Rus medyasına göre iktidar değişirse Türk Savaş Sanayisi Ukrayna’ya silah satamayacak!

Rus medyasına göre iktidar değişirse Türk Savaş Sanayisi Ukrayna’ya silah satamayacak!

Rus medyasına göre iktidar değişirse Türk Savaş Sanayisi Ukrayna’ya silah satamayacak! Rus medyasına göre iktidar değişirse Türk Savaş Sanayisi Ukrayna’ya silah satamayacak!

14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine günler kala Londra ve Washington’un yanı sıra Avrupa başkentleri ile Moskova’da daha şimdiden seçim sonuçlarını doğru okuyabilmenin hazırlıkları dikkat çekiyor. Anladığım kadarıyla seçim sonuçlarının üç aşağı beş yukarı adı geçen yerlerde çoktan tahmin edildiğine dair bende sübjektif bir kanaat oluştu diyebilirim. Rus medyasında muhalefetin Cumhurbaşkanı adayına açılan siyasi kredi limitlerinin yüksek olduğu göze çarpıyor.

Batı ve NATO üyesi ülkelerin 14 Mayıs seçim sonuçlarına dair nasıl bir beklenti içinde oldukları az çok belli. Bu nedenle benim daha çok merak ettiğim konu, Erdoğan - Putin arasındaki yakın ilişkiden dolayı Rusların Türkiye’deki seçim sonuçlarına yönelik ne tür bir tahmin veya öngörü geliştirdikleri diyebilirim. 

Rus medyası, muhalefetin Türk Rus ilişkilerine yaklaşımını önemsiyor!..

Rus medyasına bakıldığında 14 Mayıs seçim sonuçlarının Rusya açısından önemi ile ilgili ağırlıklı olarak; iki ülke arasındaki enerji anlaşmalarına ve Karadeniz’in güvenliğine vurgu yapıldığı görülüyor. Akkuyu nükleer enerji santralinin inşası ve açılışı, Rus doğalgazının Avrupa'ya taşınmasında, Türkiye'nin ulaşım merkezi olması gibi ortak projelerin uygulanmasına değiniliyor.

Ayrıca Türkiye’nin; Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Rusya Federasyonu'nun önemli bir ticaret ortağı olduğu belirtiliyor. Ocak ve Şubat 2023'te Rusya, Türkiye'ye mal ihracatında lider olduğu, Türkiye’nin, Rusya Federasyonu'ndan iki ayda 9,2 milyar dolarlık ürün ithal ederken, Rusya Federasyonu'nun ülkenin toplam ithalatındaki payının yüzde 13,7’ye ulaştığı ifade ediliyor. 

29-30 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Rus-Türk iş forumuna katılan uzman ve konuşmacıların, ülkeler arasındaki ticaret hacminin yakın gelecekte 100 milyar dolara ulaşabileceği sonucuna vardığı öne çıkarılıyor. Bununla birlikte Batı medyasından alıntılarla Türkiye'deki deprem ve ekonomik krizden dolayı Erdoğan’ın popülaritesinin düştüğü yorumlarına yer veriliyor.

Ruslar muhalefetin Cumhurbaşkanı adayına ‘seçilemez’ gözüyle bakmıyor!..

Roskomnadzor tescilli; Moskova merkezli baltnews.com’da yayınlanan siyasi bir analizde; Türkiye’de yapılan kamuoyu araştırma anketlerindeki  verilerden hareketle Türkiye'nin ana muhalefet cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanma şansının yüksek olduğu ve oyların yüzde 49'undan fazlasını kazanabileceğini gösterdiği, ankete katılanların yalnızca yüzde 42'sinin Erdoğan'a oy verebileceği, Erdoğan'ın seçimi fiilen kaybetse bile iktidarda kalmak için yeterli güce sahip olduğuna değiniliyor.

Bu durumun aynı zamanda sonuçların manipülasyonu için de geçerliliğinden söz edilerek Türk makamlarının deprem bölgelerinde olağanüstü hal ilan etmesinin hükümetin seçim sürecine müdahale etmesini ve halkı manipüle etmesini sağlayacağı falan yazılıyor.

Kılıçdaroğlu'nun zaferi durumunda, Rusya-Türkiye ilişkilerinin, Erdoğan'ın yönetiminde olduğundan çok daha verimli bir şekilde gelişeceği, nedense Rus basınında kabullenilmiş. Erdoğan hükümetinin bir yandan Ukrayna'ya silah sağladığı diğer yandan Ukrayna ihtilafının taraflarını müzakereler için Türkiye'de buluşmaya çağırarak, arabuluculuk yapmak istemesi paradoksuna dikkat çekiliyor.

Kılıçdaroğlu'nun kazanması durumunda Türk-Rus ilişkilerindeki risklerin azalacağı, muhalefetin kazanması halinde, Türkiye'nin Suriye ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yıllardır aradığı bir diyalog kurmaya başlama olasılığının daha yüksek olabileceği ifade ediliyor.

Ruslar, Ankara'da Ukrayna'ya silah satmayan İktidar istiyor!..

Rus yorumculara göre bu, Rusya için bölgedeki en iyi senaryo. Hatta diyorlar ki; Kılıçdaroğlu'nun Batı yanlısı bir aday olduğunu sık sık duyarsınız. Ama modern Türkiye'de başka yol yok. Evet, Batılı ortaklarla işbirliği yapıyor ama bu, Rusya ile ilişkilerini kesmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Hem Batılı ortaklarla hem de diğer ülkelerle çalışmak zorunda kalacak.

Ukrayna meselesinde Kılıçdaroğlu'nun, Kiev'i bu kadar şevkle desteklemeyeceği ve Ukrayna ordusuna silah sağlamayacağı düşünülüyor. Rus analistler Türkiye'de silah üreten şirketlerin Erdoğan'ın yakınları olduğunu, Erdoğan'ın ailesinin bundan para kazandığını ama Kılıçdaroğlu'nun böyle bir bağlantısının bulunmadığını savunuyorlar. Rus analistler açısından Kılıçdaroğlu kazanırsa Ukrayna'ya askeri destek azalacak. Rusya burada kaybetmeyecek, bu nedenle muhalefet adayı Moskova için bir tehdit oluşturmuyor.

Eski Sovyet coğrafyasına yönelik yayın yapan Radio Liberty'nin Volga bölgesindeki Tatar-Başkurt servisi 'Idel.Realii' sitesinde yayınlanan bir analizde, seçimi Erdoğan kazanırsa Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin olumlu yönde gelişeceği, Türkiye'nin Batı ile Rusya arasında denge kurmaya devam edeceği belirtiliyor.

Aynı değerlendirmede Kılıçdaroğlu kazanırsa Türkiye'nin yüzünü Batı'ya çevireceği ve AB ile ilişkilerini geliştirmeye çalışacağı, bu durumda Rusya ile ilişkilerin, Türk dış politikasının önceliklerinden biri olmaktan çıkabileceği değerlendiriliyor.   

Ancak Türk muhalefetinin Rusya-Türkiye ilişkilerini sıfıra indirmek istemesi pek olası görülmüyor. Ne de olsa Batı ile Rusya arasında denge kurmak, Soğuk Savaş sırasında bile Rusya ile ilişkilere büyük önem veren Ankara'nın dış politikası için geleneksel uygulama. Ne de olsa Rusya, Ankara'nın Batı ile ilişkilerinde bir anlamda denge unsuru.

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler oldukça asimetrik, çünkü Türkiye Rusya'dan enerji ithalatına çok bağımlı. 'Idel.Realii' analizin sonunda Kılıçdaroğlu'nun, "Sadece Türkiye'nin NATO üyesi olduğu gerçeğini vurgulayacağız ve Rusya ile görüşmelerimizde kesinlikle eşitler arasında bir ilişki arayacağız, ancak Rusya'ya Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğunu da hatırlatacağız." sözlerine yer veriyor.

Çek medyası: CHP, Avrupa ve Batı karşıtı!..

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da yayınlanan günlük gazete Lidové noviny ise, Batı'nın Kılıçdaroğlu'nun zaferinden sonra Türkiye ile anlaşmanın daha kolay olacağına dair büyük hayallere kapılmaması gerektiği konusunda uyarıyor: “Kemal Kılıçdaroğlu ilk bakışta göründüğü kadar Batı yanlısı değil. Bu seçimlerde sadece Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ni temsil etmekle kalmıyor, diğer seçmenleri de yanına çekmek istiyor. Bu nedenle, diğer şeylerin yanı sıra Batı ve Avrupa karşıtı söylemler kullanıyor, sonuçta CHP oldukça milliyetçi bir parti. Kılıçdaroğlu aynı zamanda siyasette dini anlayışla ele alıyor. ... Dış politika konularında ise Erdoğan ve Kılıçdaroğlu şaşırtıcı bir şekilde benzer görüşlere sahip.

Rusya Federasyonu Federal Meclisi gazetesi: HDP’li seçmen kilit rolde!..

Rusya Federasyonu Federal Meclisi'nin resmi haftalık yayını Parlamento Gazetesi; Erdoğan'ın ilk kez olası bir yenilginin eşiğine geldiğinden söz ederek, "bu onun için sadece siyasi hayatının sonu değil, daha ciddi sonuçları da olacak" diyor. 

Devamında ise görevdeki Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şeyin kararlaştırılacağı ikinci tura güvenebilmesi Halkın Demokratik Partisi seçmeninin kime oy vereceğine bağlıdır. HDP’li seçmen kitlesi ise seçmenlerin yüzde 10 ila 12'sini oluşturmaktadır. 

Ruslar, şimdiye kadar ana muhalefetle hiç çalışmadıklarını, kendilerinden farklı olarak Amerikalıların muhalefetle daha iyi diyolog kurduklarını itiraf ediyorlar. Kılıçdaroğlu'nun defalarca Rusya ile normal ilişkiler kurma niyetinde olduğunu, herhangi bir yaptırım uygulanmayacağını söylediği de özellikle belirtiliyor.

Ancak Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu ve öyle kalacağını da defalarca dile getirmesine rağmen aynı zamanda, Amerikan üslerinin geri çekilmesi gerektiğini defalarca dile getirdiğini, başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin, devletin laik doğasını savunan ılımlı bir milliyetçi çizgide olduğunu hatırlatıyorlar. 

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com 

Seçilmiş Kaynakça

https://tass.ru/opinions/17294795

https://www.idelreal.org/a/32383407.html

https://ria.ru/20230501/turtsiya-1868987205.html

https://www.gazeta.ru/politics/news/2023/05/03/20352056.shtml

https://www.pnp.ru/politics/kto-pobedit-na-prezidentskikh-vyborakh-v-turcii.html

https://www.eurotopics.net/ru/299448/выборы-в-турции-14-мая-кто-лидирует-в-гонке

https://www.zakon.kz/6392275-predvybornaya-gonka-smozhet-li-zemletryasenie-smenit-vlast-v-turtsii.html

https://actualcomment.ru/prezidentskie-vybory-v-turtsii-kakimi-stanut-otnosheniya-s-rossiey-2304031605.html

https://www.forbes.ru/svoi-biznes/488700-kak-mozet-izmenit-sa-zizn-rossijskih-relokantov-posle-vyborov-v-turcii

https://baltnews.com/v-mire/20230504/1025955431/Turetskiy-politolog-Khas-Rossii-vygodnee-videt-prezidentom-sopernika-Erdogana.html

14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerine günler kala Londra ve Washington’un yanı sıra Avrupa başkentleri ile Moskova’da daha şimdiden seçim sonuçlarını doğru okuyabilmenin hazırlıkları dikkat çekiyor. Anladığım kadarıyla seçim sonuçlarının üç aşağı beş yukarı adı geçen yerlerde çoktan tahmin edildiğine dair bende sübjektif bir kanaat oluştu diyebilirim. Rus medyasında muhalefetin Cumhurbaşkanı adayına açılan siyasi kredi limitlerinin yüksek olduğu göze çarpıyor.

Batı ve NATO üyesi ülkelerin 14 Mayıs seçim sonuçlarına dair nasıl bir beklenti içinde oldukları az çok belli. Bu nedenle benim daha çok merak ettiğim konu, Erdoğan - Putin arasındaki yakın ilişkiden dolayı Rusların Türkiye’deki seçim sonuçlarına yönelik ne tür bir tahmin veya öngörü geliştirdikleri diyebilirim. 

Rus medyası, muhalefetin Türk Rus ilişkilerine yaklaşımını önemsiyor!..

Rus medyasına bakıldığında 14 Mayıs seçim sonuçlarının Rusya açısından önemi ile ilgili ağırlıklı olarak; iki ülke arasındaki enerji anlaşmalarına ve Karadeniz’in güvenliğine vurgu yapıldığı görülüyor. Akkuyu nükleer enerji santralinin inşası ve açılışı, Rus doğalgazının Avrupa'ya taşınmasında, Türkiye'nin ulaşım merkezi olması gibi ortak projelerin uygulanmasına değiniliyor.

Ayrıca Türkiye’nin; Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Rusya Federasyonu'nun önemli bir ticaret ortağı olduğu belirtiliyor. Ocak ve Şubat 2023'te Rusya, Türkiye'ye mal ihracatında lider olduğu, Türkiye’nin, Rusya Federasyonu'ndan iki ayda 9,2 milyar dolarlık ürün ithal ederken, Rusya Federasyonu'nun ülkenin toplam ithalatındaki payının yüzde 13,7’ye ulaştığı ifade ediliyor. 

29-30 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Rus-Türk iş forumuna katılan uzman ve konuşmacıların, ülkeler arasındaki ticaret hacminin yakın gelecekte 100 milyar dolara ulaşabileceği sonucuna vardığı öne çıkarılıyor. Bununla birlikte Batı medyasından alıntılarla Türkiye'deki deprem ve ekonomik krizden dolayı Erdoğan’ın popülaritesinin düştüğü yorumlarına yer veriliyor.

Ruslar muhalefetin Cumhurbaşkanı adayına ‘seçilemez’ gözüyle bakmıyor!..

Roskomnadzor tescilli; Moskova merkezli baltnews.com’da yayınlanan siyasi bir analizde; Türkiye’de yapılan kamuoyu araştırma anketlerindeki  verilerden hareketle Türkiye'nin ana muhalefet cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanma şansının yüksek olduğu ve oyların yüzde 49'undan fazlasını kazanabileceğini gösterdiği, ankete katılanların yalnızca yüzde 42'sinin Erdoğan'a oy verebileceği, Erdoğan'ın seçimi fiilen kaybetse bile iktidarda kalmak için yeterli güce sahip olduğuna değiniliyor.

Bu durumun aynı zamanda sonuçların manipülasyonu için de geçerliliğinden söz edilerek Türk makamlarının deprem bölgelerinde olağanüstü hal ilan etmesinin hükümetin seçim sürecine müdahale etmesini ve halkı manipüle etmesini sağlayacağı falan yazılıyor.

Kılıçdaroğlu'nun zaferi durumunda, Rusya-Türkiye ilişkilerinin, Erdoğan'ın yönetiminde olduğundan çok daha verimli bir şekilde gelişeceği, nedense Rus basınında kabullenilmiş. Erdoğan hükümetinin bir yandan Ukrayna'ya silah sağladığı diğer yandan Ukrayna ihtilafının taraflarını müzakereler için Türkiye'de buluşmaya çağırarak, arabuluculuk yapmak istemesi paradoksuna dikkat çekiliyor.

Kılıçdaroğlu'nun kazanması durumunda Türk-Rus ilişkilerindeki risklerin azalacağı, muhalefetin kazanması halinde, Türkiye'nin Suriye ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yıllardır aradığı bir diyalog kurmaya başlama olasılığının daha yüksek olabileceği ifade ediliyor.

Ruslar, Ankara'da Ukrayna'ya silah satmayan İktidar istiyor!..

Rus yorumculara göre bu, Rusya için bölgedeki en iyi senaryo. Hatta diyorlar ki; Kılıçdaroğlu'nun Batı yanlısı bir aday olduğunu sık sık duyarsınız. Ama modern Türkiye'de başka yol yok. Evet, Batılı ortaklarla işbirliği yapıyor ama bu, Rusya ile ilişkilerini kesmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Hem Batılı ortaklarla hem de diğer ülkelerle çalışmak zorunda kalacak.

Ukrayna meselesinde Kılıçdaroğlu'nun, Kiev'i bu kadar şevkle desteklemeyeceği ve Ukrayna ordusuna silah sağlamayacağı düşünülüyor. Rus analistler Türkiye'de silah üreten şirketlerin Erdoğan'ın yakınları olduğunu, Erdoğan'ın ailesinin bundan para kazandığını ama Kılıçdaroğlu'nun böyle bir bağlantısının bulunmadığını savunuyorlar. Rus analistler açısından Kılıçdaroğlu kazanırsa Ukrayna'ya askeri destek azalacak. Rusya burada kaybetmeyecek, bu nedenle muhalefet adayı Moskova için bir tehdit oluşturmuyor.

Eski Sovyet coğrafyasına yönelik yayın yapan Radio Liberty'nin Volga bölgesindeki Tatar-Başkurt servisi 'Idel.Realii' sitesinde yayınlanan bir analizde, seçimi Erdoğan kazanırsa Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin olumlu yönde gelişeceği, Türkiye'nin Batı ile Rusya arasında denge kurmaya devam edeceği belirtiliyor.

Aynı değerlendirmede Kılıçdaroğlu kazanırsa Türkiye'nin yüzünü Batı'ya çevireceği ve AB ile ilişkilerini geliştirmeye çalışacağı, bu durumda Rusya ile ilişkilerin, Türk dış politikasının önceliklerinden biri olmaktan çıkabileceği değerlendiriliyor.   

Ancak Türk muhalefetinin Rusya-Türkiye ilişkilerini sıfıra indirmek istemesi pek olası görülmüyor. Ne de olsa Batı ile Rusya arasında denge kurmak, Soğuk Savaş sırasında bile Rusya ile ilişkilere büyük önem veren Ankara'nın dış politikası için geleneksel uygulama. Ne de olsa Rusya, Ankara'nın Batı ile ilişkilerinde bir anlamda denge unsuru.

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler oldukça asimetrik, çünkü Türkiye Rusya'dan enerji ithalatına çok bağımlı. 'Idel.Realii' analizin sonunda Kılıçdaroğlu'nun, "Sadece Türkiye'nin NATO üyesi olduğu gerçeğini vurgulayacağız ve Rusya ile görüşmelerimizde kesinlikle eşitler arasında bir ilişki arayacağız, ancak Rusya'ya Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğunu da hatırlatacağız." sözlerine yer veriyor.

Çek medyası: CHP, Avrupa ve Batı karşıtı!..

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da yayınlanan günlük gazete Lidové noviny ise, Batı'nın Kılıçdaroğlu'nun zaferinden sonra Türkiye ile anlaşmanın daha kolay olacağına dair büyük hayallere kapılmaması gerektiği konusunda uyarıyor: “Kemal Kılıçdaroğlu ilk bakışta göründüğü kadar Batı yanlısı değil. Bu seçimlerde sadece Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ni temsil etmekle kalmıyor, diğer seçmenleri de yanına çekmek istiyor. Bu nedenle, diğer şeylerin yanı sıra Batı ve Avrupa karşıtı söylemler kullanıyor, sonuçta CHP oldukça milliyetçi bir parti. Kılıçdaroğlu aynı zamanda siyasette dini anlayışla ele alıyor. ... Dış politika konularında ise Erdoğan ve Kılıçdaroğlu şaşırtıcı bir şekilde benzer görüşlere sahip.

Rusya Federasyonu Federal Meclisi gazetesi: HDP’li seçmen kilit rolde!..

Rusya Federasyonu Federal Meclisi'nin resmi haftalık yayını Parlamento Gazetesi; Erdoğan'ın ilk kez olası bir yenilginin eşiğine geldiğinden söz ederek, "bu onun için sadece siyasi hayatının sonu değil, daha ciddi sonuçları da olacak" diyor. 

Devamında ise görevdeki Cumhurbaşkanı Erdoğan, her şeyin kararlaştırılacağı ikinci tura güvenebilmesi Halkın Demokratik Partisi seçmeninin kime oy vereceğine bağlıdır. HDP’li seçmen kitlesi ise seçmenlerin yüzde 10 ila 12'sini oluşturmaktadır. 

Ruslar, şimdiye kadar ana muhalefetle hiç çalışmadıklarını, kendilerinden farklı olarak Amerikalıların muhalefetle daha iyi diyolog kurduklarını itiraf ediyorlar. Kılıçdaroğlu'nun defalarca Rusya ile normal ilişkiler kurma niyetinde olduğunu, herhangi bir yaptırım uygulanmayacağını söylediği de özellikle belirtiliyor.

Ancak Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'nin NATO üyesi olduğunu ve öyle kalacağını da defalarca dile getirmesine rağmen aynı zamanda, Amerikan üslerinin geri çekilmesi gerektiğini defalarca dile getirdiğini, başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin, devletin laik doğasını savunan ılımlı bir milliyetçi çizgide olduğunu hatırlatıyorlar. 

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com 

Seçilmiş Kaynakça

https://tass.ru/opinions/17294795

https://www.idelreal.org/a/32383407.html

https://ria.ru/20230501/turtsiya-1868987205.html

https://www.gazeta.ru/politics/news/2023/05/03/20352056.shtml

https://www.pnp.ru/politics/kto-pobedit-na-prezidentskikh-vyborakh-v-turcii.html

https://www.eurotopics.net/ru/299448/выборы-в-турции-14-мая-кто-лидирует-в-гонке

https://www.zakon.kz/6392275-predvybornaya-gonka-smozhet-li-zemletryasenie-smenit-vlast-v-turtsii.html

https://actualcomment.ru/prezidentskie-vybory-v-turtsii-kakimi-stanut-otnosheniya-s-rossiey-2304031605.html

https://www.forbes.ru/svoi-biznes/488700-kak-mozet-izmenit-sa-zizn-rossijskih-relokantov-posle-vyborov-v-turcii

https://baltnews.com/v-mire/20230504/1025955431/Turetskiy-politolog-Khas-Rossii-vygodnee-videt-prezidentom-sopernika-Erdogana.html