün baskıdan ve zulümden kurtuluşu demektir.</strong></span></div> <div><span><strong>PKK, Kürt ile birlikte anılamaz/konuşulamaz.</strong></span></div> <div><strong>PKK’nın</strong> silah bırakması ciddi bir aşamadır. Evet <strong>Mao’cu</strong> <strong>Marksist</strong> <strong>PKK</strong> <strong>Mao’nun</strong> benzetmesi <strong>“Halk, deniz gerilla balık gibidir.”</strong> ilkesine göre mücadele alanını kaybetti. Ülke dışına atıldı. Peki, <strong>PKK</strong> yenilmişken neden bu fesih ile <strong>Türkiye</strong> yeni bir pazarlık sürecine girdi?</div> <div>Cevabı aranan soru bu…</div> <div>Unuttuğumuz temeller neler pekî?</div> <div><strong>Türkiye</strong> güçlü ve büyük bir devlettir. Dünyada ve bölgesinde bir yeri vardır.</div> <div><strong>Terörsüz</strong> <strong>Türkiye</strong> siyaset eliyle şekillenmiştir ancak bir <strong>Devlet</strong>/<strong>Millet</strong> Projesidir.</div> <div><strong>Emperyalizm</strong> bölgemizde sürekli terör örgütleri eliyle başta <strong>Türkiye</strong> olmak üzere <strong>Osmanlı Medeniyet Toprakları’nda</strong> iç savaşa varan çatışmalar çıkartmıştır. <strong>12</strong> <strong>Eylül</strong> öncesi çatışmalar, <strong>ASALA</strong>, <strong>PKK</strong>, <strong>DEV</strong>-<strong>SOL</strong>, <strong>DEV-YOL, TİKKO, FETÖ</strong> vd. düşününüz…</div> <div></div> <div>Ülke içinde sürekli canlı tutulan, etnikçilik, mezhep/tarikat ayrışmaları, siyasi ötekileştirme ve kamplaşmalar, ekonominin bozukluğu, adalet sorunu yeni kıvılcımlar çıkartılma riskini sürekli canlı tutmaktadır.</div> <h4><span><strong>PKK kimdir?</strong></span></h4> <div><strong>1850’li</strong> yıllardan itibaren özellikle <strong>İngiltere</strong>, <strong>Fransa</strong>, <strong>Rusya</strong> ve <strong>ABD</strong> eliyle desteklenip şekillendirilen <strong>Kürtçülük</strong> faaliyetlerini <strong>Marksist</strong>/<strong>Ateist</strong> <strong>İdeoloji</strong> ile silahlı teröre dönüştürdü. Malumları <strong>Kürtler</strong> dindar bir halktır. Dolayısı ile <strong>ateizm</strong> yerine <strong>dinle</strong> barıştı ancak <strong>Türk</strong> <strong>Milleti</strong> ile ortak geçmişten koparmak için <strong>Zerdüştlüğe</strong> özendirdi. <strong>Kürtlerin</strong> mevcut feodal yapısı ve dindarlığı ile de barıştı.</div> <div><strong>ABD</strong> ile ilişkileri özellikle <strong>Suriye</strong> ve <strong>Irak’ta</strong> görünür hale geldi. <strong>İsrail</strong> ile güçlü bağlar kurdu. Tabiî halkın gözünden bunlar kaçmıyor ancak, <strong>PKK</strong> bu <strong>50</strong> yıllık süreçte <strong>Kürtlerin</strong> imanını, töre ve terbiyesini hedef aldı. Sonuçta <strong>Türk</strong> <strong>Milleti’nden</strong> kopartılmış bir <strong>Kürt</strong> <strong>Kimliği’nin</strong> maalesef temellerini attı. <strong>Kürtleri</strong> imanından ve kardeşi <strong>Türk’ten</strong> kısmen de olsa uzaklaştırmayı başardı. <strong>PKK</strong>, aktif silahlı eylemlerden çok sadece <strong>Türkiye’de</strong> değil, <strong>İran</strong>, <strong>Irak</strong> ve <strong>Suriye’de</strong> ve diğer dış <strong>Kürtler</strong> üzerinde ciddi çalışmalar <strong>Psikolojik</strong> <strong>Harp</strong>/<strong>Harekât</strong> faaliyetleri yaptı.</div> <div>Gelinen noktada <strong>PKK</strong> siyasette de yapılandı. <strong>Kürtçü</strong> bir siyasî çizgi oluştu.</div> <div><strong>PKK,</strong> küresel emperyalizmin coğrafyayı tehdit eden silahlandırdığı bir terör örgütüdür.</div> <div><strong>PKK</strong> <strong>50</strong> yılda çok büyük katliamlar yapmış, <strong>50</strong> binin üzerinde şehidimiz vardır. Ayrıca <strong>PKK</strong> terör örgütü mensupları ölülerinin de çoğu <strong>Türkiye</strong> <strong>Cumhuriyeti</strong> vatandaşıdır. Akan kan, yanında gelişen baskılar halkı yıldırmıştır.</div> <div><strong>PKK</strong>, bir <strong>Kürt</strong> <strong>Örgütü</strong> değildir. <strong>Katliam</strong> yaptığı, infaz ettiği tecavüz ettiği <strong>Kürt</strong> <strong>Çocuklar</strong>, köyler, kasabalar, şehirler asla unutulmamalıdır.</div> <div>Bugün <strong>PKK</strong> en az on farklı isimle komşu ülkelerde de yapılanmıştır. <strong>Fesih</strong> <strong>Bildirisinde</strong> <strong>“<span>PKK İsmi ile silahlı mücadeleyi bırakıyoruz.</span>”</strong> demiştir. Ancak <strong>Suriye</strong>, <strong>Irak</strong> ve <strong>İran’daki</strong> örgütlerinin faaliyeti devam etmektedir. Geçmişte gerek <strong>Irak</strong> ve bazı siyasi gruplar, <strong>Suriye</strong> ve <strong>İran</strong> <strong>Devletleri</strong> <strong>PKK’nın</strong> paydaşı <strong>PJAK</strong>, <strong>YPG</strong> gibi terör örgütlerini himaye etmişlerdir. <span><strong>Bugün PKK ile anılan Kandil Bölgesi’nin coğrafî konumuna bakınız. Konumu dahî birçok soruya cevap verecektir.</strong></span></div> <div></div> <div>Bugün itibâri ile <strong>PKK’nın</strong> fesih kararı, devletimiz açısından ciddi bir kazanımdır. Ancak uluslararası örgütlerce ve devletlerce <strong>PKK,</strong> terör örgütü kabul edilen bir yapıdır. Bu yapıyı <strong>küresel</strong> <strong>akıl</strong> tasfiye ediyor. Biz tasfiye etmiyoruz. Bu <strong>Türkiye</strong> için bir aşama. Ancak karşılığında bizden ne alıyorlar? Meselâ <strong>Suriye’de</strong> özerklik mi? <strong>Kürtleri</strong> <strong>PKK’nın</strong> temsil hakkı mı? Özellikle <strong>Kürtlerin</strong> temsilinin <strong>PKK</strong> ve uzantılarına verilmesi asla kabul edilemez. Tarihi süreç ve <strong>Lozan</strong> <strong>Antlaşması</strong>, <strong>Kürtlerin</strong> <strong>Türk’ün</strong> kardeşi, özü ve ayrılmaz bir parçası olduğunun delîlidir. O dönemde <strong>Kürt</strong> münevverler (aydınlar) <strong>Lozan</strong> <strong>Heyeti’ne</strong> telgraf çekip, bunu apaçık beyan etmişlerdir.</div> <div>Büyük <strong>Türk</strong> <strong>Milleti</strong> tedirgindir. Bu tedirginliğin en büyük nedeni mevcut siyasilerin iktidar, muhalefet demeden ayarsızlığı ve tutarsızlığıdır.</div> <div>Siyasilerin geçmişteki tutumları <strong>PKK’nın</strong> uzanımı yapılara karşı, birbirlerine karşı, <strong>FETÖ</strong> gibi hain bir örgütle iş tutmaları, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları, ekonomideki bozukluğa rağmen kamuda israfın devam etmesi, adalet, hukuk sisteminin güvenilirliğini kaybetmesi, siyasilerin genel şımarıklıkları ve toplumdan yabancılaşması gibi sebepler halkımızda ciddi manada devlete, millete ve kendisine güvensizliğe neden olmuştur. Bilelim ki gelecek kaygısı, toplumları çürütür. Hatta ülkeden önce sermayenin, sonra mühendis kadroların kaçmasına neden olur. Ülkeye yazık olur kısaca…</div> <div><strong>PKK</strong> gibi küresel güçlerin köpeği olmuş, insanlık, <strong>Türkiye</strong> ve <strong>Kürt</strong> <strong>Düşmanı</strong> zalim terör örgütü ve uzanımları ile mücadele topyekûn yapılır. Sadece iktidarın sorumluluğunda değildir. İktidar da meclisi ve halkı yanıltmadan süreci şeffaf olarak yürütmelidir.</div> <div><strong>PKK</strong>, <strong>Öcalan</strong> vd. meşrulaştırılamaz. Teşekkür etmek sadece zillettir.</div> <div><span><strong>MİLLÎ MESELELER, MİLLÎ MENFAATLER SİYASETE VE ŞAHSÎ MENFAATE ALET EDİLEMEZ. BU MİLLET İSTİKBÂLİNE İHANETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.</strong></span></div> <div><strong>PKK’nın</strong> feshi halkımızı sevindirmiştir. Borsayı dahî olumlu etkilemiştir. Şimdi el birliği ile süreç geliştirilmelidir.</div> <div>Bölgemizde ve <strong>Medeniyet</strong> <strong>Topraklarımızda</strong> <strong>1. Dünya Savaşı</strong> devam etmektedir. Ülke ve bölgemize dönük alınan küresel kararlarda hissemiz maalesef çok azdır. Terör örgütünün fesih süreci gibi…</div> <div><strong>PKK’nın</strong> fesih sürecini elbette destekliyoruz. Ancak bu süreç, hükümetin tamamen kontrolünde değildir. Yapmamız gereken öncelikle süreci destekliyoruz. Ancak süreci yönetenlere de itimat etmek istiyoruz. En azından şimdi “<strong>İTİMAT, KONTROLE MÂNİ DEĞİLDİR</strong>” prensibince olanları endişe ile takip ediyoruz…</div> <div><strong>PKK</strong>, <strong>Büyük</strong> <strong>Türkiye’nin</strong> dengi değildir. Bu herkesçe bilinmelidir. <strong>PKK</strong> terör örgütü mensuplarının topluma kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz.</div> <div><strong>Kürtler</strong>, <strong>PKK</strong> ve <strong>Uzanımlarına</strong> bırakılamaz. <strong>Kürtlerin</strong> gerek yurtiçi gerek yurtdışındakiler temsilcisi <strong>Türkiye</strong> ve <strong>TBMM’dir</strong>. Farklı bir algıya dahî müsamaha gösterilemez. <strong>“PKK Kürt Hakları’nın mücadelesini vermiştir!” algısı en büyük ihanet ve Kürtlere kötülüktür. PKK’nın elindeki Kürt Kanı asla unutulmamalıdır.</strong></div> <div><strong>Federalizm</strong> vb.den bahseden yalaka, şahsiyetsiz birileri var ve çıkacaktır. Bu tarz ülkeyi bölünme sürecine sokacak oluşumlara müsaade edilemez. Bunu <strong>Kur’an-ı Kerim’deki</strong> “<strong>ZİNAYA</strong> <strong>YAKLAŞMAYINIZ</strong>” emri gibi değerlendiriniz. Siyasi süreç tamamen <strong>Türkiye’nin</strong> kontrolünde değildir. Tabii bu noktada, hükümeti de desteklemeliyiz. Dışarıya karşı ülkede <strong>Millî</strong> <strong>Birlik</strong> mesajı çok önemlidir.</div> <div><strong>Ukrayna</strong> <strong>Barış</strong> <strong>Görüşmelerinin</strong> <strong>Türkiye’de</strong> ve <strong>Cumhurbaşkanımızın</strong> ev sahipliğinde yapılması çok değerlidir. Hükümet ve devletimizi bu noktada destekliyoruz. Aynı şekilde <strong>Pakistan’a</strong> verilen şartsız desteğin destekçisiyiz.</div> <div><strong>Türkiye,</strong> temas noktalarını artırmalıdır. Tarihten gelen gücünü, <strong>İslâm</strong> <strong>Dünyası</strong> ve <strong>Dünya</strong> <strong>Türklüğü</strong> ile ilişkilerini kurumsallaştırmalıdır.</div> <div><strong>Fesih</strong> sonrası diğer ülkelerin vatandaşları <strong>Kürtlere</strong> dahî ulaşmalıyız. <strong>Kürtler</strong> <strong>Turànî</strong> ve akraba bir halktır. Emperyalizme terk edilemez.</div> <div>Bir avuç kalmış terör örgütüne kimlik vermek büyük bir oyundur. Siyaset boşa düşmemelidir. Ayrıca her emperyalist gücün bir <strong>PKK’sı</strong> var. Başka bir noktadan patlak verebilir. Her an uyanık olunmalıdır. Rehàvet felakete götürür. <strong>PKK</strong> güvenilmez bir terör örgütüdür. <strong>Suriye’deki</strong> <strong>SDG</strong>/<strong>PYD’nin</strong> başındaki <strong>Mazlum</strong> <strong>KOBANİ,</strong> <strong>A. ÖCALAN’ın</strong> manevi evlâdıdır. <strong>Suriye</strong> oldubittisine karşı <strong>PKK</strong> ve <strong>Öcalan</strong> sorumsuz kalamaz. Biliniz. Hatta <strong>Öcalan</strong> ve <strong>PKK</strong> diğer uzantılarına karşı da sorumsuz olamaz. </div> <div>Halkımıza ve muhalefete şunu da söylemek istiyorum. <strong>PKK’nın</strong> tasfiye ve fesih süreci <strong>Millî</strong> <strong>Menfaatler</strong> gereği bir istihbarat operasyonudur. Devlet sırrı faaliyetler de içerir. Her şey apaçık konuşulmaz, konuşulmamalı. Bu yönü ile de süreci yöneten <strong>Cumhurbaşkanımız</strong>, <strong>MİT</strong>, <strong>TSK</strong> ve <strong>Dışişleri</strong> personeline güvenmek ve destek olmak zorundayız. Halkımızın devletimize bağlılığı ve teveccühü siyaset için en büyük güçlerden biridir.</div> <div>Asıl bundan sonrası çok daha önemli…</div> <div><strong>Türk</strong> <strong>Milliyetçiği</strong> etnik kök ve referanslarla hareket etmez. Dolayısı ile <strong>Kürtlere,</strong> <strong>Büyük</strong> <strong>Türk</strong> <strong>Milleti’nin</strong> bir parçası olduğu bilinci ile yaklaşılmalıdır. Biliyorsunuz <strong>Türk</strong> <strong>İslâm</strong> <strong>Ülküsü’nün</strong> yazarı <strong>Merhum S. Ahmet ARVASİ,</strong> <strong>Doğubeyazıt</strong> doğumlu bir <strong>Kurmanç</strong> <strong>Kürt’tür</strong>. <strong>Türkçülüğün</strong> <strong>Esasları’nı</strong> yazan <strong>Merhum</strong> <strong>Ziya</strong> <strong>GÖKALP</strong> <strong>Zaza</strong>’dır.</div> <div><span><strong>Merhum ARVASİ ne diyor? “Ben Afrika’nın ortasında doğmuş bir zenci olsaydım ve bu aklım da bende olsaydı yine Türk Milliyetçisi olurdum. Çünkü ben Amentü’ye iman ettiğim gibi iman ediyorum ki, Türk Milleti’nin de İslâm Âleminin de mazlum milletlerin de kurtuluşu Türk Milliyetçilerindedir, Türk–İslâm Ülkücülerindedir.”</strong></span></div> <div><strong>Zaza</strong> <strong>Z. GÖKALP,</strong> kendisine <strong>“<span>Sen Kürt’sün, Türk Milliyetçiliği ile ne işin var?</span>”</strong> diyen hain için;</div> <div><strong>“ALİ KEMAL'E</strong></div> <div>Ben Türküm! diyorsun, sen Türk değilsin</div> <div>Ve İslam’ım! diyorsun, değilsin İslam</div> <div>Ben, ne ırkım için senden vesika,</div> <div>Ne de dinim için istedim ilâm. </div> <div>Türklüğe çalıştım sırf zevkim için,</div> <div>Ummadım bu işten asla mükafat</div> <div>Bu yüzden bin türlü felaket çektim</div> <div>Hiçbir an esefle demedim: Heyhat!</div> <div>Hatta ben olsaydım: Kürd, Arap, Çerkes;</div> <div>İlk gayem olurdu Türk Milliyeti</div> <div>Çünkü Türk kuvvetli olursa, mutlak,</div> <div>Kurtarır her İslam olan milleti! </div> <div>Türk olsam olmasam ben Türk dostuyum,</div> <div>Türk olsan olmasan sen Türk düşmanı</div> <div>Çünkü benim gayem Türkü yaşatmak,</div> <div>Seninki öldürmek her yaşatanı.</div> <div>Türklük hem mefkûrem hem de kanımdır:</div> <div>Sırtımdan alınmaz, çünkü kürk değil</div> <div><span><strong>Türklük hàdimine “-Türk değil!” diyen</strong></span></div> <div><span><strong>Soyca Türk olsa da “piçtir”, Türk değil.</strong></span></div> <div><strong>Ziya Gökalp </strong>(1876-1924)</div> <div></div> <div><strong>Türk</strong> etnik bir <strong>Millet</strong> değil, ictimài bir millettir. <strong>Etnik</strong> <strong>Kürtçülük</strong> doğrudan bölücülüktür. Yine <strong>Ziya</strong> <strong>GÖKALP</strong> ne diyor; <strong>“</strong><strong><span>Nerede Kürt’ü aradıysam Türk’ü buldum. Bir Türk ki Kürt’ü sevmiyor. Bilin ki Türk değil. Bir Kürt ki Türk’ü sevmiyor, bilin ki Kürt değil.</span>”</strong></div> <div>İşin özü budur. <strong>“<span>Ne Mutlu TÜRKÜM diyene!</span>”</strong> cümlesine son <strong>50</strong> yıldır <strong>ırkçılık</strong> ithâm edenler de sadece iftira etmişlerdir. <strong>Kürt</strong> <strong>Varlığı</strong>, tıpkı, <strong>Türkmen</strong>, <strong>Kazak</strong>, <strong>Tatar</strong>, <strong>Özbek</strong> vd. gibi <strong>Türk</strong> <strong>Varlığı</strong> içindedir. Dili, terbiyesi korunmalıdır. Dolayısı ile <strong>TÜRK DÜNYASI AKRABA TOPLULUKLARI haritalarına Dış Kürtler de konmalıdır.</strong></div> <div><strong>PKK</strong> ülke dışına çıkınca <strong>Kürt</strong> kökenli gençler sosyal medyada bayrak, vatan vurgusu yapmaktadırlar. <strong>PKK’nın</strong> feshi, <strong>Kürt’ün</strong> baskıdan ve zulümden kurtuluşu demektir. <strong>Fesih</strong> kararı sonrası sokaklardaki şenlik havası da bunu göstermiştir.</div> <div><strong>Büyük Türk Milleti…</strong></div> <div>İçimizde emperyalizmin yarattığı düşmanlıkları yenmek zorundayız. <strong>Tarihimiz</strong>, <strong>Medeniyet</strong> <strong>Coğrafyamız</strong>, <strong>dinimiz</strong> ve <strong>geleceğimiz</strong> bize <strong>birlik</strong> olmayı emretmektedir.</div> <div>.</div> <div><strong>Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com</strong></div> <div>-Strateji ve Yönetim Uzmanı, Elektrik-Elektronik Mühendisi</div> <div>Yazıyı açıklamaları ile ayrıntılı olarak buradan izleyebilirsiniz;</div> <div>https://youtu.be/P46uE6w7STc</div> <div><strong></strong></div> <div><strong></strong></div> <div><strong>.</strong></div> <div><strong> </strong></div>