Tahtakale işportacıları MİT Başkanına bulaşmasın, sonra ‘Cırt’ sesi duyamaz!
Tahtakale işportacıları MİT Başkanına bulaşmasın, sonra ‘Cırt’ sesi duyamaz!
Bir kaç yıldır Cumhurbaşkanı Erdoğan’a halk desteği azaldıkça parti içi ekiplerin hareketlendiği, sadece Türkiye'nin değil AK Parti’nin de Erdoğan’sız döneme hazırlandığı türünden yorumlara medya mecrasında daha sık rastlanıyor.
Zaman zaman ben de bu meyandaki gözlemlerimi sizlerle paylaşıyorum. Benimkisi bilgi avcılığı. Hiç şüphesiz amacım, doğru bilgiyi elde etmek, muhakeme ve mukayesesini yaptıktan sonra önce kendimi sonra sizleri bilgilendirmek.
Orhan Şaik Gökyay edebi tenkitlerini bir araya getirdiği kitabına “Destursuz Bağa Girenler” başlığını koymuştu. Kıssadan hisse. Yanılmıyorsam 4-5 ay önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun güç ve nüfuz sahasına destursuz dalan, FETÖ borsasında pay sahibi “gazeteci” kardeşlerden diğeri aklı sıra destek atışına yeltenmişti.
Gelin görün ki adam, bırakın destek olmayı, köstekli saat gibi. Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler durumunda yani. Üslubuna bakılırsa sureti haktan yana. Lakin alttan alta birilerinin aklına karpuz kabuğu düşürmek gibi bilinçaltı güdüleme işine soyunmuş.
Ona göre Hulusi Akar ismi uzun zamandır “Darbe yapacak” fitnesi ile öne çıkarılıyordu, “Erdoğan’ın Sisi’si olacak” diyenler dahi olmuştu. Yememiş içmemiş bunları Paşaya yetiştirmiş Paşa'nın da sinir katsayıları alt üst olmuş, çileden çıkmış. Bunları kendisi anlatıyor.
Malum şahsın müptezel mertebesine layık bulduğu Can Ataklı'dan topu alarak sahaya sürmesi bir yana, işi gücü bırakmış mikser gibi AK Parti'yi allak bullak ediyor. Kimin adına acaba?
Neymiş efendim; Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’dan kurtulması için “İç darbe”ye ihtiyaç varmış! Şimdi bu, sözde karşıt müptezellere göre AK Parti’de dört ayrı grub varmış.
Bunlar; Binali Yıldırım- Fuat Oktay Grubu… Mustafa Şen- Abdulhamit Gül Grubu… Hulusi Akar- Hakan Fidan Grubu… Ve Camoka pardon Süleyman Soylu…
“İç darbe” konusunda Binali Yıldırım-Fuat Oktay ikilisi ile yargı erkini yöneten Mustafa Şen - Abdulhamit Gül ikilisinin şansı yokmuş.
Bununla birlikte Hulusi Akar ve Hakan Fidan çok güçlü görünüyorlarmış. Çünkü Kolluk gücü varmış Akar-Fidan ikilisinin. Peki ya Süleyman Soylu? Onun da “polis gücü” varmış! Yani askerle polis karşı karşıya gelebilirmiş. Adamın kalemi tahterevalli sanki. Birini indiriyor diğerini bindiriyor.
Bu aklı evvel muhbir muharrirlerin kafası basmıyor. Devlet şahıslarla kaim değil. Ne zamandan beri devletin askeri polisi birilerinin kapu kulu oldu? Yuh artık!
Başkaları da var bu konularda kalem oynatan. Bu beşinci kol servis elamanları, Erdoğan’ın altında dört-beş parçaya bölünen partide bir ekibin burun farkıyla diğerlerini geride bıraktığını söylüyor.
Onlara göre Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın uzun süredir bir arada tutum aldığı biliniyordu. İkili, özellikle dış seyahatlerde hep yan yana fotoğraf verdiler. Başta bölgedeki gelişmeler olmak üzere dış politikanın belirlenmesinde Erdoğan’ı yönlendiren ekibin en önemli parçası oldular. O kadar ki Akar, birçok kez Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu bile gölgede bıraktı.
Bunların hafsalasının almadığı, saydıkları isimlerin birer kamu görevlisi olması. İşlerini layıkı ile yapmalarından doğal ne olabilir?
Terör örgütlerini bitme noktasına getirmesinden dolayı MİT Başkanı Hakan Fidan aleyhine propagandaya başlayanları ve onlara suflörlük yapanları Türk Kamuoyu yakından tanıyor.
PKK'nın üst düzey isimlerini Irak'ın derinliklerinde bile bulup imha eden, Kandil ekibini mağaradan çıkamaz hale getiren, Fetullahçı örgütün elebaşlarını da yakın coğrafyada tek tek paket yapıp Türkiye'ye taşıyan MİT Başkanı Dr Hakan Fidan, efsane operasyonlara imza attı.
İsrail gizli servisi Mossad'ın operasyonlarına alkış tutanların, MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan'ın başarıları karşısında “üç maymun”u oynamaları anlaşılır gibi değil. Hele hele tesadüf hiç değil!
PKK terör örgütü, Dr. Hakan Fidan’a diş biliyor. Çünkü kısa zamanda ocaklarına incir ağacı dikti. Ne zaman inlerinden başlarını çıkarsalar MİT, onları paketleyip getiriyor. Fetöcüler de MİT Başkanının adını ağızlarına abdestsiz almıyorlar. Kim kıpırdarsa “kargo”da yerini alıyor. Deyim yerindeyse ödleri kopuyor.
Türkiye’deki yangına kütük atanlardan biri de yurtdışındaki FETÖ’cü tayfadan Said Sefa.
Şöyle diyor sosyal medya mesajında, "Kaç gündür aklımda şu var.
Peker’de bu kadar kayıt, bilgi, belge varsa Hakan Fidan’da, Süleyman Soylu’da, Hulusi Akar’da, Berat Albayrak’da, Saray ve çevresinde birbirlerine karşı kullanacakları neler vardır neler.
Tuğla bir düşse ortalık savaş alanına dönecek."
Aslında Hakan Fidan ile Süleyman Soylu'nun aralarının “limoni” olduğu iddiasını ilk kez gözlemleyen Habertürk yazarı Nagehan Alçı olmuştu.
2017 yılı 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen resepsiyonda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın "birbirlerine yakın durdukları hâlde hiç konuşmadıklarını" yazmıştı.
Demek ki birileri, bunun kulağına bu isimlerin hareketlerine iyi bakmasını fısıldamış.
Nagehan Alçı'nın bunları yazdığı tarihlerde Sözcü Yazarı Can Ataklı; “AKP'li bir kaynağın kendisi ile paylaştığı” malumatı yazmıştı. AKP'de en sevilmeyen bakanın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, darbe gecesi Soylu'nun her şey olup bitene kadar ortalıkta olmadığını öğrendikten sonra çok sinirlendiğini falan aktarmıştı.
Sahi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 15 Temmuz gecesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun her şey olup bitene kadar ortalıkta olmadığını kim söylemiş olabilir?
MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan, 15 Temmuz hain darbe girişiminde ülkenin güvenliğini sağladı…
15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde ne dönemin İçişleri Bakanı Efgan Ala, ne Ankara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları ne de Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar görevlerinin başındaydı? 1. Ordu Komutanı, İstanbul’da kontrolü ele geçirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı darbeye karşı durmaya çağırdı.
Hatta mevcut İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kardeşi Sadık Soylu’nun, telefonu ile 15 Temmuz gecesi, takip edilen bir şüpheliyle görüşme yaptığı ifade edilmişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan başarısız darbe girişimi sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak kabine üyesiydi. O gece Gülen cemaatine mensup askerlerin Oran'daki TRT Genel Müdürlüğü'nü işgal ettiği sırada Soylu'nun da orada olduğu ifade edilmişti.
MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan ise tüm fedaileri ile sahada ne yapılması gerekiyorsa onu yaptı. Onun için adı ile müsemma yani HAKAN.
Herhalde o gece kimin eli kimin cebindeydi, kim hangi deliğe girmişti, kim doğru kim yalan söylüyordu, bunları en iyi bilen belgelendiren MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan’dır diye düşünüyorum.
Halkı dolandıran “coinciler”le, pudra şekerci Hamza ile enseye şaplak fotoğraf çektiren her kimler ise kim bilir ne dosyaları vardır?
Durup dururken neden bu satırları yazdım?
Nemrud, ona karşı gelen Hz. İbrahim peygamberin ateşte yakılması emrini vermişti… Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp, odunları tutuşturmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki, bulutlara kadar yükselmiş.
Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış. Nemrud, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. Nemrud’un askerleri İbrahim peygamberi, mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış.
Bu sırada göklere kadar varan ateşe doğru, bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş. Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:
- Acele ile nereye gidiyorsun?
Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş:
- Haberin yok mu? Nemrud, İbrahim peygamberi ateşe atacakmış. Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum.
Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki:
- Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?
Bir damla su taşıyan karınca:
- Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://t24.com.tr/haber/icisleri-bakani-suleyman-soylu-gazetecilerin-sorularini-yanitliyor,954411
https://www.trhaber.com/m/gundem/akar-ve-soylu-nun-ardindan-simdi-hedefte-fidan-var-h4417.html
https://www.milligazete.com.tr/haber/7246226/soylunun-15-temmuz-gecesi-yaptigi-telefon-gorusmesi-ortaya-cikti
https://artigercek.com/haberler/suleyman-soylu-15-temmuz-gecesi-neden-trt-nin-bahcesindeydi
https://odatv4.com/guncel/bakan-soylu-bu-ise-ne-diyecek-21062156-215704
https://www.internethaber.com/hulusi-akar-hakan-fidan-ve-suleyman-soylu-ic-darbe-yapacakmis-2200347y.htm
https://odatv4.com/guncel/erdogan-suleyman-soyluya-neden-kizdi-1110171200-125041
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/darbe-gecesi-her-sey-olup-bitene-kadar-ortalikta-yoktu-iste-akplilerin-en-sevmedigi-bakan-842154
https://t24.com.tr/haber/suleyman-soylu-ve-hakan-fidan-yakin-durduklari-halde-birbirleriyle-hic-konusmadilar,430944
Bir kaç yıldır Cumhurbaşkanı Erdoğan’a halk desteği azaldıkça parti içi ekiplerin hareketlendiği, sadece Türkiye'nin değil AK Parti’nin de Erdoğan’sız döneme hazırlandığı türünden yorumlara medya mecrasında daha sık rastlanıyor.
Zaman zaman ben de bu meyandaki gözlemlerimi sizlerle paylaşıyorum. Benimkisi bilgi avcılığı. Hiç şüphesiz amacım, doğru bilgiyi elde etmek, muhakeme ve mukayesesini yaptıktan sonra önce kendimi sonra sizleri bilgilendirmek.
Orhan Şaik Gökyay edebi tenkitlerini bir araya getirdiği kitabına “Destursuz Bağa Girenler” başlığını koymuştu. Kıssadan hisse. Yanılmıyorsam 4-5 ay önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun güç ve nüfuz sahasına destursuz dalan, FETÖ borsasında pay sahibi “gazeteci” kardeşlerden diğeri aklı sıra destek atışına yeltenmişti.
Gelin görün ki adam, bırakın destek olmayı, köstekli saat gibi. Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler durumunda yani. Üslubuna bakılırsa sureti haktan yana. Lakin alttan alta birilerinin aklına karpuz kabuğu düşürmek gibi bilinçaltı güdüleme işine soyunmuş.
Ona göre Hulusi Akar ismi uzun zamandır “Darbe yapacak” fitnesi ile öne çıkarılıyordu, “Erdoğan’ın Sisi’si olacak” diyenler dahi olmuştu. Yememiş içmemiş bunları Paşaya yetiştirmiş Paşa'nın da sinir katsayıları alt üst olmuş, çileden çıkmış. Bunları kendisi anlatıyor.
Malum şahsın müptezel mertebesine layık bulduğu Can Ataklı'dan topu alarak sahaya sürmesi bir yana, işi gücü bırakmış mikser gibi AK Parti'yi allak bullak ediyor. Kimin adına acaba?
Neymiş efendim; Türkiye’nin Tayyip Erdoğan’dan kurtulması için “İç darbe”ye ihtiyaç varmış! Şimdi bu, sözde karşıt müptezellere göre AK Parti’de dört ayrı grub varmış.
Bunlar; Binali Yıldırım- Fuat Oktay Grubu… Mustafa Şen- Abdulhamit Gül Grubu… Hulusi Akar- Hakan Fidan Grubu… Ve Camoka pardon Süleyman Soylu…
“İç darbe” konusunda Binali Yıldırım-Fuat Oktay ikilisi ile yargı erkini yöneten Mustafa Şen - Abdulhamit Gül ikilisinin şansı yokmuş.
Bununla birlikte Hulusi Akar ve Hakan Fidan çok güçlü görünüyorlarmış. Çünkü Kolluk gücü varmış Akar-Fidan ikilisinin. Peki ya Süleyman Soylu? Onun da “polis gücü” varmış! Yani askerle polis karşı karşıya gelebilirmiş. Adamın kalemi tahterevalli sanki. Birini indiriyor diğerini bindiriyor.
Bu aklı evvel muhbir muharrirlerin kafası basmıyor. Devlet şahıslarla kaim değil. Ne zamandan beri devletin askeri polisi birilerinin kapu kulu oldu? Yuh artık!
Başkaları da var bu konularda kalem oynatan. Bu beşinci kol servis elamanları, Erdoğan’ın altında dört-beş parçaya bölünen partide bir ekibin burun farkıyla diğerlerini geride bıraktığını söylüyor.
Onlara göre Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan’ın uzun süredir bir arada tutum aldığı biliniyordu. İkili, özellikle dış seyahatlerde hep yan yana fotoğraf verdiler. Başta bölgedeki gelişmeler olmak üzere dış politikanın belirlenmesinde Erdoğan’ı yönlendiren ekibin en önemli parçası oldular. O kadar ki Akar, birçok kez Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu bile gölgede bıraktı.
Bunların hafsalasının almadığı, saydıkları isimlerin birer kamu görevlisi olması. İşlerini layıkı ile yapmalarından doğal ne olabilir?
Terör örgütlerini bitme noktasına getirmesinden dolayı MİT Başkanı Hakan Fidan aleyhine propagandaya başlayanları ve onlara suflörlük yapanları Türk Kamuoyu yakından tanıyor.
PKK'nın üst düzey isimlerini Irak'ın derinliklerinde bile bulup imha eden, Kandil ekibini mağaradan çıkamaz hale getiren, Fetullahçı örgütün elebaşlarını da yakın coğrafyada tek tek paket yapıp Türkiye'ye taşıyan MİT Başkanı Dr Hakan Fidan, efsane operasyonlara imza attı.
İsrail gizli servisi Mossad'ın operasyonlarına alkış tutanların, MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan'ın başarıları karşısında “üç maymun”u oynamaları anlaşılır gibi değil. Hele hele tesadüf hiç değil!
PKK terör örgütü, Dr. Hakan Fidan’a diş biliyor. Çünkü kısa zamanda ocaklarına incir ağacı dikti. Ne zaman inlerinden başlarını çıkarsalar MİT, onları paketleyip getiriyor. Fetöcüler de MİT Başkanının adını ağızlarına abdestsiz almıyorlar. Kim kıpırdarsa “kargo”da yerini alıyor. Deyim yerindeyse ödleri kopuyor.
Türkiye’deki yangına kütük atanlardan biri de yurtdışındaki FETÖ’cü tayfadan Said Sefa.
Şöyle diyor sosyal medya mesajında, "Kaç gündür aklımda şu var.
Peker’de bu kadar kayıt, bilgi, belge varsa Hakan Fidan’da, Süleyman Soylu’da, Hulusi Akar’da, Berat Albayrak’da, Saray ve çevresinde birbirlerine karşı kullanacakları neler vardır neler.
Tuğla bir düşse ortalık savaş alanına dönecek."
Aslında Hakan Fidan ile Süleyman Soylu'nun aralarının “limoni” olduğu iddiasını ilk kez gözlemleyen Habertürk yazarı Nagehan Alçı olmuştu.
2017 yılı 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen resepsiyonda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın "birbirlerine yakın durdukları hâlde hiç konuşmadıklarını" yazmıştı.
Demek ki birileri, bunun kulağına bu isimlerin hareketlerine iyi bakmasını fısıldamış.
Nagehan Alçı'nın bunları yazdığı tarihlerde Sözcü Yazarı Can Ataklı; “AKP'li bir kaynağın kendisi ile paylaştığı” malumatı yazmıştı. AKP'de en sevilmeyen bakanın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, darbe gecesi Soylu'nun her şey olup bitene kadar ortalıkta olmadığını öğrendikten sonra çok sinirlendiğini falan aktarmıştı.
Sahi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 15 Temmuz gecesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun her şey olup bitene kadar ortalıkta olmadığını kim söylemiş olabilir?
MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan, 15 Temmuz hain darbe girişiminde ülkenin güvenliğini sağladı…
15 Temmuz hain darbe teşebbüsünde ne dönemin İçişleri Bakanı Efgan Ala, ne Ankara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları ne de Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar görevlerinin başındaydı? 1. Ordu Komutanı, İstanbul’da kontrolü ele geçirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı darbeye karşı durmaya çağırdı.
Hatta mevcut İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kardeşi Sadık Soylu’nun, telefonu ile 15 Temmuz gecesi, takip edilen bir şüpheliyle görüşme yaptığı ifade edilmişti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan başarısız darbe girişimi sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak kabine üyesiydi. O gece Gülen cemaatine mensup askerlerin Oran'daki TRT Genel Müdürlüğü'nü işgal ettiği sırada Soylu'nun da orada olduğu ifade edilmişti.
MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan ise tüm fedaileri ile sahada ne yapılması gerekiyorsa onu yaptı. Onun için adı ile müsemma yani HAKAN.
Herhalde o gece kimin eli kimin cebindeydi, kim hangi deliğe girmişti, kim doğru kim yalan söylüyordu, bunları en iyi bilen belgelendiren MİT Başkanı Dr. Hakan Fidan’dır diye düşünüyorum.
Halkı dolandıran “coinciler”le, pudra şekerci Hamza ile enseye şaplak fotoğraf çektiren her kimler ise kim bilir ne dosyaları vardır?
Durup dururken neden bu satırları yazdım?
Nemrud, ona karşı gelen Hz. İbrahim peygamberin ateşte yakılması emrini vermişti… Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp, odunları tutuşturmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki, bulutlara kadar yükselmiş.
Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış. Nemrud, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. Nemrud’un askerleri İbrahim peygamberi, mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış.
Bu sırada göklere kadar varan ateşe doğru, bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş. Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:
- Acele ile nereye gidiyorsun?
Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş:
- Haberin yok mu? Nemrud, İbrahim peygamberi ateşe atacakmış. Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum.
Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki:
- Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?
Bir damla su taşıyan karınca:
- Olsun, hiç olmazsa hangi taraftan olduğum anlaşılır.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://t24.com.tr/haber/icisleri-bakani-suleyman-soylu-gazetecilerin-sorularini-yanitliyor,954411
https://www.trhaber.com/m/gundem/akar-ve-soylu-nun-ardindan-simdi-hedefte-fidan-var-h4417.html
https://www.milligazete.com.tr/haber/7246226/soylunun-15-temmuz-gecesi-yaptigi-telefon-gorusmesi-ortaya-cikti
https://artigercek.com/haberler/suleyman-soylu-15-temmuz-gecesi-neden-trt-nin-bahcesindeydi
https://odatv4.com/guncel/bakan-soylu-bu-ise-ne-diyecek-21062156-215704
https://www.internethaber.com/hulusi-akar-hakan-fidan-ve-suleyman-soylu-ic-darbe-yapacakmis-2200347y.htm
https://odatv4.com/guncel/erdogan-suleyman-soyluya-neden-kizdi-1110171200-125041
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/darbe-gecesi-her-sey-olup-bitene-kadar-ortalikta-yoktu-iste-akplilerin-en-sevmedigi-bakan-842154
https://t24.com.tr/haber/suleyman-soylu-ve-hakan-fidan-yakin-durduklari-halde-birbirleriyle-hic-konusmadilar,430944
Facebook Beğen
Twitter Takip Et
Instagram Takip Et
WhatsApp Mesaj Gönder
Threads Takip Et
Youtube Abone Ol
E-Posta Gönder