Rusya, batılı ülkelere karşı neden hibrit savaş başlattı?

Rusya, batılı ülkelere karşı neden hibrit savaş başlattı?

Rusya, batılı ülkelere karşı neden hibrit savaş başlattı? Rusya, batılı ülkelere karşı neden hibrit savaş başlattı?

MOSKOVA

Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın yeni dış politika konseptine dair kararnameyi imzaladığını duyurdu.

Gerçekleşen toplantıda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, yeni dış politika stratejisinin detaylarını açıkladı.

Tüm dünyaya ilan edilen yeni stratejinin detaylarını incelemeden önce batılı ülkelerin yakın tarihte Rusya'ya karşı nasıl bir dış politika stratejisi izlediğini hatırlatmak gerekiyor.

Özellikle NATO kanalıyla, Rusya her zaman bir tehdit olarak görüldü ve Rusya'nın sınırlarına kadar ulaşıp Rusya'nın etkisizleştirilmesi planlandı. Bu NATO'nun, Madrid Zirvesinde dahi tüm dünyaya ilan edildi.

Batılı ülkeler, henüz Ukrayna'daki kriz, özel operasyonlara dönmeden Rusya'ya karşı ekonomik ve dezenformasyon savaşı başlatmıştı.

Rusya, Aleksey Navalniy üzerinden zayıflatılmaya çalışıldı. İç karışıklığın Kremlin'i zayıflatacağı planlandı. 

Navalniy'in, Rus ajanları tarafından zehirlendiği iddia edildi. Navalniy, Almanya'da tedavi edilirken Rusya'nın bağımsız soruşturma ve Navalniy'in zehirlendiğine dair numunelerin açıklanması önerileri reddedildi. Çünkü batılı ülkeler, Navalniy'i sadece dezenformasyon ve Rusya'da iç karışıklık çıkması için kullanıyordu. Somut deliller yoktu. 

Navalniy aslında zehirlenmemişti. Çünkü aksi ispat edilene kadar herkes suçsuzdur. 

Rusya'nın bağımsız soruşturma önerisini reddeden batılı ülkeler, aslında planlarını deşifre etmişti.

Rusya'ya komşu ülkelerde yeni darbe hareketlerinin başlatılması, Ukrayna'da biyolojik laboratuvarların oluşturulması, Rusya'ya karşı nükleer seçeneğin masada tutulması, batılı ülkelerin Rusya'yı yok etme planlarındandı.

Ancak batılı ülkelerin planları, Rus ordusunun Ukrayna'ya başlattığı özel askeri operasyonlarla altüst oldu.

Var gücüyle Ukrayna'ya silah pompalayan, Rusya'yı ekonomik olarak yok etmek isteyen, Rusya topraklarında terör saldırıları planlayan grupları destekleyen batılılar başaramadı; üstelik batılı ülkelerin halkı, Ukrayna nedeniyle kendi hükümetlerine öfke nöbetine girdi. 

Fransa, Almanya ve daha birçok ülkede siyasi krizler baş gösterdi. Batılı ülkelerdeki bu krizler hala devam ediyor.

Tüm bu olanlara karşı Rusya diplomatik savaş, yani hibrit savaş ilan etti.

Her zaman Rus dış politikasını başarılı bulmakla birlikte Rusya'nın yeni dış politika stratejisinin profesyonelce hazırlandığını düşünüyorum.

ABD'nin ve NATO'nun, Rusya'ya karşı gerçek bir tehdit olduğu ifade edilmiş ve Rusya'nın buna karşı gardını aldığı beyan edilmiş.

Batılı ülkelerin yasadığı ekonomik saldırılarına karşı Rusya, alternatif yollar belirlemiş.

Dünyanın çok kutupluluğu için Rusya'nın, Birleşmiş Milletler de dahil birçok kuruluşta mücadeleye devam edeceği ilan edilmiş.

Amerika'nın kirli savaş araçlarından olan biyolojik ve kimyasal silah hazırlıklarına karşı Rusya'nın bu iddiaları araştırmaya devam edeceği belirtilmiş.

Batılı ülkelerin güdümündeki Gürcistan'dan da olası saldırılara karşı Abhazya ve Güney Osetya ile ilişkilerin arttırılmasına karar verilmiş. Ukrayna'da olduğu gibi hakları saldırıya uğrayan, dilleri ve kültürlerine karşı saldırı olan Rus halkının korunacağı beyan edilmiş.

Çin, Hindistan, Ortadoğu ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu İslam ülkeleri ve Afrika ülkeleri ile hem ticari, hem stratejik hem de dostane ilişkilerin geliştirilmesi hedefi konulmuş.

Kendisini “Dünya'nın jandarması” ilan eden Amerika'ya karşı, aslında egemenliğini koruyan bağımsız ülke ve kuruluşlarla ortak hareket etme planı sunulmuş. 

Rusya, dış politika stratejisini doğru uygularsa muhtemelen ABD de üzerindeki “Dünya'nın jandarması” misyonunu sorgulamaya başlayabilir.

Rusya geçmişte kendisine karşı adı konulmadan başlatılan savaşa hibrit savaş ile karşılık vermeye karar verdi.

Bu savaşı dünyayı aldatarak batılı ülkeler başlattı, Rusya diplomatik hamleleriyle karşılık verecek.

Zaten Rusya'ya karşı psikolojik olarak yenilmeye başlayan batılı ülkelerin bu yeni dış politika stratejisine karşı yapacakları şöyle sıralanabilir;

- Ukrayna’dan elini çekmesi

- Rusya’nın sınırlarındaki tehditlerinden vazgeçmesi

- NATO’nun genişleme politikasından vazgeçmesi

- Dünyanın tek kutuplu olmadığı gerçeğine inanması

- Daha adil bir dünya düzeni için yeni politik adımlar atması

- Rusya ile iyi ilişkilerin kurulması için diplomatik adımlar atması

- Başka ülkeleri Rusya'ya karşı kışkırtmaktan vazgeçmesi

- Biyolojik savaş adımlarından vazgeçmesi…

Eğer batılı ülkeler, Rusya'ya karşı daha olumlu bir politika çizmezse maalesef dünyada istikrarsızlıklar devam edecek.

Rusya'nın hibrit savaş karşılığı, tamamen kendisini savunma üzerine yeni bir stratejisidir.

Ancak batılı ülkelerin Rusya'ya karşı savaş başlatmasının haklı bir gerekçesi yok.

Batılı ülkelerin bu gerçeği artık görmesi gerekiyor.

Rusya'ya karşı atılan her olumlu adıma Rusya'nın da aynı düzeyde karşılık verdiğine dair birçok örnek var.

Ancak Rusya'nın, ABD, NATO ve batılı ülkelere karşı sunduğu "Güvenlik Garantileri" önerileri bile incelenmeden reddedildi.

Bunları iyi hatırlayalım.

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com

MOSKOVA

Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın yeni dış politika konseptine dair kararnameyi imzaladığını duyurdu.

Gerçekleşen toplantıda Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, yeni dış politika stratejisinin detaylarını açıkladı.

Tüm dünyaya ilan edilen yeni stratejinin detaylarını incelemeden önce batılı ülkelerin yakın tarihte Rusya'ya karşı nasıl bir dış politika stratejisi izlediğini hatırlatmak gerekiyor.

Özellikle NATO kanalıyla, Rusya her zaman bir tehdit olarak görüldü ve Rusya'nın sınırlarına kadar ulaşıp Rusya'nın etkisizleştirilmesi planlandı. Bu NATO'nun, Madrid Zirvesinde dahi tüm dünyaya ilan edildi.

Batılı ülkeler, henüz Ukrayna'daki kriz, özel operasyonlara dönmeden Rusya'ya karşı ekonomik ve dezenformasyon savaşı başlatmıştı.

Rusya, Aleksey Navalniy üzerinden zayıflatılmaya çalışıldı. İç karışıklığın Kremlin'i zayıflatacağı planlandı. 

Navalniy'in, Rus ajanları tarafından zehirlendiği iddia edildi. Navalniy, Almanya'da tedavi edilirken Rusya'nın bağımsız soruşturma ve Navalniy'in zehirlendiğine dair numunelerin açıklanması önerileri reddedildi. Çünkü batılı ülkeler, Navalniy'i sadece dezenformasyon ve Rusya'da iç karışıklık çıkması için kullanıyordu. Somut deliller yoktu. 

Navalniy aslında zehirlenmemişti. Çünkü aksi ispat edilene kadar herkes suçsuzdur. 

Rusya'nın bağımsız soruşturma önerisini reddeden batılı ülkeler, aslında planlarını deşifre etmişti.

Rusya'ya komşu ülkelerde yeni darbe hareketlerinin başlatılması, Ukrayna'da biyolojik laboratuvarların oluşturulması, Rusya'ya karşı nükleer seçeneğin masada tutulması, batılı ülkelerin Rusya'yı yok etme planlarındandı.

Ancak batılı ülkelerin planları, Rus ordusunun Ukrayna'ya başlattığı özel askeri operasyonlarla altüst oldu.

Var gücüyle Ukrayna'ya silah pompalayan, Rusya'yı ekonomik olarak yok etmek isteyen, Rusya topraklarında terör saldırıları planlayan grupları destekleyen batılılar başaramadı; üstelik batılı ülkelerin halkı, Ukrayna nedeniyle kendi hükümetlerine öfke nöbetine girdi. 

Fransa, Almanya ve daha birçok ülkede siyasi krizler baş gösterdi. Batılı ülkelerdeki bu krizler hala devam ediyor.

Tüm bu olanlara karşı Rusya diplomatik savaş, yani hibrit savaş ilan etti.

Her zaman Rus dış politikasını başarılı bulmakla birlikte Rusya'nın yeni dış politika stratejisinin profesyonelce hazırlandığını düşünüyorum.

ABD'nin ve NATO'nun, Rusya'ya karşı gerçek bir tehdit olduğu ifade edilmiş ve Rusya'nın buna karşı gardını aldığı beyan edilmiş.

Batılı ülkelerin yasadığı ekonomik saldırılarına karşı Rusya, alternatif yollar belirlemiş.

Dünyanın çok kutupluluğu için Rusya'nın, Birleşmiş Milletler de dahil birçok kuruluşta mücadeleye devam edeceği ilan edilmiş.

Amerika'nın kirli savaş araçlarından olan biyolojik ve kimyasal silah hazırlıklarına karşı Rusya'nın bu iddiaları araştırmaya devam edeceği belirtilmiş.

Batılı ülkelerin güdümündeki Gürcistan'dan da olası saldırılara karşı Abhazya ve Güney Osetya ile ilişkilerin arttırılmasına karar verilmiş. Ukrayna'da olduğu gibi hakları saldırıya uğrayan, dilleri ve kültürlerine karşı saldırı olan Rus halkının korunacağı beyan edilmiş.

Çin, Hindistan, Ortadoğu ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu İslam ülkeleri ve Afrika ülkeleri ile hem ticari, hem stratejik hem de dostane ilişkilerin geliştirilmesi hedefi konulmuş.

Kendisini “Dünya'nın jandarması” ilan eden Amerika'ya karşı, aslında egemenliğini koruyan bağımsız ülke ve kuruluşlarla ortak hareket etme planı sunulmuş. 

Rusya, dış politika stratejisini doğru uygularsa muhtemelen ABD de üzerindeki “Dünya'nın jandarması” misyonunu sorgulamaya başlayabilir.

Rusya geçmişte kendisine karşı adı konulmadan başlatılan savaşa hibrit savaş ile karşılık vermeye karar verdi.

Bu savaşı dünyayı aldatarak batılı ülkeler başlattı, Rusya diplomatik hamleleriyle karşılık verecek.

Zaten Rusya'ya karşı psikolojik olarak yenilmeye başlayan batılı ülkelerin bu yeni dış politika stratejisine karşı yapacakları şöyle sıralanabilir;

- Ukrayna’dan elini çekmesi

- Rusya’nın sınırlarındaki tehditlerinden vazgeçmesi

- NATO’nun genişleme politikasından vazgeçmesi

- Dünyanın tek kutuplu olmadığı gerçeğine inanması

- Daha adil bir dünya düzeni için yeni politik adımlar atması

- Rusya ile iyi ilişkilerin kurulması için diplomatik adımlar atması

- Başka ülkeleri Rusya'ya karşı kışkırtmaktan vazgeçmesi

- Biyolojik savaş adımlarından vazgeçmesi…

Eğer batılı ülkeler, Rusya'ya karşı daha olumlu bir politika çizmezse maalesef dünyada istikrarsızlıklar devam edecek.

Rusya'nın hibrit savaş karşılığı, tamamen kendisini savunma üzerine yeni bir stratejisidir.

Ancak batılı ülkelerin Rusya'ya karşı savaş başlatmasının haklı bir gerekçesi yok.

Batılı ülkelerin bu gerçeği artık görmesi gerekiyor.

Rusya'ya karşı atılan her olumlu adıma Rusya'nın da aynı düzeyde karşılık verdiğine dair birçok örnek var.

Ancak Rusya'nın, ABD, NATO ve batılı ülkelere karşı sunduğu "Güvenlik Garantileri" önerileri bile incelenmeden reddedildi.

Bunları iyi hatırlayalım.

.

Erhan Altıparmak, dikGAZETE.com