150 yıl önce Ziya Paşa derki; "Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm / Dolaştım mülk-ü İslâmı bütün virâneler gördüm." 

Ziya Paşa'nın bu tespitlerine Mehmet Akif Ersoy da başka açıdan katkı sunar. Almanya merkezli Avrupa ziyaretinde, oraları gözlemler ve geldiğinde dostları sorarlar,

''-Ne gördün, oralar nasıl?'' diye...

Akif der ki; "-İşleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi…”

İsrail’de “Adaletin Kılıcı” Başbakanın karısını nasıl kesti? 

Yahudilerin dini de belli işi de belli! Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun eşi Sara Netanyahu, devlet fonlarını hazır yiyecek-içecek hizmeti sunan firmalardan kişisel amaçlı yemek temin ettiği iddiasıyla yargılandı. 

Sara Netanyahu, evinde bir aşçının çalışmasına ve yasak olmasına rağmen, 100 bin dolarlık hazır yemek sipariş etmekle suçlanmıştı. 

İsrail'de devlet yöneticilerinin evinde maaşlı bir aşçının bulunması halinde dışarıdan hazır yemek için bütçe kullanılması yasak.

Benyamin Netanyahu da yolsuzluk soruşturmaları kapsamında ‘şüpheli’ sıfatıyla 12’nci kez polis tarafından sorgulanmıştı.

İsrail Başbakanı'na sorulan konulardan birisi, ailesi ve kendisine verildiği iddia edilen hediyeler hakkındaydı.

Mahkeme, 12 Haziran'da savcılık ile Sara Netanyahu'nun avukatları arasında varılan anlaşmayı kabul ederek, İsrail Başbakanı’nın eşini devletin kaynaklarını suistimal etmekten suçlu buldu ve 15 bin dolar para cezası ödemesine hükmetti.

Sara Netanyahu hakkında, 2010-2013 yıllarında başbakanlık rezidansında aşçı olmasına rağmen lüks restoranlardan yaklaşık 96 bin dolarlık yemek sipariş ettiği ve bu masrafı devlete ödettiği suçlamasıyla geçen yıl dava açılmıştı.

Haymana Kaplıcalarında ailesinin dudak uçuklatan mal varlığına rağmen tatil yapıp, masrafları Devlete ödeten hanımefendi kim? 

“Zenginin malı züğürdün çenesi yorar” modunda değilim. Kimsenin malında mülkünde gözüm yok. 

Aklımın almadığı şu; bir kaç yıl önce dini referanslarla siyasi konuşmalarını süslendiren, şahsi serveti milyarlara ulaşan onlarca şirket sahibi üst düzey bir yetkilinin eşinin, şahsi masraflarını devletin bütçesinden ödetmesi? 

Sık sık konuşmalarında; Halife Ömer'in devlet işinde başka, şahsi işinde başka mum kullandığından hareketle kul hakkından dem vuranların, devletin parasına tamah etmeyecek kadar zengin olmalarına rağmen, şahsi masraflarını devletin sırtına yüklemeleri etik mi? 

Aradan bir kaç yıl geçmesi birşeyi değiştirmez!..

Halkımızın beklentisi, bir gün İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun eşi Sara Netanyahu'nun yargılanıp cezalandırıldığı gibi, adil bir yargılamanın mutlaka yapılması ve hazineye ödetilen faturanın faiziyle, döviz kuru üzerinden tahsil edilmesi. 

Binali Yıldırım nereli? Kürt mü Türk mü?.. 

Bu soru, bireysel bir meraktan kaynaklanmıyor. Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Kayı Köyü'nde doğan Binali Yıldırım'ın kendi açıklamaları bu soruyu sorduruyor. 

Nitekim 5 Haziran 2018'de Başbakan Yıldırım, seçim çalışmaları için geldiği Hakkari'de yaptığı konuşmada, "Bizim Kürt kardeşlerimizle ilgili bir derdimiz yok. Bir sıkıntımız yok. Bin yıldır bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Benim de geçmişim Kürt. Kürtlüğünüzle gurur duyun" demişti. 

Binali Yıldırım, resmi kayıtlara göre, 20 Aralık 1955 yılında Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Kayı Köyü'nde doğdu.

Bir rivayete göre ailesi Karapapak/Terekeme. Ailesi 93 Osmanlı Rus Harbi”nde Gürcistan Borçalı bölgesinden, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinin (günümüzde Eleşkirt İlçe sınırları dahilinde) Dahar/Tayir /Tahir Köyü’ne göç etmiştir. 

“Kürtleşen Türkler” kitabının yazarı Macit Gürbüz, “Yıldırım ailesinin göç haritası oldukça ilginç. Aile; köken olarak Rakka’dan Urfa’ya, Urfa’dan Ağrı Tahir’e, Tahir’den Gümüşhane Kelkit’in bir köyüne, oradan da Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Kayı köyüne göç etmiş” iddiasında bulunmuştu. 

Bu iddiaya göre Yıldırım’ın ailesi, 1840’dan sonra Urfa topraklarına yerleşti, sonra Ağrı, Tahir’e geldi. 

Gümüşhane Kelkit’teki geçici iskanlarının ardından, ailenin göçü Rakka’dan Refahiye Kayı Köyü’nde son bulur.

Binali Yıldırım Gümüşhaneli mi,  Suriye Rakkalı mı, Ağrılı mı Urfalı mı Yoksa Erzincanlı mı? 

26 Eylül 2017'de Başbakan Binali Yıldırım, Şanlıurfa ziyaretinde, ata topraklarından akrabaları olan Badıllı aşiretiyle Kararaköprü'ye bağlı Külaflı köyünde bir araya gelmişti.

Bir süre akrabalarıyla sohbet eden Başbakan Binali Yıldırım, Şanlıurfa'daki akrabalarıyla bir araya geldiği için mutlu olduğunu söylemişti.

Başbakan Yıldırım, "Sizin bir akrabanız olarak aranızda olmaktan, Külaflı köyünde sizlerle buluşmaktan gurur duyuyorum. 

Uzun yıllardan beri birbirimizin varlığını biliyoruz ama bir türlü bir araya gelip tanışamadık ve konuşamadık. 

Kısmet bugüneymiş. Bize gösterdiğiniz sıcak karşılama, candan ev sahipliği için tüm Badıllı ailesine teşekkür ediyorum” demişti. 

Seçimin sonucu

Binali Yıldırım'ın;  mal varlığına ilişkin iddiaların yol açtığı istifamları, soru işaretlerini gidermek için başvurduğu "Şoför Topal Dursun'un oğlu" imajıyla kentsoylu genç seçmen kitlesini ikna etmesi mümkün değil.

Buna rağmen 23 Haziran'da sandıktan çıkması inanın şapkadan tavşan çıkması kadar inandırıcı olur.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

150 yıl önce Ziya Paşa derki; "Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşâneler gördüm / Dolaştım mülk-ü İslâmı bütün virâneler gördüm." 

Ziya Paşa'nın bu tespitlerine Mehmet Akif Ersoy da başka açıdan katkı sunar. Almanya merkezli Avrupa ziyaretinde, oraları gözlemler ve geldiğinde dostları sorarlar,

''-Ne gördün, oralar nasıl?'' diye...

Akif der ki; "-İşleri var dinimiz gibi, dinleri var işimiz gibi…”

İsrail’de “Adaletin Kılıcı” Başbakanın karısını nasıl kesti? 

Yahudilerin dini de belli işi de belli! Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun eşi Sara Netanyahu, devlet fonlarını hazır yiyecek-içecek hizmeti sunan firmalardan kişisel amaçlı yemek temin ettiği iddiasıyla yargılandı. 

Sara Netanyahu, evinde bir aşçının çalışmasına ve yasak olmasına rağmen, 100 bin dolarlık hazır yemek sipariş etmekle suçlanmıştı. 

İsrail'de devlet yöneticilerinin evinde maaşlı bir aşçının bulunması halinde dışarıdan hazır yemek için bütçe kullanılması yasak.

Benyamin Netanyahu da yolsuzluk soruşturmaları kapsamında ‘şüpheli’ sıfatıyla 12’nci kez polis tarafından sorgulanmıştı.

İsrail Başbakanı'na sorulan konulardan birisi, ailesi ve kendisine verildiği iddia edilen hediyeler hakkındaydı.

Mahkeme, 12 Haziran'da savcılık ile Sara Netanyahu'nun avukatları arasında varılan anlaşmayı kabul ederek, İsrail Başbakanı’nın eşini devletin kaynaklarını suistimal etmekten suçlu buldu ve 15 bin dolar para cezası ödemesine hükmetti.

Sara Netanyahu hakkında, 2010-2013 yıllarında başbakanlık rezidansında aşçı olmasına rağmen lüks restoranlardan yaklaşık 96 bin dolarlık yemek sipariş ettiği ve bu masrafı devlete ödettiği suçlamasıyla geçen yıl dava açılmıştı.

Haymana Kaplıcalarında ailesinin dudak uçuklatan mal varlığına rağmen tatil yapıp, masrafları Devlete ödeten hanımefendi kim? 

“Zenginin malı züğürdün çenesi yorar” modunda değilim. Kimsenin malında mülkünde gözüm yok. 

Aklımın almadığı şu; bir kaç yıl önce dini referanslarla siyasi konuşmalarını süslendiren, şahsi serveti milyarlara ulaşan onlarca şirket sahibi üst düzey bir yetkilinin eşinin, şahsi masraflarını devletin bütçesinden ödetmesi? 

Sık sık konuşmalarında; Halife Ömer'in devlet işinde başka, şahsi işinde başka mum kullandığından hareketle kul hakkından dem vuranların, devletin parasına tamah etmeyecek kadar zengin olmalarına rağmen, şahsi masraflarını devletin sırtına yüklemeleri etik mi? 

Aradan bir kaç yıl geçmesi birşeyi değiştirmez!..

Halkımızın beklentisi, bir gün İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun eşi Sara Netanyahu'nun yargılanıp cezalandırıldığı gibi, adil bir yargılamanın mutlaka yapılması ve hazineye ödetilen faturanın faiziyle, döviz kuru üzerinden tahsil edilmesi. 

Binali Yıldırım nereli? Kürt mü Türk mü?.. 

Bu soru, bireysel bir meraktan kaynaklanmıyor. Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Kayı Köyü'nde doğan Binali Yıldırım'ın kendi açıklamaları bu soruyu sorduruyor. 

Nitekim 5 Haziran 2018'de Başbakan Yıldırım, seçim çalışmaları için geldiği Hakkari'de yaptığı konuşmada, "Bizim Kürt kardeşlerimizle ilgili bir derdimiz yok. Bir sıkıntımız yok. Bin yıldır bu topraklarda beraber yaşıyoruz. Benim de geçmişim Kürt. Kürtlüğünüzle gurur duyun" demişti. 

Binali Yıldırım, resmi kayıtlara göre, 20 Aralık 1955 yılında Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Kayı Köyü'nde doğdu.

Bir rivayete göre ailesi Karapapak/Terekeme. Ailesi 93 Osmanlı Rus Harbi”nde Gürcistan Borçalı bölgesinden, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinin (günümüzde Eleşkirt İlçe sınırları dahilinde) Dahar/Tayir /Tahir Köyü’ne göç etmiştir. 

“Kürtleşen Türkler” kitabının yazarı Macit Gürbüz, “Yıldırım ailesinin göç haritası oldukça ilginç. Aile; köken olarak Rakka’dan Urfa’ya, Urfa’dan Ağrı Tahir’e, Tahir’den Gümüşhane Kelkit’in bir köyüne, oradan da Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı Kayı köyüne göç etmiş” iddiasında bulunmuştu. 

Bu iddiaya göre Yıldırım’ın ailesi, 1840’dan sonra Urfa topraklarına yerleşti, sonra Ağrı, Tahir’e geldi. 

Gümüşhane Kelkit’teki geçici iskanlarının ardından, ailenin göçü Rakka’dan Refahiye Kayı Köyü’nde son bulur.

Binali Yıldırım Gümüşhaneli mi,  Suriye Rakkalı mı, Ağrılı mı Urfalı mı Yoksa Erzincanlı mı? 

26 Eylül 2017'de Başbakan Binali Yıldırım, Şanlıurfa ziyaretinde, ata topraklarından akrabaları olan Badıllı aşiretiyle Kararaköprü'ye bağlı Külaflı köyünde bir araya gelmişti.

Bir süre akrabalarıyla sohbet eden Başbakan Binali Yıldırım, Şanlıurfa'daki akrabalarıyla bir araya geldiği için mutlu olduğunu söylemişti.

Başbakan Yıldırım, "Sizin bir akrabanız olarak aranızda olmaktan, Külaflı köyünde sizlerle buluşmaktan gurur duyuyorum. 

Uzun yıllardan beri birbirimizin varlığını biliyoruz ama bir türlü bir araya gelip tanışamadık ve konuşamadık. 

Kısmet bugüneymiş. Bize gösterdiğiniz sıcak karşılama, candan ev sahipliği için tüm Badıllı ailesine teşekkür ediyorum” demişti. 

Seçimin sonucu

Binali Yıldırım'ın;  mal varlığına ilişkin iddiaların yol açtığı istifamları, soru işaretlerini gidermek için başvurduğu "Şoför Topal Dursun'un oğlu" imajıyla kentsoylu genç seçmen kitlesini ikna etmesi mümkün değil.

Buna rağmen 23 Haziran'da sandıktan çıkması inanın şapkadan tavşan çıkması kadar inandırıcı olur.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete