SAMİMİ BİR DUA.. GÖNÜLDEN İLTİCA.. -YAKARIŞ-

SAMİMİ BİR DUA.. GÖNÜLDEN İLTİCA.. -YAKARIŞ-

Yücelerden yücesin, kimse bilmez, nicesin..

Güzel Allah’ım.. 

Kimileri seni gökte umar, yerde arar..

Sen ise müminlerin kalbindesin..

Ey büyük Allah’ım;

Bana öyle bir “sevgi” ver ki;

Sadece dostumu değil, düşmanlarımı da sevebileyim.. Sevgim sonsuz bir hazine gibi bitmesin.. 

Artsın, eksilmesin, taşsın dökülmesin.. 

Paylaştıkça sevgi mücevherleri çevremi doldursun.. 

Düşünebildiğim ve inandığım her sözü söyleyebildiğim için şükredebileyim.. 

Yıllar sonra beni hatırlayanlar, “herkes için iyilik düşünen biriydi, tüm insanları severdi, o düzeyde de sevilen bir kişiydi” diye konuşsunlar ve ben de huzur içinde olayım..

Bana öyle bir “güç” ver ki ey Rabbim;

Herkesten daha çok çalışabileyim.. Hayatın acımasız koşullarına yenik düşmeyeyim.. Efrad-ı ailemi ve akrabayı talukatımı mutlu edeyim, hatta mutluluğu başkalarına da götürebileyim...

Ey Halik-i Zülcelal; 

Bana öyle bir “gönül” ver ki, bir kuruluşun tepe noktasında olsam bile yetkimi asla farklı şekilde kullanmayayım.. Maiyetimdeki kişilere adaletli olayım.. Kimseye hor gözle bakmayayım.. Ne oldum delisi olmayayım.. Zamanında çektiğim sıkıntıları insanlara çektirmeyeyim..

“Ben” yerine, “biz” sözcüğünü kullanabileyim..

Ey Rahmeti Bol Rabbim;

Bana öyle bir “sağlık” ver ki, düşünebileyim, konuşabileyim, üretebilecek gücü kuvveti kendimde bulabileyim.. 

Ey Malik-ül Mülk;

Bana öyle bir “erdem” ver ki, tevazu hayatımın en önemli unsurlarından olsun, herkese iyilik edebileyim ve iyiliğimin karşılığında teşekkür edenlere; “estağfirullah, ben bir şey yapmadım ki” diyebileyim..

Ey Ulular Ulusu; 

Bana öyle bir “yetenek” ver ki, iyi eş, iyi baba, iyi anne, iyi komşu, iyi arkadaş, iyi vatandaş olabileyim..

Ey Kimsesizlerin Kimsesi;

Bana öyle bir “umut” ver ki, bu güne kadar yapmış olduğum hatalar için karamsarlığa düşmeyeyim, her an ufkumu geliştirerek hayata yeniden başlayayım..  

Ey tüm Mükevvenatın Sahibi;

Bana öyle bir “irade” ver ki , bir gün şeytana yenilip onun egemenliğine doğru yönelirsem; eğer bu bir düşünce ise düşüncemi, bu bir adım ise ayağımı, bu bir uzanma ise elimi durdurabileyim.. 

Ey Rahim Olan Yaradan,

Bana öyle bir “sabır” ver ki; itidalli olmak, mütevazı yaşamak insanları incitmemek, hayat tarzım olsun.. 

Düzgün olayım.. 

Doğru düşünebileyim.. 

Sükûneti bulayım,..

Ey Büyükler Büyüğü.. Ey Alemlerin Rabbi.. Ey Kâinatın Meliki.. 

Senin hazinen geniştir.. 

Bunları Senden istiyorum.. 

Sana sığınıyorum..

Ancak; hiçbir şey vermesen de, dualarımı nazarı dikkate almasan da, zerre miskâl dert etmem!.. 

Edemem!.. 

Kulum de bana.. 

Kulum de sadece.. 

Bir kere.. 

Evet, bir kere..

O da kâfi.. 

O da yeter..

:

Sami Özey, dikGAZETE.com

Yücelerden yücesin, kimse bilmez, nicesin..

Güzel Allah’ım.. 

Kimileri seni gökte umar, yerde arar..

Sen ise müminlerin kalbindesin..

Ey büyük Allah’ım;

Bana öyle bir “sevgi” ver ki;

Sadece dostumu değil, düşmanlarımı da sevebileyim.. Sevgim sonsuz bir hazine gibi bitmesin.. 

Artsın, eksilmesin, taşsın dökülmesin.. 

Paylaştıkça sevgi mücevherleri çevremi doldursun.. 

Düşünebildiğim ve inandığım her sözü söyleyebildiğim için şükredebileyim.. 

Yıllar sonra beni hatırlayanlar, “herkes için iyilik düşünen biriydi, tüm insanları severdi, o düzeyde de sevilen bir kişiydi” diye konuşsunlar ve ben de huzur içinde olayım..

Bana öyle bir “güç” ver ki ey Rabbim;

Herkesten daha çok çalışabileyim.. Hayatın acımasız koşullarına yenik düşmeyeyim.. Efrad-ı ailemi ve akrabayı talukatımı mutlu edeyim, hatta mutluluğu başkalarına da götürebileyim...

Ey Halik-i Zülcelal; 

Bana öyle bir “gönül” ver ki, bir kuruluşun tepe noktasında olsam bile yetkimi asla farklı şekilde kullanmayayım.. Maiyetimdeki kişilere adaletli olayım.. Kimseye hor gözle bakmayayım.. Ne oldum delisi olmayayım.. Zamanında çektiğim sıkıntıları insanlara çektirmeyeyim..

“Ben” yerine, “biz” sözcüğünü kullanabileyim..

Ey Rahmeti Bol Rabbim;

Bana öyle bir “sağlık” ver ki, düşünebileyim, konuşabileyim, üretebilecek gücü kuvveti kendimde bulabileyim.. 

Ey Malik-ül Mülk;

Bana öyle bir “erdem” ver ki, tevazu hayatımın en önemli unsurlarından olsun, herkese iyilik edebileyim ve iyiliğimin karşılığında teşekkür edenlere; “estağfirullah, ben bir şey yapmadım ki” diyebileyim..

Ey Ulular Ulusu; 

Bana öyle bir “yetenek” ver ki, iyi eş, iyi baba, iyi anne, iyi komşu, iyi arkadaş, iyi vatandaş olabileyim..

Ey Kimsesizlerin Kimsesi;

Bana öyle bir “umut” ver ki, bu güne kadar yapmış olduğum hatalar için karamsarlığa düşmeyeyim, her an ufkumu geliştirerek hayata yeniden başlayayım..  

Ey tüm Mükevvenatın Sahibi;

Bana öyle bir “irade” ver ki , bir gün şeytana yenilip onun egemenliğine doğru yönelirsem; eğer bu bir düşünce ise düşüncemi, bu bir adım ise ayağımı, bu bir uzanma ise elimi durdurabileyim.. 

Ey Rahim Olan Yaradan,

Bana öyle bir “sabır” ver ki; itidalli olmak, mütevazı yaşamak insanları incitmemek, hayat tarzım olsun.. 

Düzgün olayım.. 

Doğru düşünebileyim.. 

Sükûneti bulayım,..

Ey Büyükler Büyüğü.. Ey Alemlerin Rabbi.. Ey Kâinatın Meliki.. 

Senin hazinen geniştir.. 

Bunları Senden istiyorum.. 

Sana sığınıyorum..

Ancak; hiçbir şey vermesen de, dualarımı nazarı dikkate almasan da, zerre miskâl dert etmem!.. 

Edemem!.. 

Kulum de bana.. 

Kulum de sadece.. 

Bir kere.. 

Evet, bir kere..

O da kâfi.. 

O da yeter..

:

Sami Özey, dikGAZETE.com